17-12-2017, 16:14
(Son Düzenleme: 06-03-2024, 14:49, Düzenleyen: Elefsar. Toplamda 1 kere düzenlenmiş.)
İkinci Pön Savaşı (MÖ 218 - 201)
İkinci Pön Savaşı Roma ve Kartaca arasında milattan önce 218 ila 201 yılları arasında gerçekleşti. Savaş büyük oranda Sicilya'nın kontrolü için yapılmış olsa da tarafların orduları İberya, İtalya ve Kuzey Afrika topraklarında dahi karşılaştılar. Kartacalıların ordularını tarihin belki de en yetenekli generallerinden Hannibal yönetirken, Roma'nın savaştaki yıldızı Kartacalıları Afrika'da yenmeyi başaran Scipio Africanus'tu. Bu savaş da Kartacalıları tam anlamıyla bitirmeye yetmeyecek, Kartaca yaklaşık 50 sene sonra tekrardan yükselerek Üçüncü Pön Savaşı'nı tetikleyecekti.
Savaşın Sebebi
Milattan önce 241 senesinde Birinci Pön Savaşı'nın bitmesiyle Kartaca antik tarihte girişilmiş en uzun muharebeden yenilgiyle ayrılan taraf olmuştu. Savaş sonrasında sadece zengin Sicilya topraklarından çekilmekle kalmamış, aynı zamanda üstüne Roma'ya savaş tazminatı vermeyi kabul etmişti. Birinci Pön Savaşı Kartaca için olduğu kadar Roma için de ekonomik anlamda yorucu ve yıpratıcı bir savaş olmuştu ancak Roma'nın özellikle donanmasını sürekli olarak yenileyebilmesi Kartaca'nın Akdeniz'in bu yeni süpergücüyle başedememesine sebep olmuş ve denizlerde üstünlüğü Roma elde etmişti. Bu da demek oluyordu ki eğer Kartaca Roma'yı yenmek istiyorsa bunu karada yapmalıydı ve kara savaşları deniz savaşlarına nazaran daha çok para gerektiriyordu.
Kartaca'nın gözünü Roma'ya dikmeden evvel önce evindeki sorunlarla başetmesi gerekti. Ateşkessiz Savaş olarak da bilinen paralıasker savaşlarında Kartaca Birinci Pön Savaşında ödemeleri yapılmamış çeşitli paralıasker gruplarıyla mücadele etti. Bu mücadelelerde Hamilcar Barca Sicilya'dan çağırıldı, Büyük Hanno ile birlikte isyanı bastırdılar. Kartaca kendi isyanlarıyla uğraşırken Romalılar Kartaca'nın önemli tahıl ambarlarından biri olan Sardinya adasını ele geçirmişti.
Elinde güçlü bir donanması olmayan ve Sicilya, Korsika ve Sardinya gibi stratejik olarak önemli noktaları birer birer kaybeden Kartacalılar ordularına para vermek için farklı coğrafya arayışına girişti. Çok zaman geçmeden cevap kesinleşmişti: İberya. İberya'da hali hazırda eski Fenike kolonileri bulunuyordu ve bu yarımada ciddi gümüş kaynaklarına sahipti. Hamilcar Barca milattan önce 237 senesinde İberya'daki Kartaca topraklarını genişletmek adına İberya'ya çıktı. Cadiz bölgesini üssü haline getiren Hamilcar, Acra Leuce şehrini kurdu. 100 filli 50 bin askerlik büyük bir ordu kuran Hamilcar, talihsiz bir şekilde 229 senesinde boğularak hayatını kaybetti.
Hamilcar'ın ölümü üzerine onun yerine gelen Hasdrubal, bu orduya 10 bin piyade ve 8 bin süvari de ekleyip fil sayısını ikiye katladı. Bu orduyla Kartaca İberya yarımadasının yarısını ele geçirmişti. Milattan önce 221 senesinde sahneye yeni bir isim geldi, Hannibal Barca. Hamilcar'ın en büyük oğlu olan Hannibal, babası tarafından hiçbir zaman Roma'nın bir dostu olmaması için yemin ettirilmişti.
