09-08-2017, 14:33
Bende katılmak isterim
Üye değil misiniz?Üye Olun
Hanedan Oyunu: Von Hessen Hanedanı
|
09-08-2017, 18:50
@metinoq Son atılan save i alıp oynayabilirsin.Benim de zaten 2 3 gün pc başına geçebileceğim söylenemez.Beklenilmesi yerine sen oynarsın.Diğer türlü sıra başa dönecek ve son sıradan eklenirsin ki yetişme ihtimalin sıfır.Senden sonra aeschyli de müsait olursa oynar ki son oyun olacağını düşünüyorum bu sayede herkes tek hükümdar oynayarak bitirmiş olabiliriz.
12-08-2017, 16:09
@metinoq Başladıysan belirtmeni rica edicem.3 gün oldu ses seda yok.Yarına kadar haber alamazsak hızlıca oynamayı düşünüyorum çok uzamadan bitirelim.
@altnkurt Hikayeni bekliyoruz.
Tahta Çıkış : Reformlar ve yeni ordu oluşumu Bu dönem Wilhelm'in tahta çıktığı ilk dört yıllık süreci kapsamaktadır.Wilhelm bu dönemde mevcut savaşlar ve küçük seferler harici savaşa girmemiş tamamen ülkenin iç yapısıyla ilgilenmiştir.Kendisini bu barışçıl politikalarından dolayı güvercin lakabıyla anan yazarlar bile mevcuttur.Tabi bu reformların sonucunda Wilhelm'in güvercin olmadığı da ortaya çıkmıştır Wilhelm tahta çıktığında ülkenin genel görünümü bu şekildeydi.Babasından kalan iki savaş gözükse de bu savaşlar artık formalite haline dönüşmüştü.Zaten kısa bir bekleyişin ardından iki devletle de anlaşmalar yapıldı.[img][/img]Almanya Dünyanın en gelişmiş topraklarına sahipti fakat yozlaşma resmiyette görülmese de önemli bir sorundu. Wilhelm'in önündeki tek sorun bu görünmez yozlaşma da değildi.Babasının ölümünün ardından oluşan otorite boşluğu ile çeşitli cemiyetler oluşmuş, gizli çalışmalar ile ülkenin rejimini değiştirmek istemekteydiler.Wilhelm bu felaketten kurtulmak için babasından devraldığı bütün yönetim alanındaki birikmişi ülke içi istikrarın artmasına harcadı.Bu felaket kısa süre içinde önlenmişti ama bütün yönetim alanındaki birikim eriyip gitmişti. Tam sıkıntıları atlattığını düşünen Wilhelm'e ise yine bir sürpriz çıkmıştı.Babası ölümünden hemen önce bir sürü yeni eyalet ilan etmişti ve bu yeni eyaletlerin masrafları ödenmeden vefat etmişti.Babasının bu eyaletlerin masrafı için belli bir miktar birikimi olsa da öngöremediği felaket için hepsi harcanmıştı.Dahası Fransa ve Eflak seferlerinden alınacak topraklarından da belli bir masrafı olacaktı.Ülke de yönetim alanındaki eksiklik çok can yakıcı bir hale gelmişti. Yönetim alanında sıkıntılar olsa da bu sıkıntıyı Almanya'nın gelişmiş ekonomisi ve güçlü ordusuyla atlatabileceğine Wilhelm'in inancı tamdı.Fakat eline ekonomi defteri geçtiğinde hayal kırıklığını gizleyemedi.Almanya Dünya'nın en zengin ülkesiydi fakat topraklarına kıyasla geliri oldukça azdı.Özellikle bürokrasi kadrosu ülkeyi resmen soymaktaydı.Dünyanın açık ara en gelişmiş topraklarını elinde bulunduran Almanya'nın ordusu ise daha kötü durumdaydı.Askere alabileceğimiz nüfusun yarısından azını silahlandırabilmiştik.Ayrıca Fransa seferinden alınacak fazla yerler ile birlikte ülke koalisyon riskiyle bile karşı karşıya gelebilirdi. Bütün bu olayların akabinde Wilhelm ülke içi reformların yapılması gerektiğine karar verdi.Ülkesini varisine bıraktığında Almanya en geniş ordu ve en yüksek gelire sahip ülke olmalıydı.Wilhelm'in bürokrasi ile savaşı başlamıştı. Bürokrasi sınıfının yaptığı soygunun farkında olan Wilhelm ilk işe buradan başlamıştı.Babasının görevlendirdiği danışmanlar cidden kaliteli insanlardı fakat fiyatları aşırı pahalıydı.