Hikaye: Warhammer II - Pislik Yayılıyor
#1
pyart.png

Gözlerini ne zaman açtığını bilmeyen sıradan bir fare ve canavar yaratma konusunda oldukça başarılı olan sapkın ruhlu fare lordunun hikayesi. Çürük Diş Grotchrot hayata ne zaman geldiğini bilmiyor. Gözlerini açtığından beri ilk defa güneş ışığı gördü. Uzunca bir masası ve hiç temizlemediği aletleri ile uzun yıllardır lorduna hizmet ediyor. Bu hizmetler lordunun verdiği emirler doğrultusunda çeşitlilik gösteriyor. Kimi zaman bir esiri konuşturmak için ölümcül yaralar açarak acı çektiriyor ve esir konuşunca da cesedini kendi yaşadığı çukurdan daha derin bir çukura atıyor. Bazen de kol, bacak ve göz gibi parçalar ile lordunun ordusuna asker sağlıyor. Hayatı boyunca lorduna hiç ihanet etmemiş ve verilen emirleri her zaman yerine getirmiş olan bu fare bugün yeryüzüne çıktı. İlk başta güneş ışınları gözlerini yaktı daha sonra derisini kızarttı ancak lorduna hizmet etmek ve içindeki kötülük sayesinde çok fazla zarar almadı. 

Görsel


Lordunun hemen gerisinde birkaç gün onu takip etti. Lord Throt Pis yeryüzündeki hayata alışması için onu erken çağırmıştı. Tüm dünyayı kirletecek olan planlara sahip ancak zamana sahip değillerdi. Cehennem Çukuru olarak adlandırılan laboratuvarlardaki diğer fareleri o kadar iyi eğitmişti ki Çürük Diş'in yokluğunda işler gayet iyi devam ediyordu. Throt'un Çürük Diş'e yukarıda ihtiyacı vardı. Cüceler ve insanların arasında sıkışıp kalan farelerin son çareleri vardı. Ya savaşıp türlerini geliştirecek ve pisliği yayacaklardı ya da çukurlarında diğer ırkların üstlerine toprak atmalarını bekleyeceklerdi.

Diğer ırkların tiksindikleri, iğrendikleri ve daima uzak durmaya çalıştıkları fareler bir orduya sahiptiler. Sadece bir ordu. Tam anlamıyla bir ordu değildi bu. Kurt sıçanlar, ogreler, mutasyonlu haşereler ve ellerindeki silaha göre mutasyon geçirmiş farelerden oluşuyordu. Aynı sürüye ait olduklarını hisseden, ölmekten korkmayan ve laboratuvarlarında daha iyi bir bedene sahip olup geri gelen bir ırkı kim durdurabilir? İçlerindeki nefretten dolayı gözü dönen piyadelere sahipti Lord Throt. Sayıları azdı fakat her bir asker ölmek için yapılmıştı. Hepsinin tek bir hayali vardı. Diğer ırkların çöpleriyle beslenen bu fareler onların en değer verdikleri şeyleri kemirmek ve sindirmek istiyorlardı.

Görsel
5bac4e30d414a7eda8d137af0b1b33d4_2.jpg
[+] 6 üye Gurt nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#2
Yer altında yaşayan farelerin en yakın komşusu yine yer altında yaşayan cüceler. Fakat çalışkan cüceler teknolojik olarak farelerden çok fazla ileride. Fareler yer altlarını evleri gibi bildikleri için herhangi bir zarar vermiyorlar. Cüceler ise yer altını maden gibi gördükleri için canlıları yok ediyor, altınları yağmalıyor ve atıkları ile yer altını kirletiyorlar. Fareler zaman zaman cücelerin gürültülerini duyuyorlardı. Altın süslemeli ve zırhlı cücelerin aksine fareler doğadan beslenen ve doğadaki demirler ile zırh yapan bir ırk. Throt'un gözüne kestirdiği ilk sığınak komşuları cüceler olacak. 

Ordusuna hiçbir takviye kuvvet almadan askerlerinin açlıkları tam zirvedeyken cücelere bir saldırı gerçekleştirdi. Cüceler yer altında çok iyi savaşçılar olan fareleri yenemeyeceklerini bildikleri için kış mevsimini de avantaj olarak görüp yeryüzünde bir noktada fareleri bekliyorlardı. Fareler ne kadar hırslı olurlarsa olsunlar karda mesafeyi kapatmak için çok daha fazla efor sarf etmeleri gerekti. Birkaç birimi yollamaktansa tüm orduyla düşmanın üstüne koşup korkutmayı ve üstlerine gelen okları bu şekilde bölmeyi düşünen Throt topyekun saldırı emri verdi.

