Bu hikaye tamamen Alternatif bir Tarih içerir gerçeklik ile alakası yoktur hayal gücümün yettiğince yazacağım Tarihi Türkiye Modu kullanılacaktır.
Başkent Ankara'da soğuk bir sonbahar günüydü.Artık Ankara'nın son yeşil günleriydi bu günler yakında yapraklar sararacak ve dökülecekti.Dünya'yı saran gerilim Türkiye Hükümetinin ve Gazinin istediği gibi gidiyordu,Birinci Cihan Harbi Osmanlıyı yıkmıştı fakat Kurtuluş Savaşında Gazi Hazretlerinin önderliğinde Batı'da, Güney'de, Doğu'de zaferler kazanmış, Yurtta tek bir düşman askeri bırakmamıştı.Dünya, Türkler'in artık durdurulamayacağını söylüyordu.Ama onlardan gizlenen bazı şeyler vardı.Türk sanayisinin alt yapı yetersizliği ve işçi azlığı yüzünden, Türk fabrikalarına dolmuş az sayıda işçi ,gece gündüz çalışıyordu fakat bunun ne orduya ne devlete yararı yoktu çünkü fabrika sayıları az üretim yetersizdi.Ne yazık ki Zaferimiz daha ekonomik bir zaferler taçlandırılmamıştı.Pek yakında dedi Gazi Mustafa Kemal Paşa pek yakında görecekler ki Hatay,Musul,Kerkük,Kıbrıs ve Hatta Batı Trakya bizden koparılan tüm vatan topraklarını geri alacağız.Gazi'nin sesinde hüzün vardı ama aynı ses bir o kadar da emindi kendisinden.Gazi Meclise dönerek tam sırası dedi.İsmet Paşa'ya 1934 kararlarını uygulamanın sırasıdır artık ve birinci beş yıllık kalkınma planımız böylece başlamış oldu.
Uzun süredir meydan'da olan bir sorun daha "Boğazlar" başında bir Türk yetkilinin bulunduğu bu "Boğazlar Komisyonu" artık tarih olmalıydı.Başkomutan Mustafa Kemal Paşa,Fevzi ve İsmet Paşaları yanına çağırtarak kısa bir görüşme yaptı ardından İsmet Paşa'ya bunu bürokratik yollarla halledeceğiz fakat dedi Fevzi Paşaya dönerek eğer olmaz ise iş sende Fevzi Paşam.Oda da ki herkes gergin ama gururluydu böylece Montrö Boğazlar Görüşmesi başlamış oldu.
Gelen bir haber bizi çok üzüyordu diğer haber'de elbette üzücüydü ama ilki kadar değildi.Gazi'nin sağlığı iyi gitmiyordu.Hastaydı ve vasiyetini yazmıştı bu vasiyet tüm yurtta büyük bir telaş uyandırmıştı koca bir çınar en verimli zamanın da aramızdan ayrılacakmıydı.Şüphesiz hiç bir Türk Gazi'ye bu durumu kabullenemiyordu.
Bu üzücü olayın biraz ardından sevindirici bir haber geldi.Nuri Demirdağ & Vecihi Hürkuş gibi isimler Hükümetin desteği ile fabrikalarını geliştirmiş ve seri üretime geçmişti.Bu haber yurtta büyük bir sevinç dünyada ise bir şaşkınlık yarattı daha 50 yıl önce kendi lokomotifini üretemeyen Türkler şimdi uçak üretiyordu.
Gazi Paşanın emri ile askeri okullar açılmaya devam ediyor şüphesiz bu geleceğimize büyük katkı sağlayacak ve belkide....
Askeri komuta kadememizi bir eğitime tabi tutuyoruz ortalama 2 Ay sürmesi bekleniyor bu eğitimle ordumuz modern doktrinlere sahip olacaktır.
Trakya Manevraları Bizzat Gazi'nin emriyle başlatıldı ve bitti.Operasyona tam tamına 200 Bin Asker katıldı ve büyük bir başarı sağladı bu Operasyon.