Öyle ki bütün Alman ordusuna ödenilem paradan daha fazlası üç danışmana ödenmekteydi.Wilhelm'in bu kadrodan kurtulması gerekiyordu fakat aynı değerde daha ucuza Almanya'ya hizmet edecek insanları da bulmalıydı.Bunun için babasının döneminde yok sayılan fakat belli şehirler üzerinde tartışmasız hak sahibi olan Soylularla ve Din gruplarıyla görüşmeler yaptı.Bu görüşmelerin sonucunda iki gruba da yeni topraklar verildi karşılığında ise aynı yetenekte ama çok daha ucuz fiyata danışmanlar temin edildi.Ayrıca Kraliçenin ülkesinden gelen askeri mühendis ise şimdiki danışmana göre yarı fiyatına işe alınacaktı.Kısa sürede danışman maaşları yarıya indirildi ülkenin gelişimi ise aynı hızla devam etti. Ayrıca Almanya üretim sayesinde ayakta kaldığını iddia etse de üretim alanında da geri kalınmıştı.Bunun yapılabilecek ama yapılmamış fabrikalar en büyük kanıtıydı.Danışman giderlerinin önemli ölçüde indirilmesi sonucu Almanya'nın ordusunu tamamlayacağı görüşü hakimdi.Wilhelm ise ekonomiden tam sonuç almadan buna karşı çıktı.Fransa ve Eflak savaşlarının bitirilişinin ardından ordu giderleri de kısılarak hazinede para biriktirilmeye başlandı.Wilhelm kendisi bizzat şehir şehir gezerek 'her şehre bir fabrika' parolasıyla yerel halkın da desteğini alarak yatırımlarını yapmaya başladı.Bu süreçte Wilhelm'in sayısı not edilmemekle birlikte, elliyi geçik fabrika ve sayısı yüzü aşan üretim arttırma tesisi inşasına öncü olduğu belirtilmektedir. Fransa ve Eflak seferleri ise bu süreçte sonlandırılmıştı.Aslında Fransa seferi Fransa'nın müttefiklerinden çekinildiği için Provence üstünden açılmıştı.Anlaşmada ise Fransa'nın bütün müttefikleri sonlandırılmış ayrıca bir çok toprak alınmıştı, Provence ise tamamen ilhak edilmişti.Yönetim sıkıntısı devam ettiği için Fransız topraklarının içinden Gascony Devleti kurulmuş ve yeni alınan bölgeler bu devletin hakimiyetine verilmiştir.Ayrıca bu devletin Fransa topraklarının içinde geniş bir bölgede hak iddiası mevcuttu.Bunun da zamanı gelince Almanya için faydası dokunacaktı.Eflak içinse durum daha farklıydı.Doğrudan ana yurda katılması Wilhelm'in emriydi.Yönetim krizi nedeniyle çeşitli isyanlar meydana gelse de ordu o bölgeye kaydırılarak isyancılar yenilgiye uğratıldı. Wilhelm defterleri incelendiğinde yine dikkat çeken kısımlardan biri de kalelere ödenen bakım giderleriydi.Almanya içinde her iki toprağın birinde neredeyse kale bulunmaktaydı.Avrupa devrimler çağının içerisine girmişken bu feodal yapı da Almanya'ya yakışmamaktaydı.Sınır bölgesi ve birkaç önemli iç kale hariç diğer kalelerin yıkımı emri verildi.Sınır kaleleri ise Osmanlı ve Rusya'nın bizden fazla askeri bulunması sebebiyle kalmalıydı.Bu kararın da ekonomiye büyük bir katkısı olacaktı. Ekonominin bu durumda olmasının bir sebebi de ticaretimizin İskandinavya ve İngiltere tarafından çalınmasıydı.Bu kayıpların önüne geçmek için en iyi yol ise koruyucu gemiler kullanmaktı.