Konu Dizisi: Kayıp Halklar #2: Lombardlar
#1
fjaFdvx.jpeg

KAYIP HALKLAR: LOMBARDLAR
Kayıp Halklar konu dizisinin ikinci konusunda Kavimler Göçünün halkları arasında birçok yönden özel bir konumu olan Lombardlardan bahsedeceğiz. Lombardlar kimdir? Nereden gelmişlerdir? Nereye yerleşip kimlerle savaşmış, nasıl yokolmuşlardır? Bu konuda günümüzde Kuzey İtalya'ya da ismini veren Lombardların serüvenine ışık tutacağız.

Tıpkı bir önceki konuda olduğu üzere ilk kısım özet niteliğinde olurken ondan sonra gelen bölümlerde daha derinlemesine inceleyeceğiz, dilerseniz ilk kısmı okuyup genel bir bilgiye sahip olabilir, isterseniz konuyu bölüm bölüm tamamen okuyup Lombardlara dair derinlemesine bilgiye sahip olabilirsiniz. 

UZUN SAKALLILAR
İskandinavya'dan geldikleri bilinen Lombardlar, ilk olarak günümüzdeki Macaristan topraklarına denk gelen Pannonia bölgesine yerleşmişlerdir. Bu göçleri Kavimler Göçü'nün bir parçası olarak kabul edilse de, Lombardların göçü Kavimler Göçü dönemindeki diğer halkların göç hareketinden çok daha önce başlamıştır ve genel olarak daha uzun zaman almıştır. Tarihçi J. F. C. Fuller'e göre Kavimler Göçü Gotların 376 yılında Tuna nehrini geçmesiyle fiilen başlar. Lombardların göçü bu tarihten daha önce yaşanır. 

Lombardlardan tarihte ilk olarak Romalı tarihçi Velleius Paterculus 9 yılında, ardından Strabo 20 yılında ve Tacitus 98 yılında bahseder. Lombardlara dair en kapsamlı tarihsel metin Diyakoz Paul tarafından 8. yüzyılda kaleme alınan "Lombardların Tarihi" kitabıdır. Tarihçi Roger Collins bu kitabın da çoğu yerde net bir bilgi vermektense bilgiyi başka bir kaynağa dayandırdığına dikkat çeker ve bu kaynaklara dair bir bilgi günümüzde bulunmamaktadır. Öte yandan bu kitapta bir kadının tek seferde 7 çocuk doğurması ve sonra bu çocuklardan birinin Lombard Kralı Lamissio olması gibi yazar Diyakoz Paul'un dahi 'uçuk' bulduğu olaylar bulunur. Tüm bunlara rağmen Paul'un kayıtları önemli bir tarihsel kaynak olarak kabul edilir.

Lombardlar İtalya'ya hükmeden Ostrogotlara karşı Doğu Roma İmparatorluğu ile müttefik olmuş, 552 yılında Taginate Muharebesinde Roma hatlarında savaşmışlardır. 568 yılında Pannonia'yı terkedip İtalya'ya saldırılar düzenlemiş ve Kral Alboin hükümdarlığında Lombard Krallığı'nı kurmuşlardır. Lombard Krallığı zaman içerisinde güçlenerek neredeyse günümüz İtalya'sının sınırlarına ulaşmıştır. Lombard Krallığı'nın devri 774 senesinde Franklarla giriştikleri savaş sonrasında kapanmış, ondan sonra Lombardlar başkalarının hakimiyetindeki çok sayıda şehir devletlerini yöneterek zaman içerisinde asimile olmuşlardır. 

