İleti Sayısı: 26,429
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
139
10-03-2018, 20:16
(Son Düzenleme: 29-02-2024, 11:39, Düzenleyen: Elefsar. Toplamda 1 kere düzenlenmiş.)
Tarih Sohbetleri #2: İngilizler ve Britanya Tarihi
Bu başlık altında İngilizler ve Britanya tarihine yönelik bildiklerinizi yazabilir, merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.
Aşağıda sohbet konusuyla ilgili 7 sohbet başlığı, 5 görsel içerik ve ilgili forum konuları yer almaktadır.
Sohbet Başlıkları
Roma Öncesi Britanya
Anglosakson Britanya
Büyük Viking İstilası
William'ın Fethi
Yüzyıl Savaşları
Britanya Koloni İmparatorluğu
Dünya Savaşlarında İngiltere
İlgili Görsel İçerikler
Tarih Forum'dan İlgili Başlıklar
Yukarıya eklenebilecek bir konuya sahipseniz lütfen iletişime geçin.
Tarih Sohbetlerinde Bir Önceki Konu
Tarih Sohbetleri serisi güncelliğini yitirmez, açılan sohbet konularına her zaman katılım gösterebilirsiniz.
•
İleti Sayısı: 3,510
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
51
Britanya'yı yöneten hanedan veya ırk tarih boyunca sürekli bir değişim içinde olmuş. Aslında ilginçtir. Keltler dahil oraya gelmiş bir çok topluluk hala yaşamını sürdürüyor sanırım.
Britanya Fatih William'dan sonra Norman yönetimine giriyor aslında o dönemden sonra bir istikrara kavuşuyor denebilir.
Ada olmalarını bir süre sonra değerlendirip sömürgeciliğe odaklanabiliyorlar ve bir imparatorluk haline getiriyorlar.
Shakespeare'ın ünlü sözleri de adaya değinir:
Salgından savaştan korumak için
Doğa'nın kendine kurduğu bu kale
Bu mutlular yurdu, bu küçük dünya
Çepeçevre kuşatıp da onu
Bahtsız ülkelerin nazarından
Bir duvar gibi sakınan
Gümüş denizin ortasında bu mücevher
Bu ülke, bu toprak, bu mutlu yer...
•
İleti Sayısı: 26,429
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
139
12-03-2018, 18:29
(Son Düzenleme: 12-03-2018, 18:30, Düzenleyen: Duman.)
İngilizler bana Avrupa milletleri arasında en başarılılarından gibi geliyor tarihte, mesela Fransızların tarihte boşladıkları dönemler var, çok güçlü oldukları dönemler var. İspanyolların altın çağları var ama ondan sonrası yokuş aşağı, Almanlar sahneye geç giriyor ama tam girmeye çalışıp sürekli engelleniyor derken İngilizler hep stabil bir başarı göstermeyi başarmışlar gibi hissediyorum.
Yüzyıl Savaşlarında Agincourt Muharebesinde İngilizlerin müthiş başarıları var, merkeziyetçilikten uzak, feodalizmin belki de sıkıntılarını yaşayan Fransa'ya Anjevin İmparatorluğu olarak adlandırılan dönemden beri bir üstünlükleri var. Bu üstünlük ileride Fransa'nın toparlamasıyla erimeye başlıyor denebilir. İngiltere'ye dair özellikle EU4 oyuncuları için enteresan bir anektod EU4'te İngiltere bayrağının esasen "kendisini Fransa Kralı ilan eden" İngiltere Kralının arması olmasıdır, bu sebeple tıpkı Kastilya & Leon birliği gibi 4'lü bir "birlik" bayrağı kullanılıyor:
Esasen bana kalırsa EU4'te İngiltere'de bu bayrağın olmaması gerekiyor, çünkü bu bayrak esasen Anglo-Frank Birliği bayrağı daha çok.
Tarihte sonralarda "İngiltere" kimliği biraz farklılaşıyor bunda Tudor etkisi, Protestanlık gibi şeyler de mevcut ve bir Britanya kimliği belirmeye başlıyor ve Britanya İmparatorluğu belki de "tarihin" en geniş "yapabilirliklerine" sahip bir imparatorluk. Britanya İmparatorluğu denince benim aklıma Horatio Nelson'un Napolyon dönemi Fransa ve İspanya'sının birleşik donanmasıyla Trafalgar Savaşında karşılaştığında HMS Victory gemisinden filosuna verdiği mesaj geliyor.
