ÜŞENMEYİN OKUYUN PİŞMAN OLMAZSINIZ
1.1-GİRİŞ ; Kim Bu Adne Hitler
Yer: Almanya
Tarih: 2000'li yıllar
Bu sabah kahvaltı yaparken aklıma gece gördüğüm rüya geldi. Rüya gerçekten çok ilginçti.
Rüyamda Nazi Almanyası'nın kurucusunu gördüm. İsmini ağzıma almak istemiyorum çünkü o ismin lanetli
olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncemin sebebi ise binlerce masum çocuğun milyonlarca da insanın
kanına girmesidir.Onunla aynı dinden olmak bile can sıkıcı.Aynı milletten olmaksa tam bir utanç kaynağı
Ah bu arada size kendimden bahsetmeyi unuttum.Benim adım Adne Hitler,yo yo yanlış okumadınız
soyadım hitler, o mendebur suratlı adam benim dedem, size aynı milletten ve dinden olmak utanç
kaynağı demiştim.Aynı soydan olmak bana ne hissettirir siz düşünün. A az kalsın unutuyordum
dedem rüyamda bana "sen seçildin evlat" diyordu,ben neye diyordum ve o yine "sen seçildin" diyordu
bir kaç bu tekrarlandı, ve dedem sonunda neye seşildiğimi söyledi. "Sen Almanya'nın kurtuluşu,
4.reich'i başlatan kişi olacaksın" diyordu.Ben "Almanya'ya ne olacak ki" dedim ve sanki
kabus görmüşüm gibi uyandım. Farkındayım size hiç korkunç gelmedi.Fakat benim için öyle değil
size şöyle anlatayım rüyanıza aksakallı dedenin gelim bunları size bunları söyledğini
düşünün belki şimdi biraz daha korkutucu olduğunu anladınız Her neyse size rüyamda ne
gördüğümü anlattığıma göre kendimden bahstmeye devam edebilirim. Ben bir satış temsilcisiyim
mağazalarda ürün satıyorum.Şunu gurula söylerim ki bu güne kadar satamadığım bir ürün olmadı.
İnsanlar bana büyücü diyor çünkü ben konuşurken adeta büyüleniyorlar.Bu özelliğimin
nerden geldiğini sorup duruyorlr bende meslek sırrı diyip geçiştiriryorum.Biliyorum ki bu insanlara
bu özelliğim dedemden geçtiğini söylesem bana inanmayacaklar.
Tarih: 2000'li yıllar
Bu sabah kahvaltı yaparken aklıma gece gördüğüm rüya geldi. Rüya gerçekten çok ilginçti.
Rüyamda Nazi Almanyası'nın kurucusunu gördüm. İsmini ağzıma almak istemiyorum çünkü o ismin lanetli
olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncemin sebebi ise binlerce masum çocuğun milyonlarca da insanın
kanına girmesidir.Onunla aynı dinden olmak bile can sıkıcı.Aynı milletten olmaksa tam bir utanç kaynağı
Ah bu arada size kendimden bahsetmeyi unuttum.Benim adım Adne Hitler,yo yo yanlış okumadınız
soyadım hitler, o mendebur suratlı adam benim dedem, size aynı milletten ve dinden olmak utanç
kaynağı demiştim.Aynı soydan olmak bana ne hissettirir siz düşünün. A az kalsın unutuyordum
dedem rüyamda bana "sen seçildin evlat" diyordu,ben neye diyordum ve o yine "sen seçildin" diyordu
bir kaç bu tekrarlandı, ve dedem sonunda neye seşildiğimi söyledi. "Sen Almanya'nın kurtuluşu,
4.reich'i başlatan kişi olacaksın" diyordu.Ben "Almanya'ya ne olacak ki" dedim ve sanki
kabus görmüşüm gibi uyandım. Farkındayım size hiç korkunç gelmedi.Fakat benim için öyle değil
size şöyle anlatayım rüyanıza aksakallı dedenin gelim bunları size bunları söyledğini
düşünün belki şimdi biraz daha korkutucu olduğunu anladınız Her neyse size rüyamda ne
gördüğümü anlattığıma göre kendimden bahstmeye devam edebilirim. Ben bir satış temsilcisiyim
mağazalarda ürün satıyorum.Şunu gurula söylerim ki bu güne kadar satamadığım bir ürün olmadı.