Kartaca'nın İberya'da topraklarını hızlı bir şekilde genişletmesinden endişelenen Romalılar, milattan önce 226 senesinde Hasdrubal ile bir antlaşma imzalamıştı ve Kartaca'nın Ebro nehrini geçmemesini istemişti. Ancak Hannibal Hasdrubal'dan daha hırslıydı ve İberya'da uzun süredir Roma'nın müttefiği olan Saguntum şehrini ele geçirdi. Bunun antlaşmaya aykırı olduğunu söyleyen Romalılar Kartaca'dan Hannibal'in kendilerine teslim edilmesini istedi. Kartaca'nın bu teklifi reddetmesine Romalılar savaş ilan ederek karşılık verdiler ve İkinci Pön Savaşı resmen başladı.
Hannibal'in Seferi
Hannibal Roma'nın kendisine İberya'da saldırı yapacağını öngörüyordu, öngördüğü üzere Roma 60 quinquereme ile Cornelius Scipio önderliğinde büyük bir orduyu İberya'ya, bir miktar orduyu ise Sicilya'ya göndermişti. Romalıların yapacağı şeyi doğru bir şekilde öngören Hannibal, Romalıların hiç beklemediği bir şeyi yapıp İtalya'ya taarruza geçti. Hannibal için Birinci Pön Savaşında yaşananlar Roma'nın "kendi topraklarının dışında" yenilemeyeceğini kanıtlar nitelikteydi ve belki de Roma'yı yenmenin asıl sırrı Roma'nın topraklarında savaşmaktı.
Hannibal İberya'daki Kartaca topraklarının hakimiyetini Hamilcar'ın bir diğer oğlu Hasdrubal Barca'ya bıraktı ve söylenene göre Alp dağlarını 15 günde aşmayı başardı. Ancak Hannibal'in bu macerası kolay olmamıştı. Hannibal bu esnada bölgedeki düşmancıl Galya kabilelerinden çok bölgenin sert hava şartlarıyla savaşmıştı ve 90 bin piyadelik ordusundan geriye sadece 20 bin piyade kalmıştı. Hannibal bu bölgede Roma'ya karşı da düşmanlık besleyen bazı Galyalı kabilelerden askerleri ordusuna katarak Romalılar üzerinde baskı kurmaya devam etti.
Hannibal'in ilk olarak Pavia nehri kenarında, ikincil olaraksa Trebia nehri kenarında Romalılara karşı edindiği zaferler İtalya genelinde "durdurulamaz bir general" olarak görülmesiyle sonuçlandı. Trasimene gölü kenarında yapılan bir başka muharebede 15 bin Romalı öldürüldü, 10 bin Romalı ise esir alındı. Hannibal İtalya yarımadasında her zaman "sadece Roma'ya karşı olduğunu" göstermeye çalışıyor ve bölgedeki diğer halkların desteğini elde etmeye çalışıyordu.
Üç muharebeden de yenilgiyle ayrılan Roma'yı bu üç muharebeden de beteri bekliyordu. Güney İtalya'da Hannibal kendisinden çok daha büyük sayıya sahip bir orduyu yenilgiye uğratmayı başardı. Önceki muharebelerde olduğu üzere Kartacalı General savaş alanının arazi şartlarını kendi lehine kullanmasını bilmişti, 50 bin askeri nehir kıyısına yerleştiren Hannibal düşmanın manevra kapasitesini kısıtlayıp sayı avantajlarından yararlanmalarını engelledi. Bu savaş sonrasında düşman taraf 50 bin asker kaybederken, Kartacalılar sadece 5700 asker kaybetmişti ve bu askerlerin birçoğu Galyalıydı.
