İleti Sayısı: 2,479
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
47
Konuyla alakali haftanin videolari:
•
İleti Sayısı: 26,428
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
139
Bir şeyler karalayabilmek için Aydınlanma Çağına ve genel olarak Aydınlanma konseptine dair yazılar okurken farkettim ki çoğu zaman 'aydınlanma'nın tanımları bile kişiden kişiye, hatta kültürden kültüre değişmiş. Mesela doğuda çok daha farklı bir konseptte aydınlanma (orada daha çok iç huzur temalı) varken batıda bizim üzerinden gittiğimiz daha maneviyattan uzak ve entellektüel bir aydınlanma sözkonusu. Bu da aslında biraz felsefi bir noktaya getiriyor durumu, aydınlanma nedir? kime aydın denir? Mesela Türkiye'de bile bazı kişiler veya topluluklar için aydın, aydınlar tabiri kullanılıyor ama aydın olmanın koşulları dediğim gibi yine sanki muğlak kalıyor.
Yukarıda Emmanuel Kant'ın Aydınlanma tanımı ile ilgili videoyu izlerken Kant'ın "bir rehbere ihtiyaç duymadan" vurgusu ister istemez Reformasyon döneminde incilin farklı dillerde bastırılması ve neyin nasıl olması gerektiği konusunda rahip papaz faktörünün 'aradan çıkartılması' unsurunu hatırlattı. Genel olarak düşünmenin, felsefenin özünde bi' başkasının sözüne yardımına muhtaç olmama faktörü var. Bu sebeple sanki Rönesans Reformasyon ve Aydınlanma'yı genel bir gelişimin basamakları olarak görmek mümkün.
Aşağıdaki 1 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi:1 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• Menars
İleti Sayısı: 2,479
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
47
16-03-2018, 04:25
(Son Düzenleme: 22-03-2018, 19:23, Düzenleyen: Sezar.)
Aslinda gunumuzde Ronesans`a ait oldugunu dusundugumuz cogu sey bize Aydinlanmayi tarif eder. Mesela Ronesans bir kiliseye ve onun doktrine bas kaldiris degildir. Ama Aydinlanma boyledir. Bir diger yalnis anlasilan nokta bu cumhuriyet-demokrasi gibi kavramlar bu donemde degil daha cok Fransiz devriminden sonra ortaya cikmis kavramlar. Bu donem filozoflari Kant da dahil Bilge Kral ( Philosopher king ) destekcisidir. Tam tersine bu donem Avrupa`sina bakildiginda demokratik figurler degil tam aksine absulist liderler karsimiza cikar.
Aydinlanma insanlara bir konuda bilgi sahibi olmasa da eline o konuyla ilgili bir kitap aldiginda kimsenin rehberligine ihtiyac duymadan istedigini ogrenebilmesi ve kendi aklina guvenmesi gerektigini savunan bir dusunce. Ornegin o donemin Hristiyanlik ve Kilise doktrini incelendiginde kendi aklina guvenmeme anlayisi hakim. Bu donemdeki filozoflar diyorlar ki herseyi kendi aklimizla ve mantigimizla olcup bicip neyin dogru neyin yalnis olduguna karar verebiliriz.
İleti Sayısı: 337
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
2
Katılıyorum, demokrasi daha çok güç kavramı ile ilgili. Burjuvazinin güçlenmesi, savaşları finanse etmesi onu yönetim sisteminin içine dahil etti.
Avrupa'da krallar genellikle eşitlerin birincisi olmuştur. Doğu toplumlarında olduğu gibi mutlak merkezi otoriteye baronlar ve Vatikan sebebiyle çok sık rastlanmaz. Bu duruma VIII. Henry istisna gösterilebilir.
Aydınlanma'ya sebep olan nedenlerden birisi olarak da başarısız haçlı seferleri ve Osmanlı'nın Avrupa'nın içlerine kadar girmesini görüyorum, bu başarısızlık sebebiyle Vatikan'ın meşruiyeti sorgulanır hale geldi. Kara Ölüm'ün bile bir nebze olsun etkisi olmuş olabilir.
İleti Sayısı: 2,479
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
47
22-03-2018, 19:26
(Son Düzenleme: 22-03-2018, 19:27, Düzenleyen: Sezar.)
Aydinlanma`ya sebeb olarak aslinda basarisiz hacli seferleri degil Din savaslari neden olmustur diye okumustum ki mantikli. Hacli seferleri 1100 lu yillarda. 30 yil savaslari ise 1600 lerde.Ikincisi reformla beraber Hristiyanlarin birbirini kesmesi eminim Avrupa`da muslumanlara yenilmekten daha kotu bir etki yapmistir.
Aşağıdaki 1 üye Sezar nickli üyenin bu iletisini beğendi:1 üye Sezar nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• emin545