İleti Sayısı: 26,429
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
139
06-11-2017, 13:12
(Son Düzenleme: 05-03-2024, 11:51, Düzenleyen: Elefsar. Toplamda 1 kere düzenlenmiş.)
Bolşevik Devrimi ve Lenin
Bolşevik Partisi'nin lideri Vladimir Lenin'in önderliğinde solcu devrimciler Rusya'daki etkisiz bölgesel hükümete karşı neredeyse kansız bir darbe yaptı. Bolşevikler ve müttefikleri günümüzde Saint-Petersburg ismiyle bilinen dönemin başkenti Petrograd'daki hükümet binalarını ve diğer stratejik noktaları işgal etti ve 2 gün içerisinde yeni bir hükümet kurarak ülkenin başına Lenin'i geçirdi. Daha sonraları Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği adını alacak olan Bolşevik Rusya, dünyadaki ilk Marksist devletti.
Vladimir İlyiç Ulyanov ismiyle 1870 isminde doğan Lenin'i devrime iten şey 1887 senesinde kardeşinin Çar 3. Aleksandr'a suikast düzenlemekle suçlanıp idam edilmesiydi. Petrograd'da hukuk eğitimi alan Lenin, oradaki Marksist çevrelerde bulundu. 1985 senesinde İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Mücadele Birliği adında bir birlik kurarak işçileri Marksistlik altında örgütlemeye çalıştı. 1895'te Lenin ve bu birliğin diğer liderleri tutuklandı. 1 yıl boyunca hapiste kalan Lenin daha sonraları 3 yıllığına Sibirya'ya sürgün edildi.
Sürgünü sonrasında Batı Avrupa'ya giden Lenin, devrimci aktivitelerine devam etti. İlk defa bu senelerde Lenin ismini kullanmaya başladı ve 1902 senesinde Ne Yapmalı? isminde bir kitap yazarak bu kitapta sadece disiplinli ve profesyonel devrimcilerin Rusya'ya sosyalizm getirebileceğini söyledi. 1903 senesinde diğer Rus Marksistlerle Londra'da buluştu ve Rusya Sosyal-Demokrat İşçi Partisi'ni kurdu. Partinin kuruluşuyla birlikte militarizmi savunan Lenin'in Bolşevikleri (Çoğulcular) ve sosyalizme demokratik adımlarla geçişi savunan Menşevikler (Azınlıkçılar) arasında fikir ayrılıkları belirdi. Bu iki grup arasındaki fikir ayrılıkları bir zaman sonra onarılamaz bir hale geldi ve Lenin 1912'de resmi olarak partisini ayırdı.
Rusya'da 1905 senesinde yaşanan devrim sonrasında Lenin Rusya'ya geri dönmüştü, ancak Çar 2. Nikolay'ın reform sözü vermesi, anayasa yazılıp seçim sisteminin kurulacağını vadetmesi sonrasında bu devrim sona erdi. Ülke genelinde düzen sağlandıktan sonra Çar 2. Nikolay bu reformların büyük bir kısmını geri aldı ve 1907 senesinde Lenin tekrardan sürgün edildi.
Lenin 1. Dünya Savaşı'nı emperyalist devletlerin birbiriyle çatışmaları olarak görüyordu ve proletarya askerleri silahlarını kapitalist liderlerine çevirmeleri için çağırıyordu. Rusya için 1. Dünya Savaşı eşi benzeri görülmemiş bir felaketle sonuçlanmıştı. Rusya'nın kayıpları ülkenin bundan önce giriştiği savaşlardaki kayıplarına oranla çok daha yüksek bir seviyedeydi. Rus ekonomisi çökmüştü ve 1917 senesinin Mart ayından itibaren eylemler ve grevler başgöstermişti. Bir süre sonra ordunun da greve katılmasıyla birlikte 15 Mart'ta 2. Nikolay tahttan çekilmek zorunda kalmıştı. Şubat Devrimi sonrasında güç zayıf bir merkezi hükümet ve asker ile işçi komitelerinden oluşan şura konseyleri (sovyetler) arasında paylaşılmıştı.
