Bungo şehrindeki insanlar, şehirde koca bir ordu tutmamıza rağmen bize hala tepkili oldukları için vergi muafiyeti getirdik. Belki bu onları bir miktar yatıştırırdı.
Daha sonra Satsuma şehrinde bulunan yeni kurulmuş birliğimize takviye yapmak için Satsuma şehrinde asker yetiştirmeye başladık.
Bu sırada Chosokabe klanından ticaret anlaşması teklifi geldi. Paraya ihtiyacımız olduğundan ve ilişkilerimizi geliştirmek için bir adım olacağından dolayı kabul ettik.
Doğu Çin Denizi'ndeki ticaret noktasında bulunan bir adet gemimize Ouchi klanı, iki gemiden oluşan filosu ile saldırdı. Başarılı amiral, usta manevralar ile bu muharebeyi kazandı. Düşman gemilerinde biri battı.
Düşman ninjaları sık sık suikast girişimlerinde bulunduklarından dolayı bunun önüne geçebilmek için metsuke yetiştirdik.
Bungo şehrindeki ticaret limanına gelen yabancı ticaret gemileri ile adamıza Hristiyanlık ulaştı ve etkisini göstermeye başladı.
Ouchi klanı Bungo'nun liman köyünü ablukaya aldı ve Chosokabe klanı ile yaptığımız ticareti baltaladı. Karadan da Bungo şehrinin kuzeyine acınası bir ordu getirdi. Onların bu hareketine karşılık düşman üzerine yürüdük ve düşman ile meydan muharebesine girdik.
Düşman meydanda mevzilenirken biz de yükseklik avantajını kullanabilmek için tepeye tırmandık. Düşman askerlerinin üzerimize gelme gibi bir niyeti olmadığı anlaşılınca okçularımızı düşmanı rahatsız etmek için öne çıkardık. Düşman ok yağmuruna kayıtsız kalmadı ve tüm güçleri ile üzerimize gelmeye başladı. Okçularımızı piyade saflarının arkasına alarak destek atışına devam ettik. Ön saflarda piyadeler düşman piyadeleri ile çarpışırken mızraklı piyadelerimizi kanatlardan arkaya sarkıttık ve düşman lideri ve generalinin süvari gruplarına çok sağlam bir darbe indirdik. Düşman generali öldü ve liderleri kaçtı. Bunu gören düşman piyadeleri bir bir kaçmaya başladı. Bir kez daha zafer bizimdi.
Bu sırada lordumuzun oğlu Shimazu Toshihisa genç bir adam olmuştu ve ordu başına geçmek için hazırdı.
Düşmanın kaçan generali tek başına civardaki köylere hasar vermeye başlayınca küçük bir birliği generalin acınası hayatına bir son vermesi için görevlendirdik. Bu sorun da ortadan kalkmış oldu.
Hattori klanı bizimle ticaret anlaşması yapmak istedi. Sıcak baktık ve kabul ettik.
Düşman ajan faaliyetlerinden bıkmış usanmıştık. Bölgeye ajanları durdurmak için getirdiğimiz metsukemiz düşman metsukesi tarafından suikaste uğradı. Her geçen mevsim düşman faaliyetleri şehirlerimize ve köylerimize zarar veriyordu. Tamir etmek için para ödüyorduk. Üstelik generallerimize ve liderlerimize de suikast girişimleri oluyordu. Yaralanan generalimiz başkentten civardaki şehirlere yeniden ilerlemek zorunda kalıyordu.
1552 yazında Güney Çin Denizi'nde iki ayrı düşman donanması ile karşılaştık. Agresif bir şekilde ticaret noktalarımıza saldırdılar. Eşit şartlarda savaştığımız savaşlarda tecrübeli kaptanlarımız usta manevralar ile düşman donanmasını iki ayrı muharebede yok etti. Ticaret noktalarının bir kez daha bizim olduğunu onlara gösterdik.
