İleti Sayısı: 1,959
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
39
08-06-2019, 02:32
(Son Düzenleme: 08-06-2019, 14:49, Düzenleyen: Duman.)
RetroOyun Sohbetleri #3 "90'lı Yılların Strateji Oyunları"
1990'lı yıllar oyun dünyasında bir çok devrime şahit oldu. Bir çok yeni oyun türleri ve tarzları evrildi. 3D hızlandırma donanımları sayesinde oyunlarda "üçüncü boyuta" tam anlamıyla geçildi. CD'nin icadı ile gerçek yada render videolar, ve yüksek kalite sesler oyunların içine entegre oldu. Strateji oyunları da bu yıllardan nasibini alarak büyük değişimler geçirdi.
90'lı yıllardan önce de bir çok strateji oyunu elbette vardı. Zaten strateji türü keskin bir sınırları olmadan çok geniş bir kümeyi kapsıyor. Fakat 1992'de Dune II'nin çıkışı ile strateji türü yeni ve güçlü bir alt segmente kavuştu. Buda RTS dediğimiz Real Time Strategy yani Gerçek Zamanlı Strateji türü oldu. Ardılları gibi sıra tabanlı bir formattan farklı olarak Dune II'de oyuncu rakip bilgisayara karşı eş zamanlı olarak hamleler yapıyor ve bu hamlelerin karşılığını alıyordu. Derine indiğimiz zaman aslında her RTS bir sıra tabanlı stratejidir. Fakat her mikro saniye bir tur mantığında işlediğinden süreç eş zamanlı olarak bize yansır. Dune II'de işte bu kırılmayı yaşatarak RTS oyunlarının kapılarını araladı.
Bu sohbetimizin konusu elbette ki sadece RTS oyunları yada Dune II değildir. Dune II, sektörde ayrı bir kilometre taşı olduğu için bahis etmekte fayda gördüm. Gelelim konumuza, RTS olsun yada olmasın 90'lı yıllar strateji oyunlarının yükselen çağıydı. Dune II, Warcraft, Starcraft, Command&Conquer, Age of Empires, Civilization ve Simcity gibi serilerin doğuşuna veya yükselişine tanıklık ettik. Bugün bu sohbet konusunda bu oyunlar üzerine değinelim istiyorum. Lafı fazla uzatmadan konuyu başlatalım ve hoş bir sohbet ortamı yaşatalım. Referans olması açısından bazı anahtar sorularla sizleri baş başa bırakıyorum. Bu sorular sizleri kısıtlamak için değil, yol göstermesi için konumlandırılmıştır.
- 90'lı yıllarda ki Strateji oyunları ile günümüzde ki oyunları kıyaslarsanız oynanış açısından ne tür farklara rastlarsınız?
- Bu dönem oyunların çağdaşı oyunlara göre 3D'ye uzun bir müddet geçmeyip, izometrik 2D formatını tercih etmiş olması bir artı mıdır?
- Westwood, Blizzard, Enseble gibi stüdyolar Milenyum sonrası neden başarısız oldular?
- Civilization gibi sıra tabanlı strateji oyunları yükselen RTS'lerden sizce ne kadar etkilenmiştir?
- Bu yıllarda aktif bir strateji oyuncusu muydunuz? Eğer öyle ise hangi yapımları deneyimlediniz?
Bu konu StrategyTurk Retro Kulübü Bünyesinde Açılmıştır.
@napolyon94 , @Kirpi , @25itroy25 , @Ecdad Computer, @altnkurt ,@fff7 , @Voidian, @Belendithas, @Filsuk , @Rzenma , @Yolgezer , @Faramir , @altnkurt , @Akhilleus
Eh konuyu da açtığıma göre, ilk yorum ile başlıyorum.
Öncelikle yaşım itibari ile oyunlara hali hazırda 1990'ların sonunda kısmen başlayabildim. Bu dönem oyunlarından Simcity 2000 ve Age of Empires 1 ve 2'ye aşinayım. Dune II'yi seneler sonra deneyimleme şansım oldu. Yine Warcraft 1'i de eski PSP cihazımda deneyimlemiştim. C&C serisine ise Red Alert 2 ile başladığımdan öncesini pek bilmiyorum. Gelelim deneyimlediğim oyunlara.