Şubat Devrimi sonrasında Almanlar Lenin ve arkadaşlarının Almanya üzerinden İsveç'e geçmesine müsaade etti. Berlin hükümeti savaş karşıtı sosyalistlerin başa geçmeleri durumunda Rusya'nın kendilerine karşı savaşma isteğinin azalacağını düşünüyordu, düşündükleri gibi de oldu. Merkez hükümeti tarafından "Alman ajanı" olarak nitelendirilen Lenin, hükümetin devrilmesi gerektiğini ve ülke yönetimini konseylerin (sovyetlerin) devralması gerektiğini savunuyordu. Temmuz ayında Finlandiya'ya kaçmak zorunda kalan Lenin'in savaş karşıtı söylemleri halk arasında destek bulmuştu, Bolşeviklerin Petrograd meclisinde çoğunluk elde etmesi sonrasında Lenin gizlice Petrograd'a geri döndü ve 6-8 Kasım tarihleri arasında Bolşeviklerin önderliğindeki Kızıl Ordu hükümete darbe yapıp Sovyet hükümetini kurdu.
Bu olayla birlikte Lenin dünyadaki ilk Marksist devletin lideri olarak başa geçti, hükümeti Almanya ile barış imzalayıp Rus sanayisini devletleştirdi, toprak dağıtımları yaptı. 1918 ve sonrasında Çarcılara karşı kanlı bir iç savaşa girişen Lenin, 1920'de bu savaştan üstün geldi ve 1922'de resmi olarak Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kuruldu. Lenin'in ölümü sonrasında bedeni Kremlin'deki bir mozoleye defnedildi ve başkent Petrograd'ın ismi Leningrad olarak değiştirildi. Sıkıntılı bir süreç sonrasında Lenin'in koltuğuna bir diğer devrimci Joseph Stalin geçti.
İleti Sayısı: 382
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
6
Birkaç ekleme yapmak istiyorum. Lenin'i devrime iten tek şey abisinin idamı değildi biraz orada sıkıntı var gibi.
Bolşevik-Menşevik ayrımı için: Lenin, İki Taktik kitabında bu ayrılığı ayrıntılarıyla anlatmıştır. Menşevikler, devrimin sürükleyici gücünün burjuvazi, özel olarak da liberal burjuvazi olduğu kanısındaydılar. RSDİP’ye düşen görev, liberal burjuvaziyi desteklemek, iktidara gelmesini sağlamak ve iktidara geldikten sonra da onu devriminin görevleri konusunda hem teşvik etmek, hem de zorlamaktı. Lenin’in tezlerini formüle ettiği Bolşevikler ise, burjuvazinin bu aşamanın görevlerini yerine getiremeyeceği, hatta Çarlıkla, monarşistlerle ve büyük toprak sahipleriyle uzlaşacağı kanısındaydılar. O halde devrimin görevlerini radikal bir şekilde yerine getirmek başka sınıflara düşüyordu: işçilere ve köylülere. -Alıntı
Bir de hiç Troçki'den bahsedilmemiş bu büyük eksiklik. Ekim Devrimi denince akla gelen ikinci isim. NEP dönemi de eklenebilir isteğe göre.
"... Egemen sınıfın düşünceleri, bütün çağlarda, egemen düşüncelerdir, başka bir deyişle, toplumun egemen maddi gücü olan sınıf, aynı zamanda egemen zihinsel güçtür.."
İleti Sayısı: 2,274
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
18
Keşke hiç olmasaydı dediğim devrim.
İleti Sayısı: 382
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
6
07-11-2017, 15:36
(Son Düzenleme: 07-11-2017, 15:44, Düzenleyen: strateggy.)
