03-03-2018, 13:46
1936'nın ilk günü, 1.Dünya savaşında stresini atan dünya tekrar patlamaya hazır bir volkan gibi hareketlenmeye başladı bir yandan yükselen komünizm tehdidini yok etmeye çalışırken diğer yanda doğuda yükselen Japon tehdidine karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor.
Son birkaç yıldır Almanlarla ortak yürüttüğümüz ordu reformu projemiz için artık ciddi adımlar atmaya başlamanın zamanı geldi. Alman dostlarımızın gönderdiği askeri danışmanlardan von Falkenhausen e göre savaş kabiliyeti zayıf olan piyade tümenlerimizin mevcutları 2 Tugay dan 3 Tugaya çıkartılacak ve 1 adet topçu alayı eklenecek şekilde büyütülecekti, bir yandan tümenler tam gücüne ulaştırılmaya çalışılırken emir komuta zinciri zayıf olan kara kuvvetleri toplamda 64 tümenden oluşan 16 kolordu luk 3 ordu şeklinde tekrar organize edilecekti.
Hava kuvvetleri 5 sene içerisinde içinde bulunduğu kötü durumdan çıkartılmalıydı bunun için mevcut birliklere ilave 3 avcı filosu 2 taktik bombardıman filosu ve 2 yakın hava desteği filosu kurulması amaçlandı.
Donanmada ise durum diğerlerinden daha farklı gözükmekteydi Japonlar denizlerde bizden kat ve kat üstün durumdalardı bu yüzden donanmanın görevi daha küçük çaplı tutulmak zorunda kalınmıştı.
Ordu modernize edilmeye çalışılırken sanayimizin bunu besleyemeyecek durumda olduğu gün gibi ortadaydı üretim ve verimlilik konusunda önemli adımlar atılmaya karar verildi.
Askeri ve ekonomik atılımların yanı sıra siyasi gelişmelerde göstermek zorundaydık 1936'nın Mart ayında Guangxi ye Grungdong bölgesi için taleplerimizi yeniledik Guangxi de bulunan ve hükumetimizi destekleyen halkın ayaklanması sonucu Guangxi hükumeti talebimizi kabul etti ve Grungdong dan çekildi böylece güney sınırımızdaki rakibimizin deniz ile bağlantısı kesilmiş oldu.
Bu olay dışında 1936 yılı büyüme ve gelişimle sorunsuz tamamlandı.
1937 yılı itibari ile askerlik ve ekonomi yasalarında değişikliler yapılarak Ordunun eksiklerinin giderilmesi amaçlandı ilk 5 aylık periyotta piyade tümenlerinin yarısına yakını ve birkaç milis birliği mevcutları tamamlandı ve emir komuta zincirinin taslağı hazırlandı. bir buçuk sene boyunca havacılık sektöründe devam eden çalışmalar sonucunda ilk yakın hava desteği filomuzun da yapım süreci başlamış oldu. Aynı süreçte devam eden sanayi yatırımlarımız da meyvesini vermeye başladı 1937 hazıran ayı itibari ile fabrikalarımızın verimliği %100 e ulaşmış oldu.
Ne olduysa o gece oldu 7 Haziran 1937 Marco Polo köprüsünde askerlerimiz komünist isyancılar zannedelerek bir grup Japon askerine ateş açtılar ve geri dönülmez yola girmiş olduk Japonlar bu olaya çok şiddetli karşılık verdiler ve savaş ilan ederek Pekin ve Tienjin e saldırdılar.
Yaz ve son bahar boyunca Pekin, Tienjin, Yonging, Zhoulu,Yangyuan ve Laiyuan da birliklerimiz dillere destan direnişlerde bulundular bu cepheden bir sonuç çıkaramaya Japonlar 1938 başında Şansi ye de savaş ilan ederek savunmamızın sol kanadını sarmaya başladılar.
1938 Nisan ayında Şanşi Japonlar tarafından ilhak edildi bu durum sonunda sol kanadımız tehlikeli şekilde düşmana açılmış oldu Komünist Çin hakimiyetindeki bölgenin sınırında bekleyen birliklerimiz bu Japonları engellemek için Hancheng ve Lingbao ya sevk edildi.
Mayıs ayı sonunda Japon birlikleri hazırlıklarını tamamlayarak Hancheng ve Lingbao üzerine saldırılara başladı. Dağ ve nehir geçişlerinde yerlerini almış milis birliklerimiz ancak 1 hafta kadar dayanabildi ve 1 Haziran 1938 tarihinde Japon birlikleri sınırı geçerek istilaya başladı.
