14-06-2017, 12:52
(10-08-2016, 01:17)uçan erişte : Bu durum günümüzde Malatya civarında konuşulan Kürtçeye benzetilebilir.Biraz konudan bağımsız gibi duruyor ama konu da dirilsin bari
Alıntı:Ziya Gökalp: “Bütün Karadeniz ahalisine Laz, bütün Suriyeliler’e ve Iraklılar’a Arap, bütün Rumeli halkına Arnavut dedikleri gibi, bizim gibi Vilayeti Şarkiye ahalisinden bulunanlara da Kürt milliyetini izafe ettiklerini gördüm” diye bir ön tesbit yaptıktan sonra; “ o zamana kadar kendimi hissen Türk sanıyordum. Ama gerçeği görmek için Türklüğü de Kürtlüğü de inceledim. Diyarbakır’da ana dil Türkçe olduğu halde her fert biraz Kürtçe de bilir. Dildeki bu ikili yapı nereden ileri gelebilir. Ya Diyarbakır’ın Türkçesi bir Kürt Türkçesiydi, veya Diyarbakır’ın Kürtçesi bir Türk Kürtçesiydi. Dil üstüne yaptığım araştırmalar Diyarbakır’ın Türkçesi’nin Akkoyunlu, Karakoyunlu Türkleri’ne özgü Azeri lehçesi olduğunu gördüm . Bu dilde hiçbir yapaylık yok . Bu Türkçe Kürtler’in bozduğu bir Türkçe değildir" sonucuna varınca Diyarbakırlılar’ın konuştuğu Kürtçe’nin suni olduğunu söylüyor. Bu şivenin Türk Kürtçesi olduğu tesbitini yapıyor. "Diyarbakırlılar’ın Türk olduğuna ilişkin en önemli delil dildir" diyor. Ziya Gökalp, a.g.e, s. 124.Köyden şehre göç yaşanana kadar diyarbakır kürtleşmiş türklerin şehriydi malatya diyarbakırdan daha batıda malatyalıların çoğunun da kürtleşmiş Türk olması muhtemel.İskitler hem konfederasyon içerisindeki farslarla anlaşmak hem de yerleşik perslilerle iletişime geçmek için onların dillerini öğrenme yoluna gitmiş olabilir...
Ayrıca Diyarbakırlılar’ın bu dili Kürtlerle konuştuğunda kullandıklarını, kendi aralarında sadece Türkçe konuştuklarını yazıyor. "Diyarbakır’lı konuştuğu bu Kürtçe’deki boşlukları ise Türkçe ile doldurur"(3) diyor. Ziya Gökalp, a.g.e, s. 124.
俺たち 自由 に なれる の か ?