Yine Dünyadan bir haber daha geliyor Komünistler 4.Enternasyonel Kongreleresini Pariste yapıyor olaya manşetlere Troçki-Stalin kavgasını gündeme getiriyor.
3 Yeni haber ile sarsılıyor dünya.İngiltere ve Fransa tekrar müttefik oluyor bu bize yeni bir savaşın işareti gibi geliyor açıkçası.İkincisi ise Münih Antlaşması ile Çekoslovakya parçalanmaya başlıyor Almanlar tarafından şimdilik Sutedland'ı kaybetseler de geleceği kim bilebilir bunun haricinde Macarlar'da Trianon antlaşamasını reddettiklerini açıklıyorlar dünyada neler oluyor böyle.
Mustafa Kemal Paşa Hatay meselesini gündeme taşıyor ve bölgede referanduma gidiyor.
Cumhuriyetimiz 29 Ekim 1938 İtibari ile 15.Yaşına girdi ilelebet payidar olması beklenen bu Cumhuriyet bütün ülkede sevinçle karşılandı.Fakat bir o kadar da buruktu bunun nedeni Gazi Paşanın çok hasta olması idi.Yine halk onu yalnız bırakmadı ve Dolmabahçe önünde Kuleli askerleri ve halk Gaziyi selamlamaktan geri kalmadı.
Derken yeni bir haber geldi 2 seneye yakın süren İspanya iç savaş sonunda bitmişti.Faşistler kazanmıştı.
Ve 10 Kasım sabahı saat 9'u 5 geçe Başkomutanımız ve Ülkemizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Paşa ebediyete intikal etti.Bu büyük insanı saygı,sevgi, ve minnetle anıyoruz.Yazılacak çok şey var fakat buraya sığmaz yazacaklarımız...
I.Bölüm Sonu
Uzun süredir meydan'da olan bir sorun daha "Boğazlar" başında bir Türk yetkilinin bulunduğu bu "Boğazlar Komisyonu" artık tarih olmalıydı.Başkomutan Mustafa Kemal Paşa,Fevzi ve İsmet Paşaları yanına çağırtarak kısa bir görüşme yaptı ardından İsmet Paşa'ya bunu bürokratik yollarla halledeceğiz fakat dedi Fevzi Paşaya dönerek eğer olmaz ise iş sende Fevzi Paşam.Oda da ki herkes gergin ama gururluydu böylece Montrö Boğazlar Görüşmesi başlamış oldu.
Bu sıralarda bir olay vuku buldu ki bu çok ilginçti.Franco Önderliğindeki Faşistler sözde Cumhuriyetçi geçinen Komünistlere savaş açmıştı.Bir iç savaştı şüphesiz bu olay işimize yarayacaktı uzun süredir savaşmayan subaylarımız ve Harp Akademisin'den bir heyet bu savaşa gözlemci olarak katılması gündemdeydi nitekim,Gazi'nin isteği üzerine yola çıktılar'da şüphesiz Gazi asıl olayın Faşistler ve Komünistler üzerinde bir rekabete döneceğini biliyordu.İki tarafın'da yakından incelenmesine karar verildi.
Diğer sorunumuz olan ekonomik politikalarımızı Gazinin emri üzerine Sivilden Seferberlik durumuna geçirdik şüphesiz bu bize avantaj sağlayacak.
Ve Montrö'den gelen heyet Yurtta törenle karşılandı.Artık Boğazlar bizimdi.Gazi gözünü ufka döndü bunlar sadece geçici zaferler asıl zaferimizi daha almadık.Kim bilir o büyük lider neler planlıyordu?
Doğu ve Batı Cephesi olarak Fevzi Paşa Ordunun ikiye ayrılmasını istediğini belirtti.Doğu'da Ana sınır Sovyetler iken gerekirse Güney'de bir birliğimiz bulunmadığı için oraya'da müdahale edebilecekti.Batı Ordusu ise Bulgarlar ve Yunanlılar ile uğraşacaktı.Ordu Batı'da 3 farklı komutan arasında görev taksimi ile dağıtıldı.Batı'da ise Sadece tek bir komutanın emrine verildi.Birliklerin yapısı şu şekildeydi Batı Ordusu 10 Piyade Tümeni ile Asım Bey 1.Orduyu 4 Tümeni(3 Dağcı bir Tank) ile 2.Ordu olan Özel Kuvvetleri Mustafa Paşa 3.Ordu olan Süvari Birliğinin başında ise Fahrettin Altay bulunuyordu.
