21-05-2020, 14:47
İsmimin onuncusu olarak, bir savaşın içinde doğmuştum. Wanuku şehrini düşürdükten sonra düşmanın güney şehirlerini düşürüp, oradan başkente geçecektim.
Bir yandan da doğumuzdaki barbarlar ile savaşıyorduk.
Savaşlarla uğraşırken yeni bir medeniyetle daha karşılaştık.
Atalarımdan beri kabilemiz büyüdü, genişledi ve gelişti. Gittikçe huzursuzlaşan halkı daha iyi yönetmek için yeni bir yönetim biçine geçmek zorunlu olmuştu artık. Ben de danışmanlarımın tavsiyelerini de gözeterek her şehirden kırk kişinin katılacağı bir parlemento kurdum. Elbette son söz bana aitti, ama halk da yönetime katılmalıydı. Saatlerce süren tartışmaların ardında yasalarımız son halini aldı.
Düşman parası ile sürekli mancınık spamlıyor; okçularımız yıpratıyor hatta tam bir birliği üç mancınıkla tamamen yok ediyorlardı. Ben de iyiden iyiye kötüleşen ekonomimizi de gözederek bir barış anlaşması imzaladım.
Barbarlar ile olan savaşımız son hızla devam ediyordu. Barbarlar sonradan yıktığım kampın yanı sıra, daha da kuzeyimizdeki bir kampta organize olup, topraklarımızı yağmalıyordu.
Moğollar ile karşılaştık. İyi bir müttefik mi yoksa düşman mı olacaklarını sonradan göreceğiz.
Japonlar ile İnkalılar kendi aralarında savaşırken Japonların Yokohama şehri gözümüze takılıyor. Biricik oğlum 11. Jayavarman! Ne yapacağını en iyi sen bilirsin. Sana güvenim sonsuz.