"İNGİLTERE HERKESTEN GÖREVİNİ YAPMASINI BEKLER"
Bir dönemden sonra - Napolyon dönemi için de bu geçerli - İngiltere'nin Avrupa'da "coşan tehditlere" karşı son kale olup bu tehditi sona erdirmek için mücadele etmesi var. Benzer bir durum 1. ve 2. Dünya Savaşlarında da geçerli. Açıkçası günümüzde Brexit vs. ile koca İngiltere'nin geldiği hali görmek üzücü.
Ek bilgi olarak Türkçe'de kullandığımız İngiltere tabirinin Angleterre (Anglo'ların toprakları) kullanımından geldiğini ekleyelim.
İleti Sayısı: 19
Üyelik Yılı: 2018
Imperium:
0
12-03-2018, 19:01
(Son Düzenleme: 14-03-2018, 15:59, Düzenleyen: Duman.)
Roma Döneminde Britanya
Roma İstilası
Julius Caesar'ın Galya seferi sonucunda Roma dünyasıyla yakın ilişkiye giren Britanya, İÖ 55-54'te Caesar'ın komutasındaki orduların istilasına uğradı. İÖ 20'de adadaki başlıca iki güç Thames'ın kuzeyindeki Katuvelonlar ile güneyindeki Atrebates Krallığı'ydı. Bunların dışında adada Belgae hükümdarlarının yönetimi altındaki Ikenler (Norfolk), Koritanlar (Midlands) ile Dobunlar (Gloucestershire) ve bağımsız kabileler olan Dumnonlar (Devon), Brigantlar (Yorkshire) ile Silürler ve Ordovisler (Galler) yaşamaktaydı. Britanya'nın Roma eyaletine dönüşmesinde Belgae kabileleri önemli bir rol oynadı.
Caesar'ın bağımlı hale getirdiği kabilelerle ilişkiler Augustus döneminde daha da geliştirildi. Atrebates kralları Katuvelonların yayılmasına karşı Roma'ya dayanmaya başladı. İmparator Claudius'un adayı fethetme kararı üzerine Aulus Plautius komutasındaki dört lejyon İS 43'te adaya çıktı. Hazırlıksız olan Britanyalılar fazla direnemediler ve bir süre sonra Claudius adaya gelerek komutayı devraldı. 47'de Exeter'dan Humber'a uzanan ve Fosse Yolu olarak bilinen bir sınırın oluşturulmasıyla verimli güneydoğu bölgesi Roma egemenliği altına girdi. Galler'e sığınan Katuvelon kralı Caratacus'un buradaki kabileleri ayaklandırması üzerine, 49'da Severn Nehrine kadar olan düzlükler işgal edilerek Camulodunum'da (Colchester) ilk sivil yerleşim (colonia) kuruldu. Bu arada Derbyshire ile Tyne arasındaki geniş toprakları yöneten Brigant kraliçesi Cartimandua ile bir barış antlaşması imzalandı. İS 60'ta İken kraliçesi Boudicca'nın başlattığı ayaklanma sırasında Romalılaşmış üç merkez olan Camulodunum, Verulamium (St. Albans) ve Londra yağmalandı.
Britanya'da Roma hakimiyetinin sonu
Anakaradaki kargaşadan kaçan varlıklıların bir sığınağı durumuna gelen eyaletin en zayıf yanı, savunmasının uzaktaki imparatorluk merkezine bağlı olamsıydı. İç savaşlar nedeniyle adadaki bazı kuvvetlerin geri çekilmesi, İskoçya'daki Piktlerin ve İrlanda'daki İskoçların denizden giriştiği saldırıların etkisini artırdı. Sonunda İmparator Honorius'un 410'da kentlere kendilerini savunma yetkisi vermesiyle, merkezi denetim ortadan kalktı.
