[MP] Victoria 2 - HPM Multiplayer: Aralık 2020
Oda kuruldu.
"Paris'te bir adam öldürülürse, bu bir cinayettir; doğuda elli bin insan boğazlanırsa, bu sadece bir meseledir" 
Victor Hugo
Ara
Cevapla
V2_MAP_mp_1908.1.2_1.jpg

2 Ocak 1908

@Attila the Hun - 325px-Netherlands.png Hollanda
@Mabella - 325px-Japan.png Japonya
@cemal - 325px-United_States_of_America.png ABD
@Yasin Ahmet - 325px-Ottoman_Empire.png Osmanlı İmparatorluğu
@Menars - 325px-United_Kingdom.png Birleşik Krallık
@Neymemperor - 325px-Austria-Hungary.png Avusturya-Macaristan
@Wayfear - 325px-Germany.png Almanya İmparatorluğu
@Littleİskender - 325px-Sweden.png İsveç
@Faramir - 325px-Russia.png Rus İmparatorluğu
@umutovskii - 325px-France.png Fransa
@BrothersForever - 325px-Italy.png İtalya
@Selene - 325px-Canada.png Kanada
@Onur34 - 325px-Mexico.png Meksika
@SENCER TÜRK - 325px-Brazil.png Brezilya

ekonomi.png
IbnE9P2.gif
[+] 8 üye Attila the Hun nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
Ne yazık ki Final Sınavlarım nedeni ile etkinlikten çekilmek durumundayım. Haber veremediğim için kusura bakmayın saat kavramım yok olduğu için etkinlik aklımdan çıkmış.
tumblr_mjxogyPp2u1qgwg37o1_500.gif
трагедия
[+] 1 üye Faramir nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Cevapla
HoD38p.jpg                        Hayal kırıklığı,Çöküş,Kan,Barut Kokusu,Yeniden Yükseliş

