[Gurt]

[Gurt]

[Gurt]

[Gurt]

[Gurt]

[Gurt]

[Gurt]

[gLo1NN]

[Gurt]

[Gurt]

[gLo1NN]

[Aeschyli]

Karl Franz oyunum. Cüce felaketi yaşanınca uğraşmaya üşendiğimden burada bıraktım.

[Sezar]

İlk defa Ogre denedim, bayağı zorlandım. Her taraf düşman kaynıyor üsten orklar alttan vampir sonra Imrik bayağı uğraştırdı. Önceki oyunlarımda Çin'e bulaşmak gibi bir hata yapmıştım şimdi onlarla çok iyi geçindim daha fazla oyunu zorlaştırmamak adına. Short victory alıp çıktım



Sister of Twilight ile bir oyunum Ogre'nin aksine oldukça keyifliydi. Şu raze ile gelebilecek para miktarına bir bakın.

[Sezar]

Patch 5.0 ve thrones of decay ile klasik empire açtım. Zorlu ama bir o kadar da zevkli bir oyun oldu. Long victory alıp kapattım. Empire her zaman favori factionlarımdan biri.

[Elefsar]

İlk Wh3 oyunumu Tomb Kings ile oynadım, wh2 iki ile denemiştim çok başarılı olamadığım için zorlamamıştım. High Queen Khalida ile başladığımız maceramızda başlarda çok fazla zorlandım. Campaign'i very hard'da oynasam da savaşları easy ayarda oynuyorum. Yoksa imkanı yok yapay zekanın hileli ordularına karşı kazanamam. Short Victory'ye kadar ciddi anlamda zorlandım. Sonrasında hem bufflar hem de ekonominin oturmasıyla birlikte kartopuna dönüşmeye başladı. Güneyde yeni bir ırk olan Tzeentch fazlasıyla zorladı. Orduları çok güçlü 2v1 olmadan geçemedim lordunu. Genel olarak rakiplerle tek tek mücadele etsem daha rahat olabilirdi ama malum zorluktan dolayı çevredeki herkes savaş ilan edip durdu, yönleneceğim yerleri pek seçemedim. Neyse ki cüceler ve high elf prensleri ile yaptığım ittifaklar ve antlaşmalar sayesinde kuzeyde hiç savaşmak zorunda kalmadım neredeyse. Endgame scenerio da kapalıydı. Nihayetinde oyunda Long Victory'ye ulaşıp başarımları aldıktan sonra 3-5 şehir daha alıp bıraktım.

bebeklerim

[Elefsar]

Norsca ile yıkım dolu bir deneyimdi. World Walkers klan reisi Wulfrik the Wanderer ile aslında ırkın kendi mekaniğine uygun olarak şehir almadan haritanın dört bir yanına dağılmam lazımdı. Ancak raid ve raze gelirleri yetişmediği için 10. tur civarında şehirleri ele geçirmeye başladım bile. Norsca'nın dayanıklı birimleri var, ancak çeşitlilikten kaybediyorlar. Aslında piyadeler ve menzilli atlılar haricinde troll, mamut ve kurtadam canavarları ile fena sayılmazlar, arada ejderha da çıkartabiliyorsunuz. Ancak her twde olduğu gibi menzilli odaklı oyunum yüzünden burada sıkıntı çektim. Özellikle Cüceler ve İmparatorluk ile savaşırken ciddi problemler yaşadım, çünkü uzun menzilli-topçu birlikleri ciddi sıkıntı yarattılar. Hadi arkaya kaçırdığım kurtlar ile onu hallettik dedik, uçan birimler başıma bela oldu daha sonrasında, çünkü neredeyse hiç menzillim yoktu. Mızrakla balon mu vurulur? Ayrıca büyü açısından da sığ bir ırk.
Aslında Attila'daki gibi her yeri yıkarak tüm haritayı dolaşmak gerekiyor, ama gelir olayını tam yapamamışlar sanki. Bir de herkese savaş ilan edip yıka yıka giderken memlekete yakın yerlerdeki düşmanlar şehirleri alır yani, o zaman ne yapacaksın? Mecbur temizlemen lazım yani. Neyse, genel olarak keyif aldığımı söylesem de sonralara doğru bitse de gitsek havasına girmedim değil. Ayrıca harita rengi de çok saçma, diplomasi haritasındaki oyuncu rengi ile neredeyse aynı yapmışlar.

Troll kesen Berserk

[birisi43]

Bretonya, tomb kings ve norsca. Güncellenmesi gereken ırklar. Oynanmayacak durumda değiller ancak özellikle koas factionlarına gelen eklentilerden sonra eğlenceli olmak için gereken oyuncaklara sahip değiller.

[Attila the Hun]

Astragoth Ironhand'le Kısa Zafer almayı başardım. Oyunun başlarında Grimgor Ironhide'ı fazla güçlenmeden ezeyim dedim ama o zaman bile alt etmesi çok zordu. Sanırım oyunun erken safhasında en güçlü efsanevi lordların başını çekiyor. Ama neyse ki Astragoth da bir büyücü olmasının yanı sıra üst seviye bir yakın dövüşçü olduğundan Grimgor'u halletmek harici oyun boyunca bu büyüklükte bir zorluk yaşamadım.

Devam da edebilirim ama hem doğuda hem de batıda aynı anda dişli rakiplerle savaşmak bir süre sonra eğlenceli olmaktan çıkıp angaryaya dönüştüğünden bundan emin değilim. Cathay sağ olsun yarısı uçan birim olan ordu getirmiş; baktım baş olmuyor, muharebeyi Pirus zaferi olması pahasına (iyi de Pirus kim?) otomatik yaptırdım.

Kaos Cücelerinin sefer mekanikleri beni pek çok kez şaşkınlığa uğrattı. Warhammer'ın temelinde yatan mekaniklerdeki sığlığın bir tasarım seçimi olduğunu kabul ettiğimden her seferinde bunu dile getirmeyi bir kenara bırakıyorum. Kaos Cüceleri ise buna rağmen sadece muharebede değil, seferde de kendini diğerlerinden ayıracak özelliklere sahip olan bir ırkın nasıl tasarlanacağına dair örnek alınması gereken bir iş çıkarılmış. Seferde devamlı yapmanız gereken seçimler var: Yerleşim Factory mi olacak Outpost mu? Armament'ımı neye harcayacağım? Hell-Forge'da sınırlı hakkımı hangi birimi güçlendirmek için kullanacağım? Tower of Zharr'da hangi bonusu açacağım? Bu seçimlerin oyunun ilerleyen safhalarına kadar önemini koruması Kaos Cücelerinin oynanışını taze tutmaya yetiyor.

Birim yelpazesi açısından da Cüce kuzenlerinin yavaş ve dayanıklı oynanışından ödün verip daha esnek bir yapıya kavuşmuşlar. Buna rağmen sapasağlam olan piyadeler var mı? Var. Düşmanı yakın mesafede delik deşik eden tüfekçiler? Var. Uçan birimler, dayanıklı olan ve uçuk hasarlar verebilen Bull Centaur'lar... En önemlisi de tek başına muharebelerin seyrini belirlemeye muktedir korkunç savaş makineleri ki bunların başını kesinlikle Dreadquake Mortar'lar çekiyor. Üstüne Lore of Hashut'taki büyülerin yıkıcı gücü de eklenince muharebelerini oynaması son derece keyifliydi. Diğer Kaos Cücesi lordlarını da denemeye değer.