İlim şüphesiz en hakiki ilimdir bu amaçla Teknik Üniversite'nin açılışını yapıyoruz eminiz ki bu gençler bizim geleceğimizdir.
Almanlar çok acı bir olay yaşadı Hükümet Führere bizzat telgraf çekerek bu konu da ki üzüntülerimizi dile getirdi bu yazışma yurtta ve cihanda büyük bir telaş uayndırdı acaba Türkiye-Reich ittifakı mı doğacaktı?
Gelen bir haber bizi çok üzüyordu diğer haber'de elbette üzücüydü ama ilki kadar değildi.Gazi'nin sağlığı iyi gitmiyordu.Hastaydı ve vasiyetini yazmıştı bu vasiyet tüm yurtta büyük bir telaş uyandırmıştı koca bir çınar en verimli zamanın da aramızdan ayrılacakmıydı.Şüphesiz hiç bir Türk Gazi'ye bu durumu kabullenemiyordu.
Bu üzücü olayın biraz ardından sevindirici bir haber geldi.Nuri Demirdağ & Vecihi Hürkuş gibi isimler Hükümetin desteği ile fabrikalarını geliştirmiş ve seri üretime geçmişti.Bu haber yurtta büyük bir sevinç dünyada ise bir şaşkınlık yarattı daha 50 yıl önce kendi lokomotifini üretemeyen Türkler şimdi uçak üretiyordu.
Yine bu sıralarda Dünyaya büyük tesiri olacak bir olay meydana geldi.Çinliler ve Japonlar bir kez daha karşı karşıya gelmişti.Çin önceden tedbirini almak adına Birleşik Cephe altında tüm Çini tek bayrak altında topladı acaba Çin eski ihtişamına geri mi dönecekti?
Sovyet Lider Stalin rahat durmuyordu ama bu bizim işimize gelen bir durumdu şüphesiz Stalin bir kez daha Sovyetleri bitirecek bir karara imza atarak binlerce komutanını ve siyasi lideri ipe götürüyordu.Bu Skandal şüphesiz en çok Almanların ve bizim hoşumuza gitmişti.
1937 Yılın'da bizi üzen ve bir o kadar şaşırtan bir olay daha meydana geldi bazı bölücü unsurlar Dersim'de isyana kalkmış ve bir çok askerimizi şehit etmişti.Gazi Paşa bu olay karşısında tüm dersimin derhal kuşatılmasına ve isyanın bastırılması emrini verdi.Ordu envantere yeni eklenen Uçaklar'da bu harekata destek olacaktı.
İtalya hamlesini yapıyor en sonun'da geçen yıllarda bize aynı şeyi yapmaya kalkan İtalyanları Gazi hazretleri gereken cevabı en iyi şekilde vermişti.Fakat Yugoslavya için bu olay biraz zor gözüküyor.
Üzücü haberlerin arkası sonu gelmiyor İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy Ne yazık ki vefat etmişti bu haber hepimizi yasa boğdu şüphesiz.
Almanya ve Hindistan'da bir kaç olay meydana gelmişti ama bu haber şüphesiz en önemlisiydi Almanya Avusturyayı ilhak etmiş ve ciddi hazırlıklara girişilmişti.Artık Versay Antlaşması diye bir şey şüphesiz yoktu ve olmazdı da.
Gazi Paşanın emri ile askeri okullar açılmaya devam ediyor şüphesiz bu geleceğimize büyük katkı sağlayacak ve belkide....
Askeri komuta kadememizi bir eğitime tabi tutuyoruz ortalama 2 Ay sürmesi bekleniyor bu eğitimle ordumuz modern doktrinlere sahip olacaktır.
