Antik Tarih: Peloponez Savaşı (MÖ 431 - 404)
#1
nNnH8gV.png

Peloponez Savaşı (MÖ 431 - 404)

Peloponez Savaşı, Atina ve Sparta arasında gerçekleşen antik tarihin en önemli savaşlarından birisi. Savaşın ilk aşaması milattan önce 460 ila 446 yılları arasında gerçekleşirken, savaşın 2. ve asıl aşaması milattan önce 431 ila 404 yılları arasında gerçekleşmiştir. Peloponez Savaşına dair eldeki bilgilerin büyük bir kısmı Atinalı tarihçi Thucydides'ten gelmektedir.

Savaşın Sebebi
Thucydides kayıtlarında savaşın sebebini "Atina'nın yükselen gücünden Sparta'nın duyduğu rahatsızlık savaşı kaçınılmaz kıldı." cümlesiyle özetler. Milattan önce 5. yüzyılda Atina ve Sparta Yunanistan'da birbirine zıt 2 güç odağını oluşturmaktaydı. Atina'nın genişleyen müttefikler ağından elde ettiği gelirler sayesinde kurduğu devasa filo, esasında Perslere karşı kurulan Delos Birliğini bir tür Atina İmparatorluğuna dönüştürme çabası ve bu esnada Sparta'ya yakın şehir devletlerini izole ederek kendisiyle iş birliğine zorlaması Sparta'yı rahatsız etmiştir. Spartalılar Atina'nın Yunan dünyasında etkisini arttırmasına tepkisiz kalmanın Korinth gibi diğer Yunan devletlerini Atina hegemonyası altına iteceğinden korkuyordu.

Savaşın Birinci Peloponez Savaşı olarak da bilinen kısmı ara ara Sparta müdahaleleri içerse de büyük oranda Atina ve Korinth arasında geçmişti. Bu savaşı takiben Otuz Yıl Barışı olarak adlandırılan bir döneme girilse de, işin doğrusu taraflar arasındaki düşmanlık hiçbir zaman sona ermemiş ve bu düşmanlıklar milattan önce 431 senesinde tekradan topyekün savaşa girilmesiyle sonuçlanmıştır.

Sparta - Atina ilişkileri arasındaki kırılma noktası milattan önce 432 senesinde yaşandı. Atina Trakya'daki kereste ve metallere gözünü dikmişti ve Poteidaia'dan bölgedeki tahkimatını kaldırmasını talep etti. Poteidaia şehri Sparta'dan yardım isteyip olası bir çatışmada kendi üstlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını belirttiler. Atinalılar Poteidaia'yı kuşatma altına alıp bir süre sonra savaşın önemli sebeplerinden biri olan Megara Kararlarını açıkladı.

GTK1PKh.jpeg

Atinalı Perikles

Megara Kararlarına sebep olarak Megaralıların Hiera Orgas olarak bilinen tanrıça Demeter'e ayrılmış kutsal bölgeye izinsiz bir şekilde girmesi ve şehre gönderilen Atina elçilerinin öldürülmesi gösterilse de, bu kararların asıl sebebinin daha önceki savaşta Megaralıların rolü ve Megara'nın Sparta ile yakın ilişkileri olduğu düşünülür. Bu kararlar Megara'nın Atina ve müttefiklerinin limanlarını kullanmasını yasaklamış, büyük oranda Megara'yı ticari ambargo altına almıştır.

Megara Kararlarının üzerine Sparta Atina'dan müttefiği Megara üzerindeki ambargonun ve yasakların kaldırılmasını talep etmiş, Perikles önderliğindeki Atinalılar "Sparta'dan emir almayacaklarını" söyleyerek bu talebi reddetmiştir. Bu red karşısında Sparta direkt olarak savaşa girmektense belki de hazır olmadıkları için beklemeyi tercih etmiş, savaşı başlatan asıl gelişme Thebes'in Atina müttefiki Plataea kentine saldırması olmuştur.

Peloponez Savaşı daha önceleri Yunan dünyasında Atina ve Sparta'yı karşı karşıya getiren savaşlara nazaran çok daha karmaşık ve çok daha ölümcül bir savaş olmuştur. Sivil nüfus savaşın etkilerini Yunan dünyasında daha önceleri hayali kurulamayacak derecede hissetmiş, şehirler haritadan silinmiştir.

FrurU7v.png

Atina ve Müttefikleri: Delos Birliği
Pers Savaşları ile birlikte Yunan şehir devletleri kendilerini koruma amaçlı birlikler çatısı altında toplanmaya başlamıştı. Bu şehirlerden özellikle İyonya kıyısında olanlar Atina ile birlikte hareket ederek milattan önce 478 senesinde Delos Birliğini kurdular. Birlik altın çağında 300'den fazla üyeye sahipti ve bu üyelerin hepsi Yunanistan'ın en büyük deniz gücüne sahip Atina'ya onları Pers tehditinden koruması için gemi ve altın bazında haraç ödüyordu. Birliğin hazinesi Cyclades'teki kutsal Delos adasında bulunuyordu.

