General Erik Japonca yapılan bir anonsdan sonra Çongçinge yapılan kuşatmada patika yollardan Fin Ordusunu geçiren yanındaki Uygur Türkünün el çırpmasıyla ve yaşasın nidasından sonra konunun sevinç verici olduğunu anlamıştı ve hemen çevirisini yapmasını istemişti " Açıklanan bildiriyle Çin hükümeti Japon İmparatorundan barış talep etmiştir." Anons buydu ve General Erik hemen bir telgraf çekilmesi için hemen karargaha girmişti.
Çin Hükümeti bu saat itibariyle tamamen teslim olmuştur yarın taraflar Yan'an da yapılacak görüşmeyle barış antlaşması imzalanacaktır.
İmza: Çin Sefer Kuvvetleri Komutanı General Erik Heinrichs
HHM den cevap gecikmedi ve hemen Başkan Vilho ve Mareşal Mannerheim karşı bir telgrafla hem sevinçlerini ve tebriklerini iletmiş hemde toplantıda Finlandiyayı temsilen General Erikin katılmasını istemiştir. Bu mesajın üzerine vakit kaybetmeden Yan'an şehrine uçakla geçiş yapan General Erik masadaki yerini Finlandiya halkı adına almıştı.
Masada Chan Kai-şek hükümetinden bir yetkili bulunuyor Chan Kai-şek ise Tokyoda aşağılanmak üzere hapise atılıyordu. Yapılan aşağılayıcı karşılamadan ve Japon tarafının yüksek ve heybetli koltuklarda oturmasıyla başlayan müzakerelerde imzalanan maddeler şu şekildeydi.
1- Çin Hükümeti yeniden organize edilerek Japon Hükümetinin tayin ettiği bir yöneticiyle yönetilecekti
2- Xibei San Ma, Yunnan Japon Hükümetinin tayin ettiği bir yöneticiyle yönetilecektir
3- Komünist Çin Japonlarca İlhak edilecektir
4- Japonya Sarı Deniz, Doğu Çin Denizi ve Güney Çin Denizindeki kıyı bölgelerinin ve adaların tamamını yönetecektir. Bu sebeple 14 Bölge işgal edilecektir
General Erik 4 Maddeden oluşan Yan'an Antlaşmasını ivedilikle Helsinkiye yollamıştır ve Finlandiya için önerilen Finlandiyanın en çok kayıp verdiği bölge olan Çongçing bölgesini Japon tarafı teklif etsede orada asayişi tesis etmenin zorluğu ve Fin topraklarıyla sınır bağlantısının olmayışını göz önünde bulunarak teklif reddedilmişti. HHM ise gönderdiği telgrafda askerlerimizin sağ salim en kısa zamanda Helsinkiye dönülmesi ve şanlarına layık bir karşılamayla karşılanacaklarını Generale bildirmişti.
Laskuvarjojaakarit üzerinde sürekli çalışmalar yaptığımız Almanlardan aldığımız eğitimleri geliştirerek ortaya çıkardığımız. Paraşütçüler yani Laskuvarjojaakarit Merijelkavakiden sonra gelen göz bebeklerimiz Fin Ordusunun gizli gücü olacaklardı tabi Barış zamanında çünkü artık savaş bitmişti ama tehlike bitmemişti ABD nin Faşist ideolojilere açtığı savaşta bugün biz yoktuk ama yarım hedefte Finlandiya olabilirdi onun için hazırlıklarımız son sürat devam ediyordu Helsinki Harekat Merkezi (HHM) boş duramazdı.
Savaştan çıkan Fin Hükümeti artık altyapı ve sivil fabrikalara öncelik vererek çalışmalar başlatıyordu tabiki askeri fabrikalardanda vazgeçemezdik nedeni belliydi tabi altyapıda öncelik Finlandiyaydı yeni alınan topraklar daha sonra altyapısı yenilenecekti. Başkan Vilho Helsinkideki Başkanlık Konutundan çıkmış Leningrad Moskova Stalingrad şehirlerini komple bir geziye çıkmıştı çünkü oradaki halkla bütünleşmek lazımdı Finladiya artık Büyük Finlandiyaydı ve her karış toprağında hakimiyet kesinlikle kurulmalıydı bunun için Başkan yavaş yavaş bu yeni topraklara uçsuz bucaksız topraklara gitmek için Helsinkiden ayrılıyordu.