Öncelikle Simcity 2000 TV'ye taktığım atari(NES yada SNES'di) ile oynamıştım. Çocukken ben pek beceremediğimden benden yaşça büyük kuzenim oynar ve ben izlerdim. Günümüzde ki şehir yönetim oyunlarına nazaran hayli sığ ve kısıtlı olduğunu hatırlıyorum. Geçenlerde tekrar baktığım zaman biraz yanıldığımı kabul etmeliyim. SNES'in kapasitesinin hayli üzerinde bir içeriği oyuna entegre etmeleri beni şaşırtsa da oynanış yönünden hayli başarısız buldum.
Age of Empires 1 ve 2 ile 2005 gibi geç bir tarihte tanıştım. O zamanlar eve internet bağlatmış ve ilk iş olarak da arama motorlarına "oyun indir" yazarak madenlere dalmıştım. AoE1 ile böyle tanıştım, sanıyorum 50mb boyutunda olmasından demosunu indirmiştim. O sıralar oynadığım C&C Generals'e göre daha ilkel gelse de sevmiş ve demonun suyunu çıkartmıştım. Akabinde AoE2 demosu ile de uzun süreler geçirmiştim. Tutorial ksımında ki 7.bölüm de William Wallace ile kaç defa İngilizleri yendim bilmiyorum. Fakat o dönem demolar bana yetiyordu. Taki bir alışveriş merkezinde AoE oyununu orjinal kutulu olarak görene kadar. O yılın sonunda 15 milyon lira hem AoE1 hemde AoE2 nin olduğu paketi almıştım. İşte o zaman bu oyunların ne kadar geniş bir içeriğe sahip olduğunu anladım. Bugün hala kutusunu gözüm gibi saklarım. Ahanda fotoğrafı aşağıda.
DuneII bana fazlasıyla C&C serisini anımsatmıştı. C&C komple Dune II üzerinden yükselmiş gibi. Warcraft'da öyle fakat 3. oyunuyla o hayli evrilmiş duruyor.
90'lı yılların strateji oyunlarına şöyle bir baktığıdma genelde zayıf bir çoklu oyuncu desteği, ciddi bir "late game" sendromu yaşadığını görüyorum. Genelde haritalar da kaynaklar biter ve oyun uzarsa sıkıcılaşırdı. Ayrıca o dönem ki oyunlarda onlarca farklı medeniyet olmasına rağmen genelde bu medeniyetler birbirinin aynısı olurdu. yine de grafikleri diğer oyun türlerinden hep daha özenli gelirdi bana. Ben ilk AoE II'deki deniz grafiklerini gördüğümde dibim düşmüştü. Ne kadar gerçekçi ve güzel görünüyor diye iç geçiriyordum. O deniz grafiğini aşağıya koyuyorum, bir de siz yorumlayın.
İleti Sayısı: 3,510
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
51
Windows 98 CD'sinin içinde demo AoE 1 vardı. Yıllarca aynı haritalarda oynadık demo olarak çok zevkliydi. Hala favori AoE oyunum diyebilirim.
•
İleti Sayısı: 8,084
Üyelik Yılı: 2018
Imperium:
71
Tam olarak hatırlamamakla beraber Age of Empires II ile tanıştığımda bilgisayarım yoktu veya bir nedenden dolayı kendi bilgisayarımda oynayamıyordum. Bu yüzden nerdeyse her gün internet kafeye gider ve 2 saat kesintisiz oynardım. 2 saat olmasının sebebi ise ailemin gün içinde en fazla o kadar süre internet kafede durmama izin vermesiydi.
•
İleti Sayısı: 2,134
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
1
Ben ilk redalert oynamıştım hey gidi günler.
•
İleti Sayısı: 8,058
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
91
Kendi pc'mde AoE ilk oyunu, internet cafede de daha öncesinde Red Alert 2 oynamıştım.
Sic Parvis Magna
•
İleti Sayısı: 6,419
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
79
1) Oynanış olarak 90'ların ve günümüzün oyunlarını kıyasladığımızda pek bir fark olmadığını düşünüyorum. Strateji türü diğer türlerin aksine gelişmeye pek açık değil. Şehir kurma ve savaşma, taş-kağıt-makas mekanikleri gibi özellikler strateji oyunlarının neredeyse tamamının temelini oluşturuyor. 90'lardaki bir oyun ile günümüzün bir oyunun tek farkı AI ve grafikler oluyor.