Yeni yüzyıla nobel kimya ödüldüyle başladık Osmanlıyla aramızdaki sorunlara set çekip Avrupadaki Alman kardeşlere karşı savunma ittifakı kurduk.Nobel kimya ödülü bize belki de ufkumuzun yetmeyeceği şeyler kattı.Ödülü Fransız ünlü bilim adamlarından Lavosierle uzaktan bir akrabalığı bulunan Jean Rochel gazlar,gazların davranışı keşfiyle kazandırdı.yeni yüzyıla girerken Jean Rochel her sene düzenlediğimiz ordu inovasyon yarışmasına biber gazı adı verilen bir gazla katıldı.Önce ilk üçe sonra ise ordunun ciddi olarak potansiyel gördüğü biber gazıyla birinci oldu.Hemen yaklaşık 1 milyon pound yatırım yapılarak geliştirilmesine başlandı.Bu gazı tabi ki kendi insanımızda denemiyeceğimizden önce afrikadaki kabileler üzerinde test ettik.gaz gözler ve buruna etkili olmasının yanında herhangi bir hayati fonksiyona zarar vermiyordu.ordu kurmaylarımız 14 mart 1900 akşamı kod adı venin de cobra olarak acil ve çok gizli olarak maliden fransaya özel bir fransız gemisiyle yaklaşık 150 sayfadan oluşan bir rapor gönderdi.raporda gazın içeriğinin değiştirilirse ölümcül olabileceği hatta tüm savaş taktiklerini değiştirebileceği yazıyordu.casuslarımız başdüşmanlarımız avusturya ve almanyada buna benzer çalışma olup olmadığını araştırdığında bu iki devlette herhangi bir çalışmaya rastlamadı.bir sonraki ay nisanda gazın ana içeriğini jean rochel değiştirdi ve yeni gaza hardal gazı ismini verdi.Afrikada yaptığımız testler sonucu gazın rüzgar arkamızdayken karşıya nüfuz edebildiği ve karşıya önce kusma ve ateşle başlayan sonra ise yatağa düşürüp 2 gün içinde öldürdüğü malideki tukular kabilesinde başarıya ulaştı.venin de cobra projesi yine avil olarak fransaya gitti 3 aylık kısa bir üretim ve depolama süreci ve 2 aylık ordu birliklerine dağıtım ve nasıl kullanacağı anlatıldıktan sonra İtalyanın anasının ak sütü gibi hakkı olan lombardiya bölgesini özgürleştirme planı kurmaylarımızla hazırlandı.İtalyay acil olarak savaşa hazırlanması rapor edildi.Operasyon adıysa Keskin Pençe olarak belirlendi.Bizi nerdeyse çökişe götürecek 5 yıllık savaşlar bütünü italyada başlamış bulundu.Hardal gazı adeta avusturya mevzilerini dağıtmaya başladı her 1 fransız italyana karşı 4 avusturyalı ölüyordu.Savaşa Osmanlıda çağrıldı ve İttifak 3 lüsü Alman Hegemonyasına savaşa girdi.Savaşta güney italya cephesi ve kuzey italya cephesinde yapılan hatalar neticesinde Keskin Pençe tam olarak başarıya ulaşamadı ama hardal gazı Avusturyayı adeta biçiyordu ve işte o an geldi ve amerika japon ittifakı bizim kıta avrupasındaki savaşı fırsata çevirip zaten fransanın kıta avrupa dışındaki harekat kapasitesi küçümsenerek en değerli kolonilerimizden olan vietnama saldırdı.Çöküş başlamıştı bir türlü sonuca eremeyen italya cephesi almanların isviçreden yaptığı kontranın başarıya ulaşması osmanlının balkanlarda geri itilmesi ve japon ve amerikanın vietnam çindeki limanımız ve madagaskardaki yaklaşık 100.000 kişilik garnizonu imha etmesi milyonlarca poundun savaşta heba edilmesi bizi derinden yaralıyordu.Elimizde olan tek avantaj alman donanmasının tamamına yakınının fransız donanması tarafından imha edilmesiydi.malesef ülkemizde de kazan kaynıyordu.pariste bir kömünisy grup paris komünü adı verilen paristeki hükümet binalarını basarak yönetime el koymaya çalıştı dışardan gelen avustutya almanya japonya amerika yetmezmiş gibi bir dr iç isyanlar bizi zorluyordu.paris komünü 33 gün içinde paristen temizlendi 100.000 kişi idam edildi.Ülkede bunlar olurken parti franciste adlı partinin kendilerine siyah gömlekler diyen grubu fransız halkımızda büyük karşılık bulmaya başladı.Bu neticeler itibariyle malesef almanya ve avusturyaya teslim olduk.Vatan toprağı alsas ve osmanlının balkanlardaki müslüman yurtlarından bosnayı avustutya ve almanyaya verdik.Savaş bitimi yapılan seçimde parti franciste muhafazakar partinin de oylarıyla iktidara geldi.Vietnam çin ve madagaskarda büyük yenilgiler devam eden savaş bir de üstünr fransız öncü donanmasının endonezya açıklarında japon amerikan ortak filosuna yenilmesi çöküşü derinleştiriyordu.yaklaşık bir yıllık alman donanmasından alınan hasarlar ve öncü filonun yenilgisindrn alınan hasarları tamir etmek ve bize karşı sayı üstünlüğü olan amerikan japon donanmasına karşı gemi üretimiyle geçti.İtalya savaşından sonra ordumuz tekrar düzenlendi ve çok cesur bir plan masamıza geldi.Keşif filolarımız düşman donanmasının vietnam açıklarında olduğunu tekrar tekrar doğrulamasıyla tüm gemiler acil olarak fransaya çağrıldı.Ülkede halka ait olan okyanus ötesine gidebilecek tüm gemilere el konuldu.amerikan bağımsızlık savaşından sonra ilk kez bir fransız amerika topraklarına ayak basmaya hazırlanıyordu ilk posta olarak 150.000 kişi 3 aylık ikmalle uzanan kuyruk harekatına hazırlandı.Amerikanın adeta kuyruk gibi çıkıntısı olan floridaya direnişsiz bir biçimde çıkmaya başladı gelecek 6 ayda amerikadaki orfumuz 500.000 dolaylarına geldi ve 3 tane çok büyük zafer kazanarak amerikayı hızlıca işgale başladı.amerikaya beyaz barış teklif etmemiz ve barışın imzalanmasıyla japon ana karasının işgalini masaya yatıran çöküş operasyonu hazırlanmaya başlandı.japonların inanılmaz fanatik olması nerdeyse donanmamızın desteği ve 150.000 kişilik bir kuvvetle vietnamı geri aldığımızda 60.000 kişilik garnizondan esir sayısı 1 elin parmaklarını geçmiyordu.bu fanatiklik çöküş operasyonun çok kanlı geçeceğini adeta betimliyordu.Donanmamızın amerikan endonezyaya çark etmesi ve japon donanmasının imhasıyla sonuçlanan muharebeler neticesinde artık çöküş operasyonu eğer japonlar teslim olmazsa başlayacaktı.fakat japonyanın teslim olması bizim de tayvanı almamız neticesinde çöküş yeniden yükselmemize dönmüştü fransız imparatorluğu çöküşün kıyısından tekrardan yükselmenin içindeydi.Amerikan japon ittifakı mağlup edilmişti.Yaklaşık 1900 sonunda başlayıp 1906 başında biten 5 yıllık savaş dönemi bitmişti.parti franciste zaferler neticesinde fransada önde gelen parti olmuştu.Yaklaşık 700.000 fransız 2 savaşta sonsuzluğa erişti.İtalyadan balkanlara ordan amerika vietnama giden kahraman fransız ordusu ardında barut ve ceset kokusu kınında kılıcı elinde kan ve barutla bezelenmiş bayrağıyla savaştan savaş koştu.Yukarda attığım  bayraksa üzerindeki siyahlardan anlaşılacağı gibi kan ve barutla bezelenmiş italyadaki en kanlı cephe milandan floridaya en son da vietnama gitmiş 67.tümene aittir.Tümen maleesef  vietnamda imha edilmiş bayrağı son askerine kadar yere düşmemiş son asker ölünce ise paris kahramanlar müzesine götürülmek üzere ayrılmıştır.Çok zor olan 5 yıllık dönemde ne yazık ki ekonomik olarak büyüyemedik hatta bazı sanayilerde küçülsek de çöküşü durdurmayı başardık.
                                  VİVE LA FRANCE
[+] 4 üye notrdum nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
Image_Germania_%28painting%29.jpg
Deutsches Kaiserreich