Ülkenin donanması ise çok zayıf bir haldeydi.Ayrıca bu donanma Ostrifriesland şehrine demirlemiş sadece beklemekteydi.Wilhelm bu donanmayı Lübeck ticaret yollarını koruması için gönderdi.Ayrıca tersanelere yirmi birim hafif gemi siparişi verdi.Bunlar da ticaret yollarını korumak için gönderilecekti.Bu Wilhelm'in ikinci yirmi birimlik hafif gemi siparişiyle birlikte donanmaya yapabildiği tek yatırım oldu. Yaklaşık beş yıla yakın mücadelenin ardından ülkedeki gelir gözle görülür seviyede arttırıldı.Daha da önemlisi bu süreçte bütün fabrikaların inşaatı da devam etmekteydi.Yani yakın bir gelecekte bu gelir de katlanacaktı.Wilhelm son yılın kayıt defterleriyle birlikte bu artışı görünce ülke içi sorunlar ve reformlar döneminin kapanması gerektiğine kaanat getirdi.Artık hükümdarlığının ikinci ayağı olan fetihler dönemi başlayacaktı. Orta Dönem : Bitmek Bilmeyen Savaşlar Bu dönemi anlatan yazarlar ülkenin savaşta olmadığı bir tam yıl göremediklerini dile getirmişlerdir.Wilhelm'in tahta çıktığı ilk döneme göre tamamen zıt kararlar aldığı dile getirilmektedir.Barış ve ülke gelişimine önem vermek yerine savaş ve fetih devletin politikası haline gelmiştir.Bu dönem Wilhelm'in saltanatındaki en uzun dönemdir ve onbeş yıl sürdüğü kaynaklarda yazılmaktadır. Wilhelm iyileşen ekonomi sonrası askeri planlamaya kafa yormaya başlamıştı.Bazıları yeni asker alımının Wilhelm'in saltanatı boyunca hiç yapılmayacağı kanısına bile ulaşmışlardı.Wilhelm ise şaşırtıcı bir şekilde bir anda asker sayısını iki katına çıkarma kararı aldı.Ülkenin dört bir tarafına bu otuz birimden oluşan askeri birlikler yerleştirildi.Önceki askeri birimlere oranla farkları ise sayılarının tamamen sabit oluşu ve piyade güçlerinin tamamen paralı askerlerden oluşmasıydı.Wilhelm buna yarı profesyonel ordu ismini vermişti.Bu askerler uzun savaş süresince ülkedeki insan gücünü tüketmemelerinin yanı sıra kalelere yaptıkları acımasız assault saldırılarıyla ün yapmışlardı. Ayrıca bulunulan çağın nimetlerinden de yararlanmak göz ardı edilmemişti.Son seviye kalelere karşı devrim niteliğinde bu gelişme de Almanya'nın topçularını çok daha etkin kılacaktı. Bütün bu gelişmeler bir askeri seferin habercisiydi.İlk askeri sefer ise Savoy'a ilan edilmiştir.Savoy Kuzey İtalya'nın büyük bölümünü kontrol altında tutmaktaydı ve elindeki topraklarda yaşayan Almanlar da mevcuttu.Savoy seferinin açılışı hakkında yazarların kitaplarında çok bilgi yer almasa da hemen ardından yapılan İsviçre seferinde Almanya'nın müttefiki Avusturya'nın tarafsızlığını açıklaması, Avusturya'nın da Savoy savaşına katıldığını net olarak ortaya koymaktadır. Savoy seferinin başlangıcı kitaplarda çok yer almasa da sonuçları kitaplarda büyük bir yer taşımaktadır.Almanya alabileceği bütün toprakları kendine katmış ve İtalya'ya adımlarını atmıştır.Almanya'nın bu anlaşması müttefikleri İngiltere ve Avusturya için bile fazla görülmüş olsa da iki tarafla da karşılıklı ilişki geliştirilerek müttefikliklerin korunması sağlanmıştır.İsviçre ise Savoy kadar şanslı değildir, bütün toprakları direk Almanya'ya bağlanmıştır. Savoy seferinden sonra alınan topraklarda Almanlar'dan çok Latin kökenli milletler yaşamaktaydı.Bu durumun yaratabileceği sorunları gören Wilhelm kendisine ismini Grabünden şehrinden alan Grabünd isimli bir uydu devlet yaratmış ve aldığı İtalyan topraklarının çoğunu bu devlete bağlamıştır. İtalya seferinin ardından bütün Alman orduları Rusya sınırına yığılması talimatı verilmiştir.Wilhelm'in babası döneminde Avrupa'da 3 büyük güç baş göstermiştir.Bu güçler Almanya, Osmanlı ve Rusya'dır.Zaten Wilhelm'in