Canlı takip etmek için: https://www.rt.com/news/408883-live-upda...tion-1917/
Hiç olmasaydı belki bugün yaşadığın ülke olmayacaktı. Kurtuluş Savaşında SSCB'nin gönderdiği yardımla savaştı Anadolu'da işgale karşı direnişçiler. Osmanlı ile savaştayken Rusya bu devrim sayesinde barış yapıldı. Gizli antlaşmaları tek tek ortaya döküp Doğu Anadolu'dan çekildiler ve yardım ettiler. Taksim Cumhuriyet Anıtı neymiş bir bak bakalım.
"... Egemen sınıfın düşünceleri, bütün çağlarda, egemen düşüncelerdir, başka bir deyişle, toplumun egemen maddi gücü olan sınıf, aynı zamanda egemen zihinsel güçtür.."
İleti Sayısı: 163
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
0
Şimdi leningrad şehri ile saints peterburg şehri aynı şehir mi?
•
İleti Sayısı: 26,429
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
139
Evet.
Şehrin normal adı Saint Petersburg, 1914'te isim Almanca diye Petrograd yapılıyor, 1924'te Leningrad oluyor, 1991'de tekrar Saint Petersburg.
•
İleti Sayısı: 2,274
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
18
@ strateggy emin ol bu millet 2 tane kızılın yardımı ile değil imanı ile bu ülkeyi kurdu.
Ayrıca komünistlerin yaptığı katliamlar da ortada eğer o devrim olmasaydı komünizm bu kadar güçlenemez ve bu kadar çok insan ölmezdi.
•
İleti Sayısı: 382
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
6
07-11-2017, 21:52
(Son Düzenleme: 07-11-2017, 22:25, Düzenleyen: strateggy.)
(07-11-2017, 18:54)turkish lokum : @strateggy emin ol bu millet 2 tane kızılın yardımı ile değil imanı ile bu ülkeyi kurdu.
Ayrıca komünistlerin yaptığı katliamlar da ortada eğer o devrim olmasaydı komünizm bu kadar güçlenemez ve bu kadar çok insan ölmezdi.
Bu cümleden sonra konuşmanın yersiz olduğunun farkında vardım teşekkürler. Savaşlar iman gücüyle kazanılmıyor bu devirde. Silah ile teknoloji ile kazanılıyor. Osmanlı'nın Balkan Savaşlarında, Birinci Dünya Savaşında (Tek cephe hariç hep yenilgi) imanı yok muydu da kaybetti? Arap ülkeleri neden toplanıp İsrail'e yenildi imanı yok muydu? Irak'ın imanı yok muydu da ABD işgal etti? Cumhuriyet'i kuran kadrolar senin gibi düşünmediğinden Rus heykeli dikmişler ve mektuplaşmışlar. Umarım trolldür yoksa durum vahim.
Bu da merak edenler için:
Sovyet silah, cephane ve malzeme yardımı (1920-1922) (Alıntıdır)
Kaynaklar:
1) "Türk istiklal harbi, cilt vii, idari faaliyetler" (15 mayıs 1919 - 2 kasım 1923), ankara 1971
2) ''Kurtuluş savaşı'nda türk- sovyet ilişkileri (1917-1923)" - stefanos yerasimos, istanbul 2000
Tüfek:
45181
***
Mermi:
300 milyon civarı (kurtuluş savaşında orduya sağlanan mermilerin yarısından fazlası)
***
Süngü:
9520
***
Piyade cephanesi:
52599 (sandık)
***
Makineli tüfek:
310 (99'u ağır taramalı tüfek) (türk ordusunun tüm makineli tüfeklerinin 4'te biri)
***
Ağır taramalı tüfek cephanesi:
1123 (sandık)
***
Top:
96 (Türk ordusunun tüm toplarının 3'te biri)
***
Top Mermisi:
166910
***
105'lik obüs hartucu:
1143
***
Top Mermisi Hartucu:
55
***
Top Kaması:
11
***
Top Nişahgahı:
22
***
Top Hartucu:
14500 küsür
***
Top Kaması:
161
***
Bomba:
313 sandık
***
Mayın:
350
***
Dikenli Tel:
500 kangal
***
Cephane Arabası:
2
***
Uçak Motoru:
3
***
Süvari Kılıcı:
60
***
Deniz Motorgan Botu:
1
***
Gaz Maskesi:
19359
***
Piyade Mermi Fabrikası Aletleri:
18 (sandık)
***
Dumansız Barut:
10 (sandık)
***
Ham Pamuk:
20 çuval
***
Telsiz Telgraf İstasyonu:
2
***
Dürbün:
4
***
Aydınlatma Tabancası:
22
***
Aydınlatma Mermisi:
351
***
Çeşitli İlaç:
10 sandık
***
Yatak Çarşafı.