Çin Sefer Kuvvetlerinin kötü altyapılardan Helsinkiye dönmesinin uzun zaman alıcağı konusunda hem fikir olan HHM bu askerlerimiz deniz yoluyla önce Taivana sonra Fransa kıyılarına ve nihayet Helsinkiye döneceklerdi hesaplandığında 7 ay sürecekti kara yoluyla aynı yol daha fazla süre gidicekti sıfır motorize olmuş piyadelerle onun için Japonyadan konvoy gemileri istenilmiştir ve Japon Hükümeti konvoyları temin etmiştir ve askerlerimiz yola koyulmuştur.
Donanmamız çıktığı görevden son kez İngiltereyi gözetliyor ve dönüş yolunu tutmaya başlıyor İngiliz Anakarası çok tehlikeli çıkılması ve tutunulması çok zor ibaresi düşülüyor Amiral Juha Helminen tarafından tekrar Helsinkiye döndüğünde daha büyük bir vuruş gücü etkin yıkıcı silahlar olmadan İngiltere alınamaz belki tüm Fin Ordusunu bile kaybedebiliriz sonucu çıkıyor.
Almanyanın saldırmazlık antlaşması yaptığı Türkiyeye saldırmak için plan hazırlamasından sonra direk olarak İsmet İnönüye durum anlatıldı ve dikkatli olunulması istendi çünkü böyle birşeyin yapılması uygun değildi tamam sürpriz faktörü önemliydi ama tarafsız bir devlete heleki saldırmazlık antlaşması imzaladığın bir ülkeye saldırmak Başkan Vilho çok kızmıştı ve hemen Führeri yaptığının yanlış olduğuna ikna etmeye ve Alman 23. Ordusunu çekilmesini teklif etmişti böyle her önüne geleni işgal etmektense İngiltereye odaklanmalıydı Almanya.
Başkan Vilho fiilen savaşa girmesede güçsüz olan Mihver üyesi Vichy Fransasına depolarımızda bulunan M/39 Ukko-Pekka model silahlarımızı Vichy Fransasına yardım amacıyla 15000 adet gönderilmesi teklifi onaylanmıştı Vichy Fransası elçisine iletilen mevzu ise büyük bir sevinçle karşılanmıştı çünkü ordu ve teçhizat olarak zayıf olan Fransa düşerse Almanyanın düşüşü başlayabilirdi bunun için Fransa sağlam durmalıydı müttefiklerimizi desteklemeliydik bundan sonrada yapılacak iki part halinde 5000 olarak toplam 25 bin silah gönderilecekti Vichy Fransasına.
Nükleer gücün enerji bakımından faydası konusunda zaten soğuk iklimde bulunan Finlandiya toprakları Nükleer sıcaklığın soğutması için çok uygun bir ortam olduğu konusunda hem fikir olununca Moskova ve Karjala da 2 adet yapılması kararlaştırılmıştı. Bu projenin görünen yüzüydü ayrıca görünmeyen yüzü ise Nükleer Silah teknolojisiydi çünkü ABD nükleer gücü elinde bulundurmaya çok yaklaşmışıt ve İngiltereye çıkmak çok zordu ya savaşın bitmesi beklenicekti yada hızlı ve etkili bir nükleerle ele geçirilecekti ingiltere bunun için Başkan Vilho dur duraksız bu teknoloji üzerinde çalışılması için Helsinki Üniversitesini zorluyordu. Roket teknolojisinde ise çağın ötesine geçen Finlandiya Jet motorları bulmayı başarmıştı fakat uçak teknolojisi yetersiz olduğu için Jet teknolojisini uçaklarda kullanamıyordu bunun için roket rampaları ve roketler üzerinde geliştirmeler yapılmaya başlanmıştı.
Topraklar bakımından dünyanın en zengin iki ülkesi Almanya ve Finlandiya 1406 şar adet büyük yerleşim yerine sahipti.
Askeri bakımdan ise 1936 da iç savaşta büyük yaralar alan General Francolu İspanya 1943 e gelindiğinde yaralarını sarmış ve hatta dünyanın en kuvvetli ülkesi olmuştur Finlandiyamız ise 45 Tümene sahipti.
146 Fabrikası bulunan Finlandiya savaş makinesi ne kadar güçlensede Dünyada 6. sırada bulunuyordu. 1. ABD 2. Almanya fakat aradaki 100 puanlık fark Limanlardan kaynaklı.
Mareşal Mannerheimla Führer Mihverden çıkmayıp ama yeni bir savaşa hazır olmadığını cepheye gönderilecek genç kalmadığını artık savaşta açık bir destek yerine kapalı destek verilmesi kararlaştırılmıştı böylelikle Finlandiya Mihver devletlerine silah ve mühimmat desteği sağlanacaktı. Böylelikle Finlandiya barış içinde yaşıyacaktı evlatlarıda öyle.