ilk tahta çıktığı dönemdeki ordu mevcudiyetleri de bunu net biçimde ortaya koymaktadır.Wilhelm Avrupa'nın tek hakiminin Almanya olması gerektiğini düşünmektedir.Bu yüzden Rusya'nın hızlı bir sefer ile belinin kırılması icap etmektedir. Rusya seferi tam olarak Wilhelm'in istediği gibi sonuçlanmıştır.Savaş Rus askerlerinin Sibirya'ya çekilişi sonrası uzasa da Almanya Rusya'dan tam teslimiyet almayı başarmıştır.Koşulşuz şartsız teslimiyet sonrası Almanya içinde Rusya'nın içinden yeni devletler kurulmasını isteyenler olsa da Wilhelm, Savoy'a yaptığı gibi direk olarak alabildiği her şeyi almayı tercih etmiştir.Bu savaşı Savoy seferinden ayıran özellik ise, Savoy savaşından sonra yeni bir uydu devlet oluşturulurken Rus topraklarında buna gerek duyulmamıştır. Rusya seferinin hemen sonrasında veliaht Frederick çıktığı bir av sırasında yaşadığı kaza sonrası hayatını kaybetmiştir.Bu durum Wilhelm'in çok ağırına gitmiştir.Frederick baştan beri devleti yönetmesi için hazırlanan çok yetenekli bir prens olduğu kitaplarda ifade edilir.Frederick'in ölümü sonrası Wilhelm'in resmi bir çocuğu bulunmamakta dolayısıyla taht veliahtsız kalmaktaydı.Bazı danışmanlar Wilhelm'in gayrimeşru oğlunu yasal ilan edip veliahtı olarak atamasını tavsiye etseler de Wilhelm buna karşı çıkmış, pek sevdiği oğlu Frederick için Potsdam kentine Kilise inşa ettirmiştir. Tanrı'nın armağanı sonucu hemen yeni veliaht dünyaya gözlerini açmıştır.Joseph, von Hessen soyunun devamını sağlayacak kişi olmuştur. Fakat kötü haberlerin arkası kesilmemektedir.Joseph daha bir aylıkken ölmüştür.Wilhelm iki ay içinde iki veliaht kaybetmiştir.Haliyle kendisinde büyük bir çöküş gözlenmiştir.Danışmanlar yine gayrimeşru oğlunu varis olarak atamasını isteseler de Wilhelm bu çocuğun yeteneksiz olduğuna kanaat getirmiş ve bu öneriyi de reddetmiştir.Bu olay sonrası Almanya belli bir süre resmi varisi olmadan yoluna devam etmiştir. Wilhelm oğullarının ölümüne büyük üzüntü duysa da devletle ilgilenmeye devam etmiş, babasından miras kalan uydu devleti Never'in ilhakını tamamlamıştır.Ayrıca yasını kısa tutarak Avrupa'nın diğer büyüğü diye bahsi geçen Osmanlı'ya karşı büyük bir savaşa girişmiştir. Bu savaşta galibiyetler ardı ardına gelince herkes 'Almanya'nın altın çağını' yaşadığını düşünmeye başlamıştır. Savaş gelişiminden çok söz edilmese de Wilhelm'in girdiği en büyük savaştır.Wilhelm, İskandinavya ve Osmanlı olmak üzere iki cephede savaşmaktadır.İskandinavya cephesi ise Wilhelm'in donanma yatırımları sayesinde büyük İskandinav donanmasının yakılışı ve ardından Stockholm işgali ile kapatılmıştır. Wilhelm'in Osmanlı, Irak ve İskandinavya ile tek başına savaşacağını düşünenler ise yanılgı içindedir.Savaşın başlamasından hemen önce Çin hükümdarı ile gizli bir müttefiklik imzalanmıştır.Hem bu sayede Avusturya müttefikliğinin bitirilmesi sonucu müttefik ihtiyacı karşılanmıştır.Ayrıca Çin Hükümdarı Türklere büyük bir nefret beslemektedir.Olası savaşta Pekin'den Anadoluya kadar bütün ordusunu göndereceğini belirtmiştir. Çin ordularının da arkadan Irak'ı saf dışı bırakması sonucu savaş çok uzamadan sonuca ulaşmıştır.Osmanlı da Rusya gibi kayıtsız şartsız teslim olmuştur.Anlaşmayla ise Viyana'nın kapısında bulunan Türkler İstanbul sınırına kadar geri çekilmek zorunda kalmışlardır.Alınan Balkan