Böylece iktidar tiranların eline geçti. Bu sırada Hıristiyanlık Pelagius'un heretik öğretisi doğrultusunda yayılmış bulunuyordu. Buna karşılık Roma'yla bağlarını sürdürülmesinden yana olan güçlü bir Katolik topluluk da vardı. 425'te adaya egemen olan Vortigern hem Roma'ya bağlanma girişimlerini önlemek, hem de Pikt saldırılarını savuşturmak düşüncesiyle 430'larda (bazı kaynaklara göre 446-454 arasında) Saksonları adanın doğu kıyılarına yerleştirmeye çağırdı. Bölgede bir dizi askeri üs kuran Saksonlar bir süre sonra ayaklanarak başka Sakson kabileleri yardıma çağırdı. Bunu izleyen savaş ve kargaşa sonucunda ekonomi çökerken malikane sistemi de çözüldü.
Kaynak : https://ipfs.io/ipfs/QmT5NvUtoM5nWFfrQdV...tanya.html
- Savaş herkesle yapılır, barış ancak onurlu insanla yapılır. Fatih Sultan Mehmet -
•
İleti Sayısı: 2,479
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
47
Beni hep sasirtan sey aslinda Ingilizlerin,Almanlarla akraba olmasi .Anglo- Sakson terimi adayi sonradan isgal eden Alman barbar kavimlerinden geliyor. Avrupa milletleri arasinda en basarili olduklarina fikrine bende katiliyorum. Lakin 2.Dunya Savasi`ndan sonra Koca Britanya Imparatorlugu`nun dagilmasinin arkasindaki sebebleri oldukca merak ediyorum. Somurgelerinde milliyetcilik akiminin baslamasiyla beraber bagimsizlik vermek zorunda kalmasi buna tek cevap olamaz.
•
İleti Sayısı: 70
Üyelik Yılı: 2018
Imperium:
0
Onerebilcegim kitaplar var buraya yazayim dedim:
- avrupa kavimlerinin mukayeseli tarihi charles seignobos
- stephen j lee dost yy avrupa tarihi
- Henri pirenne den de sehirler tarihi vardi sanirim oneririm
Meraklisina kutuphanemden onercegim bir düzine kitap var aslinda...
İleti Sayısı: 134
Üyelik Yılı: 2018
Imperium:
0
(16-03-2018, 04:39)Sezar : Beni hep sasirtan sey aslinda Ingilizlerin,Almanlarla akraba olmasi .Anglo- Sakson terimi adayi sonradan isgal eden Alman barbar kavimlerinden geliyor. Avrupa milletleri arasinda en basarili olduklarina fikrine bende katiliyorum. Lakin 2.Dunya Savasi`ndan sonra Koca Britanya Imparatorlugu`nun dagilmasinin arkasindaki sebebleri oldukca merak ediyorum. Somurgelerinde milliyetcilik akiminin baslamasiyla beraber bagimsizlik vermek zorunda kalmasi buna tek cevap olamaz.
Bu yüzden 2. Dünya Savaşı'nın ortalarına kadar Hitler'in İngilizlerin kendi saflarında savaşa katılacağına dair inancı olmuş.Hatta Dunkirk'te işleri ağırdan almasında bu inanç yatıyor.2. Elizabeth ve bir takım kraliyet ailelerinin zamanında nazi selamı vermiş fotoğrafları olduğu düşünüldüğünde belki de nazizm ingilterede çok yaygındı ve hitler burayı avusturyada olduğu gibi bir iç ihtilal ile alabileceğini düşünüyordu kim bilir.
•
İleti Sayısı: 26,429
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
139
05-04-2018, 21:38
(Son Düzenleme: 05-04-2018, 21:50, Düzenleyen: Duman.)
@ Sezar
Aslında İngilizlerin Almanlarla ve diğer İskandinav ülkeleriyle akrabalığı bana doğal geliyor, çünkü sanki Avrupa'da Cermen milletlerin genel ilerleyişiyle, Romance milletlerin ilerleyişi arasında fark var. Fransızlar, İtalyanlar, İspanyollar birbirine daha benzer sorunlara sahip gibi geliyor bana, öte yandan İngilizler, Almanlar, İskandinavlar daha farklı bir kimlikte.