3692
***
Yastık Kılıfı:
3761
***
Don
3440
***
Gömlek:
3496
***
Toplam Para Yardımı:
80 Milyon TL
"... Egemen sınıfın düşünceleri, bütün çağlarda, egemen düşüncelerdir, başka bir deyişle, toplumun egemen maddi gücü olan sınıf, aynı zamanda egemen zihinsel güçtür.."
İleti Sayısı: 128
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
0
30+ küsur yıl evvelki ilkokula başladığım yıllarda müfredatta Rus devrimi üzerinden eğitim hatırlamıyorum. Şimdi bir bilgi veriliyor mu? Üniversitelerde bile bilgi verildiğini zannetmem.
Rus iç savaşı sadece çar yanlıları ve menşevikler üzerinden gerçekleşmedi. Bir çok fraksiyon var idi. İç savaş başlı başına bir konu olur.
•
İleti Sayısı: 2,479
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
47
Devrim kasimda oldu ise niye Ekim devrimi diye biliniyor?93 Harbi gibi farkli bir takvim kullanilmasi mi soz konusu?
•
İleti Sayısı: 382
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
6
08-11-2017, 01:27
(Son Düzenleme: 08-11-2017, 01:35, Düzenleyen: strateggy.)
Takvim farklılığı Julyen takvimine göre yanlış hatırlamıyorsam 25 Ekim. Şuan saat 1 olduğuna göre saatler öncesinde 100. yılıydı. Dünyanın bir çok yerinde kutlandı. Rusya Federasyonu bu günü 2005 yılına kadar resmi tatil ilan etmişti.
@ Barış evet günümüzde Liselerde az biraz anlatılıyor üniversitede ne kadar bilemiyorum. Bir sürü fraksiyon var hatta kendi partisinde bile görüş ayrılıkları hat safhada. Bu konuyla ilgili çok sayıda kitap var detaylı öğrenebilmek için. Lenin'in dehası hem kendi partisindeki farklı grupları hem de kendi partisinden olmayan bir çok grubu etkisine alması. Başka bir kişi olsa bu devrimin başarısız olma durumu bence çok yüksek.
"... Egemen sınıfın düşünceleri, bütün çağlarda, egemen düşüncelerdir, başka bir deyişle, toplumun egemen maddi gücü olan sınıf, aynı zamanda egemen zihinsel güçtür.."
Aşağıdaki 1 üye strateggy nickli üyenin bu iletisini beğendi:1 üye strateggy nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• Sezar
İleti Sayısı: 337
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
2
08-11-2017, 10:10
(Son Düzenleme: 09-11-2017, 20:49, Düzenleyen: Duman.
Düzenleme Nedeni: imla
)
Bolşevik Devrimi'nin zamanında bize beklenmedik yararları olmuştur. Ancak haklı sebeplerle kapitalizme tepki olarak oluşturulan bu sistemin maalesef insanlar yüzünden zulümlere sebep olduğu da doğrudur.
Bana göre asıl suçlanması gereken ideoloji, insanların hırs, açgözlülük gibi duyularını yücelterek özgür olduklarını sandıkları bir kölelik sistemini oluşturan, dünyada sadece belli bir kesimin yararlandığı israfa neden olan lüks hayatı, parayı herkesin hedefi haline getiren, insanlığın ruhsal gelişimini durduran popüler kültür ve kapitalizmdir.
