[Justicar]

Tür: Politik

Yayım Tarihi: 1945

Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar kötü koşullar yüzünden, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanda tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıktır.

Yazar Notu

Üzülerek söylüyorum çok geç okuduğum bir kitap Hayvan Çiftliği. Kitap dönemin, sosyalizm ve komünizm gibi akımların önde olduğu zamanlar, insanları özgürlük, işçi hakları gibi sebepler ile kandırıp kanlı devrimler yapan liderlerin, devamında tek partili bir diktatörlük kurarak insanların modern dönem sömürüsüne maruz kalmasını çok ince bir eleştirilme anlatıyor. 

Kitapta ki en ilginç ve rahatsız edici kısım, George Orwell'in devrimden diktatörlüğe giden zamanı çok ince ve kaliteli bir yazımla bize aktarması. Muazzam bir kalem ve herkesin kesinlikle okuması gereken bir eser.

[Consul of Time]

Spoiler

Çok sevdiğim bir eser. Snowball'un çiftlikten kovulması, sonraki yıllar içinde Hain ilan edilmesi, insanların çiftliğin kısa sürede yıkılacağını zannetmesi, Diğer çiftliklere broşür dağıtılması fln George Orwell dönemi iyi yansıtmış.

[perverende]

Spesifik olarak Bolşevik devrime göndermeleri olsa da bu kitaba salt komünizm ve Stalin eleştirisi olarak yaklaşmak yanlış olmasa da eksiktir kanımca.
Aslında anlatılan hikâye evrenseldir ve insan denen yaratığın her dönemine her mekanına uyarlanabilir. Misal kitaptaki kurguyu Türkiye'ye uyarlasak bir kişi itiraz edebilir mi? Hiç sanmıyorum. Belki de bu yüzden Orwell ve eserleri değerlidir.

[Attila the Hun]

George Orwell olup bitenleri öyle iyi kavramış ki, gerçekten de ustalıkla yazılan bir eser ortaya çıkarmış. Hiçbir ayrıntı boşuna değil, her ayrıntının arkasında bir anlam olduğunu fark edebilirsiniz. Kitap hakkında ürkütücü olan şey, konuşan ve düşünebilen hayvanların yaşadığı bu dünyanın aslında kendi dünyamızdan hiç de uzak olmadığı.

Spoiler

Olumsuz gelişmelerin suçunu başkasına atan, cahil çiftlik hayvanlarını (bu hayvanlar Napoléon olmazsa felakete sürükleneceklerini düşünüyor, bu da fazlasıyla aşina olduğumuz bir durum) yalanlarla uyutan ve muhalif sesleri susturan domuz yönetimi size de tanıdık gelmedi mi?

[Aytaç]

Bir anda çok yaygınlaştığı ve övüldüğü için ben de alıp okudum. Ama söylendiği kadar ince mesajlar vs. göremedim. Her şey açık açık ortada gibi geldi. Okurken çok düşünmeniz gerekmiyor yani. Metaforlar kolay yutulacak lokmalar halinde sunulmuş. Kitap kötü bir kitap değil ama o kadar övülünce daha sağlam bir eser bekliyordum.

[Attila the Hun]

Kitabın ele aldığı olguları hepimiz biliyoruz zaten. Metaforları anlamak büyük bir birikim gerektirmiyor. İşte eserin kalitesi de burada. Marifet, böyle bir olayı herkesin yutabileceği şekilde "ufak lokmalara" bölebilmekte. Bir olaya şahit olan herkes, süslü ve edebî olduğunu düşündüğü birkaç cümle geveleyebilir fakat o olayı bu kadar basit ama etkili anlatabilecek kişi azdır.