Trakya Manevraları Bizzat Gazi'nin emriyle başlatıldı ve bitti.Operasyona tam tamına 200 Bin Asker katıldı ve büyük bir başarı sağladı bu Operasyon.
Yine Dünyadan bir haber daha geliyor Komünistler 4.Enternasyonel Kongreleresini Pariste yapıyor olaya manşetlere Troçki-Stalin kavgasını gündeme getiriyor.
3 Yeni haber ile sarsılıyor dünya.İngiltere ve Fransa tekrar müttefik oluyor bu bize yeni bir savaşın işareti gibi geliyor açıkçası.İkincisi ise Münih Antlaşması ile Çekoslovakya parçalanmaya başlıyor Almanlar tarafından şimdilik Sutedland'ı kaybetseler de geleceği kim bilebilir bunun haricinde Macarlar'da Trianon antlaşamasını reddettiklerini açıklıyorlar dünyada neler oluyor böyle.
Mustafa Kemal Paşa Hatay meselesini gündeme taşıyor ve bölgede referanduma gidiyor.
Cumhuriyetimiz 29 Ekim 1938 İtibari ile 15.Yaşına girdi ilelebet payidar olması beklenen bu Cumhuriyet bütün ülkede sevinçle karşılandı.Fakat bir o kadar da buruktu bunun nedeni Gazi Paşanın çok hasta olması idi.Yine halk onu yalnız bırakmadı ve Dolmabahçe önünde Kuleli askerleri ve halk Gaziyi selamlamaktan geri kalmadı.
Derken yeni bir haber geldi 2 seneye yakın süren İspanya iç savaş sonunda bitmişti.Faşistler kazanmıştı.
Ve 10 Kasım sabahı saat 9'u 5 geçe Başkomutanımız ve Ülkemizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Paşa ebediyete intikal etti.Bu büyük insanı saygı,sevgi, ve minnetle anıyoruz.Yazılacak çok şey var fakat buraya sığmaz yazacaklarımız...
I.Bölüm Sonu
24 Aralık günü Atatürk ölümünden çok kısa bir süre sonra Hükumet ve Askeriye bir toplantı yapmaya karar verdi.Bu toplantıda bizzat İsmet ve Fevzi Paşa gibi isimlerde vardı.Bu Toplantı bir günlük değildi uzun bir toplantıydı.Günler aylar sürecekti.Çıkacak olan kararlar ise tüm dünyayı şaşkına çevirecekti.Bu Toplantının ilk gününde daha bomba gibi bir haber gelmişti Yugoslavya,Bulgaristan üzerinde hak iddia ediyordu.
Toplantının ikinci günü Celal Bayar'dan çok dikkat çekici bir talep geldi.Ülkemiz Bilim alanında çok geri gelin bu Almanya'dan kaçan bilim insanlarını biz alalım.Yüce Atatürk'ün de dediği gibi hayattaki en hakiki mürşit ilimdir.Böylece Sığınma talep eden bilim insanlarını ülkemize aldık.
Bundan Sonra uzun süre bir olay olmadı.Fakat 6 Mart günü çok güzel bir olay oldu Atatürk'ün Hatayı alma girişimleri sonunda meyve vermişti o bunu göremese de Hatay artık bir Türk toprağı olmuştu.Hatay'a büyük bir törenle girildi.Bu ilk geri aldığımız yerdi ama son olmayacaktı....
İtalyanlar zehir saçmaya devam ediyordu.Zog olacak aptalı ne kadar uyarsak da bizi dinlemedi ve bedelini ödedi.
Gazi ölmeden sadece bir kaç ay önce Münih Antlaşmasının tek talep olmayacağını söylemişti.Haklıydı'da Almanlar Slovakya'yı kukla yapıp diğer bölgeleri ise işgal ettiler.
Ve Sonunda beklenen çıkış 19 Mayıs 1939'da Atatürk'ün Doğum gününde Misakı-ı Milli kararlarını tekrar hatırlatıyoruz ve Milli Yeminimizi tekrar ediyoruz.Eski ihtişamımız yakındır.
