Hikaye: Von Thüringen
#1
hacl.jpg

Ben dük 2. Radulf Von Thüringen. Yüzyıllar boyunca atalarım bilgelikle Thrüringen topraklarını yönetti. Ayrıca şunu söylemeliyim ki atalarım bilge insanlardı , soyları diğer hanelerden de eskidir. Lakin ilk Frank kralı 1. Clovis'e kadar. O andan sonra atalarım Kral olmak yerine lord oldular ve Franklarla beraber Hristiyan oldular. Atalarım bilgeliğin nişanesi olarak hane bayrağımıza mavi üstüne 8 yıldız koyarak 8 erdemi temsil ettiler. Babam Saygılı , dürüst , adil ama bir o kadar saf biriydi sırf bu yüzden kuzeydeki barbar Saksonlara karşı sefer düzenlemedi çünkü onlardan Hristiyanlığa geçme sözü aldı. Lanet barbarlar tabi ki de sözünde durmadı , ben ise bütün bunlar olurken sadece izlemekle yetindim. Babam yaşlılıktan gittiğinde 20 yıl boyunca barışla topraklarımızı yönettim , halktan bir kadınla evlendim lakin siyasi durum gereği çocuk yapmaya vaktim olmadı. 45 yaşında bir kız , 48 yaşında ise bir oğlum oldu. İkisini de en iyi şekilde eğitmeye çalıştım iyi de sonuç verdi. Fakat bütün bunlar olurken contum Heinrich çok güçlenmeye başladı ve bana isyan etmesinden korktum. Onu kızımı öldürmeye teşebbüsten hapse attım oğlunu da öldürmeye çalıştım fakat bütün suikast girişimlerim başarısız oldu. Bunun üzerine çok dert etmedim zira başka sorunlarım vardı.  770 yılında Dominic tarikatına katıldım ve haçça gittim. Lakin gittiğim sırada Kral Karl'ın kardeşi Carloman ölmüş Krallık siyasi açıdan ikileme düşmüştü. Bir taraf eski Merolenjl hanesine bağlı son üye olan Theoderic'i başa geçirmek isterken benim de dahil olduğum Karolenj taftarları vardı. Ansızın 772 yılında Theodoric hastalıktan öldü , bu  vakadan sonra kral Karl'ın gücü iyice arttı. Lakin Kral Karl iyi bir asker olmasının yanı sıra berbat bir ekonomistti. 773 yılında Saksonya'ya Kafir oldukları ve Papa'dan hak iddiası aldığı gerekçesiyle savaş açtı. Savaş bir felaketti , kral hiçbir parası olmamasına rağmen savaş açmıştı ve bu durum askerlerin isyan etmesine , açlık ve teçhizat eksikliğine neden oldu. Çok geçmeden savaşı kaybetmeye başladık , ben ise  o sırada Dominic tarikatından kutsal bir emanet çalmıştım  bu durum karşısında  bana 2 seçenek sundular ya emaneti geri verir ve tarikatta bulunmaya devam ederdim ya da tarikattan atılırdım. Ben ise 2. seçeneği seçerek atıldım ve hemen ardım Benedic tarikatına katıldım , en azından çok katı değillerdi. Bütün bunlar olurken savaşta yer almaya çalıştım fakat asker sayım yetersizdi , üstelik Hemen Saksonya ile sınırdaş olmamız nedeniyle ülkem zarar görüyordu. Çok geçmeden kral Karl'ın parası bitti , borca girdi. Ben ise bütün bunların yanı sıra evlatlarıma evlilik düzenliyordum. Kızımı Bizans imparatoru Konstantin'nin oğlu ile evlendirmeyi planladım ama o oğul ölünce yerine onun kardeşini buldum lakin o kardeşte babasını öldürünce sorun etmedim. Çok geçmeden başka bir kardeşle nişanlandırdım ve o da iç savaşla başa geçti. Bu evlilik işime gelmişti zira anasoyluydu ve doğacak olan torunum benim haneme mensup olacaktı. Nitekim öylede oldu lakin torunum çirkindi ve ne yazık ki İmparatorluk yeniden bir iç savaş geçirdi ve