1901 Fransız-Alman harbine değin Bismarck dış politikaya neredeyse istediği gibi yön verdi. Büyük harp olarak adlandırılan "Birinci cihan harbi" gerçekleştikten sonra görevi barışı yerleştirerek zaman kazanmak, böylece Orta Avrupa'da güçlü bir Alman İmparatorluğu'nun doğal kabul edilmesini sağlamaktı. En büyük sorunları ise Balkanlar'da ve Fransa'da görüyordu. Osmanlı Devleti'nin çöküşü Balkanlar'da Avusturya ile Rusya arasında çatışmaya yol açabilir, gerek bu olay; gerekse Fransa'nın Almanya'dan öç almak istemesi Avrupa'yı yeniden savaşa sürükleyebilirdi.
*
Bismarck her ne kadar Realpolitik uygulamasının büyük ustası kabul edilirse de temelde monarşilerle ilişki kurmayı seçen, buna karşılık parlamenter hükûmetleri küçük gören bir politikacıydı. 1873'te Rusya ve Avusturya-Macaristan imparatorluklarıyla anlaşarak Üç İmparator Birliği'ni kurdu; Ama 1897'de Harb-i Umumi'nin patlak vermesiyle birlik dağıldı. 1897'de İsveç Krallığı Rusya Devleti'ne savaş açınca Britanya ve Avusturya-Macaristan harbe dahil oldular. Avusturya-Macaristan ise ateşkes antlaşmasıyla savaştan çekilmeye karar verdi.
*
 Bismarck 1897'de tekrardan Habsburglarla İkili İttifak'ı oluşturdu ve Osmanlı ile müzakereler yapıp Osmanlı devleti ile savunma paktı imzaladı . Ancak 1901'de patlak veren İtalyanların Lombardiya toprağı için Avusturya-Macaristana harp ilan etmesiyle başlayan savaş, geçmişte cihan harbi olmasına rağmen görüp görülebilecek en kanlı harpti. Fransızların kimyasallar üzerinde yaptıkları deneylerle buldukları "Sinir gazı" silahının icadı Fransızlara büyük bir özgüven aşıladı ve harp çıkarmaları konusunda İtalyaya baskı yapıldı. Gaz kullanımı tüm insani etik değerlere aykırıydı ve Cenova Antlaşmasını dahi hiçe saymaktaydı. Dünya kamuoyu böyle bir insanlık dışı silahın kullanımına şahit olmasıyla Fransız karşıtı bir nefret oluştu. İngilizler tarafsızlık belirtti, Japon-ABD ittifakı Fransayı kınadılar ve Fransızların Sinir gazı silahı daha tehlikeli bir hal almadan Fransayı cezalandırmak için Fransaya harp ilan ettiler. Çıkan harpte ise Osmanlı devleti taraf değiştirerek Fransız hizibine geçti.
*
Harbin neticesinde Fransız topraklarında olan muharebeler Alman zaferiyle sonuçlandı. İtalyan cephesinde hat kırılarak Avusturya-Macaristan ordusu Roma'ya kadar indi. Lombardiya'da gerçekleşen Milan muharebesinde Fransız saldırısı çok kanlı ve zalimdi. Birçok Alman, Macar, Fransız ve İtalyan birkaç kilometre kare toprak içerisinde günler içinde can verdiler. Avusturya-Macaristan'ın kırılmayan dirayeti dönemin sanatına ve edebiyatına yansıdı.
Alıntı:Kim bu süvari, geceyarısı fırtınada giden?
Bir Baba ve çocuğu, atın üstünde binen
Oğul, neden korku içinde suratını gizlersin? 
Sen Baba, Fransız gazını görmez misin?
Avusturya-Macaristan
*
*
Harp sürerken Almanlara ihanet edip Fransız tarafında harbe katılan Osmanlı cephesinde durumlar farklıydı. Avusturya-Macaristan hazırlıksız yakalandığı için bu cephede organize olamamıştı. Osmanlı ise her ne kadar teknoloji konusunda Avrupa medeniyetinden geri kalmış olsa da önceden planlanmış muharebe planları ve bazı stratejik köprülerin ele geçirilmesiyle avantajlı duruma geçmişti. Bu cephede öne çıkan mareşal Nuri Hoca olmuştu. Çok küçük birliklerle büyük Avusturya-Macaristan ordularını perişan edip Avusturya-Macaristan ordularının Bosna'ya girmesini önlemişti. Nuri Hoca'nın kazandığı her muharebe Osmanlıda bayram gibi kutlanıyordu. Neticede Nuri Hoca Osmanlı devleti için büyük bir propaganda aracı haline geldi. Ancak Avusturya-Macaristan ve Almanya Yüksek Harp Dairesi 120 bin neferlik düzenli Alman İmparatorluğu ordusunun Bosna cephesine kaydırılması kararını aldıktan sonra Osmanlının bölgedeki avantajı tamamen sona erdi. Orgenize olmuş yüksek teknoloji ekipmanlara sahip teçhizatı tam ve disiplinli Alman ordusu Osmanlı ordusunu defalarca bozguna uğratmış ve Osmanlı devletini Bosna'nın dışında sürmüştü. Nuri Hoca'nın dirayeti kırılmış Saraybosna kalesi düşmüştü. Bu destansı muharebeler zinciri dönemin edebiyatında yine yerini almıştır.
Alıntı:Bir süvariydi kardeşim.
Güzel bir günde emri geldi.
Hazır etti atını,
güneye doğru koyuldu yola.