Görsel


Cüceler ilk aşta oklarıyla gelen fareleri öldürmeye çalışsa da fareler sayı olarak cücelerden üstündü. Cüceler daha üçüncü kez ok atmaya çalışırken fareler mesafeyi kapatmış ve yakın muharebeye geçmişlerdi. Kurt sıçanlar ve keme ogreler ile düşmanı kolayca yenen fareler zafer elde ettiler. Kim bilir cüceler belki de ilk defa görmüşlerdi böylesine korkunç canavarları. Eğer daha önceden bu denli canavarlar ile savaşmış olsalardı onlar için özel zırhlar ve silahlar üretip yeni taktikler geliştirebilirlerdi. Birkaç cüce savaştan kaçmayı başarmıştı. Daha doğrusu Lord Throt kaçtıklarını sanmalarını istedi. Böylece bu denli korkunç orduyu diğer akrabalarına anlatacaklar ve onların yüreklerine daha  fareler gitmeden korkuları gidecekti.

Görsel


Şehri ele geçiren fareler ilk olarak cücelerin lanetli makinelerini yok etti. Ardından yer altını temizledi. Esirlerden ve ölü cücelerden o kadar çok fazla beden ele geçirdiler ki Cehennem Çukuru'ndan yeni fareler çağırdılar. Zaferi kazanan fareler daha sıkı çalışmaları gerektiklerini ve kutlama yapacak zamanlarının olmadıklarını biliyorlardı. Cücelerden yeni canavarlar yapacak ve onları yine cüceler ile savaşlarında kullanacaklardı. Bugün hiç olmadığı kadar farelerin günü. Fakat onlar bugün daha çok çalışıyorlar.

Görsel


Görsel
5bac4e30d414a7eda8d137af0b1b33d4_2.jpg
[+] 5 üye Gurt nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#3
Dört bir yana gizli birimler göndermişti Throt Pis. Amacı bilinmedik yeryüzünü öğrenmek ve komşuları hakkında bilgiler edinmekti. Altın ve diğer ırkların bedeni bu ikisinin dışında değerli hiçbir şey yoktu gözünde. 

Görsel


Savaştan kaçan cüceler diğer şehirlere gidip olanı biteni anlattılar. Yüreklerine korku salınması gerekirken sanki şehirlerinin ele geçirilmesinden mutlu olmuş gibi bir halleri vardı. Yaralı cücelere biraları ve ekmekleri ikram edildi ve ilgilenilmeleri için revire götürüldüler. Cücelerin lideri ve aynı zamanda Kraka Drak'ın yönetici Thorgard derhal mucit cücelerin yanına gitti. Çevresindekiler orduyu toparlamasını beklerken Thorgard'ın böyle hareket etmesi onları oldukça şaşırttı. Mucit cüceler işlerine kendilerini çok fazla adamışlardı. Savaş ve farelerin dehşetini duydukları andan itibaren işlerinin başından ayrılmıyorlardı. Thorgard içeri girdi ve yeni silahın ne durumda olduğunu sordu. Mucit cüceler ise Thorgard'a daha çok erken olduğunu eğer silahı tam geliştirmeden kullanırlarsa farelerin silaha karşı savunmalar üretebileceklerini anlattılar. Zor bir karar vermesi gerekiyordu. Thorgard iki adet jirokopter ile bu bilgilerin güneydeki kardeşlerine ulaşması emrini verdi. Mucit cüceler tüm bilgileri güneydeki kardeşlerine yolladılar. Ardından ordu toparlandı. Eski günlerdeki gibi bir ordu değildi fakat bu da şanlı bir orduydu. Farelerin eli kulağındaydı bugün yarın şehri kuşatacaklar. Bunun herkes farkındaydı.

Görsel



Bu sırada fareler toparlanmaya ve Kraka Drak'a doğru yürüme hazırlıkları yapıyorlardı. Throt hazırlıkların ağırdan alınmasını söyledi. Laboratuvardan beklediği bir haber vardı. Ancak bunun ne olduğunu cücelerdeki durumun aksine tüm fareler biliyorlardı. Yeni bir tür gizlenme ve sinsilik üzerine çalışmalar yapılıyordu. Bu çalışmalardan olumlu sonuç alınırsa düşmana daha yakından saldırılar yapabileceklerdi. Ancak ağırdan almalarına rağmen tüm fareler diğer cüce şehrine doğru yürümeye hazırlanmışlardı. Throt bu savaşta laboratuvarın geliştirdiği yeni özelliği kullanamayacaklarını düşünerek harekete geçti. Cücelerin şehri o kadar uzaktı ki iki gün yürümek zorunda kaldılar. Nihaye şehre vardıklarında ise cücelerin önceki cüceler gibi dışarı çıkmadıklarını gördüler. Cüceler dev duvarların arkasına saklanmışlardı. Throt yeni özelliği askerlerinde uygulayabilseydi eğer görünmeden surların çok yakınına kadar askerlerini sokabilir ve ani saldırıyla zaiyat oranını düşürebilirdi. Surlara tırmanmak ve kapıyı kırmak için araçlar yaptırma emrini verdi. Bir ya da iki günde araçların yapımı sürecekti. Bir gece geçti öğlenin yakıcı sıcağında ellerinde yeşil çarpıtım taşları ile bir fare grubu geliyordu. Bu fareler yeni özelliği askerlere enjekte etmek için şehirden gönderilmişti. Koşullar yine farelerin lehine döndü ve umutsuzluk dağıldı.