Hannibal'in aldığı bu zaferler Güney İtalya'daki birçok şehir devletinin savaşta Kartaca'nın tarafına geçmesiyle sonuçlandı. Ancak Orta İtalya halen Roma'ya sadıktı ve bu Güney İtalya'daki diğer şehir devletlerinin sürekli savunulmasının gerektiği anlamına geliyordu. Hannibal İtalya'da Roma hegemonyasının tamamen çökmesini ve Galyalıların isyan etmesini umuyordu ancak bu gerçekleşmedi. Aynı şekilde İberya'dan veya Kartaca'dan da herhangi bir destek güç edinemiyordu. Tarihin tam bu noktasında Hannibal belki de günümüz dünyasının yapısında bile büyük etkileri olabilecek bir kararda bulundu ve Roma'yı kuşatmadı.
Karşısında belki de tarihin en büyük komutanlarından biri olduğunu idrak eden Roma taktiklerinde değişikliğe gidip Hannibal'le savaş alanında karşılaşmaktan kaçınmaya çalıştı. Bu strateji Roma Konsülü Fabius Maximus'un isminden Fabian stratejisi olarak savaş terminolojisinde yerini edindi. Fabius Hannibal ile karşılaşması durumunda bundan Hannibal'in zaferle ayrılacağının farkındaydı ve bunun için sürekli bir şekilde bir bakıma gerilla savaşı yaparak Hannibal'in erzak hatlarını bloke etti, ufak saldırılarla Hannibal'i yıprattı. Hannibal erzak edinebilmek adına bir liman şehri ele geçirmeye çalışsa da bunda başarılı olamadı. Hannibal çok sayıda Roma ordusunu ortadan kaldırmayı başarmış olsa da, nihayetinde Roma tıpkı Birinci Pön Savaşı'nda olduğu gibi sürekli yenilenerek, uyum sağlayarak karşısına bir güç koymaya devam ediyordu.
Roma'nın Yükselişi
Sürekli yenilgiye uğrayan ve hemen yanıbaşında çok tehlikeli bir düşmana sahip olan Roma çok hırslı bir şekilde gelen tüm barış tekliflerini reddediyordu. 13 bin asker ve bir miktar filden oluşan Kartaca takviyesi, Hannibal'e yardım için İtalya'ya gönderilmektense İspanya'ya gönderildi. Aynı miktarda bir ordu da Sardinya'nın geri alınması için gönderilmişti. Sicilya'da ise Syracuse ve Tarentum şehirleri Kartaca'ya olan bağlılıklarını duyurmuştu. İtalya'da Hannibal sahip olduğu bölgeleri savunabilecek insangücüne sahip değildi ve her zaman o anda bulunmadığı yer Romalılarca saldırı alıyor ve ele geçiriliyordu.
Milattan önce 215 senesinde Roma güney İberya'ya saldırı düzenleyip Hasdrubal'ı yenilgiye uğrattı ve Saguntum'u ele geçirdi ancak bu muharebede Cornelius Scipio Calvus haytını kaybetti. Ordunun başına sonraları Africanus olarak da bilinecek Publius Cornelius Scipio geçti. Henüz 25 yaşında olan bu general İberya'daki ana Kartaca şehri olan Carthago Nova'yı ele geçirdi.
Sicilya'da ise Syracuse tekrardan Roma'ya bağlandığını ilan etti. Kartaca bunu engellemek için adaya 23 bin asker çıkartmış olsa da, Marcus Claudius önderliğindeki Roma ordusuna Kartacalıları yenmeyi başardı. İberya'da Scipio Africanus bölgedeki diğer devletlerle müttefik olarak Hasdrubal'ı bir kez daha yenilgiye uğratmayı başardı. Milattan önce 206 senesinde Kartaca İberya'dan tamamen çıkarılmıştı. İberya'da yapılabilecek bir şey kalmadığını gören Scipio Africanus, Kuzey Afrika'ya çıkartma yapmak için hazırlıklara başladı.
