Modern Tarih: Satsuma Ayaklanması (1877)
#1
Görsel

Satsuma Ayaklanması (1877)

Satsuma Ayaklanması, Saigō Takamori'nin liderlik ettiği memnuniyetsiz samurayların devlete başkaldırdığı silahlı bir ayaklanmadır. 29 Ocak 1877'den, aynı yılın Eylül ayında ayaklanmanın lideri olan Saigō Takamori ölümcül bir yara alana ve isyan bastırılana kadar sürmüştür. Ayaklanmanın Japon kaynaklarında geçen adı Seinan Sensō'dur ve "Güneydoğu Savaşı" anlamına gelir.

Görsel

Sarı: Saigō'nun ordusu
Mavi: İmparatorluk orduları
Taralı bölgeler: Saigō yanlısı gerilla faaliyetleri

Ayaklanmaya Giden Yol
Satsuma, Meiji Restorasyonu ve Boshin Savaşı'nda kilit rol oynayan beyliklerden biriydi. Satsuma'dan birçok kişi önemli mevkilere getirilmiş olsa bile ülkenin gidişatından memnun değillerdi. Ülkenin bu kadar hızlı modernleşmesi, zaten 200 yıldır süren görece barış döneminde sıkıntıya giren samuray sınıfının iyice güçten düşmesi anlamına geliyordu. Çok sayıda samuray Japon dilinde, giyiminde ve toplumunda meydana gelen bu hızlı ve de büyük çaplı değişimlerin; zamanında şogunun gücünü elinden almayı meşrulaştırmak için kullanılan sonnō jōi sözünün jōi (yabancıları kov) kısmına ihanet olduğunu düşünüyordu.

Saigō Takamori, Meiji hükûmetindeki önemli Satsuma liderlerinden biriydi. 1873'te, Kore'ye sefere çıkılıp çıkılmaması gerektiğinin konuşulduğu Seikranon tartışmalarında Kore'ye sefere çıkılması taraftarıydı. Hatta Japonya'ya meşru bir savaş sebebi sağlayabilmek için Kore'yi ziyaret edip kışkırtıcı davranışlarda bulunarak kendini öldürtmeyi bile teklif etti. Planının reddedilmesi üzerine, hükûmetteki tüm mevkilerinden istifa etti ve memleketi Kagoshima'ya gitti. Orduda ve polis kuvvetlerinde görevli birçok Satsumalı samuray da aynını yapmıştı.

Saigō, 1874 yılında bu insanlara destek olmak ve onları eğitmek için Shi-gakkō adlı özel akademiyi kurdu. Bu okulda hem teorik hem de pratik eğitim verildi. Bir taraftan Çin klasikleri öğretilirken bir taraftan da öğrencilerin silahlar ve askerî taktikler hakkında bilgi sahibi olması sağlandı. Saigō'ya verilen destek öyle büyüktü ki Satsuma 1876'nın sonunda merkezî hükûmetten fiilen ayrılmıştı.

Görsel

Saigō Takamori

Hükûmetin Müdahalesi
Saigō'nun akademisinin haberi Tokyo'da endişeyle karşılandı. Hükûmet, yakın zamanda Kyushu'da çıkan bir dizi isyanı bastırmıştı. Bu isyanlar çoğunlukla ufak çaplı olsa da popüler ve güç sahibi Saigō'nun bu hareketini tehditkâr buluyorlardı. Bunun için Aralık 1876'da bu durumu incelemesi için polis memuru Nakahara Hisao ve beraberinde 57 kişi gönderildi. Bu kişiler yakalandı ve onlara işkence edildi, Saigō'yu öldürmek için gönderilen suikastçiler olduklarını itiraf ettiler. Sonrasında Nakahara bu itirafı reddetse bile, Satsuma'ya "Saigō'yu koruma" amaçlı ayaklanmak için meşru bir sebep çoktan verilmişti.

Bir ayaklanmadan korkan Meiji hükûmeti de Kagoshima'daki silahları toplaması (katanagari) için bir savaş gemisi gönderdi. Hükûmetin bu hareketi Saigō'nun öğrencilerini kışkırtmaya yetmişti. 3 gün içinde, 1000'den fazla öğrenci tersaneleri ve cephanelikleri bastı. Şubat 1877'de Meiji hükûmetinin görevlendirdiği içişleri bakanlığından Hayashi Tomoyuki ile Amiral Kawamura Sumiyoshi, durumu kontrol altına almak için Takao savaş gemisine bindi. Satsuma valisi Oyama Tsunayoshi, bu ayaklanmanın hükûmetin Saigō'yu öldürme teşebbüsüne tepki olduğunu dile getirdi ve Amiral Kawamura'dan yardım istedi.