topraklarında ise Yugoslavia isimli uydu bir devlet oluşturulmuştur. Son Dönem : Yeni Veliaht ve Küçük Fetihler Bu dönem Wilhelm'in son dönemi olarak belirtilmektedir.Oğullarının ölümü sonrası huzuru büyük askeri seferlerde bulan Wilhelm, yeni veliahtın doğuşuyla birlikte onu tahta hazırlamakla ilgilenmiştir.Seferler ise daha çok Almanya'nın ilk savaşlardan arta kalan devletleri toplamasıyla geçmiştir.Bu seferleri askeri komutanlar yönetmiştir.Bu dönemin de 6 yıl sürdüğü kitaplarda yer almaktadır. Wilhelm, Osmanlı savaşı sonrası başkent Lübeck'e giderek Kraliçeyi ziyaret etmiştir.Seferdeyken aldığı mektupta Kraliçenin hamile olduğu yazmaktadır.Wilhelm doğuma yetişemese de kısa bir süre oğlunu görmüştür.Yeni veliahtın ismi ise kendisiyle aynıdır.Bu isim Kraliçe tarafından konulmuştur.Wilhelm'in aslında aklında yine büyük askeri seferler olsa da oğlunun doğumuyla birlikte onun yetiştirilmesini bizzat üstlenmiştir. Bu dönem genellikle Wilhelm'in başkentte çıkarttığı kararnameler ve komutanlar tarafından yönetilen minik askeri seferler ile sürmüştür.Wilhelm yayınlattığı manifesto ile birlikte dünya devletlerine Protestanlığın koruyuculuğunu üstlendiğini duyurmuştur. Ordu hakkında da düşünecek uzun bir zaman Wilhelm, ordunun kuşatmalarının çok uzun sürdüğü gerekçesiyle Ofansif fikirlerin orduya benimsetilmesi talimatını vermiştir.Bu işlem ise çok kısa bir süre içerisinde tamamlanmıştır. Yine bu dönemde Fransa'ya bir sefer daha yapılmış, uydu devletimiz Gascony büyütülmüştür.Savoy, Siena gibi İtalya devletcikleri ise ilhak edilmiştir.Ayrıca Wilhelm ölümüne yakın sürekli yeni askeri birlikler oluşturulması talimatını vermiştir. Bir sonbahar günü Wilhelm yatağında ölü olarak bulunmuştur.Bu ölümün eceliyle olduğu şüphe götürmezdir.Zaten oğlu daha tahtı yönetecek yaşa gelmeden bunu kimsenin düzenlemeye cesaret edemeyeceği aşikardır. Konsey Dönemi : Kraliçe Margaret Hudson Wilhelm öldüğünde prens Wilhelm daha sekiz yaşındaydı.Bu yüzden tahta naip olarak İngiliz Kraliçe Margaret atanmıştı.Margaret'in atanması ise halk ve kimi yetkililer tarafından hoş karşılanmamıştır.Çünkü İngiltere uzun süredir Almanya'nın müttefiki olsa da İngilizler ikili oynamaktadır.Wilhelm'in Alman ırkını tek bir devlette toplamak için ittifakını sonlandırdığı Avusturya'yı hemen koruma altına almış ve Avrupa'da Fransa yönünde önümüzü kesmeye çalışmaktaydılar.Margaret ise akıllı bir kadındı ve gücü sevmekteydi. Margaret ilk iş olarak kendi ülkesini tehditle Avusturya'dan ayırmıştı.Bu hareketi onun halk arasında 'İngiliz çıkarlarını desteklediği' algısını çökertmeye de yetmişti.Yine de bazıları bu hareketin İngiltere'yi kurtarmak için uydurulmuş bir komplo olduğunu düşünmekteydi.Onlara göre Wilhelm, İngiltere karşısında yer alsa bile saldıracaktı ve Adaya çıkarak İngiliz varlığına son vermeyi planlıyordu.Margaret ise bu hareketiyle İngiltere'yi olası işgalden kurtarmış bulunuyordu.Bu ancak Tanrı'nın bileceği bir konuydu. Margaret bu söylentilere kulak asarak devlet işlerini yürütmeye devam etti.Artık bütün toprakları kendine kazandırılmış Gascony'nin vatana katılması gerekiyordu ve bu sağlandı.Margaret kendisini Alman Kraliçe olarak tanımlıyordu ve bunu kanıtlamak için bir hamlesi daha vardı. Avusturya ve Rusya'ya açılacak bir savaş.Avusturya'nın ilhakı ile birlikte Almanları tek ülke etrafında toplayan ilk insan olacaktı ve bu onu oğlu yönetebilecek yaşa gelene kadar ülke yönetiminde tutması için yeterliydi. Rusya ile küçük bir anlaşma yapmayı uygun görmüştü.Alman kuvvetlerinin büyük bir kısmı Avusturya'yı ve geçilemez zannedilen son seviye kalelerini kuşatmaktaydı.