24-01-2023, 04:05
(Son Düzenleme: 24-01-2023, 05:02, Düzenleyen: Hanno barca.)
Ben cont Teobaldo Valentinianus. Bu yazdırdığım vasiyet mektubu gelecek nesillere ders olsun diye yazdırtıyorum. 936 yılında Perugia contu oldum ve bu onur vericiydi. Hanemin unutulmuş ününü geri kazandırmak için iyi bir şanstı. Atalarım Roma imparatorlarıydı bunu fazla anlatmama gerek yok. Cont olduğum andan itibaren hanemin her üyesinin uzman olduğu savaşçılık, yolunda ilerlemeye başladım. 2 yıl boyunca aralıksız talim yaptım.Lakin bir sonuç alamadım zira böyle büyütülmemiştim. Hanemin geleneklerini yerine getiremediğim için utanç duyuyordum. Fakat 938 yılında kuzey batı İtalya'da Lombard ayaklanmaları çıkmıştı. . Kralım ve süzerenim için ayaklanmanın bastırılmasında yardım etmeye karar verdim. Piomente'ye geldiğimde savaş başlamak üzereydi. Hemen savaş için kralın ordusuna katıldım ve kralla stratejimiz , savaş düzenimiz , hatlar hakkında konuşmaya çalıştım. Tüm bunlar olurken düşman Lombard süvarileri delilerce savaş naraları atıyor , ellerindeki küçük mızrakları bizlere atıp korkutmaya çalışıyorlardı. O zamana kadar süvarilerin sadece kanatlarda işe yaradığını düşünen ben fikrimi değiştirdim. Lombard süvarilerinin hakkını vermek lazımdı zira oldukça zor ve yorucu bir savaştı. Lombardların İtalya'yı nasıl ele geçirdiklerini anlıyordum.Saaşlarda süvarinin önemini o an anladım.
Savaştan sonra bir süre barış havası vardı. Lakin 939 yılında Fatimii devleti Salerno düküne savaş ilan edene kadar. Papalık hemen Salerno dükünün yanında durdu bende hem Papa'lığın hem de Salerno dükünün Lombard süvarilerine güvenerek savaşa katıldım. İtiraf etmeliyim savaş iyi gidiyordu. Ordularımız Ana karada düşmanı yenmekle kalmadı , onları Sicilya'ya kadar sürdük. Fakat 17 Şubat vakti ana karaya kaçmalarını engellemek için Messina şehrinde savunma yapmamız gerekti. Kale surları sağlamdı, arkamızda deniz vardı üstelik kuşatma boyunca erzak yardımı gelebilirdi zira Fatimilerin donanması İberya'daydı , halkında desteğini görünce destek gelene kadar onları tutmamızın uzun sürmeyeceğinin farkındaydım. Lakin adam sayım fazla değildi , adamlarım tecrübeli askerlerdi ama elimdeki 2 bin adamla 6500 kişilik bir orduyu tutmam zor olacaktı. Öylede oldu. 17 Marta kadar inanılmaz bir saldırı altında kaldık. Yinede adamlarımın morallerinin düşmesine izin veremezdim bu yüzden onlara en iyi imkanları sunmaya çalıştım. Rahat yataklar , güzel yemekler ve kadınlar. Bunları sağlayınca morallerini yerine getirdim. Lakin fazla masraflıydı üstelik yardımın geleceğiyle ilgili bir endişem vardı. fakat 17 Mart günü saldırılar azaldı zira desteğin yola çıktığını öğrendiler ve saldırı yaparken arkadan saldırı yapma riskini alamadılar. Tabii birde adamlarının azalması vardı. 1 ay boyunca yaptıkları büyük saldırıları inanılmaz bir şevkle atlattık ki 6500 kişi olan orduları 4500 kişi olmuştu. Bütün bunların verdiği sevinçle adamlarımın moralleri iyice yükselsin diye nöbet saatlerini ve nöbetteki adamların sayısını azalttım. Fakat dikkati elden bırakmam acı bir sonuç verdi. 6 Nisan akşamı ani bir saldırı altında kaldık ve bu durumda hiçbir asker bir şey yapamazdı zira çoğu uyuyordu. Ben bir kaç muhafızım şehri savunmak için kamplara doğru yüksek sesle davul çaldırttım. Geceleyin davul sesinin anlamı baskın demekti ve adamlarım bunu biliyordu. Fakat geç kalınmıştı yapacak bir şey yapmak zordu. Bir kaç asker ve muhafızlarım ile şehrin ticaret için kurulmuş olan deniz feneri bölümüne yerine gittik. Orada durarak savunma yapacaktık ve gelen bir gemi ile kaçacaktık. Öylede oldu hemen deniz fenerine gittik ve barikatlar kurduk. Fakat sayıca fazlaydılar. Saatlerce orada savunma yaptık fakat artık takatimiz kalmamıştı. O sıra da bir gemi geldi ve ona binmeye çalıştık fakat binmeye çalışırken kalkanlarımızı yanımıza alamadık. Gemiye binerken düşman okçuları arkamızdan vurmaya çalıştılar. Gemiye bindikten kısa bir süre sonra bir ok belime girdi. O an bayılmaya başladım ve gördüğüm son şey deniz fenerini yıkmaya başlamış düşman ordusunu gördüm. Savaştan sonra felç geçirmiştim. Lakin Fatimiiler yenilmişti ve 2 yıl boyunca felç yaşadım.Şu an ölüyorum hissediyorum. Bu yüzden ölmeden önce benden sonraki neslime ders niteliğinde bu vasiyeti yazdırtıyorum. Ne yazık ki oğlum Alessio daha 2 yaşında umuyorum ki güçlü biri olur ve aynı zamanda dikkatli.
Aut viam invemiam aut viam creo