Bir fatihti kardeşim.
Yerimiz yoktu yaşamaya.
Topraklar ele geçirmekti
öteden beri hayalimiz.

Kardeşimin fethettiği yer şimdi
Saraybosna dağlarında.
Boyu tam bir seksen,
derinliği bir elli.
Almanya 
Alıntı:Kılıcımı vurdum taşa,
Taş yarıldı baştan başa,
Şanı büyük Nuri Hoca,
Askerinle binler yaşa
Osmanlı
*
*
Bismarck sağlam bir dirayet gösterdikten sonra usta politikacılığını ortaya koydu. Fransız tarafının umutları tükenmiş üst üste gelen kayıplardan sonra ateşkes için masaya oturdu. Alman İmparatorluğu Almanların yaşadığı ve çoğunlukta olduğu Elsass-Lothringen topraklarını, Avusturya-Macaristan ise savaş tazminatı olarak Bosna-Hersek topraklarını ilhak ettiler karşılığında 5 yıllık ateşkes antlaşması imzalandı. Artık Balkanlar'da bir çatışmayı önlemek için Viyana kadar Berlin'de etkili durumdaydı. Görünüşte Bismarck kazanmıştı, insanlık dışı uygulamaları yüzünden artık Fransa'nın müttefiki yoktu. 
*
Lüksemburg'taki Alman nüfusu ve Alman hakkını müzakere etmek için Hollanda'ile masaya oturuldu. Nüfus açısından kıt olan ve küçük olan bu topraklarda Alman ulusu yaşamaktaydı karşılığında ise Hollandaya Natal kolonisi teklif edildi ama Hollanda bunu reddedip Taza bölgesini istedi her ne kadar Taza kolonisini vermeye razı olsakta Figuig kolonimiz land-locked kalacağı için burayı veremeyeceğimizi belirttikten sonra bizden 1 milyondan fazla insanın yaşadığı Gabon bölgesini isteyip Avrupadan çekilidğini belirten İngiltere ve Hollandayı desteklemekte çıkarı bulunmayan Fransa'yı arkalarına aldılar. Bismarck'ın müdahalesiyle savaş önlenmekle birlikte Almanlarla Hollandalıların ilişkileri artık düzelemeyecek kadar bozulmuştu. Bismarck Almanya'nın tekrar dış tehditlerle yüz yüze geldiği farkedince 1908'de Japonya ve ABD ile dostluk ilişkilerini geliştirmek için müzakerelere başladı. Neticede Japonya ve ABD'nin hakkı olan ve bu iki devlete en yakın koloni topraklar Fransa-İngiltere ve Hollanda'nın ellerindedir.
*
Bismarck barışçı politikalarıyla Avrupalı liderlerin saygısını kazandı. Sorun Junnker'lerin ve sanayi burjuvazisinin yönlendirdiği bu gelişen sanayileşmiş gücün öbür Batılı güçlerin kurduğu sömürge imparatorlukları karşısında aynı politikayı sürdürüp sürdüremeyeceğiydi.
Alman sanayisi 1890 sonrasında soluk kesici bir hızla olgunluğa erişti. 1895-1907 arasında makine sanayisinde işçi sayısı iki katına çıktı. Amerika'ya göç 1880'lerde yılda 130 binden 1890'ların ortalarında yılda 20 bine düştü. Prusya'nın doğusundaki nüfus fazlası Ruhr Havzasındaki fabrikalara yöneldi. Alman malları Fransa dışında kıtadaki bütün büyük pazarları ele geçirdi.
*
Yüzyılın sonuna gelindiğinde hem ulusal gelirin, hem de nüfusun ağırlığı kentsel sanayi sektörüne kaydı. 1908'de nüfusun yüzde 60'ı kentlerde yaşıyordu. 1908'de 50'ye yakın kentin nüfusu 100.000'i aşmaktaydı.
*
Kentleşmenin gelişmesi, sanayileşmenin gelişmesine bağlıydı; 1908'te gayri safi millî hasılanın yüzde 60'ı sanayiden kaynaklanıyordu. Taşkömürü üretimi 26 Mt'dan 190 Mt'a, çelik üretimi 1 Mt'dan 18 Mt'a yükseldi; Alman kimya sanayisi, tartışılmaz bir üstünlüğe ulaştı. Ustaca düzenlenmiş su yolları yoğun ve pek merkezileşmemiş demiryollarının (1908'de 65.000 km) yanı sıra, limanlar da hızla gelişmekteydi (Hamburg limanının tonajı, 6 milyondan 15 milyona yükseldi). 1908'de, Alman ticaret filosu dünya kapasitesinin % 12'sini oluşturuyordu. Bunların tümü, karteller ve konzemler hâlinde sağlam biçimde gruplaşmış bir iktisadın başlıca kozlarını oluşturuyordu. Almanya'da üretilen ürünler, bu dönemde dünyanın her yanına satıldı.
*