damadım tahtan indirildi. Kızım ise kaçmıştı , torunumla beraber batı Yunanistan'a gittiler. Damadım ise öldürüldü ve kızım  benim isteğim dışında başka biriyle evlendirildi. Neyse ki ilk torunumla ikinci torunumu nişanlandırdım. Oğlumda bütün bunlar olurken savaş bir hanenin kızıyla evlendirdim. Gelinim bir erkek torun verdi bu sayede hanenin geleceği güvene alınmış oldu. Ben de bu zaman zarfınca savaştaydım lakin savaşı 777 yılında kaybettik. Çok geçmeden kendimi bilime verdim. Kara büyü üzerine yazılar yazdım hatta Kara Mahmud adında insana benzemeyen birinden bir kitap bile aldım. Çok geçmeden o kitabı yok ettim , içindeki bilgileri insanlar anlayamazdı. Savaştan sonra ülkemi toparlamaya çalışırken  contumun bütün evlatları dahil onu öldürdüm. Bazı insanlar bana bunun için zalim dedi ama umurumda değil. Benim görevim ülkemdeki düzeni sağlamaktı ve bunu yaptım. 785 yılına kadar her şey barış içindeydi fakat bir gün bir yabancı sarayıma geldi. Bana bir bilgin olduğu ve Lirik konulu şiirler yazdığını söyledi.  Şiiri sevdiğimden onu sarayıma aldım fakat bir gece ansızın elinde bıçakla çıkageldi. Beni öldüreceğini çünkü vaktimin geldiğini söyledi , bana öyle keskin bir şekilde bakıyordu ki  muhafızları çağırmamın gereksiz olduğunu anladım. Onu bir satranç düellosuna davet ettim. Siyahları seçtim ve oyuna kurulduk her şey iyi giderken o son hamleyi yaptı "şah mat" diyince gerçek silüeti karşıma çıktı. Ona en azından son kez bir mektup yazmak istediğimi söyledim , kabul etti. Bu sayede bu satırları yazıyorum , ölüm hemen dibimde gitmeden en azından son kez evlatlarıma onları sevdiğimi söylemek için yazıyorum.

Efenim bir hata eksik görürseniz lütfen söyleyin ona göre kendimi geliştiririm.
[+] 3 üye Hanno barca nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#2
Çok beğendim, devamını merakla bekliyorum. Aralara bir kaç resim daha sıkıştırılırsa tadından yenmez.
Ara
Cevapla
#3
[url=https://cdn.discordapp.com/attachments/461141749356560396/1058136027480461332/20221230003016_1.jpg][/url]20221230003016_1.jpg

Ben dük Thankulf Von Thüringen.  Babam öldükten sonra başa geçtim. ilk yıl yani 785 yılında Frankiya'da iç savaş olsa da beni ilgilendirmez diyerek savaşmadım. Zaten başa geçer geçmez babamın ani ölümünü baba yıkmaya çalışanlar oldu. Pek tabii bunlarla uğraşacak vaktim yoktu , ülkemdeki Pomeryalılar ayaklanmaya hazırlanıyordu ve buna önlem almazsam büyük sıkıntı çıkartırdı. Pomerya sorununu mareşalimi göndererek çözdüm ve isyana teşvik edenleri de çarmıha gerince iş kökünden çözülmüş oldu. aynı yıl içerisinde 2. yeğenim doğdu imparatorun oğluydu ama imparator öldüğü için kız kardeşim ile birlikte Yunanistan'daydı , bu durum sinirimi bozmuştu. 786 yılında din işlerine merak salıp Benedic tarikatına katıldım. 