Özel bir doksan bin birimlik askeri birlikse hızlıca Rus hatlarını yararak St.Petensburg'u ele geçirdi ve hızlıca barış imzalandı.Bu anlaşmanın hafif olmasının bir nedeni de Avusturya'nın neredeyse tamamının ilhak edilecek olmasıydı. Rusya'nın çekilişinin ardındansa Avusturya direniş gösteremedi.Savaş ise Avusturya'nın neredeyse bütün şehirlerine inşa ettiği son teknoloji kaleler nedeniyle uzadı.Sonunda ise Avusturya İtalya'daki 3 şehri hariç tamamen Almanya'ya katıldı.Balkan toprakları ise Yugoslavia'ya devredildi.Ayrıca Avusturya kültürüne bağlı toprakların büyük bir çoğunluğa da Wien isimli yeni oluşturulan uydu devlete verildi.Bu Margaret'in de son seferi oldu.Bu seferin ardından gelecek yıl İmparator 4. Wilhelm bluğa ermiş olarak tahta çıktı ve ülkeyi yönetmeye başladı. İlk baştan aşağıya doğru resimlerin açıklaması: Margaret'in naipliğinin sona ermesinden hemen sonra Almanya diplomatik haritasını gösteren görsel. Margaret'in naipliğinin sona ermesinden hemen sonra ülkenin ekonomisini gösteren görsel. Margaret'in naipliğinin sona ermesinden sonra ülkenin askeri durumu. Özet olarak Wilhelm dönemi bu şekildedir.Wilhelm'e ait bir vasiyet ise bulunamamıştır.Bunun sebebinin ise zaten vasiyetlerinin eşi Margaret tarafından kısa vadede gerçekleştirilmiş olduğu ve Margaret'in naiplik yaparken oğluna bizzat ilettiği söylenmektedir. Wilhelm döneminde ordu bir önceki döneme göre 3 katından fazlasına çıkarılmış, ülkenin geliri neredeyse 2 katına çıkarılmıştır.Kar olarak bu gelir önceki dönemle nerede aynı görünse de bunun sebebi şüphesiz ordu sayısının artmasıdır.Ülke toprakları ise %80 oranında arttırılmıştır. Save: https://drive.google.com/open?id=0B7LTHc...kxkSkNxaDQ Merak edenlere : 3. Wilhelm tahta çıktığında İmparatorluk sınırları:
3. Wilhelm öldüğünde İmparatorluk sınırları:
14-08-2017, 13:26
@iberkay png atmasan fotolar yüklenene kadar balkonu yıkayıp geldim diyebilirim.
Sic Parvis Magna
Önizleme iki resim sıkıntı yaratmaz demiştim, kotanız sağolsun hemen değiştirdim.
14-08-2017, 13:40
1080pde filmi takılmadan izleyebilirken şurda iki foto yarım saatte açılmadı ya kanser oldum. Nası iştir bende çözemedim.
Sic Parvis Magna
IV.Wilhelm (1756-1780)
1756
1780
Hikaye
15 yaşımda tahta geçtiğimde pek sevilen birisi olduğum söylenemezdi. Çocukluğumdan beri yeteneksiz bulunuyordum ancak hayallerim büyüktü. Hedefim Roma imparatorluğu topraklarını geçerek tarihin en büyük imparatorluğunun başında olmaktı.
Babamın teknolojiye çok önem verdikleri aşikardı. Her alanda çağdaşlarımızdan çok daha ilerideydik.
(Fikirler konusunda ise Administrative ve Diplomatic açılmaması beni üzmüştü.)
Daha sonra hazine harcamalarına göz attığımda aylık +103 ducat kazandığımızı gördüm. Bu gayet güzel bir rakam olsada hazine giderlerinde bir yanlışlık vardı. Kaleler muazzam bir bedel harcıyordu. Ordumuz bu kadar güçlüyken kalelere yapılan yatırımın boşa gittiği kesindi. Biraz düzenleme yaparak aylık gelirimizi 2 katından daha yüksek bir rakama çekmeyi başardım.