1908'de toplam sendikalı işçi sayısı 11,1 milyon, sosyalist sendika üyeleri 10,7 milyondu. 1908'de 31,2 milyon işçi sosyal güvenlik kapsamındaydı. İşverenlerin bütün otoriterliğine karşın işçiler önemli kazanımlar elde etti; 1867-1908 arasında günlük çalışma saatleri yüzde 14 kısaldı. Kişi başına ulusal gelir 1897'de 53 bin marktan 1908'de 58,5 bin marka çıktı. Ama siyasal hakların birçoğundan yoksun olduklarından sanayi işçileri, çoğu kez Katolik bile olsalar, devrimci sosyalist partiye oy verdiler.
*
Sanayileşme hızlı olmakla birlikte yalnızca belli sektörlerde gerçekleşti, ekonominin öbür alanlarını çok etkilemedi. Almanya bir sanayi devine dönüşürken iki milyon Alman geleneksel zanaat dallarında çalışmayı sürdürdü. Büyük Junker mülklerinin ve kartellerinin yanında cüce çiftlikler ve küçük atölyeler de var oldu. Çiftçilerin yüzde 60'ının iki hektardan az toprağı vardı. Alman fabrikaları Britanya ve Fransızlarınkinden daha büyük, daha moderndi, ama kapitalizm öncesi sektörler bu ülkelerdekinden geriydi. Bunalım dönemlerinde geleneksel meslek sahipleri hem yurtsever, hem antikapitalist bir ideoloji olarak çoğu kez Yahudi düşmanlığına yöneldiler.
*
1897 senesinde nüfusumuz 111 milyon
GDP 59,7 K
Kişi başı GDP 53,8
Dünya'daki payımız 17,41%
*
1908 senesinde nüfusumuz 146,3 milyon
GDP 85,7 K
Kişi başı GDP 58,5
Dünya'daki payımız 16,00%
*
Son olarak tüm cihan devletlerini selamlar ve saygılarımızı sunarız. Lüksemburg ve Heliogand toprakları için halen müzakere kapımız açıktır. Büyük savaşların ne kadar yıkıcı ve maliyetli olduğu anlaşıldığı için böyle savaşların çıkarılmasından kaçınılması gerekilmektedir. Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerimizi geliştirmek ve bir savunma paktı kurmak isteriz.
[+] 9 üye Wayfear nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
480px-Coat_of_Arms_of_the_United_Kingdom...37.svg.png
United Kingdom
Uzun zamandır İsveç İskandinavya´yı diplomatik yollarla birleştirmeye çalışıyordu. Bunun için gerek bizimle gerekse komşu diğer devletlerle işbirliği içindeydi. Fakat 1890´lara gelindiğinde Almanya tarafından baskılanan ardından Rusya´dan olumsuz cevaplar alan İsveç elindeki olasılıklar azalıyordu. Son olarak Rusya ile Aland adaları için anlaşmaya çalıştılar fakat bu konuda belirsizliğin sürmesi üzerine ada için Rusya ve Avusturya´ya savaş açtılar. Bizde müttefikimizin davetine icabet ettik. Bunun sonucunda bu küçük ada için çıkan savaş kimilerinin gözünde 1. Dünya Savaşı kimilerininse Dünya Savaşı olarak kayda geçti. Bazıları bu küçük ada için çıkan savaşın aslında daha büyük bir savaşın öncüsü olduğunu düşünüyorlardı. Bu konuda haksızda sayılmazlardı.
Savaşın ilk aylarında Avusturya dost devletlerden yardım alamayacağını anlayınca bizle savaşmaktan vazgeçti. Rusya ise adayı korumak için tüm ordusunu yollamıştı. İsveç zayıf ordusuyla her ne kadar Rusları tutmaya çalışsa da Rus orduları çoktan Stockholm´ü geçmişlerdi. Bu sırada en nitelikli ordularımızdan birkaçını İsveç´i savunmaya yolladık, ardından Aland adası ile Finlandiya arasından yapılan bütün ikmali kesmek için gemilerimizle ikmal noktalarını günlerce topa tuttuk. Ruslar devasa hezimetlerle karşılaştılar. Tüm ordusu harap olduktan sonra anlaşmamızı kabul ettiler. 
Savaşın sonucunda Rusya sahip olduğu tek gücü, yani askeri gücünü kaybetti. İskandinavya kuruldu ve Kuzey İmparatorlukları arasında kalıcı bir anlaşma imzalandı.
Rusya´nın bu zayıflamasıyla Almanlar Avrupa´da daha etkin bir siyaset göstermeye başladılar. Komşu devletler yok edilmekten korktukları için bize sığındılar. Fakat Avrupa´da barışın devam etmesi için diplomatik yollara devam edilmesini düşündüğümüzden bu yardımları sadece savunma paktı olarak kurduk. Fakat bu devletler topraklarını geri istiyorlardı ve Almanların zayıflamasını istiyorlardı. Gerilimin tavan yaptığı bu dönemlerde Fransa gelişmiş teknolojisine güvenerek saldırı başlattı.