Higo kentindeki asayiş biraz daha düzelince vergi muafiyetini kaldırdık. Paraya ihtiyacımız vardı. İki orta halli birlik ve bir küçük yedek birlik besliyorduk ve genişletmeye çalışıyorduk. Ayrıca denizlerde de varlık gösterebilmek için şu ana kadar 5 birim gemi üretmiştik. Bunun yanında Satsuma şehrine gelirimizi artırmak için market inşa ettik ve Higo'da yol çalışması yaptık.
Uzun süredir bir savaşta olmamıza rağmen, asayiş ve refahı düzeltmeye çalıştığımızdan dolayı askerlerimiz bir muharebeye girmemişti ve savaş için can atıyorlardı. Biz de onlara istediklerini vermek için iki koldan eş zamanlı bir şekilde düşman üstüne ilerlemeye karar verdik.
Buzen ve Tsukushi önünde toplanan iki ordumuz savaş için hazırdı. Düşmanın bu iki kentini hızlıca alıp Kuzey Batımızdaki Nagato şehri ile aramızdaki boğaza filomuzu sokarak düşmanın anakaramız ile ilişiğini kesmeyi planlıyorduk.
Tsukushi'de güçlü bir direniş ile karşılaşmadık. Buzen'deki direnişe de güçlü diyemeyiz. Bu iki şehre de hızlı bir şekilde hakim olmuştuk. Askerlerimizin savaş açlığı dindirilmişti ve artık daha tecrübelilerdi.
Ordunun şehirden ayrılmasını bekleyen halk vergi bile almamamıza rağmen çok sinirliydi. Bunun önüne geçebilmek için şehirde asker yetiştirmeye başladık ve hali hazırda Higo şehrinde garnizon diye bıraktığımız birliklerden kaydırma yaptık. Bu garnizonun başında henüz liderliğe başlamış lordumuzun oğlu Shimazu Toshihisa vardı. Şehirde yeniden asayişi sağlamak üzere yola çıkmıştı.
Bu sıralarda sık sık düşman ajanları liderlerimize suikast girişiminde bulunuyordu. Neyse ki başarısız oluyorlardı.
Şehre garnizon getirmemize rağmen Hristiyanlar isyan etti ve şehrin dışında kalabalık bir ordu ile toplandılar.
Ne yazık ki şehri kahramanca müdafaa etmeye çalışırken bu parlak genç lord askerleri ile birlikte can verdi. Onurlu bir ölümdü, bir savaşçı bundan daha fazlasını isteyemezdi. Klanımız bu yüce adam için yas tutuyordu ve şehir isyancıların eline düşmüştü.
Bu sırada kuzeyde düşman Buzen'e bir birlik sokmuştu. Daha fazlası gelmesin ve giren birlik çıkamasın diye gemilerle boğazı kestik. O birliği imha edecektik.
Düşmanın bu ordusu en az bizimki kadar kalabalıktı ve askerleri bizim asklerlerimizden daha kaliteliydi. Ancak bizim askerlerimizin tecrübeleri yadsınamaz derecede yüksekti. Savaşta pişmiş bu askerler nasıl savaşacaklarını çok iyi biliyorlardı. Bu çetin muharebede düşmana karşı zafer kazandık ancak sonlarını getiremedik. Düşman Tsukushi şehrinin kuzey batısına kaçtı. Biz de birliğimiz ile şehre geri döndük. Yarım kalan işi Tsukushi'deki ordu bitirecekti. Ve öyle de oldu. Düşman birliği bu topraklara gelerek en büyük hatasını yapmıştı.
Savaşlar sırasında teknolojik gelişmelerden de geri kalmıyorduk.
Bu sırada Amako klanı bize savaş ilan ettiğini duyurdu. Geleceği varsa göreceği de vardı elbet.
Bu sırada düşman ninjalarından biri metsukelerimiz tarafından imha edildi. Sonunda düşman ajan faaliyetlerini azaltmaya başlamıştık.
Zen araştırmasını da yaparak medeniyetimizi ileriye bir adım daha taşıdık.
Anakaramızda son durum böyle.