2) Bence 2D olmaları büyük bir artı. Bunun temelinde iki sebep yatıyor:
- Bir 16-bit grafikli oyunu bugün bile oynarken fazla rahatsız olmazsınız. 16-bit devrinin en meşhur oyunlarından Sonic the Hedgehog'u düşünün mesela. Bence bugün bile grafikleri mükemmel duruyor. Ancak bir 3D Tomb Raider'ı oynamaya çalışsanız 10 dakikaya kalmaz sıkılırsınız. Strateji oyunlarını "zamansız" yapan en önemli etken bence bu özelliktir.
- Yapımcılar bir oyunun grafik özelliklerini minimumda tutarsa hem para hem de zamanlarını oynanış, UI gibi bir strateji oyunu için can alıcı özelliklere aktarabilirler.
3) Cevabı çok basit:
- Grafikçiler: Oyunları grafikten ibaret görüp oynayacağı oyunu film gibi görenler (ki bunlar genelde stratejiden ziyade AAA FPS oyunları oynar)
- Casual oyuncular: Oyunları kısa oturumlar hâlinde kafa dağıtmak ve stres atmak için oynayanlar
- Shooter'cılar: Oynadığı oyuna hiç kafa yormadan önüne geleni vurduğun oyunlar haricinde oyun oynamayanlar (Bu arada bu tarz oyunlara laf etmiyorum, ben de severim böyle oyunları, kafa dağıtmak için birebirler. Ancak oyun kütüphanemin küçük bir kısmını oluştururlar.)
Ayrıca bir örnekle anlatayım:
Bir CS:GO oyuncususunuz. Canınız sıkıldı ve vakit geçirmek için bir şey arıyorsunuz. CS:GO'yu açıp bir el atıp çıkabilirsiniz. Ancak strateji oyunlarında durum böyle değil. Bir oyun için saatler gerekiyor ve bu durum bir oyuna bir oturuşta saatlerini vermek istemeyenleri bu türden soğutuyor.
4) Bence fazla etkilemedi. LAN ortamına her zaman RTS'ler hükmederken TBS'ler belki de RTS'den daha bağımlılık yapıcı olmasıyla kendini devamlı oynatmış, "Just one more turn." terimini biz strateji oyuncularının lügatine sokmuştur.
5) Ben her zaman aktif bir strateji oyuncusuydum zaten. İlk oynadığım oyun Age of Empires idi ve AoE'den beri oynadığım oyunların çoğunu strateji oyunları oluşturdu. Birkaç RPG ve daha az sayıda FPS oynadım. Hiçbir zaman grafik ilk önceliğim olmadı. Hep oynanış ve UI'a önem verdim. Total War serisi, AoE serisi, Paradox oyunları, Rise of Nations, Company of Heroes, Dune 2000, Red Alert serisi, ANNO 1404, Cossacks serisi, Civilization 5 ve 6 şu an aklıma gelenler.
İleti Sayısı: 1,959
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
39
Tek doyurucu yorum @Yolgezer den geldi. Kısmen aynı düşünüyoruz. :=)
•
İleti Sayısı: 5,868
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
37
Koca bir nesil tiberium nedir bilmeden kendine strateji oyuncusu diyor :S
•
İleti Sayısı: 8,058
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
91
(08-06-2019, 22:54)Yolgezer : Grafikçiler: Oyunları grafikten ibaret görüp oynayacağı oyunu film gibi görenler (ki bunlar genelde stratejiden ziyade AAA FPS oyunları oynar)
Buna katılmıyorum. Ben de çoğu zaman oynayacağım oyunları film gibi görürüm. Oyunlarda da en çok oynanışa ve hikayeye önem veririm ki oyunu film gibi yapan unsur da hikayedir. Çok kötü grafiklere rağmen film gibi olan onlarca oyun var. Amaçsızca vakit öldürdüğümüz simülasyon ve strateji oyunlarını da severim ama oyun adı altında sunulabilecek deneyimlerin içinde en önemlisi hikayedir diye düşünüyorum. Ötekiler bi tık aşağıda kalıyor.
Sic Parvis Magna
İleti Sayısı: 6,419
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
79
(09-06-2019, 13:29)altnkurt : (08-06-2019, 22:54)Yolgezer : Grafikçiler: Oyunları grafikten ibaret görüp oynayacağı oyunu film gibi görenler (ki bunlar genelde stratejiden ziyade AAA FPS oyunları oynar)
Buna katılmıyorum. Ben de çoğu zaman oynayacağım oyunları film gibi görürüm. Oyunlarda da en çok oynanışa ve hikayeye önem veririm ki oyunu film gibi yapan unsur da hikayedir. Çok kötü grafiklere rağmen film gibi olan onlarca oyun var. Amaçsızca vakit öldürdüğümüz simülasyon ve strateji oyunlarını da severim ama oyun adı altında sunulabilecek deneyimlerin içinde en önemlisi hikayedir diye düşünüyorum. Ötekiler bi tık aşağıda kalıyor.
