HOLLANDA YÜKSELİYOR. BATI AVRUPADA İYİ BİR DİPLOMASİ SAYESİNDE YAPILMAYACAK ŞEY YOKTUR.
Bu memleketin başına geldiğimde agresif genişleme tavandaydı ve üzerimizde büyük bir koalisyon birikmiş durumdaydı. Fakat denizaşırı güçlerle yapılan diplomasi ile garantörlükler, dostluklar sonrası Hollanda rahat bir nefes almıştır.
Fakat herşeyin bir bedeli vardır:
Benden istenilen ,memleketin başına geçtiğimde aldığım duyuma göre eskiden günümüze bana destek çıkan Fransayı bırakmamdır. Hollanda dostlarını yarıyolda bırakmaz , fakat eski hükümdarların yaptığı antlaşmalar da beni bağlamaz. Fransa ve benim üzerimde oluşan koalisyon son nokta olup bu kararı vermek bir hayli lehimize oldu. Amacımız olan topraklar yapılan antlaşma ile bir bir bize satılmakta ve arkamıza sıkı garantörler almış bulunmaktayız.
Peki Hollanda bununla yetinecek mi ?
Ekmek elden su gölden yaşayacak bir konumda olmadığımız gibi sırtını denizaşırı güçlere yaslayıp başka bölgede söz sahipliği kovalamamak yüz karalığı olurdu , biz de erkenden yanıbaşımızdaki Köln'ün dostu olan Brandenburg'a varıp Köln'ü bırakıp yerine bizimle daha çıkarlı bir diplomasi yapmasını önerdik. Böylece hem bizi tehdit edebilecek ittifaktan kurtulup hem de doğu avrupayla ilişkiler kurduk.
Bunlardan ayrı olarak 2 savaş savaşıp 4 küçük devleti mağlup ettik , güçlü bir ekonomiyle çok mühim işler başardık. Gelecekteki kolonizasyon dönemi için temelleri atmakla beraber kolonizasyon enstütüsünün Gelre'de baş göstermesi bizim için piyango oldu.
Önümüzdeki yıllar için çok ümit vadeden bir plan yürürlüktedir. Takipte kalın.