787 yılında ise kral Karl ölünce ülke ikiye bölündü. Benim bulunduğum doğu Frankiya kralı Gralteri olmuşken. Batı Frankiya kralı ise 2. Karl olmuştu. Bu durum karşısında biraz endişe duymuştum zira krallığın bölünmesi demek işgale açık demekti. Nitekim öylede oldu 788 yılında Müslüman Barselona bize savaş açtı ve aynı yıl yenildi buna kafirlerin isyanı da dahildi.Aynı yıl Yunan bir dükten bir yeğenim oldu lakin kız kardeşimin alıkonularak evlendirilmesi canımı sıktığı için yeğenimin adını dahi öğrenmedim. Tüm bunlar olurken Saksonya krallığı sınırlarına askerlerini diziyor , yağma girişimlerinde bulunuyordu. Bu büyük bir savaşın habercisiydi. Nitekim öyle de oldu , 789 yılında Saksonya kralı Theodoric bir Frank'ın kendi kızını tecavüz etmesini bahane etti. Lakin ne tecavüz ne de henüz bir kızı vardı. Yinede önemi yoktu , savaşın başlamasıyla  ilk olarak benim topraklarıma saldırdı ve bu saldırı topraklarımı harap etmişti. Boş oturamazdım korkmama rağmen komutan olarak ordunun başında durdum. 790 yılında o müthiş Hastfala savaşı gerçekleşti ben dahil diğer Frank ordularının toplamı 2 bin iken Saksonların ise 3500 kişiydi. Ah Tanrım ne savaştı kanın gövdeyi götürdüğü , dost düşman ayırt edilemeyen , ormanların hareketi engellediği bir savaştı. Savaşı kazanmıştık orada gerçek bir askeri liderin nasıl olunması gerektiğini öğrendim. Lakin savaş bitmemişti bu sefer kazanmıştık fakat hala topraklarım onların elinde harap oluyordu. Üstelik o lanet Saksonlar karımı ve sevdiceğim Euphemia Baberberg'i kaçırmıştı. Sevgilim hapisteyken doğum yaptı ama kimse çocuğun benden olduğunu bilmedi. Önemi de yoktu oğlum kuduzdan ölmüştü ve doğan çocuk  bir kızdı bana lazım olan şey erkek bir çocuktu. Oğlumun ölümü ardından karım kendini iyice kapattı  ve bana yüz vermez oldu. Oğlumuzun ölümünü bana attı. Fakat bunlarla ilgilenemezdim bir savaş vardı ve bu savaş benim atalarımın topraklarını korumak içindi. Oğlumun ölümünün ardından sevgilim benden ayrıldı , ben ise savaşa devam etmeliydim.  Artık Sakson ordularıyla onların topraklarında savaşabilirdim ama bu çok riskliydi sadece 2 bin kişiydik onlar ise 3300 kişiydi bu yüzden savunmada kalmalıydık. Kralın komutanları saldırmanın gerekli olduğunu söyleyip orduyu kuzeye hareket ettirmeye çalıştılar ama ben mareşeli ikna ederek savunmada kalmalarını sağladım. O gün gelmişti Saksonlar tam 4000 kişi ile bize saldırdılar , bizim sayımız ise 2500 kişiydi.Ah Tanrım yine o muhteşem savaşlardan biri olan 1. Weimar savaşı gerçekleşti. Öylesine vahşet ve kan doluydu ki bunun adına şiirler , hikayeler ve bir Alman destanı yazıldı. Tanrım tek bir an olsun o savaşta dursaydım ölürdüm 12 saat süren bu savaş sonucu Saksonlar yenilmişti biz ise kazanmıştık. Fakat ordu yorulmuş sayımız 500 kişi kadar azalmıştı. Ben ise ağır yaralıydım ve enfeksiyon kapmıştım. Yinede savaşmaya devam etik 794 yılında Arnstadt savaşı oldu. Muhteşem bir savaş daha olmuştu bizden iki kat daha büyük bir ordu ile yeniden savaşmış ve kazanmıştık. Fakat savaş olmadan önce sarayımı işgal etmişlerdi ve karımı kaçırmışlardı. Karımı kurtarmak için Saksonların topraklarına girdim fakat yenilen orduların batıda toplandığını düşündüğüm için kuzeye gitmiştim. Yanılmıştım , girdiğimiz muharebede esir düştün  lakin bu süre zarfında insanlara yardım edip , askerlere gizli gizli emir gönderdiğimden "bilge" lakabını kazanmıştım. Esir düşmeme rağmen iyiydim zaten çok uzun sürmedi muharebeden 4 ay sonra kral Theodoric ölmüştü. Oğlu hemen bir barış antlaşması imzaladı ve küçük bir tazminat ödemeyi kabul etti. 798 yılında kral Galteri öldü topraklarını ise kardeşi Karl aldı. Fakat tam bir yıl sonra Akitan bir piskopoz tarafından öldürüldü ve naaşı ise hakaret etmek için yakıldı. Yerine geçen oğlu ise piskoposa bir şey yapmadı. Tüm bu olaylar yaşanırken 8. yüzyılda Viking çağına girmiştik ve ben topraklarımız genişletmek adına Francoa düküne savaş açmayı planlıyordum. 