(13-11-2017, 00:17)Barış : Dünya tarihi üzerine konularda 'bu da bize şunu yapmıştı' şeklinde argümanlarla yaklaşmak pek bilgi verici olmaz ve genelde çok duygusal tepkilere açık olur. Çünkü tarih katliamlarla doludur. Geçenlerde İngiltere vs Almanya maçını izledim -ki bu ülkeler 2. DS'ını yaşamış ülkeler- maç öncesi saygı duruşu yaptılar. Geçmiş geçmişte kalır. Benim bu bölümdeki yazıdan okuduğum Bolşevik Devrimi 1917'de başlar 1922'de biter ve ideoloji tartışmasına dönmez. Gerisi başka tartışma.
Benzer örnek olarak ABD iç savaşını ele alan bir konuda Irak,Suriye veyahut Ortadoğu üzerinden güncel bilgilerle yola çıkılırsa konu önemini yitirir.
Eninde sonunda o iş devrim sonrası olanlara geliyor yapacak pek bir şey yok. Bir kaç yıl öncesine kadar kanlı bir yavaşa giren (WW2) ülkelerin AB'yi kurması Türkiye'den baktığınızda imkansız gibi görünüyor. Kan davası ve nefret hakim duygular Türkiye ve Ortadoğu için.
Madem öyle biraz bu süreçle ilgili bir şeyler yazmak istiyorum.
Aslında Çarlık Şubat Devriminde devrilmişti. Peki neden Ekim Devrimi oldu? Bu sürece nasıl gelindi? Öncelikle konuda yazdığım ilk iletideki Bolşevik-Menşevik farkını bilmeniz gerekli. 1905 Devrimi (bastırılmıştır) ile Bolşevik-Menşevik ayrımı derinleşti ve Menşeviklerin itibarı halkın gözünde arttı.
Şubat Devrimi savaştan bıkan askerlerin ve halkın II. Nikolay'ı devirmesiyle gerçekleşti. Geçici bir hükümet kuruldu. Bu hükümet çoğunlukla Menşeviklerden oluşmuştu ve hükümetin bir çok üyesi savaş yanlısı idi. Hükümetin ilk ayları özgürlükçü geçti. Yasaklı Pravda (Bolşeviklerin gazetesi) açıldı ve Bolşevikleri, halkı rehavete sürükleyecek küçük reformlar ve bazı politikalar izlendi. Bu sırada Lenin ünlü Mühürlü Tren ile Rusya'ya geldi.
Öncesinde Lenin kaldığı İsviçre'de Geçici Hükümeti ve Bolşevikleri eleştiren 5 mektup kaleme almıştı. Bunların sadece biri Stalin ve Kamanev'in yönettiği Pravda gazetesinde sansürlü yayınlandı. Lenin'in görüşlerinin şahsi olduğu ve partiyi bağlamadığı söylendi. Lenin başlarda partisinden dahi destek bulamamıştı. (Bir kaç isim hariç.) Halk ve Bolşevikler Geçici Hükümete güveniyordu. Lenin Rusya'ya gelince kendisinden bekleneni yapmadı ve şaşırtıcı bir biçimde Geçici Hükümete cephe aldı. Nisan Tezlerini kaleme aldı.
Bu sırada hala Rusya savaştaydı. Halk savaşın bitmesini beklerken beklenen olmadı 18 Nisan'da Geçici Hükümetin dış işleri bakanı Milyukov Rusya'nın savaşa zafer gelene kadar devam edeceğini açıkladı. Halk ve askerler cevap olarak ise büyük gösteriler yaptılar ve Milyukov'un istifasını talep ettiler. Milyukov ve bazı bakanlar istifa etti fakat Hükümet savaş yanlısı tutumundan vazgeçmedi. Burada bir dipnot verelim. Geçici Hükümetin en önemli isimi Alexander Kerensky'dir. (Menşeviktir.) Kendisi gerek savaş öncesi gerek Şubat Devrimi sonrası savaş yanlısı idi. Milyukov ve diğer bakanları halkın önüne atmıştı ama kendisi ikili oyunlarla iktidarını sürdürdü.
Temmuz ayında Kerensky Alman-Avusturya ordularına Galiçya'da saldırdı. Sonuç ağır bir yenilgiydi. Askerler ve halk yoğun protesto gösterileri düzenlediler. (Bu sırada hükümeti oluşturan gruplar da birbirine düşmüştür.) Gösterileri Bolşevikler başlatmamasına rağmen sonrasında Bolşevikler kontrolü ele aldı. Gösterilerin barışçıl yapılması önemliydi çünkü Lenin'e göre henüz devrim için yeterli şartlar oluşmamıştı. Hükümet ise göstericilere silahlarla saldırdı ve Bolşevik avı başladı. Troçki ve bazı bolşevikler tutuklandı. Pravda kapatıldı ve Lenin için idam kararı çıktı.
Bu süreçte Bolşeviklerin desteği halk nezdinde arttı. Temmuz öncesi dönemde Parti içinde ise Lenin görüşmeler ve konferanslarla görüşlerini partide yaymaya başladı. Bu olaylar ise Lenin'i haklı çıkardı. Nisan Tezlerine duyulan güven arttı.
Bu sırada olan bir olay ise Bolşeviklerin bu karanlık durumdan kurtulmalarını ve güçlenmelerini sağladı. Kerensky iktidarının tehdit altında olduğunu görünce General Kornilov ile hükümetini güçlendirecek bir darbe planladı. Kornilov Rusya'nın itilaf devletlerine olan sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini bu yüzden savaşa
devam edilmesi gerektiğini düşünüyordu. Lenin ve yanındakiler asılmalı, askeri disiplin tesis edilmeli ve Geçici Hükümet yeniden yapılandırılmalıydı. Bu sıralar Kerensky ile Kornilov arasında rekabet başladı ve Kerensky Kornilov'un kendisini Geçici Hükümetten temizleyeceğini düşünmeye başladı. Kornilov ve askerleri başkente yürümeye başladı. Kerensky cevap olarak hapisteki bolşevikleri dışarı çıkarttı. Bolşevikler büyük şehirlerde savunma hatları kurmaya başladı. Lenin ise şunu söyledi: ''Önce Kornilov’un işini bitireceğiz, sonra Kerenski’nin icabına bakacağız'' Öyle de oldu ve Bolşevikler darbecileri püskürttü ve darbe başarısız oldu.
Artık Geçici Hükümetin hiçbir etkisi kalmamıştı. Ekim ayında saklandığı Finlandiya'dan dönen Lenin Bolşevikleri Geçici Hükümeti devirmeye çağırdı. 7 Kasım (eski takvimle 25 Ekim'de) Kışlık Saray ele geçirildi ve Kerensky kaçtı.
Alıntı değildir. Bir kaç saatlik emek ve yarım paket sigara eşliğinde yazılmıştır. :)
"... Egemen sınıfın düşünceleri, bütün çağlarda, egemen düşüncelerdir, başka bir deyişle, toplumun egemen maddi gücü olan sınıf, aynı zamanda egemen zihinsel güçtür.."