Ben "amaçsız" kısmına katılmıyorum. Bence bu tercih meselesi. Senin amacı kaliteli bir hikayeyi yaşayarak zevk almakken benim de amacım Hunlarla İstanbul'u yağma etmek olabilir mesela :) Şaka bir yana herkes bu konuda farklı düşünebilir. Sen oyunları hikayeye göre yargılıyor olabilirsin, ancak çoğu insanın önceliği grafiğe verdiği bir gerçek.
Bu arada yanlış anlaşılmasın. Oyuncuları kabaca gruplamam bu tür oyuncuları veya oynadığı oyunları eleştirdiğim anlamına gelmiyor. CS de oynarım, CoD de hoşuma gider, Wii Sports'u da yıllar geçmesine rağmen hâlâ oynarım. Ancak bazıları oyun zevkini tek bir alana yoğunlaştırmayı tercih ediyor. "FPS'ten başka oynamam.", "Ya RPG ya hiç." veya "Strateji hariç tüm türler zaman kaybı." gibi düşünen de çok.
İleti Sayısı: 796
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
20
(09-06-2019, 13:29)altnkurt : Amaçsızca vakit öldürdüğümüz simülasyon ve strateji oyunlarını da severim ama oyun adı altında sunulabilecek deneyimlerin içinde en önemlisi hikayedir diye düşünüyorum. Ötekiler bi tık aşağıda kalıyor. Ben de buna katılmıyorum. Video oyunları film,roman, tiyatro gibi olay örgüsüne bağlı olmak zorunda değil. Video oyunlarının asıl amacı insanı eğlendirmektir. Birisi hikayesinden, diğeri oynanışından zevk alır. Mesela şahsen hiçbir oyunu hikayesi için oynamadım, hikaye tabanlı oyunları da oynayamıyorum. Belki hikayesiz oyunlar "ruhtan" yoksun olabilir kimilerine göre, ama bu hikayesiz oyunların diğerlerinden daha aşağı olduğu anlamına gelmiyor. Civilization, Simcity, Tetris vs. döneminin FRP, RPG oyunlarından aşağıda oyunlar değil.
İleti Sayısı: 2,405
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
50
3D'ye uzun süre pek geçilememesinin nedeni dinozorlar. "Şimdiki oyunlar hep grafik, nerede o eski oyunlar" teranesi benden yaşlı olabilir.
Eskiden oyunları tur tabanlı olarak yapıyorlardı çünkü bilgisayar oyundaki hesapları gerçek zamanlı yapmaya yetmiyordu, şimdikilerin bir kısmını gerçek zamanlı oynamaya insan yetmiyor.
•
İleti Sayısı: 5,868
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
37
09-06-2019, 21:55
(Son Düzenleme: 09-06-2019, 21:56, Düzenleyen: Voidian.)
Bana kalırsa hikayeden ziyade lore önemli. Strateji oyunlarında da bu geçerli, oynadığım her oyunda üzerine düşülmüş bir lore olmasını isterim.
•
İleti Sayısı: 1,584
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
44
Strateji oyunlarına PS1'imde yaklaşık 7 yaşındayken Command & Conquer: Red Alert ile başladım. Tahmin edeceğiniz gibi PS1 kolu ile RA oynamak pek kolay değildi ve çok zorlanıyordum, ancak askeri temaları ve strateji oyunlarına karşı içimde karşı konulmaz bir sevgi vardı. Daha sonra masaüstünde Age of Mythology ile tanıştım ve çok uzun bir süre AoM oynadım. Her gün internette strateji oyunu aradığımı hatırlıyorum. Piyasadaki pek çok firmanın pek çok strateji oyununu denemişimdir. Halen AoM2'yi arkadaşlarla oynamaktayız. Never gets old huh? AoM4 çıksa da keyfimiz yerine gelse.