İnsanlar bana büyücü diyor çünkü ben konuşurken adeta büyüleniyorlar.Bu özelliğimin
nerden geldiğini sorup duruyorlr bende meslek sırrı diyip geçiştiriryorum.Biliyorum ki bu insanlara
bu özelliğim dedemden geçtiğini söylesem bana inanmayacaklar.
1.2-Giriş ; Almanya'nın Vahim Durumu
Yer : Almanya
Tarih : 2000'li yıllar
Tarih 1 Şubat 2000'i gösteriyor. Alman lider Johannes Rau ülkeyi yönetmekte zorlanıyor, neden mi ?
Çünkü ülkenin dışişleri yüksek gerilim hattından farksız. Komşularımız,bize karşı pençelerini açmış
heran saldırmak üzere duruyorlar.Üstelik aynı ittifakta olmamıza rağmen.Basın mensuplarımız bu olaylardan
habersizler fakat yakında öğrenecekler.
Peki ne oldu da ilişkilerimiz bu hale geldi ? Hikayemiz pek uzun
Fransa'dan başlayalım,Fransa'da son günlerde artışa geçen aşırı milliyetçi - faşist kalkınmalar ülkenin sonunun
pek hayra gitmeyeceğinin belirtisiydi.Halkın her kesiminden insan bu hareketlere katılıyordu.Demek istediğim
her meslkten bir faşist ya da milliyetçi (kısaca bunlara nat diyelim.) çıkıyordu.İşte o natlardan biride
Fransa cumhurbaşkanının doktoruydu.Bu doktor idealleri için canını verebilecek türdendi.Natlıkla tanışması
napolyonun kitaplarıyla (veya başka bir milliyetçi liderin) olmuştu.Küçük doktorumuz okuduğu kitaplardan
sonra aşırı nat olmuştu ve işi nat gruplara üye olmaya kadar götürmüştü. İşte bu nat gruplardan
birisi Fasc French ( ki biz bunlara kısaca FF diyeceğiz.) bizim bu doktorun çok işlerine yarayacağını
düşünüyordu ki öylede oldu.Size biraz FF den pek bahsetmedim fakat size bunları 4-5 kelimeyle çok güzel
açıklayacağım. Devletin her yerinde adamları var. (Feto gibi düşünün.)Evet artık örgütü ve doktorumuzu
tanıdığınızı düşünüyorum.Şimdi gel gelelim yaptıkları faaliyete. Fransa cumhurbaşkanı son günlerde
çok sık hastalanmaya başladı.Doktor yaptıkları tetkikler sonucunda bu hastalığın çözümünün ameliyatta olduğunu
buldular.Cumhurbaşkanına bunu söylediler ve cumhurbaşkanı kabul etmek istemedi çünkü ameliyat olmaktan çok korkuyordu.Fakat bizim bu doktor (cumhurbaşkanının kankisi sayılır) bizim bu cumhuru ikna etti. Cumhurun ameliyat olacağı haberi örgütün kulağına anında ulaştı ve cumhuru öldürmek için bir plan yaptılar 'Yapılacak olan ameliyatta
ameliyat odasında örgütün adamlarından başka kimse olmamalıydı ve cumhurun ölüm sebebi kayıtlara
kalp krizi olarak geçmeliydi' 2. yapacakları en kolayıydı çünkü cumhur zaten ameliyattan korkuyordu ve
kalbinden de rahatsızlığı vardı. Fakat 1.de bir sorun vardı, bizim doktorun yerine onun kadar iyi
hatta belki ondan daha iyi olan başka bir doktor olabilirdi,ama olmamlıydı.Bu doktorun işi bitirilmeliydi.
