İleti Sayısı: 3,193
Üyelik Yılı: 2020
Imperium:
20
Pesimizm bence aşırı gereksiz bir şey, ama kendimi optimist olarak tanımlayan ben bile bazı zamanlar pesimist davranışlar yapıyorum. Bence depresiflik/stres ile gelen negatif bir özellikten başka bir şey değil, belki de kişiliklerden kaynaklanıyor olabilir. Optimistlik konudaki resimdeki gibi bardağın dolu tarafına bakıp dolu tarafını kullanarak kişinin geleceğini daha iyi hale taşımaya yararken, pesimistlik olan durumun sadece kader olduğunu ve kabullenilmesi gerektiğini düşünmeye yarıyor. Bence optimistlik pesimizme kıyasla her türlü daha avantajlı ve mantıklı seçim.
•
İleti Sayısı: 254
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
3
Belirli ölçülerde kesitlerini paylaştığım son iki-üç yıllık sürecin sonunda, kendimi tam olarak pesimist şeklinde tanımlar oldum. Bugün adımın önündeki en kararlı ve belirgin sıfatlardan birisi. Arkadaş çevremde de sonunda adım çıktı bir şekilde. Bir defasında "x kişisini seninle tanıştırayım da gerçek pesimist görsün" denmişti, bu benim için kafi.
Pek çok sanat dalının ancak özellikle de edebiyatın pesimizmin tesiri altında kaldığını söyleyebilirim. Sanatçıların genelinde, belki fizyolojik nedenlerle belki ideolojik tercihlerle (belki her ikisiyle?) izah edilebilecek bir yönelimdir belki biraz abartılı bir ifadeyle. Nietzsche, örneğin, Rus pesimizmi diye bir kategori oluşturmuş ve bunun da içine Tolstoy ve Dostoyevsky gibi iki büyük adamı koymuştur. Samuel Beckett da akla ilk gelenlerden. Pesimizm dünyanın daha iyiye gideeğine dair inancı reddettiği için, diğer pek çok -izmin aksine politikaya hiç etki etmemiştir mesela, bu da ilginç bir noktadır.
İnsan zaten kötü düşünmeye meyilli, bence olayların genel akışı da kötü şeylerin daha sık ve etkili biçimde yaşanmasına dönük. Pesimistlerin daha uzun yaşadıklarına dair bir araştırma okuduğumu net biçimde anımsıyorum, bulursam buraya eklerim. Bunun sebebi, daima en kötüye hazırlanmaları: Ortalama bir pesimistin sağlık ve spora harcadığı para bu yüzden daha fazlaydı ve bu harcamalar da kişiye daha uzun ömür olarak dönüyordu. Beklentilerin düşürülmesi, daha doğrusu kötü şeyleri olağan sayıp buna hazırlanmak, bence bırakın kötü etkilemeyi, yaşam kalitenizi artırabilecek bir şey. Bazı pesimistlerin ileri sürdüğü gibi dünyadan el etek çekmeyin ama bu dünyanın fazla bir şey veremeyeceğinin her zaman olası olduğunu kabul edin derim ben.
Son sorunun yanıtı, ilk ve üçüncü sorunun yanıtlarında gizli; yani pesimizmden yana tereddütsüz ağır basan bir ibre var. Voltaire bu kıyas üzerine çok güzel bir roman yazmıştır, ilgilenenler okuyabilir: Candide.
kalemler kaldırılmış ve sayfalar kurumuştur.
•
İleti Sayısı: 1,154
Üyelik Yılı: 2020
Imperium:
14
Birazda içinde bulunduğum sosyal ortamdan ve kişiliğimden kaynaklı olsa gerek optimist olmaya çalışırken pesimizmin dibine vuruyorum galiba.
Optimistliği savunma nedenim birey olarak bize öğretilen ve biçilen yol yerine kendi istek ve arzularımıza göre bir yol çizebileceğimize inanmam. Tek gereken biraz bilinç, biraz şans, biraz cesaret ve hataların sorumluluğunu alabilme kabiliyeti.
Ayrıca ömür boyu ''sefalet'' içerisinde statik bir yaşam sürme fikrini, bize bu hak görülmüş diyerek durumumuzu iyileştirmeye çabalamamayı bünyem pek kabul edemiyor :D
•
İleti Sayısı: 982
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
2
En kötüsüne hazırlan,en iyisini umut et.
Pesimist sayılır mıyım ?
•
İleti Sayısı: 1,695
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
2
Optimistler uçak yapar Pesimistler paraşüt. Ben galiba ikiside değilim çünkü bir şeyi yapacağım zaman iyi ya da kötü her son için yedek planlarım mutlaka oluyor ama bu önceden hazırlanmış bir plandan çok anlık bir tepki gibi.
Gördüğüm kadarıyla pesimizm ve optimizm birbirini etkiliyor onun dışında pesimizmin etkilediği akım ve görüş sayısı çok az hatta neredeyse yok.
Dozunda olduğu sürece etkilemez. Pesimizmi hayatının
merkezine yerleştirenler her adımını "ya şu olurda başıma kötü bir şey gelirse" diyerek atar bu yüzden mutsuz bir yaşam sürerler. Bunun tam tersini yapanlar ise her kötü olasılığa "ya başıma gelmezse diyerek tepki verdiğinden oldukça kısa ve istedikleri çoğu şeyi yapamadıkları bir yaşamı olur.
İkisi de mantıksız. Bence en doğru olan Pesi-Optimizm olaraktan adlandırılabilen kötümser Optimizm. Normal bir optimizmden tek farkı her hangi bir durumda anlık olarak plan yapma özellikleri sayesinde uzun ve bol maceralı bir ömür yaşayabilmeleridir çünkü bir iyimser gibi " ya olmazsa" diye cevap vermezler ancak bir kötümser gibi "Ya olursa" diye de cevap vermezler. Onların vereceği cevap "Umarım olmaz ama olursa da bizde çözüm bol" cevabıdır.
Bilim hayattır ama onun dahi bilemediği tek şey kıyametin zamanıdır
•
İleti Sayısı: 8,123
Üyelik Yılı: 2018
Imperium:
71
Pesimist bir düşünce tarzıyla yaşamak bana hiç anlamlı gelmiyor. Pesimist olmanın yararları daha fazla bile olsa yine mümkün olduğunca optimist olmaya çalışırım. Ama sonuçta insanız ve hayatta zaman zaman pesimist düşünmeye itildiğimiz durumlar olabilir.
İleti Sayısı: 6,456
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
79
Hayır, tanımlamam. Bir aralar dünyanın gidişatına dair pesimizme kapılır gibi olsam da bunun zaten kırılgan olan psikolojime büyük bir darbe vuracağını fark ettim. Hem tek neden bu da değil, yaşamın bir eziyet veya doğası gereği kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Yaşam nötrdür ve bunu güzelleştrmek de kötüleştirmek de benim elimde. Güzel bir hayat yaşamak varken neden kendi kendime stres kaynakları yaratıp durayım? Bence bardağın ne sadece dolu tarafına ne de sadece boş tarafına bakmak lazım. Bardağın tümüne bakılmalı ki bardağı tamamen doldurmak için ne kadar su gerekeceği tespit edilebilsin.