Divan Edebiyatı
#4
GAZEL 3

fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün
 
1.      Gülistân bezm-i şarâb u câm-ı mey güldür bana
Kulkul-i halk-i sürâhî savt-ı bülbüldür bana
 
(Şarap meclisi bana gül bahçesi, şarap kadehi de güldür; sürahinin boğazından çıkan sesler de bana bülbül sesi gibi gelir.)
 
gülistân: gül bahçesi
bezm: içkili, eğlenceli meclis, dernek
mey: şarap
kulkul: 1.  ruhu hafif, eline ayağına çabuk 2. bir şeyin hareketinden, deprenmesinden çıkan ses
halk: 1. boğaz 2. tıraş etme
savt: ses
 
2.      ‘Ârızunda ol iki zülf-i girih-gîrün senün
Suya konmış iki garrâ tâze sünbüldür bana
 
(Yanağının üzerine dökülmüş kıvrım kıvrım zülüflerin, bana suya konmuş iki taze sümbüldür.)
 
‘ârız: 1. gelen 2. tesadüfi vaka 3. dağ, bulut vesaire gibi görmeye mani olan her şey 4. yanak
girih-gîr: düğüm tutmuş
garrâ:  1. alnında beyaz bir lekesi, akıtması olan 2. ak, parlak, güzel, gösterişli, nümayişli, şatafatlı
 
3.      Seng-i bî-dâdunla serde zahm-ı hûnînüm ki var
Gûşe-i destârda rengîn karanfüldür bana
 
(Senin merhametsizce attığın taşla başımda açılan kanlı yaram, bana sarığımın kenarında renkli [güzel] bir karanfildir.)
 
seng: taş
dâd: 1. adalet, doğruluk 2. ihsan, vergi
bî-dâd: merhametsiz
ser: 1. baş, kafa, kelle 2. baş, başkan 3. tepe, doruk 4. uç, kenar 5. nihayet, son
zahm: yara
hûnîn: kanlı, kana bulaşmış
gûşe: köşe, bucak
destâr: sarık, tülbent
rengîn: 1. renkli, parlak renkli; boyalı 2. güzel, latif, hoş 3. süslü
 
4.      Mest ü medhûşam velî hâlî mey-i engûrdan
La’l-i nâbun hâleti keyfiyyet-i müldür bana
 
(Üzüm şarabını içmeksizin sarhoş ve hayran gibiyim. Dudağının saf ve parlak şarabının etkisi, bana şarabın etkisi gibi gelir.)
 
mest: sarhoş
medhûş: dehşete uğramış, şaşırmış; korkmuş, ürkmüş
velî: velakin, amma, fakat
engûr: üzüm
la’l: 1. kırmızı, al 2. kırmızı ve değerli bir süs taşı 3. dudak
nâb: 1. halis, saf, arı 2. katıksız 3. berrak 4. oluk
hâlet: hâl, suret, keyfiyet, nitelik
keyfiyyet: 1. nitelik 2.  bir şeyin iyi veya kötü olması ciheti 3. bir hadisenin geçişi 4. madde, husus, iş
 
5.      Haydar-i Kerrâr’ıyam meydân-ı nazmun Bâkıyâ
Nevk-i hâme Zülfekâr u tab’ Düldüldür bana
 
(Ey Bâkî! Nazım meydanının Hz. Ali gibi döne döne saldıran aslanıyım. Kalemimin ucu Zülfikar, şairlik yaratılışım da Düldül gibidir.)
 
Haydar-i Kerrâr: Hz. Ali’nin lakabı, döne döne saldıran aslan
nevk: sivri uç
hâme: kalem
tab’: 1. tabiat, huy, yaratılış 2. mühür, damga basma 3. kitap basma
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.
[+] 1 üye Ahmed-i Sani nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
 


Bu Konudaki Yorumlar
Divan Edebiyatı - Yazar: Ahmed-i Sani - 18-04-2018, 19:31
Divan Edebiyatı - Yazar: Ahmed-i Sani - 21-04-2018, 18:15
RE: Divan Edebiyatı - Yazar: Ahmed-i Sani - 21-04-2018, 21:16
RE: Divan Edebiyatı - Yazar: Ahmed-i Sani - 22-04-2018, 21:18
Divan Edebiyatı - Yazar: portakalkabugu - 14-03-2019, 15:38
Divan Edebiyatı - Yazar: Elefsar - 14-12-2020, 12:19
Divan Edebiyatı - Yazar: Elefsar - 20-03-2022, 18:16



Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.