[Consul of Time]

2. Bölüm Büyük Muharebe

Elfler yurtlarını yeniden ele geçirme hayali ile canla başla çalışırken, Turgon eski Elf diyarlarına casuslar  yollama kararı aldı. Acaba Krallık bıraktıkları şekilde duruyor muydu? Yoksa düşman heryeri çoktan yağlamaşı mıydı? Kimse bilmiyordu. Kartallara haber salındı. Onlar  herşeyi güvenli ve sessiz bir şekilde görebilirlerdi. Casusların görevi ise Eski Krallıkta yaşayan bir Elf kalmış mıydı öğrenmekti. Casuslar uzun süren yolculukları sonrasında eski yurtlarına vardıkları zaman etrafta ne dost ne de düşman kimseyi göremediler. Casuslar etrafı iyice kolaçan etmeye için bir tepenin arkasına baktıkları zaman gözlerine inanamadıalr.
 Orklar sürpriz bir saldırı ile Eski Krallığı yağlamaya geldiler. Casuslar hızlı ve sessiz bir biçimde oradan sıvıştılar.


Kartallar durumu an be an Turgon'a iletiyorlardı. Orklar'ın sayısı sonsuz gibiydi. Geldikçe geliyorlardı. Gördükleri her şeyi hiç durmadan yakıp yıkarak ilerlediler.



Turgon'un öfkesi haberleri dinledikçe artıyordu. Ama Turgon'un kardeşi Fingon'un düştüğü hataya düşmeye hiç mi hiç niyeyti yoktu. O, sabırlıydı. Öfkesine yenik düşmeyecekti.
 Orkları durduracak hiçbir kuvvet yoktu. Çok değerli bir taş olan Mithril'den yapılmış şahane duvarları da yıktılar. Düpedüz barbarlardı.



Kaçan casuslar Gondolin'e vardılar. Hemen keşişler çağırılındı. Yaralananlar iyileştirildi. Gördükleri not edildikten sonra da istirahate çekildiler.

Spoiler

Sonraki bölüm benim için çok daha heyecanlıydı. Sonunda biraz kan gördük :D