Bu esnada İtalya'da Hannibal kendisinden 2 kat daha fazla askere sahip ordularla başetmeye çalışıyordu. Kartaca bu esnada İtalya'ya bir ordu göndermeye çalışsa da, Hannibal'in kardeşi Mago'nun önderliğindeki bu ordu denizlerde üstünlüğün Romalılarda olması sebebiyle çıkartma yapmakta zorlandı ve Kuzey İtalya'da Hannibal'e ulaşamadan Romalılarca yokedildi.
Scipio Africanus
Milattan önce 205 senesinde Konsül olarak atanan Scipio Akdeniz'i geçip Sicilya'ya gelerek ordusunu kuvvetlendirmeye başladı. Ertesi sene 30 bin piyade ve 440 gemiyle Kuzey Afrika'ya ulaştı, Masinissa'nın Numidyalı atlılarıyla ordusunu güçlendiren Scipio 4000 kişilik bir Kartaca gücünü ortadan kaldırdı. Utica şehrini kuşatma altına alan Scipio şehirde beklemediği bir direnişle karşılaştı. Hasdrubal'ın oğlu Gisgo'nun komutasındaki 30 bin piyadeli ordu Numidyalı Syphax'ın ordusunun da yardıma gelmesiyle şehirden çıkıp kuşatmayı kırdı. Kısa süreli barış görüşmeleri sonrasında Scipio ordusunu ikiye bölüp Syphax ve Gisgo'nun kamplarına eşzamanlı olarak saldırı düzenledi.
Hasdrubal yönetimindeki 30 bin kişilik Kartaca ordusu Scipio'nun ordusu tarafından yenilgiye uğratıldı. Bölgede güç edinen Scipio Numidya tahtına Masinissa'yı geçirdi ve Syphax'ı yakalattı. Bu zaferler sonrasında geriye sadece Kartaca şehri kalmıştı ve Kartaca başkenti kurtarması için İtalya'dan Hannibal'i çağırıyordu. Hannibal'in ordusuyla birlikte geri dönerek kendisini kurtaracağını düşünen Kartaca Roma'dan gelen tüm barış tekliflerini geri çevirdi.
Milattan önce 202 senesinin Ekim ayında Hannibal ve Scipio batı Tunus topraklarında karşılaştı. Zama Muharebesi adı verilen bu muharebede Scipio 30 bin piyade ve 5500 atlıya sahipti, Hannibal ise 45 bin piyadeyle 2 bin kadar atlıyı yönetiyordu. Hannibal'in birlikleri savaş alanında çok iyi savaşsa da, Kartaca filleri ordusuna fillerin geçişi için kanallar kuran Scipio tarafından çok iyi kullanıldı ve oldukları gibi Kartacalılara geri gönderildi. Fillerin bir anda kendilerine doğru gelmesiyle paniğe kapılan Kartacalılar Roma süvarileri tarafından da saldırıya uğrayınca muharebe sona erdi.
Artık İkinci Pön Savaşı sona ermişti. Romalılar Kartaca'nın tüm donanmasını, fillerini ve aldığı esirleri Roma'ya teslim etmesi konusunda ısrarlıydı, bunun üstüne Kartaca Roma'nın izni olmadan kimseyle savaşa girişemeyecek ve yeni Numidya Kralı Masinissa'nın topraklarını tanıyacak, Roma'ya yüklü bir savaş tazminatı verecekti. Bunların üstüne İberya'daki toprakların hakimiyeti de Roma'ya geçecekti.
Savaşın başlangıcında her iki taraf da eşit güce sahipti, Roma daha iyi donanmaya sahipken Kartaca karada ön plana çıkıyordu. Ancak tıpkı Birinci Pön Savaşı'nda da olduğu üzere Roma'nın bitmek bilmeyen kaynakları ve hırsı ona savşaı kazandıran usnur oldu. Zama Muharebesinde Scipio Africanus düşmanı tanımanın ve farklı şartlara adapte olmanın, esnekliğin ne kadar önemli olduğunu göstermiş oldu. Romalılar bu zafer sonrasında o zamana kadar karşılaştıkları en büyük düşmana müthiş bir darbe indirmiş, Akdeniz'in tartışmasız lideri haline gelmişti.