Ana savunma hattımızda da durum hiç iç açıcı değildi Japon bombardıman uçakları sıklıkla birliklerimizin üzerine çullanıyor askerlerimiz yer altına çekilmek zorunda kalıyordu 1 Temmuz günü Laiyuan'daki birliklerimiz Japonlar tarafından geriye atıldı.
1 Temmuzda Laiyuan ın kaybedilmesinden sonra bölgenin boşaltılması için planlar yapılması gündeme gelsede Genelkurmay tarafından reddedilerek kavrulmuş toprak stratejisine geçilmesine karar verildi Genelkurmay'ın başka planları vardı.
Kavrulmuş toprak stratejisin kabulünden sonra 1. Taktik bombardıman filosu Şanşi bölgesine lojistik saldırı emri aldı.
Son birkaç yıldır Almanlarla ortak yürüttüğümüz ordu reformu projemiz için artık ciddi adımlar atmaya başlamanın zamanı geldi. Alman dostlarımızın gönderdiği askeri danışmanlardan von Falkenhausen e göre savaş kabiliyeti zayıf olan piyade tümenlerimizin mevcutları 2 Tugay dan 3 Tugaya çıkartılacak ve 1 adet topçu alayı eklenecek şekilde büyütülecekti, bir yandan tümenler tam gücüne ulaştırılmaya çalışılırken emir komuta zinciri zayıf olan kara kuvvetleri toplamda 64 tümenden oluşan 16 kolordu luk 3 ordu şeklinde tekrar organize edilecekti.
Hava kuvvetleri 5 sene içerisinde içinde bulunduğu kötü durumdan çıkartılmalıydı bunun için mevcut birliklere ilave 3 avcı filosu 2 taktik bombardıman filosu ve 2 yakın hava desteği filosu kurulması amaçlandı.
Donanmada ise durum diğerlerinden daha farklı gözükmekteydi Japonlar denizlerde bizden kat ve kat üstün durumdalardı bu yüzden donanmanın görevi daha küçük çaplı tutulmak zorunda kalınmıştı.
Ordu modernize edilmeye çalışılırken sanayimizin bunu besleyemeyecek durumda olduğu gün gibi ortadaydı üretim ve verimlilik konusunda önemli adımlar atılmaya karar verildi.
Askeri ve ekonomik atılımların yanı sıra siyasi gelişmelerde göstermek zorundaydık 1936'nın Mart ayında Guangxi ye Grungdong bölgesi için taleplerimizi yeniledik Guangxi de bulunan ve hükumetimizi destekleyen halkın ayaklanması sonucu Guangxi hükumeti talebimizi kabul etti ve Grungdong dan çekildi böylece güney sınırımızdaki rakibimizin deniz ile bağlantısı kesilmiş oldu.
Bu olay dışında 1936 yılı büyüme ve gelişimle sorunsuz tamamlandı.
1937 yılı itibari ile askerlik ve ekonomi yasalarında değişikliler yapılarak Ordunun eksiklerinin giderilmesi amaçlandı ilk 5 aylık periyotta piyade tümenlerinin yarısına yakını ve birkaç milis birliği mevcutları tamamlandı ve emir komuta zincirinin taslağı hazırlandı. bir buçuk sene boyunca havacılık sektöründe devam eden çalışmalar sonucunda ilk yakın hava desteği filomuzun da yapım süreci başlamış oldu. Aynı süreçte devam eden sanayi yatırımlarımız da meyvesini vermeye başladı 1937 hazıran ayı itibari ile fabrikalarımızın verimliği %100 e ulaşmış oldu.
Ne olduysa o gece oldu 7 Haziran 1937 Marco Polo köprüsünde askerlerimiz komünist isyancılar zannedelerek bir grup Japon askerine ateş açtılar ve geri dönülmez yola girmiş olduk Japonlar bu olaya çok şiddetli karşılık verdiler ve savaş ilan ederek Pekin ve Tienjin e saldırdılar.
Yaz ve son bahar boyunca Pekin, Tienjin, Yonging, Zhoulu,Yangyuan ve Laiyuan da birliklerimiz dillere destan direnişlerde bulundular bu cepheden bir sonuç çıkaramaya Japonlar 1938 başında Şansi ye de savaş ilan ederek savunmamızın sol kanadını sarmaya başladılar.