•
İleti Sayısı: 128
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
0
2010'dan beri oynadığım AGEod'un Revolution Under Siege (Rus ihtilali konulu) oyunu Gold versiyonu çıktığında Fransız tasarımcısı iletişime geçip beni beta ekibine katıp bu oyunların okullarda da oynanması gerektiğini söylemişti. Haksız da sayılmaz bizim ülkemiz de dahil olmak üzere çocukların eğitiminde bir sıkıntı var, çok duygusal tepkiler veriliyor ve konuyu değiştirmeye amaçlı mesaj atılıyor. Bunu ABD iç savaşı gibi değerlendirmek lazım fazla ideolojiye sapmadan.
Bu konu ciddi olduğunda belki mesaj atılabilir..
•
İleti Sayısı: 382
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
6
09-11-2017, 02:09
(Son Düzenleme: 09-11-2017, 02:24, Düzenleyen: strateggy.)
(08-11-2017, 19:14)Barış : 2010'dan beri oynadığım AGEod'un Revolution Under Siege (Rus ihtilali konulu) oyunu Gold versiyonu çıktığında Fransız tasarımcısı iletişime geçip beni beta ekibine katıp bu oyunların okullarda da oynanması gerektiğini söylemişti. Haksız da sayılmaz bizim ülkemiz de dahil olmak üzere çocukların eğitiminde bir sıkıntı var, çok duygusal tepkiler veriliyor ve konuyu değiştirmeye amaçlı mesaj atılıyor. Bunu ABD iç savaşı gibi değerlendirmek lazım fazla ideolojiye sapmadan.
Bu konu ciddi olduğunda belki mesaj atılabilir..
Katılıyorum. Burada olduğu gibi konu saçma sapan mecralara kayıyor. Bu olayı insanların çoğu sosyolojik, tarihsel olarak okuyamadığı olduğu için oluyor bu maalesef. Amerikan İç Savaşı Türkiye'de değilde daha çok ABD'de böyle oluyor. Türkiye'de insanların çoğu bu ABD İç Savaşı hakkında bilgisiz (böyle bir şeyin olduğunu dahi bilmeyen çok) ve siyasi bir manevra alamadığı için bu olmuyor yoksa orada da çok yeterli değiliz. Eğer siz ve bilgisi olan insanlar mesaj atarsa konu ciddi olabilir ancak. Bir de bu açıdan düşünün derim.
"... Egemen sınıfın düşünceleri, bütün çağlarda, egemen düşüncelerdir, başka bir deyişle, toplumun egemen maddi gücü olan sınıf, aynı zamanda egemen zihinsel güçtür.."
•
İleti Sayısı: 26,429
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
139
Konu sahibi olarak bir şeyler karalayayım, ilk olarak bu konu belli aralıklarla Tarih Ansiklopedisi bölümünde (Tarih Ansiklopedisi bölümü olayları kapsamadan önce Tarih Forum'da veya Tarihte Bugün konusunda) hazırladığım olay konuları/yazılarının formatında, bu yazılar belli olaylara dair arkaplan bilgisi sağlasa da okuyuculara, kesinlikle tam anlamıyla ayrıntılı ve o konuya dair her türlü bilgiyi içeriyor demek mümkün değil. Aynı zamanda bir olay konusunda bahsedilen hususların birçoğunun o hususla ilgili daha ayrıntılı bilginin verilebileceği "farklı konuların" olabileceğini unutmayın. Örneğin Bolşevik Devrimi diye bir konumuz var, ancak özellikle Vladimir Lenin'e odaklanan bir konu yok, böyle de ayrı bir konu açılabilir, devrimde önemli rol sahibi başka kişiler için başka konular olabilir, her şeyi bir konuda beklemek de çok doğru değil.