Neyse ki doktor biraz tuhaf bir adamdı ve haftasonları dağın başına yaptırdığı evine gidiyordu,bu yüzden işerli
kolaydı.Adan dağ evindeyken durduk yere tüp patlatı ve adam yanarak öldü.Bu hastanede ki (örgütten olmayan)
çalışanlar üzerinde bir şok etkisi yarattı. Çünkü herkes o doktoru seviyordu. Bu yüzden kimse cumhurun
ameliyatına morali bozuk girmek istemedi ve ameliyatta sadece bizim adamlar oldu. O ameliyat odasından
cumhur malesef sağ çıkamadı. Ölüm sebebi kayıtlara kalp krizi olarak geçti. Bunu haber alan başbakansa
(başbakanla cumhur çok sıkı dostlardı) ani bir kalp krizi geçirdi ve o da hayatını kaybetti.Ardından
ülkede kaos çıktı ve natlar yönetimi ele aldılar. İşte Fransa'nın durumu bu.
Gel gelelim İngiltere'ye ve Polonya'ya İngiltere cumhurbaşkanı ve başbakanı aynı şekilde Polonya cumhurbaşkanı ve başbakanı Fransa da ki yeni hükumeti kutlamaya gideceklerdi.Elbette uçakla gidecekler o kadar yol kara yoluyla çekilmez.2 Farklı noktadan farklı zamanlarda uçaklar kalktı. (Önce Polonya'dan kalktı) Cumhurbaşkanı ve başbakan olacaklardan habersiz içeceklerini yudumluyorlardı.
O gün havaalanı kulesinde görevli olan Algernon Algy olacaklardan habersiz kahvesini yudumluyordu.
Kahve içiyordu çünkü uykusu dayanılmazdı. Gözleri 10 sn kapalı 5 sn açık oluyordu. Bu meslekte bu gibi şeyler
çok tehlikeliydi ve bu gibi durumlarda işe gitmemesi gerekiyordu.Fakat Algy, o gün işe gitmek zorundaydı çünkü işte ilk günüydü ve ilk gün işe gitmezse kovulurdu.Kısa keselim, uçaklar Fransa üzerine yaklaştıklarında aynı yörüngeye girdiler ve Polonya cumhurbaşkanın ve başbakanın uçağı İngiltere cumhurbaşkanı ve başbakanının uçağıyla çarpıştı.Bunun sebebiyse düşündüğünüz gibi elbette bizim Algy'di. İşte ki ilk günü onun son günü oldu ve hapse atıldı.
İngiltere de ve Polonya da milli yas ilan edildi ve tabii birçok Dünya ülkesinde. Yastan sonra elbette yönetime birilerinin geçmesi gerekliydi.İngiltere ve Polonya da aynı Fransa da olduğu gibi milliyetçiler çoğunluk gösteriyordu.İki ülkenin yönetimi de Milliyetçi oldu.
Eveet hikayemizi az çok anladınız.Şimdi sıra Almanya'ya karşı tutundukları duruma geldi.
İngiltere,Polonya ve Fransa hükümetleri (Biz bunlara 3lü diyelim.), ülkelerinde ki nat popülerliğini artırmak için harekete geçtiler ve kısa sürede büyük işlere imza attılar. Fakat Almanya için bir sorun vardı bu 3 hükümette sanki anlaşmışlar gibi mitinglerinde sürekli Almanya'ya laf sokup, Alman büyüklerine özellikle de
Hitlere laf ediyorlardı.Almanya ise bu durum karşısında göze göz dişe diş politikasını izliyordu ve hükumet bu 3'lüye daha sert karşılık veriyordu.Bu durum birkaç ay devam etti ve artık ipler koptu.Almanlar sanki çok güçlülermiş gibi 3'lüye ağızlarını geleni sayıyorlardı, aynı şekilde 3'lü de almanya'ya ve sonunda 3'lü Almanya'ya savaş ilan etti. (Şimdi siz diyeceksiniz NATO var nereye savaş ilan ediyor diye fakat bu olanlardan sonra NATO felan ortada kalmadı.) Savaş ilan edildikten sonra Almanya ne halt yediğini çok iyi anladı 3'lü, 1 hafta aç bırakılıp ardından önüne kızarmış et atılan köpekler gibi Almanya'yı yemeye başladılar. Ülke o kadar çaresizdi ki etrafı aç aslanlarla sarılmış bufalo gibiydi. Böyle bir ortamda Almanya'ya iyi bir lider gerekliydi...