İkinci Pön Savaşı Roma ve Kartaca arasında milattan önce 218 ila 201 yılları arasında gerçekleşti. Savaş büyük oranda Sicilya'nın kontrolü için yapılmış olsa da tarafların orduları İberya, İtalya ve Kuzey Afrika topraklarında dahi karşılaştılar. Kartacalıların ordularını tarihin belki de en yetenekli generallerinden Hannibal yönetirken, Roma'nın savaştaki yıldızı Kartacalıları Afrika'da yenmeyi başaran Scipio Africanus'tu. Bu savaş da Kartacalıları tam anlamıyla bitirmeye yetmeyecek, Kartaca yaklaşık 50 sene sonra tekrardan yükselerek Üçüncü Pön Savaşı'nı tetikleyecekti.
Savaşın Sebebi
Milattan önce 241 senesinde Birinci Pön Savaşı'nın bitmesiyle Kartaca antik tarihte girişilmiş en uzun muharebeden yenilgiyle ayrılan taraf olmuştu. Savaş sonrasında sadece zengin Sicilya topraklarından çekilmekle kalmamış, aynı zamanda üstüne Roma'ya savaş tazminatı vermeyi kabul etmişti. Birinci Pön Savaşı Kartaca için olduğu kadar Roma için de ekonomik anlamda yorucu ve yıpratıcı bir savaş olmuştu ancak Roma'nın özellikle donanmasını sürekli olarak yenileyebilmesi Kartaca'nın Akdeniz'in bu yeni süpergücüyle başedememesine sebep olmuş ve denizlerde üstünlüğü Roma elde etmişti. Bu da demek oluyordu ki eğer Kartaca Roma'yı yenmek istiyorsa bunu karada yapmalıydı ve kara savaşları deniz savaşlarına nazaran daha çok para gerektiriyordu.
Kartaca'nın gözünü Roma'ya dikmeden evvel önce evindeki sorunlarla başetmesi gerekti. Ateşkessiz Savaş olarak da bilinen paralıasker savaşlarında Kartaca Birinci Pön Savaşında ödemeleri yapılmamış çeşitli paralıasker gruplarıyla mücadele etti. Bu mücadelelerde Hamilcar Barca Sicilya'dan çağırıldı, Büyük Hanno ile birlikte isyanı bastırdılar. Kartaca kendi isyanlarıyla uğraşırken Romalılar Kartaca'nın önemli tahıl ambarlarından biri olan Sardinya adasını ele geçirmişti.
Elinde güçlü bir donanması olmayan ve Sicilya, Korsika ve Sardinya gibi stratejik olarak önemli noktaları birer birer kaybeden Kartacalılar ordularına para vermek için farklı coğrafya arayışına girişti. Çok zaman geçmeden cevap kesinleşmişti: İberya. İberya'da hali hazırda eski Fenike kolonileri bulunuyordu ve bu yarımada ciddi gümüş kaynaklarına sahipti. Hamilcar Barca milattan önce 237 senesinde İberya'daki Kartaca topraklarını genişletmek adına İberya'ya çıktı. Cadiz bölgesini üssü haline getiren Hamilcar, Acra Leuce şehrini kurdu. 100 filli 50 bin askerlik büyük bir ordu kuran Hamilcar, talihsiz bir şekilde 229 senesinde boğularak hayatını kaybetti.
İkinci Pön Savaşının Başlangıcında Roma ve Kartaca
Hamilcar'ın ölümü üzerine onun yerine gelen Hasdrubal, bu orduya 10 bin piyade ve 8 bin süvari de ekleyip fil sayısını ikiye katladı. Bu orduyla Kartaca İberya yarımadasının yarısını ele geçirmişti. Milattan önce 221 senesinde sahneye yeni bir isim geldi, Hannibal Barca. Hamilcar'ın en büyük oğlu olan Hannibal, babası tarafından hiçbir zaman Roma'nın bir dostu olmaması için yemin ettirilmişti.