Devletimiz savaşı yakından takip edip kayıt altına almayı başardı. Savaşta en çok gözümüze çarpan Osmanlı´nın askeri yetersizliği ve İtalyanların zayıf organizasyonu oldu. Bu iki devletin aksine Fransa ise gayet etkili saldırılarda bulunuyordu. Fransa´nın en büyük hatası kendini tarafsız devlet ilan iden İsviçre´ye güvenmesiydi. Oysaki bu devlet çoktan Alman kuklası haline gelmişti. Bundan dolayı Alp dağlarından gelen Alman ordusuna gereksiz kaynak harcadı. Japon tarafı savaşa katılmasaydı belki de Fransızlar savaşı yenebilirdi. Fakat 2 tarafta çok kayıp vermişti ve 2 tarafta barışmak istiyordu. Böylelikle bizim de gözetimimizde barış anlaşması imzalandı.
Bu üzücü olayların dışında Ülkemiz gelişmekte olan, yardıma muhtaç olan veya himayemizde olan devletlere yardım planı başlattı. Yardım planı, 1901 yılında dünyadan göç eden İmparatoriçe Victoria´nın adını almıştı. Victoria Planı ile yardım edilen ülkeler sırasıyla; Kanada, Meksika, Brezilya, Osmanlı, İtalya, Avustralya ve Yeni Zelanda olmuştu. Yardımların toplam bütçesi neredeyse 8 milyon pound´u bulmuştu. Yardım ettiğimiz devletlerin hepsi devasa hızlarda büyümüşlerdi. Aralarında en sıkıntılı devlet İtalya olmuş olup. Kendilerine askeri yardımda yapılmıştır. 