İtalya ve Almanya Tekrar Bir Arada.(Umarım geçen Savaşta ki gibi olmaz)
Almanya büyük Avrupa seferinden önce doğuyu güvene almak için Sovyetler ile anlaşıyor ilginç ve tehlikeli bir antlaşma ama ikisini de bir antlaşmanın durduracağını sanmıyorum hiç.
2 Temmuz günü Asya'dan şok haberler geliyor Çin,Japonları baya baya geri itmiş durumda ne olacak acaba bu Cephenin hali.Ayrıca Mengkukuo'da teslim olmuş durumda.
Asya Cephesi Durumu
24 Ağustos sabahı beklenen savaşın fitili ateşleniyor.Almanlar Polonya'dan Danzig'i istiyor Polonya'da reddediyor.Acaba Polonya ne kadar direnebilecek?
Savaş Çıktı ve beklenen oldu 16 Eylül'de Varşova düştü.
Hızını Alamayan Almanlar Benelüks ülkelerine baskı uygulamaya başlıyor bu arada Lüksemburg ve Polonya çoktan düştü hedefin Paris olduğu çok belli.Türk Mareşalleri orduyu diri tutmak amacı ile sürekli talim yaptırıyor.
Sovyetler Molotof Antlaşmasının gereği Doğu Polonyayı işgal etti.
İki yeni haber daha geliyor Mançuko düşmüş Çin tamamen işgal etmiş durumda acaba Japonların Çin Macerası bitti mi sorularını akla getiriyor bu haber ikincisi ise Almanlar İskandinavya seferine hazırlanmaya başlamış bu o kadar garip gelmedi açıkçası.
Avrupa ve Asya Cephesi Durumları.
İzlanda fırsatçılık yapıyor ve Danimarka'dan kopuyor.
15 Kasım 1939 Günü Paris düşüyor ve bununla beraber Fransa'da teslim oluyor modern harbe bir türlü odaklanamayan Fransızlar bu savaşla bazı şeyleri farkettiklerine eminiz bizde ders çıkardık açıkçası bu harpten.
24 Kasım günü ateşkes yapılıyor 20 yıl önce Almanların oturduğu kolktukta şimdi Fransızlar oturuyor.
Ayrıca Rudolf Hess'in ölümü Hitler için bir şok oluyor.
Sovyetler yine rahat durmuyor gözleri Fin Topraklarında.Finlilierin ise kızıl devi durdurabileceklerini kimse sanmıyor fakat kim bilebilir belki de durdururlar.
16 Aralık 1939'da uzun zamandır hazırlanan ordumuz artık tüm hazırlıklarını bitirmiş durumda.Yunanlılara Ege Adaları ve Batı Trakya hakkında bildiride bulunuyoruz bizi pek takmayan Yunan hükumeti bunun bedelini çok ağır ödeyecekler.Ordumuz eğitim durumundan çıkıp artık taarruz durumuna geçecektir.Fevzi Paşa'nın önderliğinde batı ordusu zaferden zafere koşacak eminiz ki.
Krizin büyüyerek savaşa dönüşeceği çok belli değil miydi.Türk hayal ettiyse o artık hayal değildir.Savaş artık resmen başladı.
20 Aralıkta taarruza başladık iyi bir sonuçta aldık.Yunanlılar karşılarında güçsüz bir ordu görmeyi beklerken bir anda canavar ile karşılaştılar ve bu canavar onları yutacak hiç kimsenin şüphesi olmasın.
29 Aralık günü cepheyi yardık.Atamızın memleketi Selanik ile önümüzde artık sadece 40 km var.
30 Aralık günü ilk büyük zaferi bize getiren Donanmamız oldu Mehmet Ali Üngen tarafından yönetilen filomuz Yunanlılar ile büyük bir savaşa girişti Osmanlı'dan kalan filomuz bize büyük bir zafer getirdi.
1 Ocakta düşmanın Batı Trakya'da ki XII. & XIII Yunan Kolorduları tamamen imha edildi.Artık önümüzde kılıç artıklarından başka hiç bir kimse bulunmuyor tabi ki zafer bu kadar kolay olamaz.Milli İstihbarat Atina'dan takviye geldiğine dair belge gönderiyor.Hareketlerimizi temkinli yapacağız.
