07-01-2019, 23:36
(Son Düzenleme: 07-01-2019, 23:49, Düzenleyen: Ecdad Computer.)
Bu vatan uğruna çalışmış her insan, başarısız olsa bile hainlikle itham edilemez. Ama tarihi bir şahsiyet değerlendirilirken her yönü ile objektif değerlendirilmelidir. Enver Paşa'da böyle birisidir. Hep ideolojik açılara göre değerlendirilir. Peki Enver Paşa'ya, ve dolayısıyla İttihatçılığa kimler ideolojik bir gözle bakıyor?
1- Abdülhamidçiler: İslamcı/Muhafazakar kitlenin içine dahil olduğu bu grup genellikle Osmanlı Devleti'nin yıkılış sebeplerini 2. Meşrutiyete ve İttihatçıların (Ve hali ile Enver Paşa'nın) üzerine yıkarlar. Aslen bu grup, kendi fikirlerine öncülük eden bir Liderin tahttan indirilmesinden hoşnutsuzlardır.
2- Liberaller: Liberaller İttihatçıların Askeri dikta yönetimine, pek demokratik olmayan yönetim uygulamalarına ve özellikle uyguladıkları Milliyetçi düşüncelere karşı çıkarlar, bu grup için Enver Paşa ve diğerleri birer seri katil, İTC ise bir dikta örgütüdür.
3- Bazı Turancılar ve Yeni İttihatçılar: Bu grup genelde Türkçü-Turancı fikirleri romantik düzeyde savunan bazı kişilerden oluşur. Kimileri de İttihatçılıktan etkilenip, İttihatçılığı sadece Turancı bir fikir sanarak "Yeni İttihatçılar" dediğimiz alt kümeyi oluştururlar. Bazı Turancılar neden Enver Paşa'ya körü körüne bağlıdır?
Çünkü Turan için onun kadar savaşan birisi yoktur. Atatürk'ün gerçekçi bir tutum ile yeni Türk Devletini kurup bu devletin kalkınmasına odaklanması, uç hedeflere bulaşmaması yüzünden, azınlık da olsa bazıları Enver'i, Mustafa Kemal'den üstün tutar.
4 - Kimi Atatürkçüler: Bu grup aslında bayağı istisnai bir örnek. Kimi Atatürkçüler ve hatta bir üstteki grup, Enver ile Mustafa Kemal arasındaki ilişkiyi entrika meselesi haline getirip liderlik yarışına dönüştürürler. Kimileri, Kurtuluş Savaşı'nda Enver Paşa'nın Atatürk'ün yerini almak istediğini düşünür. Kimileri de, İttihatçı komitacılığın son kalıntıları olan İzmir Süikasti Girişimini de bütün İttihatçılara yıkar.
Fakat sonuç olarak; İttihatçı romantizmi de, İttihatçılık karşıtı romantizmin de bir anlamı yoktur. "İttihatçılar Ölür, İttihatçılık ölmez." fikri de yoktur. Bu gün Türk Siyasetinde hiçbir etkisi olmayan İttihatçılığı ölmüş sayabiliriz. Hukuken, başarısız çıktığı savaş sonucunda son bulmuştur. Geriye kalanlar Mustafa Kemal'in yanına katılmış, Fakat bunu ihtiras meselesi haline getirenler 1926'da İttihatçılığın son kalıntılarını da kendi elleriyle gömdürmüşlerdir. İttihatçılık, Jön Türklerden aldığı bayrağı; devamı olan Atatürkçülüğe bırakmıştır.
Bugün İttihatçı geçinen insanlar kişiliğe kapılmış romantikler, İttihatçı düşmanları ise hala bu fikrin öldüğünü fark edemeyip 2019 senesinde Enver Paşa'yı ezeli düşman gibi eleştiren kişilerdir.
1- Abdülhamidçiler: İslamcı/Muhafazakar kitlenin içine dahil olduğu bu grup genellikle Osmanlı Devleti'nin yıkılış sebeplerini 2. Meşrutiyete ve İttihatçıların (Ve hali ile Enver Paşa'nın) üzerine yıkarlar. Aslen bu grup, kendi fikirlerine öncülük eden bir Liderin tahttan indirilmesinden hoşnutsuzlardır.
2- Liberaller: Liberaller İttihatçıların Askeri dikta yönetimine, pek demokratik olmayan yönetim uygulamalarına ve özellikle uyguladıkları Milliyetçi düşüncelere karşı çıkarlar, bu grup için Enver Paşa ve diğerleri birer seri katil, İTC ise bir dikta örgütüdür.
3- Bazı Turancılar ve Yeni İttihatçılar: Bu grup genelde Türkçü-Turancı fikirleri romantik düzeyde savunan bazı kişilerden oluşur. Kimileri de İttihatçılıktan etkilenip, İttihatçılığı sadece Turancı bir fikir sanarak "Yeni İttihatçılar" dediğimiz alt kümeyi oluştururlar. Bazı Turancılar neden Enver Paşa'ya körü körüne bağlıdır?
Çünkü Turan için onun kadar savaşan birisi yoktur. Atatürk'ün gerçekçi bir tutum ile yeni Türk Devletini kurup bu devletin kalkınmasına odaklanması, uç hedeflere bulaşmaması yüzünden, azınlık da olsa bazıları Enver'i, Mustafa Kemal'den üstün tutar.
4 - Kimi Atatürkçüler: Bu grup aslında bayağı istisnai bir örnek. Kimi Atatürkçüler ve hatta bir üstteki grup, Enver ile Mustafa Kemal arasındaki ilişkiyi entrika meselesi haline getirip liderlik yarışına dönüştürürler. Kimileri, Kurtuluş Savaşı'nda Enver Paşa'nın Atatürk'ün yerini almak istediğini düşünür. Kimileri de, İttihatçı komitacılığın son kalıntıları olan İzmir Süikasti Girişimini de bütün İttihatçılara yıkar.
Fakat sonuç olarak; İttihatçı romantizmi de, İttihatçılık karşıtı romantizmin de bir anlamı yoktur. "İttihatçılar Ölür, İttihatçılık ölmez." fikri de yoktur. Bu gün Türk Siyasetinde hiçbir etkisi olmayan İttihatçılığı ölmüş sayabiliriz. Hukuken, başarısız çıktığı savaş sonucunda son bulmuştur. Geriye kalanlar Mustafa Kemal'in yanına katılmış, Fakat bunu ihtiras meselesi haline getirenler 1926'da İttihatçılığın son kalıntılarını da kendi elleriyle gömdürmüşlerdir. İttihatçılık, Jön Türklerden aldığı bayrağı; devamı olan Atatürkçülüğe bırakmıştır.
Bugün İttihatçı geçinen insanlar kişiliğe kapılmış romantikler, İttihatçı düşmanları ise hala bu fikrin öldüğünü fark edemeyip 2019 senesinde Enver Paşa'yı ezeli düşman gibi eleştiren kişilerdir.