Hayashi 12 Şubat'ta Kobe'ye döndükten sonra General Yamagata Aritomo ve Itō Hirobumi ile görüştü, ayaklanmanın yayılmasını engellemek için Japon İmparatorluk Ordusu'nun Kagoshima'ya gönderilmesi gerektiğine karar verdiler. Aynı gün Saigō teğmenleri Kirino Toshiaki ve Shinohara Kunimoto ile buluşarak niyetinin Tokyo'ya yürüyerek "hükûmete sorular sormak" olduğunu belirtti. Kendisini takip etmek isteyen çok sayıda gönüllüyü reddetti, ülkenin diğer bölgelerinden destek istemeye kalkışmadı bile. Ana üssü olan Kagoshima'yı koruması için geride birlik bırakmadı.

Kumamoto Kalesi Kuşatması
Satsuma öncü birlikleri 14 Şubat'ta Kumamoto prefektörlüğüne ulaştı. Kumamoto Kalesi'ni koruyan General Tani Takeki'nin emrinde 3800 asker ve 600 polis vardı. Garnizonun büyük kısmı Satsuma'dan geldiği için sadakatleri şüpheliydi. Bu sebeple Tani firarları göze almaktansa savunmada kalmayı tercih etti. Muharebe, kaleye zorla girmeye çalışan Satsuma askerlerine ateş açılmasıyla 19 Şubat'ta başladı. 22 Şubat'ta gelen ana Satsuma ordusu düşmanı çevreleyerek saldırdı ve çarpışmalar geceye kadar devam etti. Satsuma birlikleri imparatorluk kuvvetlerini ittirmeyi başarsa da kaleyi bir türlü alamıyorlardı. Bu sonuçsuz çarpışmalar 2 gün daha sürdü. Bunun üzerine Satsuma birlikleri kaledekileri aç bırakarak yenmeye karar verdi.

Görsel

Kumamoto Kalesi

Savunanlar için durum ümitsiz gibiydi, ayaklanma başlamadan önce şu anda fazlasıyla ihtiyaç duydukları depoları bir yangınla yok olmuştu. Savunanların arasındaki birçok eski samuray Saigō'nun tarafına geçti ve Saigō'nun birlikleri 20.000'e ulaştı. 8 Nisan'da savunanlardan bir grup Satsuma hatlarını yarıp garnizonun fazlasıyla ihtiyaç duyduğu erzaklara erişmeyi başardı. Nihayet 12 Nisan'da General Kuroda Kiyotaka'nın komutasındaki ana imparatorluk ordusu Kumamoto'ya ulaşmıştı. Sayı üstünlüğünü tamamen yitiren Satsuma birlikleri kaçmaya başladı.

Tabaruzaka Muharebesi
Saigō'nun birlikleri Kumamoto'yu kuşatmaya aldığı sırada imparatorluk ordusu generali Yamagata, Kumamoto'ya giden yolları koruyan Tabaruzaka'ya saldırdı. Tabaruzaka'yı savunan yaklaşık 15.000 samuray vardı, saldıran birlik olan Japon İmparatorluk Ordusu 9. Piyade Tugayı'nda ise yaklaşık 90.000 asker mevcuttu. Saigō, muharebe devam ederken Prens Arisugawa'ya Tokyo'ya yürümesinin sebebini hatırlatan özel bir mektup yazdı. Mektubunda ayaklanmaya karşı olduğunu ve olayın barışçıl şekilde sonlandırılmasını belirtse de hükûmet müzakere etmeyi reddetti.

Görsel

Tabaruzaka Muharebesi

Saigō'yu üssünden etmek için 3 savaş gemisi, 500 polis ve bir miktar askerden müteşekkil bir kuvvet Kagoshima'ya gönderildi. Bu kuvvet cephanelikleri ele geçirdi ve Satsuma valisini gözaltına aldı. Asi hatlarının arkasından saldırması için Yatsushiro Körfezi'ne de 2 piyade tugayı ve 1200 polis gönderildi. Az kayıp veren imparatorluk ordusu kuzeye doğru ilerleyerek 19 Mart'ta Miyanohara şehrini aldı. Takviye aldıktan sonra 4000 askere ulaşan imparatorluk ordusu Satsuma ordusunun arka hatlarına saldırdı. Asi kuvvetleri 20 Mart'ta geri çekilmeye zorlandı. Başlangıçta Ueki'de toparlanabilseler de orada da bozguna uğratıldılar.

Kumamoto'dan Geri Çekiliş
Kumamoto'da bozguna uğratıldıktan sonra Saigō ve takipçileri yedi günlük bir yürüyüşle Hitoyoshi'ye ulaştı. Moraller düşüktü, akıllarda ne bir plan ne de bir strateji vardı. Satsuma kuvvetleri gelecek imparatorluk saldırılarını beklemek için tahkimat kurdular. Fakat imparatorluk ordusu da yorgun düştüğü için birkaç hafta beklendi ve takviyelerle ordu güçlendirildi. Saldırılara kaldığı yerden devam edilince Saigō arkasında çok sayıda samurayı gerilla saldırıları yapmaları için tepelerde bırakarak Miyazaki'ye çekildi.