******* Her tür altyapı hazırlandıktan sonra fetih yapmaya başlamanın zamanı gelmişti. Pek çok komşumuzla ateşkesimiz olduğundan ve İskandinavya devletinin korunmasız durumda olduğundan dolayı ilk hedefim olarak orayı düşündüm. Kendisini katolik koruyucusu ilan eden İngiltere'ninde bu savaşa katılmaması işimi oldukça kolaylaştırdı. Alman-İskandinav Savaşı
Savaş Öncesi Durum - Savaş Sonrası Durum İkinci seferimi ise zaman kaybetmeden babamın yarım bıraktığı Fransa üzerine yapmaya karar verdim. Zayıf düşmüş Fransa devletine yardım etmeye kalkan Papalık Devleti ve İskoçya Devleti bu savaş sırasında ilhak edildi. İlhak edilen iki devletin toprakları sadık vassalımız Graubund'a verildi. Fransa'nın kendisi ve deniz aşırı kolonileri ise bizzat benim tarafımdan ilhak edildi. Alman-Fransız Savaşı Savaş Öncesi Durum - Savaş Sonrası Durum Askerlerimiz Fransa ve Amerika'da savaşırken İskandinav devletinin Rusya zulümüne uğradığını öğrendim. Zulüme uğrayan İskandinav mültecileri Almanya topraklarına akın ediyordu. Bu durum halkı huzursuz etmişti ve derhal müdahale edilmesi gerekiyordu. Buda Alman-Rus savaşını başlatan kıvılcım oldu. Alman-Rus Savaşı Savaş Öncesi Durum - Savaş Sonrası Durum Müttefikimiz gibi gözüken ama ajanlarıyla devletimizde pis oyunlar çevirmeye çalışan İngiltere şimdi'de bizi diğer müttefikimiz olan Çin ile birbirimeze düşürmeye çalışmıştı. Bu savaşa katılmamak kamuoyunda prestijimizi ve saygınılığımıza darbe vursada bu oyuna gelmeyecektim. Atalarımın kurduğu bu ittifakı zaten hiçbir zaman onaylamamıştım. Babam Constantinopolis'i almaya çok yaklaşmıştı ancak alamıştı. Bu kesinlikle benim üzerime bir görev olarak kalmıştı. Ancak bunun için Doğu Koalisyonu olan Irak ve Osmanlı üzerine sefere çıkmam gerekiyordu. Neyseki daha önce ihanet etmediğimiz Çinli dostlarımız bize bu savaşta yardımcı oldular. Alman-Türk Savaşı Savaş Öncesi Durum - Savaş Sonrası Durum Avrupa'da kontrolüm dışında oldukça az bölge kalmıştı. Bu bölgelerden biriside italya bölgesiydi. Bu bölgeyi kolayca fethederek sadık vassalım Graubund'a verdim. Alman-Napoli Savaşı Savaş Öncesi Durum - Savaş Sonrası Durum Yıllar önce yardımına gitmeyi reddettiğim İngilizler'in bana karşı hakaretler savunduğunu öğrendim. Benim gibi şerefli bir imparator bunu onların yanına bırakmamalıydı. Gemilerine güvenen bu ahmakları kendi denizlerinde yenecek ve Londra'yı ellerinden alacaktım. Bu sırada İngilizlere yaltakçılık eden İskandinavya ve Avusturya devletinide cezalandırma imkanı bulacaktım. Savaş oldukça güzel gidiyordu. Avusturya devleti tamamen kuşatılmıştı. Güçlü donanmamız karşısında İngiliz donanması gafil avlanmıştı. İskandinavya devletine savaş açmaya hazırlanıyordum. Keyifle şarabımı yudumlarken başım dönmeye başlamıştı. Ciğerlerim sıkışıyordu. Şüphesiz zehirlenmiştim çaresizce bağırmaya çalışıyordum ama sesim çıkmıyordu. Yavaş adımlarla odaya giren kuzenim Johann'ın yüzünde sinsi bir gülümseme vardı. ***Vasiyet bırakamadan öldürüldü***
Aşağıdaki 1 üye Feldmarschal nickli üyenin bu iletisini beğendi:1 üye Feldmarschal nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• Aeschyli
Hikayemi editlediğim yere attım ama buraya da atayım. @iberkay Şükret valla nerdeyse 0-1-2 adamla oynayacaktın.