Konuda üzerinde durulan hususla ilgili olarak, herkese açık mecralarda bu gibi tartışmalara herkes bölüm kuralları dahilinde cevap verebilir, bu farklı kafa yapılarından, farklı ideolojilerden, farklı görüşlerden, kimi zaman yeterli bilgiye dayanarak kimi zaman yetersiz bilgiyle yazılıyor olabilir, burada siz kendi bilginizi öne sürüp karşındakinize "neden öyle olmadığını" anlatabilirsiniz ve belki de o kişiye bir şeyler katabilirsiniz, veya katamazsınız - o da bu gibi ortamların bir gerçeği - yeni bir şey değil. Karşınızda tartıştığınız kişinin bölüm veya forum kurallarına aykırı şeyler öne sürdüğünü düşünüyorsanız her zaman rapor et tuşuyla durumu bize bildirebilirsiniz.
Konuda tartışılan yorumlanan hususu "Bolşevik Devrimi" üzerinden çıkıp "Halife'nin Çizdiği Tablolar" eksenine getiren iletileri birazdan kaldıracağım.
•
İleti Sayısı: 2,274
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
18
Orda mevzu biraz savaş nasıl kazanılır a dönüştü ondan dolayı halife resmini attım aslında konu çok da sapmiyordu bence, sadece orada bir arkadaşın sorusuna cevap verdim.
•
İleti Sayısı: 201
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
2
Allah aşkına siz neler sacmaliyorsunuz Rusların bütün ünlü düşünürleri sanatçıları ve bilim adamları çarlık dönemine aittir komünist devrim yapıyorum ayağına Rusya'nın kaç yüzyıllık kültürünü ve sanatını bozdular yazık ettiler
•
İleti Sayısı: 382
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
6
10-11-2017, 00:59
(Son Düzenleme: 10-11-2017, 02:04, Düzenleyen: strateggy.)
(10-11-2017, 00:11)aegon : Allah aşkına siz neler sacmaliyorsunuz Rusların bütün ünlü düşünürleri sanatçıları ve bilim adamları çarlık dönemine aittir komünist devrim yapıyorum ayağına Rusya'nın kaç yüzyıllık kültürünü ve sanatını bozdular yazık ettiler
Al işte. Düzgün bir tartışma ortamı bulamayacağız galiba bu başlık altında. Bu uslüba karşılık ben sakin bir şekilde yanıt vermek istiyorum. Rus tarihi hakkında ne kadar bilgin var bilemiyorum ama ünlü düşünürlerin, sanatçıların, düşünürlerin çarlık dönemindeki yaşadığı baskılar ileri boyuttaydı. Örnek olarak Dostoyevski'nin bir hayat hikayesine bak. Çar'ın en basit talepleri dahi nasıl karşıladığına bir bak. Her düşüncenin baskılandığı toplumun karanlığa itildiği bir dönemdi çarlığın son yılları. Rus edebiyatı okuyun da görün o dönemin Rus toplumunu. Yoksulluğun ve yozlaşmanın hat safhaya vardığı bu da yetmezmiş gibi dünya savaşına girildiği bir dönemdi. Çarlığın son 100 yılında sürekli bir kargaşa hali görürsünüz.
Devrim sonrasında bir çok politikayı çokça eleştirsek de bu eğitim, bilim veya sanat yönünden olmamalı bence. (Bu devletten haz etmeyen çoğu kişinin de ittifak ettiği bir durum.) Devrim öncesi köylülerin (mujik) çoğunlukta olduğu bir toplumu felaketlere rağmen (İç Savaş, Nazi işgali) inanılmaz bir şekilde eğitmiş ve uzaya kadar gitmiştir.
Alıntı:Ekim Devrimi olduğu sırada Çarlık Rusya'sındaki okuma yazma oranı %28,4'tü. O zamanlar Çarlık Rusya'sında da eğitim; işçi ve köylü çocuklarının faydalanamayacağı kadar pahalıydı. Devrimin ardından paralı eğitim yerini; eşit, parasız bir eğitime bıraktı. Sovyetlerde, 14 yaşına dek kişinin bütün eğitim masraflarını devlet karşılardı.
Yüksek öğretimde ise, geniş bir burs sistemi uygulanırdı. Üniversite ögrencilerinin dörtte üçü civarı devletten burs alırdı. Sovyetlerde, üniversite öğrencilerinin yarıya yakını işçi ve köylü çocuklarıydı.