Kartaca'nın İberya'da topraklarını hızlı bir şekilde genişletmesinden endişelenen Romalılar, milattan önce 226 senesinde Hasdrubal ile bir antlaşma imzalamıştı ve Kartaca'nın Ebro nehrini geçmemesini istemişti. Ancak Hannibal Hasdrubal'dan daha hırslıydı ve İberya'da uzun süredir Roma'nın müttefiği olan Saguntum şehrini ele geçirdi. Bunun antlaşmaya aykırı olduğunu söyleyen Romalılar Kartaca'dan Hannibal'in kendilerine teslim edilmesini istedi. Kartaca'nın bu teklifi reddetmesine Romalılar savaş ilan ederek karşılık verdiler ve İkinci Pön Savaşı resmen başladı.
Hannibal'in Seferi
Hannibal Roma'nın kendisine İberya'da saldırı yapacağını öngörüyordu, öngördüğü üzere Roma 60 quinquereme ile Cornelius Scipio önderliğinde büyük bir orduyu İberya'ya, bir miktar orduyu ise Sicilya'ya göndermişti. Romalıların yapacağı şeyi doğru bir şekilde öngören Hannibal, Romalıların hiç beklemediği bir şeyi yapıp İtalya'ya taarruza geçti. Hannibal için Birinci Pön Savaşında yaşananlar Roma'nın "kendi topraklarının dışında" yenilemeyeceğini kanıtlar nitelikteydi ve belki de Roma'yı yenmenin asıl sırrı Roma'nın topraklarında savaşmaktı.
Hannibal İberya'daki Kartaca topraklarının hakimiyetini Hamilcar'ın bir diğer oğlu Hasdrubal Barca'ya bıraktı ve söylenene göre Alp dağlarını 15 günde aşmayı başardı. Ancak Hannibal'in bu macerası kolay olmamıştı. Hannibal bu esnada bölgedeki düşmancıl Galya kabilelerinden çok bölgenin sert hava şartlarıyla savaşmıştı ve 90 bin piyadelik ordusundan geriye sadece 20 bin piyade kalmıştı. Hannibal bu bölgede Roma'ya karşı da düşmanlık besleyen bazı Galyalı kabilelerden askerleri ordusuna katarak Romalılar üzerinde baskı kurmaya devam etti.
Hannibal'in ilk olarak Pavia nehri kenarında, ikincil olaraksa Trebia nehri kenarında Romalılara karşı edindiği zaferler İtalya genelinde "durdurulamaz bir general" olarak görülmesiyle sonuçlandı. Trasimene gölü kenarında yapılan bir başka muharebede 15 bin Romalı öldürüldü, 10 bin Romalı ise esir alındı. Hannibal İtalya yarımadasında her zaman "sadece Roma'ya karşı olduğunu" göstermeye çalışıyor ve bölgedeki diğer halkların desteğini elde etmeye çalışıyordu.
Üç muharebeden de yenilgiyle ayrılan Roma'yı bu üç muharebeden de beteri bekliyordu. Güney İtalya'da Hannibal kendisinden çok daha büyük sayıya sahip bir orduyu yenilgiye uğratmayı başardı. Önceki muharebelerde olduğu üzere Kartacalı General savaş alanının arazi şartlarını kendi lehine kullanmasını bilmişti, 50 bin askeri nehir kıyısına yerleştiren Hannibal düşmanın manevra kapasitesini kısıtlayıp sayı avantajlarından yararlanmalarını engelledi. Bu savaş sonrasında düşman taraf 50 bin asker kaybederken, Kartacalılar sadece 5700 asker kaybetmişti ve bu askerlerin birçoğu Galyalıydı.