Nakşa'nın işgaliyle birlikte birlik eşit müttefiklerden oluşan Perslere karşı savunma birliğinden bir Atina İmparatorluğuna dönüşmenin ilk adımını attı, bu durumu resmileştiren olay milattan önce 454 senesinde birlik hazinesinin Atina'ya taşınmasıydı. Birliğin en büyük etkisi Atina filosunun özellikle rakip deniz gücü Aegina'nın etkisiz hale getirilmesi sonrasında denizde istediği noktaya saldırı düzenleyebilmesiydi. Bu durum başta Korinth olmak üzere Atina ile birlikte hareket etmeyen ancak deniz ulaşımına muhtaç çeşitli şehir devletleri için büyük sıkıntılara sebep oldu.

ol51jzr.jpeg

Yunan Hoplite Piyadesi

Sparta ve Müttefikleri: Peloponez Birliği
Agoge olarak bilinen, 7 yaşında başlayan askeri eğitim Sparta'nın yüksek disipline ve savaş anlayışına sahip profesyonel bir hoplite ordusuna sahip olmasıyla sonuçlanmıştı. Bu durum belki de Sparta'nın tarihlerinin büyük bir kısmında herhangi bir sura sahip olmamasının da ana sebebiydi, ordusunun kalitesi sayesinde taştan surlara ihtiyaçları yoktu.

Milattan önce 6. yüzyılda Yunanistan'daki siyasi istikrarsızlık ortamı Korinth, Elis, Tegea ve diğer devletlerin Peloponez Birliğini kurmasıyla sonuçlandı. Bu birliğe katılan üyeler Sparta ile aynı düşmanlara ve aynı dostlara sahip olacaklarını belirtmiş oluyordu. Birliğe üye olmak illa ki Sparta'ya altın bazında haraç ödendiği anlamına gelmiyor, bunun yerine Sparta komutasındaki ordulara asker göndermeyi kabul edebiliyorlardı. Birlik milattan önce 4. yüzyıla kadar Peloponez yarımadasında Sparta'nın hakim güç olmasını sağladı.

Savaş Gelişmeleri
Tüm büyük savaşlar gibi Peloponez Savaşı da bir takım askeri değişiklikleri ve gelişmeleri beraberinde getirdi. Ağır zırhlı falanks dizilimi halen Yunan savaşlarının en yaygın taktiğiydi ancak bu savaşla birlikte falankslar daha derin ve daha geniş hale geldiler. Muharebe alanlarında hoplite piyadelerinin üstünlüğü hafif piyadeler ve süvarilere de yer verilen karma ordular tarafından tehdit edilmeye başlandı.

Bu savaşla birlikte Yunan dünyasında savaşlarda kölelerin, paralı askerlerin ve yabancı askerlerin kullanımı arttı. Orduların savaş alanında daha uzun süre kalabilmesini sağlamak üzere lojistik imkanlardan daha çok yararlanıldı ve ordu komutanlarında kişilerin tecrübesi ve yeteneğine daha çok önem verildi. 

1m5SFYS.jpeg

Sparta'nın Attica İstilası
Bir tarafın tamamen deniz, diğer tarafın ise tamamen karaya odaklanan askeri bir güce sahip olduğu bir savaşın bir sonuca ulaşmadan yıllarca uzaması belki de şaşılacak bir şey değildi. Kral 2. Archidamus önderliğinde Sparta'nın savaş stratejisi Atina topraklarına saldırmak, tarlalar yıkarak, zeytin ağaçlarını ve şarap üretim merkezlerini üretim yapılamayacak noktaya getirerek Atina'ya zarar vermek üzerine olsa da, bunun Atina şehrinin ekonomisini ne kadar etkilediği tartışma konusudur keza şehir her zaman Uzun Sur koruması altındaki Piraeus limanından erzak edinmeyi başarmıştır. Spartalılar Atina'yı açık alanda savaşmaya çekmeye çalışsa da, Perikles yönetiminde Atina bu tuzağa düşmemiştir. Atina da benzer bir biçimde deniz yoluyla ufak birlikler taşıyıp Sparta topraklarına zararlar vermeye çalışmıştır.