İmparatorluk birlikleri 24 Temmuz'da Saigō'yu önce Miyakonojō'dan sonra da Nobeoka'dan çıkardı. İmparatorluk askerleri Saigō'nun kuzeyine çıkıp onu çembere alsa da Satsuma ordusu çemberi yarmayı başardı. 17 Ağustos tarihinde Satsuma ordusunda sadece 3000 savaşçı kalmış, çoğu modern silah ve topların tamamı kaybedilmişti. Geriye kalan asiler Enodake Dağı'nda direniş gösterdi fakat kısa sürede etrafları çevrildi. Asileri bir daha elinden kaçırmak istemeyen Yamagata, asilerin 7 katı büyüklüğünde bir kuvvet yolladı. Saigō'nun geriye kalan birlikleri ya teslim oldu ya da seppuku (ritüel bir intihar) yaptı. Saigō Kagoshima'ya doğru yola koyuldu fakat Yamagata ne yaparsa yapsın Saigō ve geriye kalan 500 savaşçısının Kagoshima'ya 1 Eylül'de ulaşıp Shiroyama Dağı'nı zapt etmesini engelleyemedi.

Shiroyama Muharebesi
Yamagata'nın ordusu, Kagoshima'ya çekilen Saigō ve savaşçılarının 60 katı kadardı. Yine de Yamagata işi şansa bırakmak istemiyordu, asilerin kaçmalarını engellemek için bir dizi duvar ve engel inşa ettirdi. Kagoshima limanındaki 5 savaş gemisi de toplarla birlikte durmadan asi mevzilerini dövdü. Politikacı Suematsu Kenchō, 1 Eylül'de teslim olması için Saigō'ya bir mektup gönderse de Saigō bunu reddetti. Bunun üzerine Yamagata saldırı emri verdi. 24 Eylül 1877 sabahı saat 6'da yalnızca 40 asi hâlâ hayattaydı. Saigō ağır yaralıydı.

Görsel

Shiroyama Muharebesi

Efsaneye göre, Saigō'nun takipçilerinden Beppu Shinsuke kaishakunin (seppuku yapan kişinin kafasını kesmekle görevli olan kişi) olarak Saigō'nun seppuku yapmasına yardım etmişti. Fakat Saigō'nun kurşun yarasından ölmüş olması ve Beppu'nun itibarını korumak için kafasını kesmiş olması da muhtemeldir. Saigō öldükten sonra, Beppu ve son samuraylar kılıçlarını çekerek düşman hatlarına atıldı. Onların ölümüyle birlikte Satsuma Ayaklanması da son buldu.

Satsuma Ayaklanması'nı bastırmak hükûmete öyle pahalıya mal olmuştu ki altın standartından banknotlara geçiş yapılmak zorunda kalındı. Ayaklanma, samuray sınıfının da sonunu getirmişti. Saigō Takamori halk tarafından bir kahraman ilan edildi ve 22 Şubat 1889'da İmparator Meiji, Saigō'yu affetti.
IbnE9P2.gif
[+] 10 üye Attila the Hun nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#2
Sağolasın
[+] 1 üye yafeshan nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#3
Yazı için teşekkürler.İmparator Meiji'nin babası ne kadar batılılaşma karşıtı olsa da Meiji'nin bu kadar devrimci bir İmparator olmasının arka planını hep merak etmişimdir.15 yaşında tahta geçtiği halde modernleşmeyi bu kadar uygulamaya çalışmasının sebebi acaba kendi idealleri sebebiyle mi yoksa yabancı devletlerin etkisiyle mi gerçekleşti.Dönem hakkında okumak ilgi çekici,tekrardan teşekkürler.
Ara
Cevapla
#4
İmparator Meiji'nin babası İmparator Kōmei de başından beri batılılaşma yanlısı olabilir. Sonnō jōi hareketini desteklemesi şogunluğu sona erdirip gücü eline almak için yakaladığı bir fırsattan ibaretti belki de. Veya gerçekten de batılılaşma karşıtıydı fakat oğlu, batılıların onlara karşı çıkanlara ne yaptığını görüp Çin'in kaderini paylaşmamak için tek yolun batılıların teknolojisini almak olduğunu düşündü. Şahsen birinci teoriyi daha mantıklı buluyorum. Zira bugün modernleşme denince akla ilk gelen isimlerden olan İmparator Meiji de Boshin Savaşı bitene kadar sonnō jōi düşüncesini destekliyor gibi görünüyordu.
IbnE9P2.gif
[+] 3 üye Attila the Hun nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#5
Merhaba Atilla bey bu konu ile ilgili elinizde makale ve kaynak varsa veya Satsuna isyanı ile ilgili makale bulabileceğim biryer varsa yardımcı olabilir misiniz acaba?
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.