Tahta geçtiğimde ülkenin bazı verileri Ülkenin gelir durumu çok iyi değildi fakat kötü de değildi. Teknoloji ve ulusal fikirlerde de gayet iyi durumdaydı. Kısa zaman sonra ailenin yüz karası denilebilecek bir oğlum oldu. Derhal ülkedeki birçok şehire gerekli yatırımlar yapıldı. Ekonomi çok daha üst seviyelere çekildi. Milliyetçilik fikrinin ülkemizde yaygınlaşmasının ardından Alman ulusunu kurmak için gereken Augsburg şehrini milliyetçilik savaş sebebini bahane ederek ilhak ettik. Yayılmacı politikamız çevremizdeki bazı devletleri tehdit etmiş olacak ki bize karşı koalisyon kurdular. Uzun yıllardır sürekli savaş içinde bulunduğumuz Fransa da bu koalisyona katıldı. Seri şekilde fetihler yaparken sık sık çıkan isyanları önlemek ve çevre ülkelerin bize karşı oluşturacağı koalisyonları savuşturmak için Hümanizm fikirlerini benimsemeye başladık. Fakat bunların hiçbiri bizim Alman ulusunu kurmamızı engelleyemedi. Ben ki Yüce Alman İmparatoru Von Hessen Hanesi'nden İsminin Birincisi Heinrich von Hessen Almanya ülkesini kurdum. Almanya'nın kuruluşunu takiben ikinci karımdan hanemize yakışır bir erkek evlat dünyaya geldi. Diğer özürlü çocuğu derhal kiliseye kapattım ve küçük oğlum Wilhelm'i varisim olarak yetiştirmeye karar verdim. Yönetim gücümüzü hümanist fikirlere ayırdığımız için fethettiğimiz şehirleri doğrudan ilhak etmek yerine bölgelere atadığımız valiler üzerinden diplomatik olarak ilhak etmeye başladık. Avusturya'nın dünya devlerine karşı açtığı savaşta onurumuzu bir kenara bırakıp müttefikliğimizi bozduk. Bu düşüncemizin oluşmasında daha önce birlikte savaştığımız savaşlarda bize toprak vermemesi de etkili oldu. Ve nihayet imparator tarihin sayfaları arasında yerini aldı. İmparatorun ölümüyle birlikte ülkede bir çok isyan ve felaket baş göstermeye başladı. Hali hazırda Fransızları yenmekte olduğumuz bir savaşın ortasında hastalanan imparator vasiyetini yazmaya fırsat bulamadan tanrının huzuruna çağrılmıştı. Hükümdarlığı süresince bir çok bayındırlık faaliyetlerinin yanı sıra ufak tefek fetihlerde de bulunan imparator ülkeye gayet sakin bir dönem geçirmesini sağladı. Ulusal fikirler ve teknolojide de çağın gereklerini hep takip etti. Ruhu huzur içinde yatsın.
Sic Parvis Magna
16-08-2017, 05:58
(14-08-2017, 03:20)iberkay : 3.Wilhelm kısmı eklendi.Uzun bir yazı oldu, bu saate kadar sürdü.Eksik/hatalar olabilir, baştan gözden geçiremedim görürseniz belirtebilirsiniz.
Aşağıdaki 3 üye iberkay nickli üyenin bu iletisini beğendi:3 üye iberkay nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• altnkurt, Blackwhist, GaulTurk
17-08-2017, 03:34
Memlekette hasat dönemi şu an da ben de dolayısıyka köydeyim internet paketim yenilendi ve okuma fırsatı buldum. Hazır fursatını buldum sıra bana gelirse atlamanızı rica edicem.
Aşağıdaki 1 üye İlber Ortaylı nickli üyenin bu iletisini beğendi:1 üye İlber Ortaylı nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• iberkay
17-08-2017, 04:09
@GaulTurk Yeni geçtim sayılır.Uzun bir süre modlara karşı olarak sade oynamıştım geçtikten sonra yazık etmişim kendime dedim.Sade haliyle oyunu açmak bile içimden gelmiyor artık.
@'İlber Ortaylı' belirttiğin için teşekkürler.@PCOyun da şu an sıra.Sanırım onda veya bir sonraki oyuncu olan Kaiser de oyun biter.Olur da sıra sana gelirse yine de çok erken belirtme derim oynamak ve yazmak uzun sürüyor, sıra eğer sana gelirse bir haftayı bulacaktır.Belki dönüp oynayabilirsin.
17-08-2017, 05:39
@iberkay modu sen mi oluşturdun kardeşim? Çok güzel olmuş, bence Workshop'ta paylaşmalısın.
Yok yanlış anlaşılma olmasın, kesinlikle öyle yeteneklerim yok :D. Theatrum Orbis Terrarum modlarının karışımından oluşuyor.Abone olduktan sonra bir kaçını karıştırdım, en çok hoşuma giden şekli bu olmuştu.Linkleriyle paylaşayım belki bakmak isteyen olur. @GaulTurk
Theatrum Orbis Terrarum (Add-On: Dynamic Borders) : http://steamcommunity.com/sharedfiles/fi...=790533313 Theatrum Orbis Terrarum (Add-On: More Opacity) : http://steamcommunity.com/sharedfiles/fi...=570934315 Theatrum Orbis Terrarum (Add-On: Even More Opacity): http://steamcommunity.com/sharedfiles/fi...=630543919 Theatrum Orbis Terrarum (Carthoge Reloaded): http://steamcommunity.com/sharedfiles/fi...=570256235
17-08-2017, 17:37
Ülke bir yerden sonra kaptırıp gidince zevkli olmuyor takibi, bir sonraki oyunun very hard olarak açılması dileğiyle.
|
|
Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.