CvjXOgP.jpeg
Lombardların izlediği yol

BÖLÜM 1: VANDALLAR İLE SAVAŞ
Diyakoz Paul Lombardların kökenlerinin İskandinavya'da bulunan Winnili kavmi olduğunu belirtir. Bu grubun alt gruplarından birinin liderleri olan Ibor ve Aio isimli iki kardeş, anneleri Gambara ile birlikte ana grubu terkederek güneye göç etmeye başlar ve Paul'un isimlendirmesiyle Scoringa adı verilen bir bölgeye yerleşirler. Paul'un yazdığına göre Vandallar bu bölgede kim varsa zorla boyun eğdirip haraç toplamaktadır. Vandallar Winnili'lere elçi gönderip haraç ödememeleri takdirde savaşa hazır olmaları konusunda bilgilendirirler. İki kardeş başkasının boyunduruğu altında yaşamaktansa özgürlük için ölmeyi yeğlediklerini belirtirler. Burada iki kardeşin bilmediği şey Vandalların gerçekten de Winnili'lere nazaran sayıca oldukça geniş bir orduya sahip olduklarıdır.

Paul'un aktardığı hikayeye göre bu olay sonrası her iki taraf da zafer için tanrıların desteğini almaya çalışır. Vandallar kendilerine zaferin bahşedilmesi için tanrı Odin'e yalvarırlar ve söylentiye göre tanrı Odin sabah ışığında göreceği ilk kişinin halkına zaferi vereceğini belirtir. Bunun üzerine Winnili kabilesindeki iki kardeşin annesi Gambara zaferin oğullarına bahşedilmesi umuduyla, Odin'in karısı Frejya'ya gider ve Frejya da Gambara'ya Winnili'nin kadınlarının uzun saçlarını önlerinde toplayıp sakal gibi şekil vermelerini ve sabah erken saatte Odin'in bakacağı yönde hazır olmalarını söyler. Ertesi sabah Odin uyanır ve doğuya doğru yüzünü çevirdiğinde saçlarına sakal şekli vermiş Winnili kadınlarını görür ve "kim bu uzun sakallılar?" diye sorar. Bunun üzerine Frejya "bu halka isimlerini verdiğin gibi zaferlerini de vermelisin" der ve Winnili'ler (Long Beard - Langobard - Lombard) Lombard olarak bilinmeye başlarlar. 

Ehy0vnw.jpeg
Odin ve Frejya doğuya bakarken

Paul yazısında kendisi de bu hikayeye pek inanmamakla birlikte, Lombardların isimlerinin genellikle uzun sakallı olan erkeklerden geldiğine inandığını belirtir. Günümüzde birçok tarihçi Lombard isminin Odin'in isimlerinden biri olan Langbaror'dan geldiğini düşünmektedir çünkü Lombardlar İskandinavya'dan ayrıldıktan sonra uzun yıllar Odin odaklı bir dini konsepte sahip olmuşlardır.

Vandalları yenilgiye uğrattıktan sonra Lombardlar bölgede ciddi bir erzak sıkıntısı çekmeye başlarlar ve çok sayıda maceradan sağ salim çıktıktan sonra günümüz Avusturya topraklarına denk gelen Paul'un tabiriyle Mauringa adı verilen topraklara yerleşirler. Burada zaman içerisinde Sakson Konfederasyonu'na boyun eğmek zorunda kalan Lombardlar, Aio'nun oğlu Agelmund döneminde 30 sene boyunca otonom haklara sahip bir biçimde yaşamlarını sürdürürler.

İşte tam olarak burada Lombard tarihi denince akla gelen en enteresan olaylardan biri olan 7 çocuk doğuran hayat kadını olayı yaşanır. Kadın bu çocuklara bakmak istememektedir ve boğulmaları için göle bırakır, tam bu esnada Kral Agelmund atına su vermek için göle yanaşır ve bu bebeklerden birinin yaşadığını farkeder ve onu kurtararak kendi oğlu gibi büyütür. Bu bebek ileride Lamissio olarak bilinecek ve Agelmund'un Bulgarlarca öldürülmesinin ve kızının kaçırılmasının ardından tahta geçip üstüne bir de prensesi kurtaracaktır. Lamissio'nun ardından Lethu, Hildeoc ve Gudeoc gibi Kralların döneminde Lombardlar büyük olasılıkla hem çok kalabalık hale geldikleri için hem de Hun tehditinden dolayı İtalya Kralı Odoaker tarafından orada yaşayan Rugii'lerin bozguna uğratılması sonrası Tuna bölgesine doğru ilerlerler. 