Atina milattan önce 430 senesinde Mısır'dan Pers topraklarına gelen bir salgının etkisi altına girmiş, Sparta bu sebeple artık her yıl düzenlemeye başladıkları istilalarına ara vermiştir. Perikles bunu bir zeytin dalı olarak görüp barış müzakerelerini görüşme teklifinde bulunmuş olsa da, Sparta bunu reddetmiştir. Kleon ve Nikias komutası altında Atinalıların Korinth Körfezine başarılı saldırılar düzenlemesi savaşın Sparta zaferiyle erken bir biçimde bitmesi ihtimalini azaltmıştır.

Kuşatmalar
Peloponez Savaşını öne çıkaran unsurlardan birisi kuşatmalarıydı. Yunan dünyasında daha önceleri çeşitli kuşatmalar yapılmış olsa da, sadece Peloponez Savaşında 100'e yakın kuşatma yapıldı, bu kuşatmaların 58'i başarılı oldu. Kuşatmalarda iki ana strateji kullanılıyordu, şehre sürekli saldırılar düzenleyerek surları aşmak veya savunmacıların teslim olmasını sağlamak veya şehrin etrafına duvar örerek şehri aç bırakmak. Aç bırakma stratejisinde aynı zamanda içeriden bir grubun çaresizlik sonucu şehre ihanet etmesi veya iç karışıklık çıkartmasına güveniliyordu. Bu strateji çok daha maliyetli ve sabır gerektiren bir stratejiydi. Kuşatmalar sonrasında şehir düşerse yenilen taraf ya kılıçtan geçiriliyordu ya da köleleştiriliyordu.

Savaşta Sparta'nın istilası sonrasında milattan önce 429 ila 427 yılları arasında Plataea kuşatması yaşandı. İlk olarak Peloponez güçleri daha saldırgan taktikler benimseyerek şehrin etrafını tahtadan bir duvarla kapatıp, rampalar inşa ederek surları aşmaya çalıştılar. Plataealılar buna daha yüksek duvarlar örerek yanıt verdi. Peloponezliler bunun üzerine koçbaşları kullanarak suru yıkmaya çalıştılar, ancak bu sefer de Plataealılar surların üzerinden büyük zincirler fırlatarak koçbaşlarını kırdılar. Bunun üzerine Peloponezliler hiçbir şey yapmadan bekleme ve Plataealıları aç bırakmaya karar verdi. Şehir 2 sene boyunca direndikten sonra teslim oldu.

ocvRnPj.jpeg

Atina ve Piraeus arasındaki Uzun Sur

Sparta'nın İlerleyişi ve Atina'nın Sicilya Seferi
Milattan önce 428 senesinde Atina Lesbos'ta büyük bir isyan girişimini bastırdı. Demosthenes 40 trireme ile birlikte Pylos'a sefere çıkıp Sphakteria'yı işgal eden Spartalıları yenmeyi başardı ve burada 292 Spartalıyı esir aldı. Atinalılar Megara ve Boeotia'ya karşı bir sefere çıktılar ancak Delion yakınlarında büyük bir bozguna uğradılar. Brasidas komutası altında ordularında ilk defa Spartalı olmayan hoplite piyadelere yer vermeye başlayan Sparta başta Amphipolis olmak üzere Attica genelinde çok sayıda şehri ele geçirmeyi başardı.

Milattan önce 423 senesinde ateşkes ve 50 senelik bir barış üzerinde anlaşıldı. Bu antlaşmaya göre çok küçük sınır değişiklikleri var olsa da, iki taraf da büyük oranda savaş öncesi konumlarına geri dönecekti. 3 sene sonra Sparta Boeotia ile, Atina'nın yeni lideri Alkibiades ise Peloponez'deki 3 demokratik devlet olan Argos, Elis ve Mantineia ile müttefik oldu. Her iki taraf da bazı oyuncu değişiklikleriyle ikinci devreye hazırlanıyor gibiydi.

Sparta bu diplomatik değişikliğe nasıl yanıt vereceğini iyi biliyordu. Peloponez'deki yeni Atina müttefiklerine saldırmaları durumunda Atina ya ateşkesi bozarak savaşı tekrardan başlatmak zorunda kalacak ve Sparta ile karada karşılaşacak, ya da ateşkese saygı duyarak yeni müttefiklerini yalnız bırakacaktı. Atina müttefiklerini korumayı seçti ve milattan önce 418 senesinde Sparta Kralı Agis Mantinea'da büyük bir zafer aldı.

Bu zafer sonrası Sparta prestijini yeniden kazanmış, karşısındaki ittifak ise iyice çatırdamıştı. Atinalılar savaşın tam bu noktasında ikinci ölümcül hatalarını yaptılar ve Pers İmparatoru 2. Darius'a karşı isyan bayrağı açan ve verdiği bu talihsiz karar neticesinde kısa bir süre sonra idam edilen Lidya Satrapı Pissuthnes'in oğlu Amorges'i destekleme kararı aldılar. Bu durum Darius'un Peloponez Savaşına olan ilgisini ve Atina'ya karşı savaşan Sparta'ya olan sempatisini yükseltti.