Britanya'nın çözülmesinde zamanın etkisi çok büyük. Dekolonizasyon dediğimizde evet İspanya örneğinde özellikle bir yerel generallerin isyan bayrağı açması ve İspanya'nın Napolyon savaşları sebebiyle bu isyanlara yeterince müdahale edememesi gibi faktörler var, ancak Britanya çekildiği yerlerden kendi isteğiyle, elde tutmaya çalışmanın kârlı veya gerçekçi olduğunu düşünmemesiyle geri çekiliyor. Örneğin Amerikan Devrimi esnasında Amerikalıların bağımsızlık gibi bir talebi yok, adamlar eğer vergi veriyorsak Parlamentoda temsilcimiz olmalı diyor ve İngiliz ticaret şirketleri/Britanya - Çin ilişkileri gibi şeylerin domino etkisiyle bir "Çay Partisi" tepkisi yaratıyorlar Britanya'ya karşı ve özellikle George Washington bu Amerikan Devrimi esnasında hiç de kahramanvari bir liderlik göstermiyor, evet nihayetinde savaş kazanılıyor ama işin içinde bir stratejik deha veya "Britanya'yı bozguna uğratma" gibi bir durum kesinlikle yok, Fabian stratejisiyle sürekli olarak rakiple karşılaşmaktan çekinip rakibi yıpratma savaşı veriliyor ve Fransa vb. ülkelerin de desteğiyle Britanya bağımsızlık veriyor.
Mesela bozgundan bahsedilecekse Amerika'nın 1800'lü senelerde Kanada'yı ilhak etmeye çalışması esnasında Britanya'nın tokadı örnek gösterilebilir, bunu örneğin Amerika'da ayrı bir savaş olarak görürlerken Britanya'da Napolyon Savaşları'nın küçük bir parçası olarak görülüyor. Britanya'nın "fazla çabalamadan" bıraktıkları konusunda mesela İrlanda'yı da örnek gösterebiliriz, İrlanda'ya yanılmıyorsam Commonwealth'te kalma şartıyla bağımsızlık tanınıyor ancak İrlanda bağımsızlığı aldıktan sonra Commonwealth'ten çıkıyor.
Britanya'nın EU'dan çıkmasıyla birlikte Commonwealth'e odaklanacağına dair bazı yazılar okumuştum.
Aşağıdaki 1 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi:1 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• Kierkegaard
İleti Sayısı: 721
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
0
(05-04-2018, 21:38)Duman : İrlanda'ya yanılmıyorsam Commonwealth'te kalma şartıyla bağımsızlık tanınıyor ancak İrlanda bağımsızlığı aldıktan sonra Commonwealth'ten çıkıyor.
Britanya'nın EU'dan çıkmasıyla birlikte Commonwealth'e odaklanacağına dair bazı yazılar okumuştum.
Küçük bir bilgi daha, İrlanda'nın bağımsızlık şartlarında devlet başkanı olarak Kral/Kraliçenin olması da isteniyor ve onaylanıyor ama bağımsız olunca hemen cumhuriyete geçiliyor.
•
İleti Sayısı: 914
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
1
Aslında bu konuyu ilk gördüğüm andan itibaren yazmak istediğim ancak gelecek muhtemel tepkilerden dolayı yazmadığım bir konuyu bu konu altında en sonunda dayanamayarak yazıyorum. İngilizler ve tarih yazıcılığı.
Muhtemelen bu forumda bulunan birçok kişi gibi bende bir tarih meraklısıyım. Ancak diğer milletlerin aksine ingiliz tarihi en az zevk alarak okuduğum alan. Bunun sebebi de ingilizlerin gereksiz derece de milliyetçi tutumu.
İlk olarak şunu belirtmekte fayda var. Her millet kendi tarihini anlatırken tarafsız olamaz ve belli oranda abartarak anlatır. Bu doğal olandır. Ancak bunu yaparken bile çeşitli sınırlar vardır. Bu sınırlar tabiki somut olmaktan uzaktır. Zaten tartışma konusunu da, bu yazıyı yazmamın sebebi budur. Ayrıca bu yazıyı yazarken İngilizler Dünya tarihinde hiç yeri yok diye birşey söylemeyeceğim. Burada dikkat çekeceğim asıl konu İngilizlerin tarih yazımı ve siyasi olarak kullanmalarıdır. Gelin bu konuyu biraz açalım.