Tuna bölgesine gelmeleri sonrasında Doğu Roma İmparatorluğu tarafından farkedilirler ve Doğu Roma onları Gepidlere karşı yardım etmeleri için Pannonia'ya çağırır. Pannonia'ya gelmeleriyle birlikte gerçek anlamda tarihsel ilk Lombard Kralı olan Wacho'nun hükümdarlığında Lombardlar Pannonia'da yaşayan Herulları yenilgiye uğratarak bölgeye yerleşir ve Roma ile müttefik olurlar.

vnAC2x1.jpeg
'Uzun sakallı' Winnili kadınları

BÖLÜM 2: GEPİDLER VE AVARLAR
Kral Wacho ve onun ardından Audoin'in hükümdarlığı süresince Lombardlar Pannonia'da oldukça yüksek bir refah seviyesi içerisinde hayatlarını sürdürürler. Audoin'in 560 yılında ölümü sonrasında oğlu Alboin tahta geçer. Alboin Lombardların en başarılı hükümdarlarından biri olacaktır. Alboin Avarlarla müttefik olarak Gepidleri 567 yılında savaş alanında yenilgiye uğratmayı başarır, Avarların Kralı Cunimund'u öldürüp kafatasını şarap kadehi olarak kullanmaya başlar. Bir diğer kaynak ise Avarların hükümdarı Bayan'ın Lombardlara müttefiklik önerip Gepidleri yenilgiye uğrattığını ve Cunimund'un kafasını hediye olarak Alboin'e verdiğini belirtmektedir. Olayın tam olarak nasıl gerçekleştiği bilinmese de Lombardlar ve Avarlar arasında yapılan antlaşma gereğince kazanılan tüm topraklar Avarların hakimiyetine geçer. Alboin'in böyle bir antlaşmayı neden kabul ettiği bilinmemektedir, tüm Gepid topraklarına hükmeden Avarlar zaman içerisinde Gepidlerin yarattığı tehditten çok daha büyük bir tehdit yaratmaya başlarlar. Bu durumdan tarihçi Guy Halsall şu şekilde bahseder:

Guy Halsall :Gepidlere karşı kazanılan zafer sonrasında 5. yüzyılın 3. çeyreğinde Lombardlar kendilerini Doğu Roma İmparatorluğu tarafından Avarların Tuna bölgesine yerleştirilmeleriyle yine kaybeden tarafta bulmuşlardır.

Bunun üzerine Alboin Gepid Kralı Cunimund'un kızı Rosamund ile evlenerek Lombardlarla Gepidleri Avarlara karşı birleştirmeye çalışır ancak Avarlar çok güçlü, öte yandan Gepidler ise çok çelimsiz kalmıştır. Bu sebeple Alboin çareyi bölgeyi terketmekte bulur. Çok sayıda Lombard askeri zamanında İtalya'da savaşan General Narses'in ordusunda yer almış ve General Narses'in 552'deki Taginae muharebesinde İtalya'ya hükmeden Ostrogot Kralı Totila'yı yenilgiye uğratıp İtalya'nın İmparatorluğa katılmasını sağlamıştır. Bu askerlerin aklında İtalya yemyeşil ve bereketli bir ülkedir ve bu askerler Alboin'e İtalya'ya göç edilmesini önerir. Bir başka kaynak Lombardların General Narses tarafından İtalya'ya davet edildiğini belirtse de bu kaynak pek güvenilir bir kaynak değildir. Sonuç olarak 568 senesinde Kral Alboin önderliğinde Lombard halkı Pannonia'dan ayrılıp İtalya'ya gelirler. 