1938 Nisan ayında Şanşi Japonlar tarafından ilhak edildi bu durum sonunda sol kanadımız tehlikeli şekilde düşmana açılmış oldu Komünist Çin hakimiyetindeki bölgenin sınırında bekleyen birliklerimiz bu Japonları engellemek için Hancheng ve Lingbao ya sevk edildi.
Mayıs ayı sonunda Japon birlikleri hazırlıklarını tamamlayarak Hancheng ve Lingbao üzerine saldırılara başladı. Dağ ve nehir geçişlerinde yerlerini almış milis birliklerimiz ancak 1 hafta kadar dayanabildi ve 1 Haziran 1938 tarihinde Japon birlikleri sınırı geçerek istilaya başladı.
Ana savunma hattımızda da durum hiç iç açıcı değildi Japon bombardıman uçakları sıklıkla birliklerimizin üzerine çullanıyor askerlerimiz yer altına çekilmek zorunda kalıyordu 1 Temmuz günü Laiyuan'daki birliklerimiz Japonlar tarafından geriye atıldı.
1 Temmuzda Laiyuan ın kaybedilmesinden sonra bölgenin boşaltılması için planlar yapılması gündeme gelsede Genelkurmay tarafından reddedilerek kavrulmuş toprak stratejisine geçilmesine karar verildi Genelkurmay'ın başka planları vardı.
Kavrulmuş toprak stratejisin kabulünden sonra 1. Taktik bombardıman filosu Şanşi bölgesine lojistik saldırı emri aldı.
1 Temmuzda kaybedilen Laiyuan'ın geri alınma zamanı gelmişti 30 Temmuzda hazırlıklarını tamamlayan kuvvetlerimiz bölgedeki Japon Süvari Tümenine ağır zayiat verdirerek geri püskürttü ve bölgenin kontrolünü tekrar ele geçirdi. Bu zaferdeki bir detay Genelkurmayın iştahını epey kabartmıştı.
1 Ağustos 1938 itibari ile ordunun genel durumu. Önceki gün kazanılan Laiyuan zaferinden sonra Genelkurmay Çin i istila eden Japon kuvvetlerini çevirmek için Hasat harekatına hazırlık yapılması için gereken emirleri yayınladı.
Kuzeyde Laiyuan geri alınsa da güneydeki Japon istilası tüm hızıyla devam ediyordu birliklerimiz pek çok cepheden geri çekilmek zorunda kalmışlardı.
Kara da durum ne kadar zorsa denizde de bir o kadar zor günler geçiriyorduk sanayimizi besleyen ham maddeleri taşıyan konvoylar Japon donanması tarafından tek tek batırılıyordu savaşın başından beri 150 ye yakın konvoy denizin dibine gönderilmişti konvoylarımızı bir nebzede olsa korumak için deniz yolu savunması doktrini doğrultusunda eskort gemiler üretmeye başladık.
1 Eylül 1938 de son bir çaba ile başlayan Hasat Herakatı 22 Ekimde genel hatları ile tamamlanmış durumda. 1 Eylül'de başlayan harekat hazırlıklarında en önemi unsur 1. Taktik bombardıman filosu oldu zaten alt yapısı zayıf olan şanşi bölgesindeki ikmal merkezlerine 2 ay boyunca taarruz eden eden filo beklenilenden daha fazla zarar vererek düşmanın bütün engelleme çabalarını boşa çıkarttı Genelkurmayın daha önce defalarca incelediği Japon süvari tümenleri üzerine başlatılan yarma harekatı yanında eski Şanşi sınırında bulunan bütün Japon tümenlerine yapılan eş zamanlı taaruzlar sonunda Panikleyen Japonlar düzensiz geri çekilerek Çin içerisinde bulunan 100bin kişilik istila ordusunu kendi kaderlerine terk ettiler. Hasat harekatının şokunu atlatamayan Japonlara Aralık ayında bir daha saldıran kuvvetlerimiz Pekin bölgesinde bulunan Japon ordu karargahını ve 2 tümeni Leting de sıkıştırarak imha etti aralık sonuna kadar bölgeyi savunan birliklerimiz Japon baskısı sonucunda Pekin savunmasına dahil olmak için geri çekildi.
23 Ocak 1939 (Hikayeyi yazmaya karar verdiğim bölüm) itibari ile ordunun genel mevcudu 437bin e ulaştı.
Birliklerimizin modernizasyon çalışmaları.
Tugay ve destek alaylarımızın sayıları.
2.Bölümün sonu.
GELECEK BÖLÜM.
2.Bölümün sonu.
GELECEK BÖLÜM.