802 yılında savaş ilan ettim ve tam 4 yıl boyunca savaştık. Savaş sırasında metresimden bir oğlum olmuştı. Ona Adolf ismini verdim , oldukça tatlıydı bu yüzden onu resmi olarak evladım ilan ettim. 806 yılında Francoa ile savaş iki taraf içinde kötü gitmeye başlayınca , 806 yılında karşılık bir barış antlaşması imzaladık. 2 yıl sonra kralımız Bohemya'ya gelmiş olan Pannonia devletine savaş açtı fakat bize hayli hazırda bir koalisyon kurulmuştu. Savaştan sağ çıkmamız zordu , üstelik her geçen gün zayıf hissetmeye başladım. Zaten Weimar Muharebesi'nden beridir bir hastalığım olduğundan emindim ama doktorum teşhis koyamayınca bir şey demedim. Şimdi ise 809 yılında yatakta yatmaktayım son birkaç gündür  kan kusuyorum ve ağrılar çekiyorum. Varisimi oğlum Adolf yaptım zira ona güveniyorum. Bu satırları ise yakın dostum piskopos Karl yazıyor ona bu konuda müteşekkirim. Sayesinde bir vasiyetname bırakabileceğim o bu dünyada güvendiğim tek insandır. Muhtemelen bunlar yazılırken ben ölmüş olacağım bu yüzden varis olarak Adolf'u varis yaptığımı ilan ediyorum. Ben psikopos Karl 1 Şubat 809 yılında dük Thankulf öldü. Yakın arkadaşı olarak cenaze masraflarını karşıladım artık yeni dük Adolf'tur.

Efenim bir hatam, yanlışım varsa lütfen söyleyin zira biraz hızlı yazdım yazım hatası falan çıkabilir. Ayriyeten kendimi geliştirmek için fikirlerinize açığım.
[+] 3 üye Hanno barca nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#4
20221230230648_1.jpg

Efenim kusura bakmayın ama ne yazık ki save gittiği için bu serinin devamını getiremeyeceğim. Geçen defa da böyle olmuştu ve sorunun ne olduğunu anlamak için biraz zaman gerekebilir.
[+] 1 üye Hanno barca nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#5
Hikaye oluşturma dinamik olduğu için "acaba sonra ne olacak" değil de anlık anlatım hoşumuza gidiyor. Dolayısıyla save için çok üzülmedim, ama farklı bir hikayeyi bekleriz.
[+] 1 üye elefsar nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#6
(31-12-2022, 13:21)elefsar : Hikaye oluşturma dinamik olduğu için "acaba sonra ne olacak" değil de anlık anlatım hoşumuza gidiyor. Dolayısıyla save için çok üzülmedim, ama farklı bir hikayeyi bekleriz.
Genellikle bende hikayeyi bir anda ortada kesmekten hoşlanmam ama oynarken karakter bazında daha çok hikaye yazmaya çalışıyorum. Ayrıca geçmiş konusunda da bazı sorularım oluyor. Bir hanenin geçmişi direkt mi anlatılmalı yoksa hikaye içinde mi anlatılmalı bunu hep düşünüyorum. Zira bir hanedan hikayesi anlatacaksam karakterlerin iyi olmasını isterim. Yoksa üstün kötü tarih dersi anlatır gibi geliyor da. Yorumunuz için teşekkürler efenim.
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.