19-07-2018, 14:51
(Son Düzenleme: 03-03-2024, 16:23, Düzenleyen: Elefsar. Toplamda 1 kere düzenlenmiş.)
Rosetta Taşının Bulunması (1799)
19 Temmuz 1799 tarihinde Napolyon Bonapart'ın Mısır Seferi esnasında Fransız askerler İskenderiye'ye yakın bir kıyı şehri olan Reşid kentinin dolaylarında üzerinde antik yazılar bulunan siyah bir bazalt levha keşfetti. Bu taş üzerinde yukarıdan aşağıya 3 farklı dilde yazı bulunduruyordu, en üstte Mısır hiyeroglifleri, ortada halk tarafından kullanılan antik Mısır dili ve en aşağıda antik Yunanca. Yunanca kısım çevirildiğinde levhanın Firavun 5. Ptolemy'i onurlandırmak adına Mısırlı rahiplerce hazırlandığı anlaşıldı. 5. Ptolemy milattan önce 204 ila 181 seneleri arasında Mısır'a hüküm sürmüş, İskender'in ölümü sonrası Mısır'da kurulan Batlamyus hanesinin 5. hükümdarıydı.
Taş Memphis'teki rahipler tarafından hazırlanmıştı. Tarih olarak Yunanca metinde 4 Xandicus ve Mısır dilinde 18 Meshir belirtilmişti, bu tarih günümüz takviminde milattan önce 196 senesinin 27 Mart'ına denk gelmektedir. Taşta 5. Ptolemy'nin hükümdarlığının 9. senesinde yazıldığı bilgisi bulunmaktadır. Taş kabaca 2 kısımdan oluşmaktadır ilk kısım bu dönem içerisinde yapılan (ve yapılmayan) şeyler, ikinci kısım ise bu dönem içerisinde verilen ödüller/ünvanlar üzerinedir. Bu taş bulunana kadar buradaki dillerden sadece antik Yunanca anlaşılabiliyordu, öte yandan Mısır hiyerogliflerinin anlamları hiçbir şekilde çözülemiyordu. Rosetta (Reşid) taşının dil biliminde bu derece büyük öneme sahip olmasının sebebi, Yunanca metinde taşın üzerinde bulunan diğer 2 yazıtta aynı şeylerin yazıldığının belirtilmesidir. Bu durum bu taş üzerinde antik Yunanca üzerinden karşılaştırma yaparak 2000 yıldır ölü olan, hiçbir şekilde anlaşılamayan hiyerogliflerin çözülmesini sağlamıştır.
Sanata ve kültüre olan ilgisiyle tanınan Napolyon, 1798 senesinde Mısır'a sefer düzenlediğinde beraberinde bölgedeki tüm önemli kalıntıları toplayıp Fransa'ya taşımakla mükellef bilim insanları da getirmişti. Napolyon'un askerlerinden Pierre-François Bouchard Rosetta kalesinin yakınlarında yaklaşık 1 metre uzunluğunda olan bu taşı keşfetti. Bu taş modern çağda antik Mısır'da keşfedilen ilk çift dilli taştı. Bölgedeki Fransız kuvvetler 1801 senesinde İngiltere'ye karşı yenilgi alınca, İskenderiye Kapitülasyonları adındaki antlaşmayla İngilizler aralarında bu taş da olmak üzere Fransızların Mısır'da buldukları tüm kalıntılara el koydular.
Aralarında Thomas Young ve Mısır bilimcisi Jean-Francois Champollion'un da bulunduğu çok sayıda kişi karşılaştırma yaparak bu taş sayesinde Mısır hiyerogliflerinin neyi ifade ettiğini belirledi. Champollion'un çeviriyi tamamlaması 20 yılını aldı. Rosetta taşı tam olarak çevirildikten sonra antik Mısır tarihi ve Mısır'daki hiyeroglif yazıtlar insanlık tarihine ışık tutacak yeni bir önem kazanmıştı. Rosetta taşı ve bu taşın Fransızlardan İngilizlere geçişi, ardından taşın çözülmesinde bir Fransızla bir İngilizin ayrı ayrı çalışma başlatması hiyerogliflerin çözümünde Fransa ve İngiltere arasında kimin daha fazla hak sahibi olduğu konusunda yarış konusu olmuştur. Rosetta taşı 1802 senesinden beri Londra'daki Britanya Müzesinde yer almaktadır.