BÖLÜM 3: İTALYA'NIN İSTİLASI
Lombardlar İtalya'ya geldiklerinde İtalya'yı terkedilmiş ve bir miktar yıkılmış halde buldular. Tek bir istisna hariç şehirleri neredeyse hiçbir direniş olmadan ele geçirdiler, direnen tek şehir olan Pavia'yı kuşatıp ele geçirmeleri tam 3 yıl sürdü. 572 yılında Lombardlar İtalya'nın büyük bir kısmına hükmedip başkentlerini Verona şehrine kurmuşlardı. Pavia'nın ele geçirilmesiyle birlikte başkentlerini Pavia'ya taşıdılar. Kral Alboin ülkesini 'düklük' olarak bilinen 36 parçaya ayırdı, her bir parça direkt olarak Krala rapor veren bir dük tarafından yönetiliyordu. Bu her ne kadar bürokratik açıdan etkili bir idari sistem olsa da, düklerin çok güçlü olmasına sebebiyet verdi ve becerikli düklerin yönettiği topraklar refah görürken beceriksiz düklerin yönettiği topraklarda fakirlik arttı. Alboin Verona'da ülkenin iç işlerini başarılı bir şekilde idare edebiliyordu ancak topraklarını sürekli bir biçimde Frankların ve Doğu Roma'nın tehditi altında görüyordu dolayısıyla bir zaman sonra ülke yönetimini direkt olarak bu düklere bıraktığında bu dükler kendilerine ayrılan toprak için en iyisini sağlayan politik hedefler gütmeye başladılar.

Kral Alboin 572 yılında karısı Rosamund'un başını çektiği bir entrika sonucu öldürülerek hayata gözlerini yumar. Paul'un kayıtlarına göre Rosamund hiçbir zaman babasını öldürdüğü için Alboin'i tam olarak affetmemiştir ve Alboin'in kardeşi Helmechis'i Alboin'i öldürmesi için ikna eder. Diğer kaynaklar Alboin'in ölümüyle ilgili başka bilgiler verse de hepsi Alboin'in karısı tarafından babasının öcünü almak için öldürüldüğü konusunda hemfikirdir. Aynı zamanda Paul'un anlattığına göre Alboin'in karısı Rosamund'a "babasıyla birlikte eğlenerek içmesi için" babasının kafatasında şarap ikram etmesi, Rosamund için bardağı taşıran son hareket olmuştur. Krallarının ölmesi üzerine çok sayıda Lombard dükü küçük çıkar çatışmaları için birbiriyle savaşmaya başlar.

Doğu Roma İmparatorluğu Ostrogot Kralı Theorodic'in ölümünden sonra İtalya'yı Ostrogotların elinden alabilmek için müthiş bir çaba sarfetmiş, 526 ila 555 yılları arasında neredeyse sürekli bir biçimde Ostrogotlarla savaş halinde olmuş ve bu savaşlarda sık sık Lombard askerlerden yararlanmıştır. Böylesine ciddi bir çaba gösterilen bir bölgenin eski müttefikleri Lombardlarca ele geçirilmesi Doğu Roma için büyük bir hayalkırıklığıydı. 582 yılında Doğu Roma İmparatoru Maurice İtalya'nın bu sefer Lombardlardan alınması için Ravenna Ekzarhlığını kurar. Ekzarh adı verilen bu kişiler halkı silahlandırıp organize etmekle mükelleflerdi. Öte yandan İmparatorluk zamanında alınan uçuk vergiler İtalya'daki halk tarafından henüz unutulmamıştı ve insanlar ödedikleri verginin İmparatorluğun başka bir yere genişlemesi için girişilen savaşlarda kullanılması yerine kendi topraklarının geliştirilmesinde kullanıldığını görmek istiyordu. Bu gibi sebeplerden Doğu Roma'nın İtalya'daki halkı Lombardlara karşı örgütlemeye çalışması başarılı bir sonuç vermedi.