Sıra bunu halka duyurmaya gelmişti Başkan Vilho öncelikle Başkanlık konutundan halka seslenirken tüm yurtta radyo yayınıyla evlere ulaşıyordu bu ses.
" Sevgili Suomili yurttaşlarım biliyorsunuz 28 Ağustos 1940 da Komünist Sovyet diktatörü Stalin bize ulusumuza savaş ilan etmişti biz bu savaş ilanını bekliyorduk ama Kızıl Deve karşı herkes napacağımızı sorguluyordu koca bir orduyu bir avuç kahramanla Finlandiyamızın tek bir karış toprağına sokmadan onları Leningradda Moskovada Stalingradda ve Sivastopolde boğacağımızı kimse aklına getirmemişti ama Generallerimiz Mareşallerimiz kahraman askerlerimiz üretim hattındaki işçimiz labaratuvardaki bilim adamımız hepimiz bir olunca bir avuç insandan topyekün olmuş bir ulusa dönmeyi başarmıştık artık bizi zayıf gören kızıl dev tarih sahnesinden silindiğinde herkes gücümüzü anlamıştı bu süreçte Führer ve Mihver kuvvetleri arkamızda durmuştur bize destek çıkmıştır uzak diyarlarda Japonya yanımızda savaşa giren ilk devlet olmuştur bunu unutmadık unutmayacağız ve bunun için Çinde ne işimiz var diyenler bu olaydan ötürüdür ki Japonyanın yanında uzaklarda savaştık ve kazandık savaşı biz kazandırdık Japonlar momentumunu kaybettiğinde biz yetiştik ve Sarı Nehri ilk biz geçtik bu süreçte Helsinki Harekat Merkezinde bir an olsun uykuyu düşünmeyen Mareşalimiz Mannerheimımız ne kadar kudretli ve dirayetli olduğunu bize göstermiştir. Söz sırası onda."
Mareşal Mannerheim " Sevgili Finlandiyalılar çok büyük olduğumuzu bir kez daha kanıtladık Vikingler gibi savaştık Vikinglre gibi her türlü zorluğa göğüs gerdik ve kendimizden kat kat olan düşmanı yendik mağlup ettik ülkemizi her zaman koruyacağız HHM ve Fin Ordusu her zaman Finlandiyanın garantisi olucaktır Tüm General ve askerlerimizi alınlarından öpüyorum artık savaş yok barış var artık huzur var artık sevinç var."
Finlandiyanın açık bir savaşa girmeyeceğinin öğrenilmesinin ardından Helsinkiye varmaya yakın askerlerimiz bayraklarımızı hazırlıyolar.
Bu açıklamalardan sonra Moskova da yapılan kutlamalar savaş bitmiş yerini huzur ve refaha bırakmıştı.
Leningradda yapılan bir kutlamadan görsel Saint Petersburgh katedralinin arkasında yansıyan ışıklar.
Kutlamaların en büyüğü tabikide Helsinkide yapılıyordu Finlandiya evlatlarının değişmez başkenti. Her kesimden vatandaş toplanmış kutlamalar yapılıyordu artık Finlandiya savaşla ve cephelerle değil eskiden olduğu gibi
BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİ olarak anılacaktır.
Hikayeyi takip eden herkese tek tek sevgilerimi saygılarımı sunuyorum teşekkür ediyorum oylamaya katılanlarda ayrıca teşekkür ediyorum. İlk hikaye çalışmam olduğu için eksiklerim olabilir affınıza sığınıyorum olabildiğince Türkçeyi güzel kullanmaya kesme işaretini vs kuralları kullamaya çalıştım fazla uzatmayacağım takip edenler oldukça bende bir heyecanla yazdım eğlenerek yazdım zordada açsak AI nin zayıf olması beni üzdü çünkü ilk kez Finlandiyayla oynadım ve baya başarılı oldum zannediyorum tabi daha ilerinin fotolarıda mevcut nükleerler filan ama yinede kapanış olmadan genel olanları göstermek istedim.
Ayrıca biraz rakamlardan bahsetmek istiyorum 15 kişi konumuza yorum yapmış ve ben bu mesajı atarken görüntülenme sayısı 6798 dir. Hikayemizde oyun içinden 334 internetten 31 adet ve 1 video bulunmaktadır son bölümle beraber 26 Bölümde tamamlanmış olucak.
@
Faramir ve @darkrad2 İmperium ve beğenileriniz için desteğinizi eksik etmediği için ayrıca teşekkür ediyorum.
-SON-