Hannibal'in Seferi (Sarıyla)
Hannibal'in aldığı bu zaferler Güney İtalya'daki birçok şehir devletinin savaşta Kartaca'nın tarafına geçmesiyle sonuçlandı. Ancak Orta İtalya halen Roma'ya sadıktı ve bu Güney İtalya'daki diğer şehir devletlerinin sürekli savunulmasının gerektiği anlamına geliyordu. Hannibal İtalya'da Roma hegemonyasının tamamen çökmesini ve Galyalıların isyan etmesini umuyordu ancak bu gerçekleşmedi. Aynı şekilde İberya'dan veya Kartaca'dan da herhangi bir destek güç edinemiyordu. Tarihin tam bu noktasında Hannibal belki de günümüz dünyasının yapısında bile büyük etkileri olabilecek bir kararda bulundu ve Roma'yı kuşatmadı.
Karşısında belki de tarihin en büyük komutanlarından biri olduğunu idrak eden Roma taktiklerinde değişikliğe gidip Hannibal'le savaş alanında karşılaşmaktan kaçınmaya çalıştı. Bu strateji Roma Konsülü Fabius Maximus'un isminden Fabian stratejisi olarak savaş terminolojisinde yerini edindi. Fabius Hannibal ile karşılaşması durumunda bundan Hannibal'in zaferle ayrılacağının farkındaydı ve bunun için sürekli bir şekilde bir bakıma gerilla savaşı yaparak Hannibal'in erzak hatlarını bloke etti, ufak saldırılarla Hannibal'i yıprattı. Hannibal erzak edinebilmek adına bir liman şehri ele geçirmeye çalışsa da bunda başarılı olamadı. Hannibal çok sayıda Roma ordusunu ortadan kaldırmayı başarmış olsa da, nihayetinde Roma tıpkı Birinci Pön Savaşı'nda olduğu gibi sürekli yenilenerek, uyum sağlayarak karşısına bir güç koymaya devam ediyordu.
Roma'nın Yükselişi
Sürekli yenilgiye uğrayan ve hemen yanıbaşında çok tehlikeli bir düşmana sahip olan Roma çok hırslı bir şekilde gelen tüm barış tekliflerini reddediyordu. 13 bin asker ve bir miktar filden oluşan Kartaca takviyesi, Hannibal'e yardım için İtalya'ya gönderilmektense İspanya'ya gönderildi. Aynı miktarda bir ordu da Sardinya'nın geri alınması için gönderilmişti. Sicilya'da ise Syracuse ve Tarentum şehirleri Kartaca'ya olan bağlılıklarını duyurmuştu. İtalya'da Hannibal sahip olduğu bölgeleri savunabilecek insangücüne sahip değildi ve her zaman o anda bulunmadığı yer Romalılarca saldırı alıyor ve ele geçiriliyordu.
Milattan önce 215 senesinde Roma güney İberya'ya saldırı düzenleyip Hasdrubal'ı yenilgiye uğrattı ve Saguntum'u ele geçirdi ancak bu muharebede Cornelius Scipio Calvus haytını kaybetti. Ordunun başına sonraları Africanus olarak da bilinecek Publius Cornelius Scipio geçti. Henüz 25 yaşında olan bu general İberya'daki ana Kartaca şehri olan Carthago Nova'yı ele geçirdi.
Sicilya'da ise Syracuse tekrardan Roma'ya bağlandığını ilan etti. Kartaca bunu engellemek için adaya 23 bin asker çıkartmış olsa da, Marcus Claudius önderliğindeki Roma ordusuna Kartacalıları yenmeyi başardı. İberya'da Scipio Africanus bölgedeki diğer devletlerle müttefik olarak Hasdrubal'ı bir kez daha yenilgiye uğratmayı başardı. Milattan önce 206 senesinde Kartaca İberya'dan tamamen çıkarılmıştı. İberya'da yapılabilecek bir şey kalmadığını gören Scipio Africanus, Kuzey Afrika'ya çıkartma yapmak için hazırlıklara başladı.
Bu esnada İtalya'da Hannibal kendisinden 2 kat daha fazla askere sahip ordularla başetmeye çalışıyordu. Kartaca bu esnada İtalya'ya bir ordu göndermeye çalışsa da, Hannibal'in kardeşi Mago'nun önderliğindeki bu ordu denizlerde üstünlüğün Romalılarda olması sebebiyle çıkartma yapmakta zorlandı ve Kuzey İtalya'da Hannibal'e ulaşamadan Romalılarca yokedildi.