İmparatorluğumuz ayrıca tüm dünya devletlerinin kaynaklarını karşılamaktadır. İmparatorluğumuzun yokluğunda dünyada devasa kıtlıkların çıkacağını bildiğimizden yaptığımız ve yapacağımız adımları birçok kez düşünmekteyiz. İmparatorluğumuz dünya için ucuz malları ürettiğinden, kişi başı üretim az gibi gözükse de vassalımız Kanada ve Avustralya bizim bu sorunlarımızı rahatça karşılamaktadır.

Bütün imparatorluğumuzun yıllık hasılatı 197 bin pound olup. Bu sayı dünya üretiminin %34,2´sine denk gelmektedir.

Devasa sanayimizin sayesinde yaşadığımız nüfus patlaması sayesinde Avrupa´nın en kalabalık 2. devleti haline geldik. En kısa zamanda Almanya´yı geçip Avrupa´nın en kalabalık ülkesi olmayı hedefliyoruz. Her ne kadar Avrupa´da 2.olsakta İmparatorluğumuz dünyanın en kalabalık ülkesi olup Çin´i çok gerilerde bırakmıştır.
1897 yılında 434 milyon olan İmparatorluğumuz. 1908 senesine geldiğinde 555 milyon olmuştur. 1920 hedefimiz 800 milyondur. 