Görsel
5bac4e30d414a7eda8d137af0b1b33d4_2.jpg
[+] 3 üye Gurt nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#4
Cücelerin sayısı skavenlardan fazla olması yetmiyormuş gibi çok büyük duvarların arkasına saklanmışlardı. Skaven mühendisleri saldırıya geçmek için her ne kadar çöpte buldukları metallerden de olsa büyük zırhlı merdivenler ve bir adet koçbaşı yapmaya çalışıyorlardı. Bunların bir maliyeti olduğu gibi yapılma aşamalarını tamamlamak için de zamana ihtiyaç vardı. Belki bu topraklarda parazit gibi değil de diğer ırklar gibi saygı duyulan bir ırk olsalardı fareler kuşatma araçları inşa ederlerdi.

Grotchrot bu durumu görünce öfkeden deliye dönmüştü. Bir şehir istila ettikleri için sanki huylarından vazgeçen bu fareler neyin peşindeydi. Kuşatma araçları da neydi Grotchrot'un bildiği tek kuşatma merdivenlere tırmanan farelerdi. Mühendislere enerjilerini başka yöne harcamalarını söyledi. Mesela daha farklı askerler elde etmeleri olabilirdi. Sürekli aynı tip farelere karşı elbette düşmanları savunma yapabilecek kıvama geleceklerdi.

Görsel


Lord Throt olanın bitenin farkına varınca bu muharabede Grotchrot'a daha fazla sorumluluk verdi. Bu sorumluluklardan biri duvarlara tırmanacak askerlerin kontrolüydü. Daha önceden enjekte edilen mutajenler sayesinde neredeyse ordunun tamamı düşmana daha da yakından saldırıya geçebiliyordu. Bununla birlikte Grotchrot gündüz tüm fareleri cesaretlendirecek konuşmalar yaptı. Gece oldu ve saldırı başladı fareler delirmişcesine duvarlara merdiven kuruyor ve tırmanıyorlardı. Cücelerle öylesine savaşıyorlardı ki kılıçlarını kaybeden piyadeler sakallı ve şişko cücelere pençeleri ve dişleriyle saldırıyorlardı.

Görsel


Tüm fareler duvarlara saldırıyordu fakat Lord Throt'un gizli bir silahı vardı. Ogreleri duvarlara hasarlar verebiliyordu. Savaş ilerledikçe Lord ogre birliğiyle birlikte duvarlara yaklaştı ardından duvarları yumruklamalarını emretti. Bu canavarlar duvarları öylesine yumrukluyorlardı ki surların üzerindeki askerler deprem oluyor sanıyordu. Her yumruklarında cüceler sarsılıyor ve her sarsıldıklarında yüreklerine korku çöküyordu. Cücelerin zıttına fareler ise her sarsıntı da daha delicesine saldırıyorlardı. Cüceler başlarda menzilli birimleri ve aletleriyle hasar verselerde bu denli korkunç saldırılara dayanamadılar ve sonunda önce morallerini daha sonra da hayatlarını kaybettiler.

Görsel


Ardından son şehre yürüdü Lord ve askerleri son cüce şehrine bu şehri almak o kadar kolay olmuştu ki sanki bir cüce şehrini değilde korumasız bir köyü işgal etmişlerdi fareler. Çok kısa ve kolay olmuştu bu muharebe. Bu şehri de ele geçiren farelerin artık bir eyaletleri olmuştu. Şehirlerde yeni binalar inşa ediyorlardı. Cücelerin yer altına verdikleri zararlardan kurtuluyorlardı. Öyle ki cücelerin hasarlarından ve gürültülerinden kaçan canlılar geri dönmeye başlamışlardı.
5bac4e30d414a7eda8d137af0b1b33d4_2.jpg
[+] 1 üye Gurt nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.