Tarih : 2000'li yıllar
Tarih 1 Şubat 2000'i gösteriyor. Alman lider Johannes Rau ülkeyi yönetmekte zorlanıyor, neden mi ?
Çünkü ülkenin dışişleri yüksek gerilim hattından farksız. Komşularımız,bize karşı pençelerini açmış
heran saldırmak üzere duruyorlar.Üstelik aynı ittifakta olmamıza rağmen.Basın mensuplarımız bu olaylardan
habersizler fakat yakında öğrenecekler.
Peki ne oldu da ilişkilerimiz bu hale geldi ? Hikayemiz pek uzun
Fransa'dan başlayalım,Fransa'da son günlerde artışa geçen aşırı milliyetçi - faşist kalkınmalar ülkenin sonunun
pek hayra gitmeyeceğinin belirtisiydi.Halkın her kesiminden insan bu hareketlere katılıyordu.Demek istediğim
her meslkten bir faşist ya da milliyetçi (kısaca bunlara nat diyelim.) çıkıyordu.İşte o natlardan biride
Fransa cumhurbaşkanının doktoruydu.Bu doktor idealleri için canını verebilecek türdendi.Natlıkla tanışması
napolyonun kitaplarıyla (veya başka bir milliyetçi liderin) olmuştu.Küçük doktorumuz okuduğu kitaplardan
sonra aşırı nat olmuştu ve işi nat gruplara üye olmaya kadar götürmüştü. İşte bu nat gruplardan
birisi Fasc French ( ki biz bunlara kısaca FF diyeceğiz.) bizim bu doktorun çok işlerine yarayacağını
düşünüyordu ki öylede oldu.Size biraz FF den pek bahsetmedim fakat size bunları 4-5 kelimeyle çok güzel
açıklayacağım. Devletin her yerinde adamları var. (Feto gibi düşünün.)Evet artık örgütü ve doktorumuzu
tanıdığınızı düşünüyorum.Şimdi gel gelelim yaptıkları faaliyete. Fransa cumhurbaşkanı son günlerde
çok sık hastalanmaya başladı.Doktor yaptıkları tetkikler sonucunda bu hastalığın çözümünün ameliyatta olduğunu
buldular.Cumhurbaşkanına bunu söylediler ve cumhurbaşkanı kabul etmek istemedi çünkü ameliyat olmaktan çok korkuyordu.Fakat bizim bu doktor (cumhurbaşkanının kankisi sayılır) bizim bu cumhuru ikna etti. Cumhurun ameliyat olacağı haberi örgütün kulağına anında ulaştı ve cumhuru öldürmek için bir plan yaptılar 'Yapılacak olan ameliyatta
ameliyat odasında örgütün adamlarından başka kimse olmamalıydı ve cumhurun ölüm sebebi kayıtlara
kalp krizi olarak geçmeliydi' 2. yapacakları en kolayıydı çünkü cumhur zaten ameliyattan korkuyordu ve
kalbinden de rahatsızlığı vardı. Fakat 1.de bir sorun vardı, bizim doktorun yerine onun kadar iyi
hatta belki ondan daha iyi olan başka bir doktor olabilirdi,ama olmamlıydı.Bu doktorun işi bitirilmeliydi.
Neyse ki doktor biraz tuhaf bir adamdı ve haftasonları dağın başına yaptırdığı evine gidiyordu,bu yüzden işerli
kolaydı.Adan dağ evindeyken durduk yere tüp patlatı ve adam yanarak öldü.Bu hastanede ki (örgütten olmayan)
çalışanlar üzerinde bir şok etkisi yarattı. Çünkü herkes o doktoru seviyordu. Bu yüzden kimse cumhurun
ameliyatına morali bozuk girmek istemedi ve ameliyatta sadece bizim adamlar oldu. O ameliyat odasından
cumhur malesef sağ çıkamadı. Ölüm sebebi kayıtlara kalp krizi olarak geçti. Bunu haber alan başbakansa
(başbakanla cumhur çok sıkı dostlardı) ani bir kalp krizi geçirdi ve o da hayatını kaybetti.Ardından
ülkede kaos çıktı ve natlar yönetimi ele aldılar. İşte Fransa'nın durumu bu.