cqMiOAa.jpeg
575 senesinde Lombard Krallığı

BÖLÜM 4: LOMBARD KRALLIĞI
Doğu Roma İmparatorluğu'nun yarattığı bu tehdit, birbiriyle savaşan Lombard dükleri için birleştirici bir unsur oldu ve Lombardlar kendilerine yeni bir kral seçtiler. 586 yılında bu seçilen yeni Kral Authari İtalya'ya çıkan Doğu Roma kuvvetlerini yenilgiye uğrattı. Lombard Krallığını güçlendirme amacıyla Frank Kralı 2. Childebert'in kızlarından biriyle evlenmeye çalışsa da bu diplomatik hamlesi başarılı olamadı ve Childebert kızını Vizigot Kralıyla evlendirdi. Zamanında Doğu Roma'nın en büyük düşmanlarından olan Franklar, Lombardlara karşı eski düşmanlarıyla dost olup 590 senesinde büyük çaplı bir İtalya seferi düzenlediler. Bunun üzerine Lombardların Kralı Authari Bavyera Dükünün kızıyla evlenip Franklara ve Doğu Roma'ya karşı müttefik edinmeye çalıştı. Bu esnada Franklar Kuzey İtalya'da çok sayıda şehri ele geçirmişti. Ancak Authari Bavyera'dan herhangi bir yardım getiremeden 590 senesinde öldü ve yerine muhtemelen yeğeni olan Agilulf geçti ve Authari'nın karısıyla evlendi. Agilulf Authari'ye oranla daha yetenekli bir hükümdardı ve Franklarla barış imzalayıp sınırlarını güçlendirdi, Lombard düklerinin ülke içerisindeki gücünü azaltıp Kralın otoritesini sağlamlaştırdı.

Bu esnada Doğu Roma batıda Avarlar ve Slavlarla savaşmakta, doğuda ise Persleri durdurmaya çalışmaktaydı dolayısıyla İtalya'ya bir başka sefer düzenlemeye halleri yoktu. Bu dönem içerisinde Lombard Krallığı genellikle refah içerisinde yaşadı ancak burada Lombard Krallığının bu dönemdeki diğer ülkelere oranla enteresan bir farkından bahsetmemek olmaz. Lombard Krallığı Aryan Hristiyan bir krallıktı ancak nüfusunun büyük bir çoğunluğu Trinitaryan mezhebine bağlıydı. Tarihçi Collins'in de yazdığı üzere Aryan ve Trinitaryanlar arasındaki problemler birçok ülkede müthiş sorunlar yaşanmasına sebep verse de Lombard Krallığında bu gibi sorunlar yaşanmamıştı. Lombard Krallığında hiçbir grubun birbiriyle mezhepsel bir çatışmaya girmemişti veya kimse hangi kilisenin kimlere hizmet ettiğine yönelik bir sorun yaşamamıştı. Aryan olan Agilulf Trinitaryan ibadethanelerini koruma altına alıp çocuklarının karısının isteği üzerine Trinitaryan olarak vaftiz edilmesinde herhangi bir sakınca görmemişti. Tarihçi Collins bu olaydan şu şekilde bahseder:

Roger Collins :Frank Kralına yazdıkları mektuplarda kullandıkları kelimelere karşın Lombardlar mesele din olunca hiç de barbar halkların gösterdiği davranış biçimlerini göstermiyorlardı. 5. yüzyılın sonlarına doğru Hristiyan oldukları belirtilse de bunun Justinian dönemindeki İmparatorlukla ilişkilerini geliştirmek amacıyla yapılmış olması mümkün. Aynı zamanda İtalya'nın İstilası sonrası halen birçok Lombardın pagan olduğuna dair de yazılar mevcut. 