Ordumuz zaferden zafere koşarken bir sevindirici haber de Ekonomi Bakanlığından geliyor sonunda Osmanlı'dan kalan Duyun-u Umumiye borçlarını ödediğimiz tüm milletlere ulaştırılıyor en nihayetinde askeri zaferlerimiz iktisadi zaferler ile de taçlanmaya başladı.
14 Ocakta Atina'dan gelen takviye kuvvetleri çembere alıyoruz tıpkı Gazinin 30 Ağustos günü yaptığını bir kez daha biz yapıyoruz.Çembere alınan düşman hızlıca imha ediliyor.İon limanı ise tek ikmal kaynağı ama burası da hızlıca düşürülecektir.
Zaferden zafere koşan ordumuzun kayıpları Meclis tarafından isteniyor sonuç ise çok parlak.5 Bine karşı neredeyse 90 Bin bu rakamlar arası uçurum bizi çok sevindiriyor.Ölen mehmetçiklerimiz için büyük bir tören yapılacak daha sonrasında.
Finlandiya Sovyet taleplerine boyun eğiyor ve Karjalayı veriyor iyi dayandın Finlandiya.
2 Şubat günü Mora yarım adasına atlıyoruz Atinayı kuşatıyoruz hiç bir engel olmamasına rağmen girmiyoruz öldürebileceğimiz kadar Yunan öldürmek amacımız.
5 Şubat günü sonunda savaş bitiyor ve Yunan Hükumeti kayıtsız şartsız teslim oluyor.
7 Şubat günü ise Irak'a bir nota gönderiyoruz.Musul & Kerkük geri verilmesine ilişkin talebimiz olumsuz bir şekilde karşılanıyor yapacağımız tek bir şey kaldı artık o da savaşmak.
Bir nota'da Fransızlara versekte Halep için artık bu çok gereksiz çünkü Fransa diye bir devlet yok artık ortalıkta bu sebeple giriştiğimiz mücadele Halep için sonuçsuz kalıyor.
Kriz daha da büyüyor Halep için elimizden bir şey gelmese de Irak'a saldırıyoruz.
Ordumuz'da tank yok ne yazık ki bunun yerine tankla gelecek düşmanlara karşı Tank Savarımız var ama bunlarda baya eksik sağolsunlar Yugoslavya bize gönderiyor ama bilmiyorlar ki sadece bir kaç ay sonra onları da yutmayı planlıyoruz.
İkinci Viyana ödülleri dağıtılırken Macaristan'a Transilvanya'dan bir parça düşünce daha çok toprak kazanabileceğini düşünüp Mihver hizbine atlıyor garibim sonunuz aynı olacak ama neyse.
Romanyayı zayıflatmaya devam ediyorlar.Hasta olacak zavallı Romanya.
Irak savaşı bitti ve Irak tamamen düştü.(Arkadaşlar bir problem oldu savaştan resim alamadım üzgünüm.)
15 Mart 1940 Yılındayız şuan bakalım bizi neler bekliyor daha bir daha ki bölümde büyük Yugoslav ve Sovyet Seferi olacak konumuz.Okuyan herkese teşekkür ediyorum yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
II.Bölüm sonu.
Toplantının ikinci günü Celal Bayar'dan çok dikkat çekici bir talep geldi.Ülkemiz Bilim alanında çok geri gelin bu Almanya'dan kaçan bilim insanlarını biz alalım.Yüce Atatürk'ün de dediği gibi hayattaki en hakiki mürşit ilimdir.Böylece Sığınma talep eden bilim insanlarını ülkemize aldık.
Bundan Sonra uzun süre bir olay olmadı.Fakat 6 Mart günü çok güzel bir olay oldu Atatürk'ün Hatayı alma girişimleri sonunda meyve vermişti o bunu göremese de Hatay artık bir Türk toprağı olmuştu.Hatay'a büyük bir törenle girildi.Bu ilk geri aldığımız yerdi ama son olmayacaktı....
