25-06-2020, 17:52
(Son Düzenleme: 03-03-2024, 15:44, Düzenleyen: Elefsar. Toplamda 1 kere düzenlenmiş.)
Kemiksiz Ivar ünlü Viking Lordu Ragnar ve Aslaug'ın en büyük oğludur. Tarihte bilinen en ünlü viking krallarındandır hatta öyle ki efsanelerde geçen mitlere göre babası savaşçı Ragnar Lothbrok'tan daha büyük bir liderdir.
Ivar tarihte en korkulan Viking lordlarından biri olmasının yanında desteksiz ayağa kalkamayacak kadar zayıf biriydi. Normalde Danların engelli doğan çocukları öldürülürdü ama güçlü bir lordun oğlu olduğu için yaşaması sağlanmıştı.
Lakabı olan Kemiksiz'den neyin kastedildiği tam olarak bilinmemektedir. Bacaklarında zayıf, kırılgan kemikleri olması veya gerçekten de kemiksiz olması durumu olabilir. Günümüzde bir çok tarihçi onun osteogenesis imperfecta adı verilen cam kemik hastalığından muzdarip olduğunu düşünmektedir.
Tek emin olunan bilgi Ivar'ın kalkan yardımıyla yürüyebildiği ve uzun yolculuklarda sedyede taşındığıdır. Tasvirlere göre ise çok uzun boylu, sarışın ve oldukça yakışıklı olduğu söylenir.
Kurnazlığı ve keskin stratejik zekası ile bilinir ve genellikle kardeşleriyle çıktığı maceralarda lider olarak görülürdü.
Anglo-Sakson kaynaklarında cehennemden gönderilen bir putperest şeytan olarak tasvir edilirken, Dan kaynaklarında doğaüstü güçleri olan yaşayan bir tanrı olarak düşünülürdü.
Ivar York'da 1 yıl bekledikten sonra ordusuyla Doğu Anglia Krallığına ilerledi. Doğu Anglia Kralı Edmund'a kendisine biat etmesini ve pagan dinine inanmasını talep etti. Fakat Edmund, dininin canından daha önemli olduğunu söyleyip, Dan kuvvetlerine direniş gösterdi. Hoxne köyünde yakalanıp yine vahşice öldürülür. Ivar onu sopayla dövdükten sonra demir zincirlerle ağaca bağladı ve vücudunda boşluk kalmayacak şekilde ok yağmuruna tutturdu. En sonunda kirpi gibi olduğu zaman kafasını kesti ve çalılıklara fırlattı. Ölümünden sonra bu cesurca davranışı yüzünden Hristiyanlar tarafından "Şehit Edmund" olarak anıldı. Doğu Anglia'da manastırlar yerle bir edildi, rahipler katledildi ve büyük çapta yağma gerçekleştirildi.
Ivar tarihte en korkulan Viking lordlarından biri olmasının yanında desteksiz ayağa kalkamayacak kadar zayıf biriydi. Normalde Danların engelli doğan çocukları öldürülürdü ama güçlü bir lordun oğlu olduğu için yaşaması sağlanmıştı.
Hayatı
Bir şaman olan annesi Aslaug, evlendikleri günün gecesinde gecesi kendisiyle birlikte olmak isteyen Ragnar'ı 3 gün beklememesi halinde çocugun engelli olacağı konusunda uyarır ancak Ragnar güdülerine yenik düşer ve zorla birlikte olur. Böylece Kemiksiz Ivar doğar.Lakabı olan Kemiksiz'den neyin kastedildiği tam olarak bilinmemektedir. Bacaklarında zayıf, kırılgan kemikleri olması veya gerçekten de kemiksiz olması durumu olabilir. Günümüzde bir çok tarihçi onun osteogenesis imperfecta adı verilen cam kemik hastalığından muzdarip olduğunu düşünmektedir.
Tek emin olunan bilgi Ivar'ın kalkan yardımıyla yürüyebildiği ve uzun yolculuklarda sedyede taşındığıdır. Tasvirlere göre ise çok uzun boylu, sarışın ve oldukça yakışıklı olduğu söylenir.
Kurnazlığı ve keskin stratejik zekası ile bilinir ve genellikle kardeşleriyle çıktığı maceralarda lider olarak görülürdü.
Anglo-Sakson kaynaklarında cehennemden gönderilen bir putperest şeytan olarak tasvir edilirken, Dan kaynaklarında doğaüstü güçleri olan yaşayan bir tanrı olarak düşünülürdü.