Scipio Africanus
Milattan önce 205 senesinde Konsül olarak atanan Scipio Akdeniz'i geçip Sicilya'ya gelerek ordusunu kuvvetlendirmeye başladı. Ertesi sene 30 bin piyade ve 440 gemiyle Kuzey Afrika'ya ulaştı, Masinissa'nın Numidyalı atlılarıyla ordusunu güçlendiren Scipio 4000 kişilik bir Kartaca gücünü ortadan kaldırdı. Utica şehrini kuşatma altına alan Scipio şehirde beklemediği bir direnişle karşılaştı. Hasdrubal'ın oğlu Gisgo'nun komutasındaki 30 bin piyadeli ordu Numidyalı Syphax'ın ordusunun da yardıma gelmesiyle şehirden çıkıp kuşatmayı kırdı. Kısa süreli barış görüşmeleri sonrasında Scipio ordusunu ikiye bölüp Syphax ve Gisgo'nun kamplarına eşzamanlı olarak saldırı düzenledi.
Hasdrubal yönetimindeki 30 bin kişilik Kartaca ordusu Scipio'nun ordusu tarafından yenilgiye uğratıldı. Bölgede güç edinen Scipio Numidya tahtına Masinissa'yı geçirdi ve Syphax'ı yakalattı. Bu zaferler sonrasında geriye sadece Kartaca şehri kalmıştı ve Kartaca başkenti kurtarması için İtalya'dan Hannibal'i çağırıyordu. Hannibal'in ordusuyla birlikte geri dönerek kendisini kurtaracağını düşünen Kartaca Roma'dan gelen tüm barış tekliflerini geri çevirdi.
Milattan önce 202 senesinin Ekim ayında Hannibal ve Scipio batı Tunus topraklarında karşılaştı. Zama Muharebesi adı verilen bu muharebede Scipio 30 bin piyade ve 5500 atlıya sahipti, Hannibal ise 45 bin piyadeyle 2 bin kadar atlıyı yönetiyordu. Hannibal'in birlikleri savaş alanında çok iyi savaşsa da, Kartaca filleri ordusuna fillerin geçişi için kanallar kuran Scipio tarafından çok iyi kullanıldı ve oldukları gibi Kartacalılara geri gönderildi. Fillerin bir anda kendilerine doğru gelmesiyle paniğe kapılan Kartacalılar Roma süvarileri tarafından da saldırıya uğrayınca muharebe sona erdi.
Savaşın Sonunda Roma ve Kartaca
Artık İkinci Pön Savaşı sona ermişti. Romalılar Kartaca'nın tüm donanmasını, fillerini ve aldığı esirleri Roma'ya teslim etmesi konusunda ısrarlıydı, bunun üstüne Kartaca Roma'nın izni olmadan kimseyle savaşa girişemeyecek ve yeni Numidya Kralı Masinissa'nın topraklarını tanıyacak, Roma'ya yüklü bir savaş tazminatı verecekti. Bunların üstüne İberya'daki toprakların hakimiyeti de Roma'ya geçecekti.
Savaşın başlangıcında her iki taraf da eşit güce sahipti, Roma daha iyi donanmaya sahipken Kartaca karada ön plana çıkıyordu. Ancak tıpkı Birinci Pön Savaşı'nda da olduğu üzere Roma'nın bitmek bilmeyen kaynakları ve hırsı ona savşaı kazandıran usnur oldu. Zama Muharebesinde Scipio Africanus düşmanı tanımanın ve farklı şartlara adapte olmanın, esnekliğin ne kadar önemli olduğunu göstermiş oldu. Romalılar bu zafer sonrasında o zamana kadar karşılaştıkları en büyük düşmana müthiş bir darbe indirmiş, Akdeniz'in tartışmasız lideri haline gelmişti.