İtalyanlar zehir saçmaya devam ediyordu.Zog olacak aptalı ne kadar uyarsak da bizi dinlemedi ve bedelini ödedi.
Gazi ölmeden sadece bir kaç ay önce Münih Antlaşmasının tek talep olmayacağını söylemişti.Haklıydı'da Almanlar Slovakya'yı kukla yapıp diğer bölgeleri ise işgal ettiler.
Ve Sonunda beklenen çıkış 19 Mayıs 1939'da Atatürk'ün Doğum gününde Misakı-ı Milli kararlarını tekrar hatırlatıyoruz ve Milli Yeminimizi tekrar ediyoruz.Eski ihtişamımız yakındır.
İtalya ve Almanya Tekrar Bir Arada.(Umarım geçen Savaşta ki gibi olmaz)
Almanya büyük Avrupa seferinden önce doğuyu güvene almak için Sovyetler ile anlaşıyor ilginç ve tehlikeli bir antlaşma ama ikisini de bir antlaşmanın durduracağını sanmıyorum hiç.
2 Temmuz günü Asya'dan şok haberler geliyor Çin,Japonları baya baya geri itmiş durumda ne olacak acaba bu Cephenin hali.Ayrıca Mengkukuo'da teslim olmuş durumda.
Asya Cephesi Durumu
24 Ağustos sabahı beklenen savaşın fitili ateşleniyor.Almanlar Polonya'dan Danzig'i istiyor Polonya'da reddediyor.Acaba Polonya ne kadar direnebilecek?
Savaş Çıktı ve beklenen oldu 16 Eylül'de Varşova düştü.
Hızını Alamayan Almanlar Benelüks ülkelerine baskı uygulamaya başlıyor bu arada Lüksemburg ve Polonya çoktan düştü hedefin Paris olduğu çok belli.Türk Mareşalleri orduyu diri tutmak amacı ile sürekli talim yaptırıyor.
Sovyetler Molotof Antlaşmasının gereği Doğu Polonyayı işgal etti.
İki yeni haber daha geliyor Mançuko düşmüş Çin tamamen işgal etmiş durumda acaba Japonların Çin Macerası bitti mi sorularını akla getiriyor bu haber ikincisi ise Almanlar İskandinavya seferine hazırlanmaya başlamış bu o kadar garip gelmedi açıkçası.
Avrupa ve Asya Cephesi Durumları.
İzlanda fırsatçılık yapıyor ve Danimarka'dan kopuyor.
15 Kasım 1939 Günü Paris düşüyor ve bununla beraber Fransa'da teslim oluyor modern harbe bir türlü odaklanamayan Fransızlar bu savaşla bazı şeyleri farkettiklerine eminiz bizde ders çıkardık açıkçası bu harpten.
24 Kasım günü ateşkes yapılıyor 20 yıl önce Almanların oturduğu kolktukta şimdi Fransızlar oturuyor.
Ayrıca Rudolf Hess'in ölümü Hitler için bir şok oluyor.
Sovyetler yine rahat durmuyor gözleri Fin Topraklarında.Finlilierin ise kızıl devi durdurabileceklerini kimse sanmıyor fakat kim bilebilir belki de durdururlar.
16 Aralık 1939'da uzun zamandır hazırlanan ordumuz artık tüm hazırlıklarını bitirmiş durumda.Yunanlılara Ege Adaları ve Batı Trakya hakkında bildiride bulunuyoruz bizi pek takmayan Yunan hükumeti bunun bedelini çok ağır ödeyecekler.Ordumuz eğitim durumundan çıkıp artık taarruz durumuna geçecektir.Fevzi Paşa'nın önderliğinde batı ordusu zaferden zafere koşacak eminiz ki.
Krizin büyüyerek savaşa dönüşeceği çok belli değil miydi.Türk hayal ettiyse o artık hayal değildir.Savaş artık resmen başladı.
20 Aralıkta taarruza başladık iyi bir sonuçta aldık.Yunanlılar karşılarında güçsüz bir ordu görmeyi beklerken bir anda canavar ile karşılaştılar ve bu canavar onları yutacak hiç kimsenin şüphesi olmasın.