1901 yılında vefat eden İmparatoriçe Victoria´yı anıp tüm devletlere bu yeni yüzyılda iyi şanslar diliyoruz.
"Paris'te bir adam öldürülürse, bu bir cinayettir; doğuda elli bin insan boğazlanırsa, bu sadece bir meseledir" 
Victor Hugo
[+] 5 üye Menars nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
yönettiğimiz Brezilya Cumhuriyetini arşa çıkartıyorduk ama bazı ciddi ekonomik sıkıntılar yaşatık ama en kısa zamanda bu sorundan kurtulucağız
Ara
Cevapla
ottoman_flag_alternative-svg_.png?width=709&height=473
Osmanlı İmparatorluğu

Osmanlı İmparatorluğu Alman İmparatorluğuna karşı İtalyan&Fransız paktına katılmış ve bir harbe girmiştir. Teknoloji yoksunu ordumuz dağınık Avusturya birliklerini bozguna uğratmış ancak sonradan ikmalsiz kalmamız ve tam teçhizatlı Alman askerleri gelmesiyle Bosna'dan çıkartılmıştır. 

Büyük Britanya'nın yatırımları sayesinde sanayimiz güçlenmiş ve otomobil üretiminde ilk 5'e girmiş bulunmaktayız. Sicilya toprakları İtalyan devletine geri verilmiş ve buharlı gemilerimiz bakımları karşılanmadığı için kullanım dışı hale gelmiştir.

1897:
unknown.png
unknown.png

1908:
unknown.png
unknown.png

11 yıl içinde Osmanlı İmparatorluğu fabrikalardaki işsizlik oranını 30 kat azaltmış, fabrika dışı işsizlik oranını ise 2 kat azaltmıştır. Fabrikalardaki çalışanlarımıza 200 bin gelmiştir. Bölge başına gdp oranımız 2 artarak 13'e çıkmış ve insan sayımız 5 milyon artmıştır. İthalat sayımız 1000 arttırılmış ve araç üretimimiz artmıştır. Araç üretiminde ilk 5'e girdik ve bunu arttırmayı düşünüyoruz.

Yeni hedefimiz Sanayi ve Askeri alanlarda en iyi 8 ülkeden biri olmaktır.

Düştü vakta ki rahm-ı mâderden Osman âşikâr.
Saçtı rahmet millet-i Osmaniyâne Gird-i gâr.
İleri, ileri haydi ileri, alalım düşmandan eski yerleri.
[+] 4 üye Yasin Ahmet nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
(16-01-2021, 22:11)Yasin Ahmet : Osmanlı İmparatorluğu Alman İmparatorluğuna karşı İtalyan&Fransız paktına katılmış ve bir harbe girmiştir.

Çerh tek bed-mihrliğ resmini bünyâd eyledün
Yahşi adun var iken döndün yaman ad eyledün
Döne döne bizi gam-nâk özgeni şâd eyledün
Hanı ey zâlim bizümle ahd ü peymân etdüğün
[+] 4 üye Wayfear nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
Oyunu bitirmek için bu hafta cumartesi de oynasak sıkıntı olur mu sizin için?

@Mabella
@cemal
@Yasin Ahmet
@Menars
@Neymemperor
@Wayfear
@Littleİskender
@Faramir
@umutovskii
@BrothersForever
@Selene
@Onur34
@SENCER TÜRK
IbnE9P2.gif
[+] 1 üye Attila the Hun nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
Cumartesi Anno etkinliği olacak. O yüzden müsait değilim.
[+] 1 üye Onur34 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
Müsaitim.
Ara
Cevapla
Cumartesi bana uyar gelirim. @Onur34 müsait olduğun bir vakit var mı?
Ara
Cevapla
Bu hafta Cumartesi ve Perşembe dışında müsaitim.
Ara
Cevapla
Müsaitim
Ara
Cevapla
Herhangi bir gün olabilir ben de müsaitim.
Ara
Cevapla
Cumartesi uygun olabileceğimi sanmıyorum.
Ara
Cevapla
musaitim katılabilirim cumartesi günü
Ara
Cevapla
Cuma gününe ek olarak, pazar günü 21.00'da da oynayıp bitiriyoruz.
IbnE9P2.gif
Ara
Cevapla
Bugün 20.50 gibi oda kurulur.

Oda kuruldu.
"Paris'te bir adam öldürülürse, bu bir cinayettir; doğuda elli bin insan boğazlanırsa, bu sadece bir meseledir" 
Victor Hugo
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 3 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.