Kuzey Afrika'daki Vandal Krallığında yaşandığı gibi mezhepsel çatışmalar Lombard Krallığında hiçbir şekilde yaşanmadı. Lombardlar kendilerini güvende hissetmeye başladıkça daha çok bölgesel geleneklere kendilerini adapte etmeye başladılar. İlk zamanlar Gotlar ve Franklar gibi giyinen ve davranan Lombardlar, zaman içerisinde özellikle Agilulf'un hükümdarlığında Romalılar gibi giyinip hareket etmeye başladı. Zaman içerisinde Pagan ritüellerini sonlandırıp Trinitaryan geleneklerini benimsediler ve çocuklarına vaftizleri esnasında Romalı ismi koymaya başladılar.

Agilulf'un ölümü üzerine karısı Theodelinda oğlu Adaloald ile birlikte Lombard Krallığına hükmetti. Trinitaryan bir Kral olan Adaloald, aynı zamanda sıkı bir Aryan olan, kız kardeşinin kocası Arioald tarafından tahttan indirildi. Arioald'ın 636 senesinde ölümü üzerine tahta Rothari geçti. Rothari Alboin ve Liutprand'dan sonra en etkili Lombard Kralı olarak bilinir. Rothari'nin hükümdarlığında Lombardlar İtalya'daki topraklarını genişletmiş, Kuzey İtalya tamamen, Güney İtalya'nın ise çok küçük bir kısmı hariç Lombard kontrolüne girmiştir. 643 yılında Lombardların ilk yazılı yasası olan Edictum Rothari'yi çıkartmıştır. Rothari'nin ölümü üzerine krallık oğlu Rodoald'a geçmiştir, Rodoald oldukça hızlı bir şekilde politik düşmanları tarafından suikastle öldürülmüştür.

klPFAuf.jpeg
Kral Liutprand dönemi Lombard parası

BÖLÜM 5: LOMBARDLARIN SONU
Rodoald'ın ölümü üzerine Lombard Krallığı ikiye bölünür. Bir kral Milan'da bulunurken ikinci bir Kral Pavia'dan hükmeder. İkiye bölünen Lombardlar uzun seneler birbirleriyle ve sınırlarına yaklaşan Slavlarla savaşırlar. Uzun yıllar süren bu çatışma 712 senesinde tahta geçen Liutprand sayesinde sona erer. Liutprand Alboin'den sonra Lombardların başına gelmiş en iyi hükümdar olarak görülür. Franklarla müttefik olan Liutprand, Lombardların bölgedeki etkisini Rothari'nin döneminden dahi ileriye taşımıştır. Liutpand'ın hükümdarlığı genellikle Lombardlar için güvenli ve refah olarak tasvir edilir.

Liutprand'ın ölümü sonrasında Lombardların başına bir daha iyi hükümdar gelmez. Lombardların son Kralı Desiderius Roma'yı ele geçirip İtalya'daki Doğu Romalıların son topraklarını da ele geçirmeyi başarsa da, Papa 1. Hadrian'ı tehdit ettiğinde Papa Şarlman'dan yardım ister. Şarlman Franklar ve Lombardlar arasındaki ittifak antlaşmasını görmezden gelerek 774 yılında Lombard Krallığına saldırı düzenleyip Desiderius'u savaş alanında yenilgiye uğratır. Şarlman tarafından krallıkları yıkılan Lombardlar uzun seneler bazı şehirlerde önemli konumlarda bulunduktan sonra zaman içerisinde Frank Krallığı tarafından asimile edilmişlerdir.
[+] 12 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Cevapla
#2
Aslında bu tüm Cermenik halklar tarih sahnesinden silinmiş olsa da, kağıt üzerinde silindiler. Yani isimleri ve kültürleri yok olsa da insanları günümüze kadar yaşadı. Bu asimile olayından en çok etkilenen halklardan biridir Cermenler. Türkler de asimile olayından çok etkilenen bir millet olsa da hala Sibirya'dan Orta Avrupa'ya kadar günümüzde isimlerini duyuyoruz. Fakat artık Lombard diye bir şey kalmadı, olay bu. Bu seri altın değerinde yalnız onu da söyleyeyim.
G0kMNN.png
[+] 4 üye GaulTurk nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.