29 Aralık günü cepheyi yardık.Atamızın memleketi Selanik ile önümüzde artık sadece 40 km var.
30 Aralık günü ilk büyük zaferi bize getiren Donanmamız oldu Mehmet Ali Üngen tarafından yönetilen filomuz Yunanlılar ile büyük bir savaşa girişti Osmanlı'dan kalan filomuz bize büyük bir zafer getirdi.
1 Ocakta düşmanın Batı Trakya'da ki XII. & XIII Yunan Kolorduları tamamen imha edildi.Artık önümüzde kılıç artıklarından başka hiç bir kimse bulunmuyor tabi ki zafer bu kadar kolay olamaz.Milli İstihbarat Atina'dan takviye geldiğine dair belge gönderiyor.Hareketlerimizi temkinli yapacağız.
Ordumuz zaferden zafere koşarken bir sevindirici haber de Ekonomi Bakanlığından geliyor sonunda Osmanlı'dan kalan Duyun-u Umumiye borçlarını ödediğimiz tüm milletlere ulaştırılıyor en nihayetinde askeri zaferlerimiz iktisadi zaferler ile de taçlanmaya başladı.
14 Ocakta Atina'dan gelen takviye kuvvetleri çembere alıyoruz tıpkı Gazinin 30 Ağustos günü yaptığını bir kez daha biz yapıyoruz.Çembere alınan düşman hızlıca imha ediliyor.İon limanı ise tek ikmal kaynağı ama burası da hızlıca düşürülecektir.
Zaferden zafere koşan ordumuzun kayıpları Meclis tarafından isteniyor sonuç ise çok parlak.5 Bine karşı neredeyse 90 Bin bu rakamlar arası uçurum bizi çok sevindiriyor.Ölen mehmetçiklerimiz için büyük bir tören yapılacak daha sonrasında.
Finlandiya Sovyet taleplerine boyun eğiyor ve Karjalayı veriyor iyi dayandın Finlandiya.
2 Şubat günü Mora yarım adasına atlıyoruz Atinayı kuşatıyoruz hiç bir engel olmamasına rağmen girmiyoruz öldürebileceğimiz kadar Yunan öldürmek amacımız.
5 Şubat günü sonunda savaş bitiyor ve Yunan Hükumeti kayıtsız şartsız teslim oluyor.
7 Şubat günü ise Irak'a bir nota gönderiyoruz.Musul & Kerkük geri verilmesine ilişkin talebimiz olumsuz bir şekilde karşılanıyor yapacağımız tek bir şey kaldı artık o da savaşmak.
Bir nota'da Fransızlara versekte Halep için artık bu çok gereksiz çünkü Fransa diye bir devlet yok artık ortalıkta bu sebeple giriştiğimiz mücadele Halep için sonuçsuz kalıyor.
Kriz daha da büyüyor Halep için elimizden bir şey gelmese de Irak'a saldırıyoruz.
Ordumuz'da tank yok ne yazık ki bunun yerine tankla gelecek düşmanlara karşı Tank Savarımız var ama bunlarda baya eksik sağolsunlar Yugoslavya bize gönderiyor ama bilmiyorlar ki sadece bir kaç ay sonra onları da yutmayı planlıyoruz.
İkinci Viyana ödülleri dağıtılırken Macaristan'a Transilvanya'dan bir parça düşünce daha çok toprak kazanabileceğini düşünüp Mihver hizbine atlıyor garibim sonunuz aynı olacak ama neyse.
Romanyayı zayıflatmaya devam ediyorlar.Hasta olacak zavallı Romanya.
Irak savaşı bitti ve Irak tamamen düştü.(Arkadaşlar bir problem oldu savaştan resim alamadım üzgünüm.)
15 Mart 1940 Yılındayız şuan bakalım bizi neler bekliyor daha bir daha ki bölümde büyük Yugoslav ve Sovyet Seferi olacak konumuz.Okuyan herkese teşekkür ediyorum yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
II.Bölüm sonu.
трагедия