Üç sene sonra Atinalı general Alkibiades savaşın en büyük çaplı seferi olarak Sicilya istilasını başlattı. Alkibiades Sicilya'daki keresteleri donanması için kullanmak istiyordu ve bunun için Siraküza'ya karşı yardım isteyen Segesta kentini sebep olarak kullanmak istedi. İstila başladıktan bir süre sonra Alkibiades Atina'da Hermes heykellerini parçalamak ve Eleusis ayinleriyle alay etmekle suçlandı ve generalliği alındı. Yargılamanın taraflı bir biçimde yapılacağını düşünen Alkibiades ironik bir biçimde Yunan dünyasında kendisini Atina'ya teslim etmeyecek yegane güç olan Sparta'ya kaçtı. Başlattığı sefer Nikias komutasında devam etse de büyük bir hüsranla sonuçlandı, hem Nikias hem de Demosthenes iki sene sonra yakalanarak idam edildi. Artık herkes Delos Birliğinin sonunun geldiğine inanıyordu, Atina'nın tecrübeli ve saygın bir lideri kalmamıştı. Alkibiades sürgündeydi, Demosthenes, Lamachus ve Nikias öldürülmüştü, sevilen Hyperbolus ise toplumdan aforoz edilmişti.

874m0pF.png

Aegostopomi ve Savaşın Sonu
Tüm bu gelişmelere rağmen Atina hala pes etmemişti ve Peloponez'e denizden saldırılar düzenlemeye devam ediyordu. Sparta Alkibiades'in önerisiyle Dekeleia bölgesine bir kale inşa ederek Atina'nın tarım bölgelerine daha kolay saldırı düzenleyebilir hale geldi. Bu kale aynı zamanda Atina'nın Laureion'daki gümüş madenine ulaşmasını engelliyordu. Sparta hükümdarı Agis Dekeleia'yı üssü haline getirip, burada başta Chios ve Miletos olmak üzere Delos Birliğinden ayrılmak isteyen çeşitli şehir devletlerinin elçilerini ağırladı. Bu dönemde Persler Sparta'ya filo kurmaları için para teklif edip, karşılığında Anadolu'daki Pers hakimiyetinin tanınmasını istediler.

Savaş belki de yine ironik bir biçimde Sparta tarafından kazanılan bir deniz muharebesiyle sona erdi. Atinalılar tarafından sürekli denizde yenilgiye uğrayan Sparta, Perslerden edindikleri para ve kerestelerle 200 triremelik devasa bir filo kurmuştu. Bu filonun başında Lysander Hellespont yakınlarında Atina'ya son darbeyi vurdu, bu muharebe sonrasında 170 Atina gemisi ele geçirildi, 3000'e yakın Atinalı tutsak kılıçtan geçirildi. Atina donanması batmış, Delos Birliği dağılma noktasına gelmiş, Atina şehri ise kuşatılmıştı. Atina barış antlaşmasında Uzun Sur'u yıkmaya, filosunu 12 gemiyle sınırlandırmaya ve Sparta'ya haraç ödemeye zorlandı. Xenophon'un kayıtlarına göre "Spartalılar Uzun Sur'u flüt çalan kızların müziği eşliğinde büyük bir keyifle yıktılar." Savaş sonrası Atina'da Critias önderliğinde Otuz Tiran yönetimi başa geçti.

Bu savaş sonrasında Sparta Yunan dünyasının hakim gücü haline gelse de, bu durum çok uzun sürmedi. Sparta'nın Yunan dünyasında etkisini arttırmasıyla birlikte Persler bu sefer Korinth Savaşlarında Sparta'ya karşı olan tarafı destekleyerek Sparta'yla 'Kralın Barışı' olarak adlandırılan bir barış antlaşması imzaladılar. Bu antlaşmaya göre Sparta sahip olduğu imparatorluğu (İyonya kıyısını) Perslere devrediyordu ancak Yunan dünyasının lideri olmaya devam ediyordu. Sparta daha sonraları Thebes ile giriştiği Leuctra muharebesinde Epaminondas'a karşı büyük bir yenilgi aldı. Savaş sonrası yaşanan gelişmelere bakıldığında savaşın asıl kazananının Sparta değil, Persler ve belki de bir süre sonra zayıflamış ve birbirine şüpheyle yaklaşan Yunan şehir devletlerini kolaylıkla işgal eden Makedonlar olduğu söylenebilir.
[+] 6 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Cevapla
#2
Antik yunan dönemibde yazılmış kitaplar okuduğum bir döneme denk gelmesi güzel oldu. Güzel yazı başka yazıları bekleriz.
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.