Lenin bunun yanısıra 26 Aralık 1918'deki sekizinci parti kongresinde okur yazarlığı arttırmak için, okuma yazma seferberliği başlattı. Okuma seferberliği 1939 yılına kadar sürdü ve bu süre içinde Sovyetlerdeki okur yazar oranı %56,6'ya çıktı. (Ülkemiz bu orana 1970'te ulaştı.) Sovyetlerin son dönemlerinde ise okuma yazma oranı %100'dü.
Dahası da var eğitimle ilgili ama çok uzuyor yazı. Birazda bilim ve sanat açısından ele almak istiyorum. Uzaya çıkan ilk insan SSCB vatandaşı idi. (Yuri Gagarin) SSCB bilimi hakkında yazılmış bir çok kitap var. Keza sanat hakkında da bir çok kaynak var. Basit bir Google araştırması ile bulabileceğin bilgiler bunlar neye dayanarak yazıyorsun bunları garip. Ben küçük bir bilgi paylaşayım bu konu ile ilgili. Israr edersen devamını da paylaşabilirim.
Alıntı:1914 yılında sonradan Sovyetler Birliği olacak olan coğrafyada sadece bir (rakamla, 1) adet araştırma merkezi vardı ve yükseköğrenim ve araştırma merkezlerinde çalışanların sayısı 11,600 idi. 1960 yılına doğru araştırma merkezi sayısı 4196’ya, araştırmacı sayısı ise 354,200’e çıkmıştı! Bu sayı o tarihlerde dünyadaki araştırmacı sayısının dörtte biri idi yani her dört araştırmacıdan birisi Sovyetler Birliği’nde idi. Ayrıca her Sovyet’in kendi bilim akademisi bulunuyordu
Edebiyattaki yansıması: https://ipfs.io/ipns/tr.wikipedia-on-ipf...biyat.html
Sinema: https://www.wikiwand.com/tr/Sovyetler_Bi...nde_sinema
"... Egemen sınıfın düşünceleri, bütün çağlarda, egemen düşüncelerdir, başka bir deyişle, toplumun egemen maddi gücü olan sınıf, aynı zamanda egemen zihinsel güçtür.."
İleti Sayısı: 337
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
2
10-11-2017, 09:39
(Son Düzenleme: 10-11-2017, 09:40, Düzenleyen: Kierkegaard.
Düzenleme Nedeni: imla
)
Her ne kadar Bolşevik Devrimi'ni olumlu bulsam da Lenin'in Oblomov hakkında sarf ettiği şu cümleler içimi yaralamaktadır:
"Rusya üç ihtilal geçirdi, ama gene de oblomovlar kaldı; çünkü oblomovlar yalnız derebeyler, köylüler arasında değil, işçiler, komünistler arasında da vardır. Toplantılarda, komisyonlarda nasıl çalıştığımıza bakarsanız, eski oblomovların içimizde olduğunu görürsünüz. Onu adam etmek için daha çok yıkamak, temizlemek, sarsmak, dövmek lazım gelecektir."
Bolşevik Devrimi ile beraber tarihin tozlu raflarında yerini alan, Tolstoy'un ve diğer çağdaş Rus yazarların romanlarında gördüğümüz Mazurka'lar, bize benzer şekilde Fransızca konuşan Rus aristokrasisinin parlak ve entrikalı hayatı yazarların edebi bakış açısıyla kalbimize kazınmıştır.
•
İleti Sayısı: 1,433
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
8
@ strateggy
Bilim ve eğitim para gerektirirken kültür ve sanat hayal gücü gerektirir, tek tipleşmiş, çirkin betonlarla çevrili komünlerin ve yarışa dayalı eğitim sisteminin hayal gücü üretmesi pek mümkün değil. Kültürel açıdan Çarlık Rusya'sının tüm baskıya rağmen daha üstün olduğu açık.
Aşağıdaki 1 üye Awake nickli üyenin bu iletisini beğendi:1 üye Awake nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• Kierkegaard
|