Güçlü bir devletin güçlü bir ekonomiye sahip olması gerektiğini, güçlü bir ekonominin ise refah bir halkla beslendiğini öne süren hipotez.
Laffer bu hipotezi ortaya attığı sırada Abd ekonomisi resesyon durumundaydı malumunuz Abd kadar büyük bir ekonomiye sahip olan sadece Çin var ama Abd halkı kadar veya Abd halkından daha refah durumda olan ülkeler(İsveç Norveç vesaire) büyük bir nüfusa ve ekonomiye sahip değiller. Artık Çinin ivmeli büyüyen ekonomisi, nükleer silahların yaygınlaşması, Abd'nin diplomatik yalnızlığı; İçinde yaşadığımız bilgi çağından dolayı dünyadaki gündemden herkesin haberdar olabildiği günümüzde içinde yaşadığımız dünya çok hızlı bir şekilde değişim kapasitesine sahip.
Laffer eğrisinin en büyük dayanağı toplumun üretkenliğidir. Toplum ne kadar üretken olursa devletin ekonomisi o kadar büyüme ivmesine sahip olur. Devletin yani yönetici konumunda bulunan insanların toplumun üretici özelliğini korumaya çalışmak zorundadırlar, toplumdan alınan vergi toplumun refah düzeyini tehdit etmeyecek hükümete karşı kin besletmeyecek şekilde alınmalı ve tekrar toplum ihtiyaçlarını en optimum biçimde karşılamalıdır, Ülkenin yönetici konumunda bulunan şahıslar eğer toplum yerine bireysel refahları ön plana çıkarırlarsa vergiler sürekli arttırıldığı halde halk üretime teşvik edilmez ise toplumun ihtiyaçları sağlıklı karşılanmaz ve yine toplumu üretkenliğe sevk eden ihitiyaç veya lüks tüketimlere sömürü amaçlı keyfi vergiler eklenirse(burası tanıdık gelmiş olabilir), insanların üretkenliğe olan şevki kırılır refah düzeyi düşen toplum iyi beslenemez, eğitim göremez, bilinçleşemez ve yozlaşır.
Yozlaşmış bir topluma sahip olan devlet büyük bir ekonomiye ve nüfusa sahip olsa bile üretken olmadığı için ekonomisi büyüme eğrisine sahip olamaz sebebi ise yozlaşmış öğretmenlerin, doktorların ve daha birçok meslek grubuna sahip insanların işini topluma fayda değil zarar verecek biçimde yapmalarıdır ve devlette toplum gibi kaçınılmaz bir şekilde zayıflayacak hastalanacak ve ölecektir. Bundan dolayıdır ki güçlü bir devlet için halk refah ve üretken olmalı alınan vergiler minimum da tutulmalı ve en optimum biçimde harcanmalıdır.
Laffer bu hipotezi ortaya attığı sırada Abd ekonomisi resesyon durumundaydı malumunuz Abd kadar büyük bir ekonomiye sahip olan sadece Çin var ama Abd halkı kadar veya Abd halkından daha refah durumda olan ülkeler(İsveç Norveç vesaire) büyük bir nüfusa ve ekonomiye sahip değiller. Artık Çinin ivmeli büyüyen ekonomisi, nükleer silahların yaygınlaşması, Abd'nin diplomatik yalnızlığı; İçinde yaşadığımız bilgi çağından dolayı dünyadaki gündemden herkesin haberdar olabildiği günümüzde içinde yaşadığımız dünya çok hızlı bir şekilde değişim kapasitesine sahip.
Laffer eğrisinin en büyük dayanağı toplumun üretkenliğidir. Toplum ne kadar üretken olursa devletin ekonomisi o kadar büyüme ivmesine sahip olur. Devletin yani yönetici konumunda bulunan insanların toplumun üretici özelliğini korumaya çalışmak zorundadırlar, toplumdan alınan vergi toplumun refah düzeyini tehdit etmeyecek hükümete karşı kin besletmeyecek şekilde alınmalı ve tekrar toplum ihtiyaçlarını en optimum biçimde karşılamalıdır, Ülkenin yönetici konumunda bulunan şahıslar eğer toplum yerine bireysel refahları ön plana çıkarırlarsa vergiler sürekli arttırıldığı halde halk üretime teşvik edilmez ise toplumun ihtiyaçları sağlıklı karşılanmaz ve yine toplumu üretkenliğe sevk eden ihitiyaç veya lüks tüketimlere sömürü amaçlı keyfi vergiler eklenirse(burası tanıdık gelmiş olabilir), insanların üretkenliğe olan şevki kırılır refah düzeyi düşen toplum iyi beslenemez, eğitim göremez, bilinçleşemez ve yozlaşır.
Yozlaşmış bir topluma sahip olan devlet büyük bir ekonomiye ve nüfusa sahip olsa bile üretken olmadığı için ekonomisi büyüme eğrisine sahip olamaz sebebi ise yozlaşmış öğretmenlerin, doktorların ve daha birçok meslek grubuna sahip insanların işini topluma fayda değil zarar verecek biçimde yapmalarıdır ve devlette toplum gibi kaçınılmaz bir şekilde zayıflayacak hastalanacak ve ölecektir. Bundan dolayıdır ki güçlü bir devlet için halk refah ve üretken olmalı alınan vergiler minimum da tutulmalı ve en optimum biçimde harcanmalıdır.