04-06-2020, 17:06
İlk yıllarımda eğitime öncelik verdim, Holstain tarafındaki askeri limanı büyütüp üç gemi daha yaptırdım. Çiftlik ve limanları geliştirdim. Yaralı ordularımızın yaralarını sardım. Ama bunlar yeterli yine de yeterli gelmedi.
İlk önce Ruslar savaş ilan ettiler. Yağmaları ekonomimize zarar veriyordu. Ama dört bir tarafta orduları olduğu için orduları iyice yaklaşana kadar herhangi bir cevap veremedik.
Bunun yanında kuzeykedi şehirlerinden biri savaşmadan teslim olmayı kabul etti.
Dikkatsizliğim yüzünden topçu birliğimiz ağır hasar aldı. Ama yok olmadıkları için şükrettim.
İspanyollar ve İngilizler geliştirdiğimiz ticaret limanları sayesinde bizimle ticari anlaşmalara girişmeyi önerdi. Biz de kabul ettik. Ama denizaşırı rotalarda gücümüz yokken sadece deri sata sata nereye kadar geleceğiz?
Fırsatını bulan Lehler de bize savaş açtı. Sınırda konuşlandırdıkları bir sürü ordu var.
Moskova şehrinin suru sanırsam önceki savaşlardan kalma çok derin yaralar barındırıyordu. Ama biz açıkları şarapnel parçacıklı toplarımız ile avantaja çevirirken, koskoca bir rus ordusu ezip geçtik. Ama geriçekilenleri etrafımızda dolaşıp yağma yapmaya devam eden küçük ordular yüzünden takip edemedik.
Savaş yüzünden kurduğum yeni ve nedense etraftan bulduğum çeşit çeşit topla dolu ordumla Lehlerin bir şehrini daha kansız bir şekilde düşürdük. Norveç'teki orduyu gemi yoluyla Lehlerin son batı şehirne çıkartabiliriz. Bu sayede 3 orduyla Leh tehditini bitirebiliriz.
Sürgün hayatı yaşanayan Danlar da bize savaş açtı. Açıkçası ne yapabilecekleri tam bir merak konusu.
Müttefikimiz Osmanlı üç savaşımıza da katıldı.
Ülke ekonomik açıdan cidden çok kötü durumda. Tabi geri kalan açılandan da öyle. Dişe dokunur bir donanmamız var artık. Vasiyetim tüccar gemilerinden yeni bir filo kurulup, donanma ile ordu taşıma işlemi bittikten sonra o filoya refakat eden donanmamız ile Afrika ya da Asya'da artık ticaret yapılmasıdır. Yoksa bu kadar büyük orduları Deri satarak besleyemeyiz.
@Gurt