Babasının İntikamı
Babası Ragnar'ın, Northumbria Kralı Ælla tarafından yakalanıp, zehirli yılanlarla dolu çukura atılarak öldürülmesinden sonra kardeşleriyle kurduğu Büyük Viking Ordusu adını verdikleri istila kuvvetleriyle Doğu Anglia Krallığına çıkartma yapar. Bu krallığı hızlıca alt edip, barış imzalayarak kuzeye ilerleyen Büyük Ordu, Northumbria'nın büyük şehri York'ı ele geçirir ve daha sonra şehri almak için gelen Kral Ælla yakalanır ve efsaneye göre kraldan, babasına yaptığının intikamını çok daha acımasız bir yöntemle alır. Bu yöntemin adı "Kan Kartalı"dır.
Kurban yüzüstü yatırılarak, sırtı dikine kesilir, kaburgaları omurgadan kesilerek iki yana açılır, ciğerleri sökülerek ölmesi beklenirdi.
Büyük Pagan Ordusunun Seferleri
İngiltere Seferleri
İntikamını aldıktan sonra Northumbria'ya kukla kral atar ve ordusunu İngiltere'nin en büyük krallığı olan Mercia Krallığını istila etmeye gönderir ve Mercia'nın doğusunda Nottingham şehrini ele geçirir, şehre giren ordusu katliam yapar. Mercia Kralı Burgred, Wessex Krallığından destek ister. Wessex Kralı Aethelred ve gelecekteki Kral Alfred (Büyük Alfred) kısa süre sonra yardıma gelerek Nottingham'ı kuşatır. Danlar sayıca çok fazla olan düşmanlarına karşı uzun süre şehri savunmuş olsalar da, bunu sürdüremeyeceklerini anlarlar. Yapılan anlaşmayla şehri terkedip, York'a çekilmek zorunda kalırlar.Ivar York'da 1 yıl bekledikten sonra ordusuyla Doğu Anglia Krallığına ilerledi. Doğu Anglia Kralı Edmund'a kendisine biat etmesini ve pagan dinine inanmasını talep etti. Fakat Edmund, dininin canından daha önemli olduğunu söyleyip, Dan kuvvetlerine direniş gösterdi. Hoxne köyünde yakalanıp yine vahşice öldürülür. Ivar onu sopayla dövdükten sonra demir zincirlerle ağaca bağladı ve vücudunda boşluk kalmayacak şekilde ok yağmuruna tutturdu. En sonunda kirpi gibi olduğu zaman kafasını kesti ve çalılıklara fırlattı. Ölümünden sonra bu cesurca davranışı yüzünden Hristiyanlar tarafından "Şehit Edmund" olarak anıldı. Doğu Anglia'da manastırlar yerle bir edildi, rahipler katledildi ve büyük çapta yağma gerçekleştirildi.
Kral Edmund'ın öldürülmesi
İskoçya Seferi ve Ölümü
Ivar daha sonra Beyaz Olaf ile birlikte İskoçya Krallığını iki koldan istila eder ve 870 yılında "Briton'ların kalesi" olarak bilinen, İskoçya'nın en eski ve sağlam kalesi Dumbarton'u kuşatsa da kaleyi kolayca ele geçiremez. 4 ay boyunca kuşatma altında tuttukları kale açlık ve susuzluk sebebiyle teslim olmak zorunda kalır. Kaleye giren Dan kuvvetleri kaleyi yakıp,yıkar. Kış sebebiyle Strathclyde'de kalıp ertesi yıl Dublin'e neredeyse tüm Britanya adasındaki krallıklara boyun eğdirmiş şekilde ganimetlerle ve kölelerle dönen Ivar, 873 yılında beklenmedik şekilde öldü.Önemi
Sadece yağmalamak için gelen önceki Dan akıncıların aksine Ivar fetih peşinde koşmuş ve fethettikleri yere yerleşip, yerel halkla kaynaşmıştır. Kendisinin vasiyeti üzerine kemikleri saldırıya açık bir alan olan İngiliz sahillerine gömülür. Kemikleri orada gömülüyken hiç bir kuvvetin Danları yenemeyeceğine söz verir. Gerçekten de 1066'daki Norman İstilasına kadar hiç bir kuvvet adadaki Danları tamamen İngiltere'den atamaz. İstilayı başlatsa da bir türlü isyanların önüne geçemeyen I.William onun kemiklerini gömüldüğü yerden çıkarıp, yaktırır ve böylece Hasting Muharebesinde zafer kazandığı söylenir. Tuhaf olan bir diğer olay ise Normanların da aslında Ragnar Lothbrok'ın kardeşi olan Rollo'nun soyundan gelmesidir. Yani kendileri de birer Vikinglerdir aslında.
omnia fui et nihil expedit