Aşağıdaki 1 üye Craetus nickli üyenin bu iletisini beğendi:1 üye Craetus nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• napolyon94
İleti Sayısı: 1,959
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
39
(09-06-2019, 21:55)Voidian : Bana kalırsa hikayeden ziyade lore önemli. Strateji oyunlarında da bu geçerli, oynadığım her oyunda üzerine düşülmüş bir lore olmasını isterim.
Bir kitap serisinden uyarlama olmadıkça hiç bir strateji oyunu o beklentiyi sunamaz. Belki bethesda gaza gelip Elder Scrolls RTS filan çıkarabilirse belki :)
Ben strateji oyunlarından gram hikaye beklemiyorum, zaten kendi hikayemi kendim yaratabildiğim için strateji oyunlarını seviyorum. HoI4 gibi boş bir sandbox grand strateji oyununu da bu sebepten çok sevdim.
İleti Sayısı: 5,868
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
37
10-06-2019, 14:07
(Son Düzenleme: 10-06-2019, 14:11, Düzenleyen: Voidian.)
C&C serisi hangi kitaptan uyarlama da üzerine düşünülmüş bir lore u var? Hem lore hem story telling üzerinde kasılmış starcraft ve warcraft serilerinden bahsetmiyorum bile.
•
İleti Sayısı: 1,959
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
39
C&C nin Tiberium versiyonları hayli sığ ve kötü bir evrene sahip. Red Alert kısmıda işte eh diyelim, oda gerçek bir tarihten taban alıp kendi yolunda ayrıldığı için. Starcraft için de benzer durum söz konusu. Warcraft işi farklı evet, fakat oda 2003'den beri bir strateji oyunu değil.
•
İleti Sayısı: 6,419
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
79
(10-06-2019, 13:54)napolyon94 : (09-06-2019, 21:55)Voidian : Bana kalırsa hikayeden ziyade lore önemli. Strateji oyunlarında da bu geçerli, oynadığım her oyunda üzerine düşülmüş bir lore olmasını isterim.
Bir kitap serisinden uyarlama olmadıkça hiç bir strateji oyunu o beklentiyi sunamaz. Belki bethesda gaza gelip Elder Scrolls RTS filan çıkarabilirse belki :)
Ben strateji oyunlarından gram hikaye beklemiyorum, zaten kendi hikayemi kendim yaratabildiğim için strateji oyunlarını seviyorum. HoI4 gibi boş bir sandbox grand strateji oyununu da bu sebepten çok sevdim.
Aklımdaki düşünceleri çok güzel bir şekilde aktarmışsın. Bu konuya kesinlikle katılıyorum. "Kendi hikayeni yaratabilmek" kısmı belki de benim için en önemli kısımdır. Ben oyunları kendi hikayemi yazmak için oynarım. Kalemle yazılan hikayeleri gözlemlersiniz ancak bir oyunla yazarsanız kendiniz de bu hikayenin içinde yer alma fırsatına sahip olursunuz. Elbette benim naçizane düşüncelerim ancak ben genelde hikayeli oyunlarda sıkılıyorum. Oynadığım oyunlar beni özgür bıraksın isterim. O yüzden de siz AoE'nin campaigninden konuşurken konuya Fransız kalırım mesela. İlk oyunum AoE'ydi, hâlâ oynarım, ancak hayatım boyunca bir saatten fazla campaign girmedim. Kesinlikle zevkler farklı. Buna katılıyorum ve saygı duyuyorum.
İleti Sayısı: 5,868
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
37
10-06-2019, 20:39
(Son Düzenleme: 10-06-2019, 20:44, Düzenleyen: Voidian.)
(10-06-2019, 15:27)napolyon94 : C&C nin Tiberium versiyonları hayli sığ ve kötü bir evrene sahip. Red Alert kısmıda işte eh diyelim, oda gerçek bir tarihten taban alıp kendi yolunda ayrıldığı için. Starcraft için de benzer durum söz konusu. Warcraft işi farklı evet, fakat oda 2003'den beri bir strateji oyunu değil.
C&C ana serisi çok detaylı bir lore'a sahip olmasa da sığ bir lore'a sahip değil. Özellikle The Brotherhood ve Kane tarafının incil ile harmanlanmış felsefi bir altyapısı var. Sırf tiberumun ne olduğu bile üstün körü düşünülmüş birşey değil.
Bunların oyunu oynarken farkedilmemiş olması gayet normal. Lore, story ve plottan farklı birşey, kendini anlatmaz, senin araştırıp farketmen gerekir.
•
|