Tarih ile ilgili olan birçok kişinin bildiği gibi siyasi bir ilimdir. Tarih kullanılarak milletler bir arada tutulabilir, aslında önemli olmasına rağmen milletler önemsizleştirilirek unutturulabilir ve tabi ki günümüzde kültürel ve siyasi alanlarda kullanılabilir. ( Tarih ve etkileri konusu ayrı bir konu başlığı gerektireceğinden burada kesiyorum ) İngiliz tarih yazıcılığı da 4 temel kural çerçevesinde yürümektedir.
1)Britanyalılaştırma politikası çerçevesinde britanya da olmuş bir olay oldukça önemsiz olsada olduğundan daha önemliymiş gibi göster ve her yerde öne çıkar.
2)İngilizler bir yerde yenilmişse veya biraz önemi olan bir zafer kazanmışsa rakibini olduğundan daha güçlü göster. Bu sayede yenildik ama rakip çok iyiydi ya da nasıl da müthiş bir düşmanı dize getirdik deme şansın olsun.
3)Bir olay ingilizlerle alakası yoksa bahsetme. Gözardı edilemeyecek boyuttaysa önemini daha az göster.
4)Günümüz siyasati ile alakalıysa ilk kuralı askıya almayacak şekilde 2. ve 3. kuralı dikkate almayarak işini yap.
Evet biliyorum böyle anlatınca boş geliyor. Bundan dolayı bazı örneklere geçiyorum.
1)9. Lejyon: Gerçekte ne olduğu belirsiz bir olayın efsaneleştirilerek abartılmasının örneğidir. En azz iki film biliyorum bununla ilgili
2) Boudica: Bunu sormdan duramayacağım İngilterede bir kadın isyancı lideri olması dışında ne özellği var.Milliyetçi bir nitelği bile yok isyanın tamaen siyasi.Roma tarihi boyunca sayısız isyandan biri. Kimbri, çeruski, massgetti, nervi kabileleri çok daha fazlasını yaptı bundan.
3) Vikingler: Belki de en çok tepki verileceğini tahmin ettiğim nokta. Vikingler anlatıldığı kadar güçlü müydü? O zaman neden avrupa nın e fakir bölgelerinden birine yüzyıllarca saldırdılar. Bence asıl sebep kendilerine rakip olarak parçalanmış bir ingiltereyi görmeleridir. Gaza gelip başka yerlere saldırdıkları da oldu ama oralarda fazla duramadılar. Endülüs emevilerine dahi yenildiler. Ondan sonra da arkalarına bakmadan kaçtılar.
4) Haçlı seferleri: Evet sadece ingilizler değil bütün avrupanın tarih yazımı konusundaki marifeti. Bu konu başlı başına kanımca tartışılması gereken bir konu. Ama ufak birşey söyleyeyim peoples crusade nedir . Tam bir tarih yazımı hilesi( kanımca)
Evet buraya kadar okuduysanızne demek istediğimi anlamışsınızdır. Başka örnekler verip uzatmaya gerek yok. Bu örnekler zaten kendi başlarına yeterli ve herbirisi ayrıca tartışmaya açık. Daha fazla ayrıntı vererek anlatırsam bu seferde okunmaz. Sizinde yorumlarınızı bekliyorum.
Not: Bu yaptığım yorumlar kişisel düşüncemdir ve tartışmaya açıktır. Malum burası bir tartışma konusu :) Ayrıca tarihi hatalarım varsa düzeltirseniz sevinirim
•
İleti Sayısı: 8
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
0
Galiba Yenilmez Kraliyet Donanmasından söz etmek lazım. Dönemim en güçlü 2 ve 3 donanmasından bire güçlü. İngiltere'nin büyük bir dünya gücü olmasında ve büyük bir sömürü imparatorluğu kurmasında en büyük katkıyı yapmış güçtür. İngilizlerin de dediği gibi
"Büyük bir donanma oluşturmak 20 yıl, büyük bir donanma itibarı ve kültürü oluşturmak ise 200 yıl ister."
Ayrıca İngiliz Donanması demişken Trafalgar Muharebesi unutmamak lazım. Napolyon ne kadar büyük bir donanmada kursa, karşısındaki İngiliz Kraliyet donanması azda olsa İngiliz Denizciyi farkını konuşturmuştur bu savaşta.
•
|