Gel gelelim İngiltere'ye ve Polonya'ya İngiltere cumhurbaşkanı ve başbakanı aynı şekilde Polonya cumhurbaşkanı ve başbakanı Fransa da ki yeni hükumeti kutlamaya gideceklerdi.Elbette uçakla gidecekler o kadar yol kara yoluyla çekilmez.2 Farklı noktadan farklı zamanlarda uçaklar kalktı. (Önce Polonya'dan kalktı) Cumhurbaşkanı ve başbakan olacaklardan habersiz içeceklerini yudumluyorlardı.
O gün havaalanı kulesinde görevli olan Algernon Algy olacaklardan habersiz kahvesini yudumluyordu.
Kahve içiyordu çünkü uykusu dayanılmazdı. Gözleri 10 sn kapalı 5 sn açık oluyordu. Bu meslekte bu gibi şeyler
çok tehlikeliydi ve bu gibi durumlarda işe gitmemesi gerekiyordu.Fakat Algy, o gün işe gitmek zorundaydı çünkü işte ilk günüydü ve ilk gün işe gitmezse kovulurdu.Kısa keselim, uçaklar Fransa üzerine yaklaştıklarında aynı yörüngeye girdiler ve Polonya cumhurbaşkanın ve başbakanın uçağı İngiltere cumhurbaşkanı ve başbakanının uçağıyla çarpıştı.Bunun sebebiyse düşündüğünüz gibi elbette bizim Algy'di. İşte ki ilk günü onun son günü oldu ve hapse atıldı.
İngiltere de ve Polonya da milli yas ilan edildi ve tabii birçok Dünya ülkesinde. Yastan sonra elbette yönetime birilerinin geçmesi gerekliydi.İngiltere ve Polonya da aynı Fransa da olduğu gibi milliyetçiler çoğunluk gösteriyordu.İki ülkenin yönetimi de Milliyetçi oldu.
Eveet hikayemizi az çok anladınız.Şimdi sıra Almanya'ya karşı tutundukları duruma geldi.
İngiltere,Polonya ve Fransa hükümetleri (Biz bunlara 3lü diyelim.), ülkelerinde ki nat popülerliğini artırmak için harekete geçtiler ve kısa sürede büyük işlere imza attılar. Fakat Almanya için bir sorun vardı bu 3 hükümette sanki anlaşmışlar gibi mitinglerinde sürekli Almanya'ya laf sokup, Alman büyüklerine özellikle de
Hitlere laf ediyorlardı.Almanya ise bu durum karşısında göze göz dişe diş politikasını izliyordu ve hükumet bu 3'lüye daha sert karşılık veriyordu.Bu durum birkaç ay devam etti ve artık ipler koptu.Almanlar sanki çok güçlülermiş gibi 3'lüye ağızlarını geleni sayıyorlardı, aynı şekilde 3'lü de almanya'ya ve sonunda 3'lü Almanya'ya savaş ilan etti. (Şimdi siz diyeceksiniz NATO var nereye savaş ilan ediyor diye fakat bu olanlardan sonra NATO felan ortada kalmadı.) Savaş ilan edildikten sonra Almanya ne halt yediğini çok iyi anladı 3'lü, 1 hafta aç bırakılıp ardından önüne kızarmış et atılan köpekler gibi Almanya'yı yemeye başladılar. Ülke o kadar çaresizdi ki etrafı aç aslanlarla sarılmış bufalo gibiydi. Böyle bir ortamda Almanya'ya iyi bir lider gerekliydi...
Yorumlarınızı merakla bekliyorum !
Okuyup okuyup yorum yapmadan geçmeyin please !
Okuyup okuyup yorum yapmadan geçmeyin please !