17-07-2020, 15:44
Dün bitirdim 6 bölümlük bu mini drama/belgesel diziyi. Bariz batı propagandası olmuş. Güya "objektif" bir yaklaşım ile çekilmişmiş.
O kadar çok saçmalık vardı ki.. hangi birine değinmeliyim bilemedim.Yukarıda Uçab Erişte bir çoğuna da değinmiş zaten.
İkinci Dünya savaşı belgesellerinde bile almanlar daha objektif yansıtılmışlardır eminim.
Peki ne mi gördük?
Dönemin en iyi ve en düzenli ordusunu bir grup çapulcu sürüsü şeklinde gördük.
Şehsadenin kanının akıtılmadığı bir yerde lalanın şehsadeyi kırbaçlattığını gördük.
Yeniçeri ağasının sultanın üzerine yürüdüğünü gördük.
Tek derdi kendini kanıtlamak olan bir ergen sultanın inatla şehri kuşatmasını ve şansa bala şehri düşürdüğünü gördük.
Sultanın beyaz bayrakla surlara yanaştığını ve "paralı askeri" vazgeçirmeye çalıştığını, üstüne üstlük "paralı askerin" babasını bile satacağı teklife hayır dediğini gördük.
Dönemin en kuvvetli ve profesyonel ordusu olan yeniçerilerin bir grup paralı asker tarafından surların dışında tek kişi öldüremeden biçildiğini gördük.
Son bölüm hariç her muharebede Türk askerini kesildiğini gördük. Ne hikmetse bir tane bile Hıristiyan ölmedi.
Tarihin en zeki ve önemli komutanlarından biri olan 2.Mehmet'in kuşatma boyunca devamlı spontane kararlar aldığını ve neredeyse hiç bir şey planlamadığını gördük.
Elbette başarısız girişimler olmasına rağmen (topun çatlaması, lağımcıların yakalanması vs), çoğunluğunda düşmana büyük zararlar veren bu girişimlerin sadece başarısız olduğu anları gördük.
Akılcılıktan uzak, laf dinlemeyen, atarlı, gereksiz inatçı, kehanete bel bağlamış bir 2. Mehmet gördük.
Hep kara giyinmiş, düzensiz, çirkin, böğürüp duran, silah nizamı bile olmayan bir Osmanlı ordusu gördük.
2. Mehmet'in İstanbul'da gayrimüslimlere dokunmaması gerektiğini bir hizmetçiden öğrendiğini gördük.
Nedenini anlamadığım bir şekilde anası (Hüma Hatun) bilinmeyen bir 2. Mehmet gördük.
Sanki yakın bir zamanda büyük bir muharebe (2.Kosova Savaşo) kaybetmemiş bir batı tehditi ve bunu hiç hesap edip önlem almamış bir sultan gördük.
Dini motivasyondan uzak, çıkarcı ve işe yaramaz bir Osmanlı ordusu gördük.
Yani neresinden tutarsanız elinizde kalıyor, eminim şu an aklıma gelmeyen başka şeyler de vardır. Yani elbette tarih tamamıyla olduğu gibi yazılmaz ama yukarıda saydıklarımı ben bile farkedebiliyorsam, böyle bir belgesel dizide insan bi dikkat eder. Bu şartlarda ancak art niyet ve tercihen böyle bir dizinin çekildiğini düşünüyorum.
Sanırım düzgün yansıttıkları tek şey 11. Konstantin'in sonuna kadar şehri savunmaya çalışmasıydı.
Gereksiz romantik sahneler dışında gayette akıcı bir dizi olmuş. Ama izlemezseniz de bir şey kaybetmezsiniz.
O kadar çok saçmalık vardı ki.. hangi birine değinmeliyim bilemedim.Yukarıda Uçab Erişte bir çoğuna da değinmiş zaten.
İkinci Dünya savaşı belgesellerinde bile almanlar daha objektif yansıtılmışlardır eminim.
Peki ne mi gördük?
Dönemin en iyi ve en düzenli ordusunu bir grup çapulcu sürüsü şeklinde gördük.
Şehsadenin kanının akıtılmadığı bir yerde lalanın şehsadeyi kırbaçlattığını gördük.
Yeniçeri ağasının sultanın üzerine yürüdüğünü gördük.
Tek derdi kendini kanıtlamak olan bir ergen sultanın inatla şehri kuşatmasını ve şansa bala şehri düşürdüğünü gördük.
Sultanın beyaz bayrakla surlara yanaştığını ve "paralı askeri" vazgeçirmeye çalıştığını, üstüne üstlük "paralı askerin" babasını bile satacağı teklife hayır dediğini gördük.
Dönemin en kuvvetli ve profesyonel ordusu olan yeniçerilerin bir grup paralı asker tarafından surların dışında tek kişi öldüremeden biçildiğini gördük.
Son bölüm hariç her muharebede Türk askerini kesildiğini gördük. Ne hikmetse bir tane bile Hıristiyan ölmedi.
Tarihin en zeki ve önemli komutanlarından biri olan 2.Mehmet'in kuşatma boyunca devamlı spontane kararlar aldığını ve neredeyse hiç bir şey planlamadığını gördük.
Elbette başarısız girişimler olmasına rağmen (topun çatlaması, lağımcıların yakalanması vs), çoğunluğunda düşmana büyük zararlar veren bu girişimlerin sadece başarısız olduğu anları gördük.
Akılcılıktan uzak, laf dinlemeyen, atarlı, gereksiz inatçı, kehanete bel bağlamış bir 2. Mehmet gördük.
Hep kara giyinmiş, düzensiz, çirkin, böğürüp duran, silah nizamı bile olmayan bir Osmanlı ordusu gördük.
2. Mehmet'in İstanbul'da gayrimüslimlere dokunmaması gerektiğini bir hizmetçiden öğrendiğini gördük.
Nedenini anlamadığım bir şekilde anası (Hüma Hatun) bilinmeyen bir 2. Mehmet gördük.
Sanki yakın bir zamanda büyük bir muharebe (2.Kosova Savaşo) kaybetmemiş bir batı tehditi ve bunu hiç hesap edip önlem almamış bir sultan gördük.
Dini motivasyondan uzak, çıkarcı ve işe yaramaz bir Osmanlı ordusu gördük.
Yani neresinden tutarsanız elinizde kalıyor, eminim şu an aklıma gelmeyen başka şeyler de vardır. Yani elbette tarih tamamıyla olduğu gibi yazılmaz ama yukarıda saydıklarımı ben bile farkedebiliyorsam, böyle bir belgesel dizide insan bi dikkat eder. Bu şartlarda ancak art niyet ve tercihen böyle bir dizinin çekildiğini düşünüyorum.
Sanırım düzgün yansıttıkları tek şey 11. Konstantin'in sonuna kadar şehri savunmaya çalışmasıydı.
Gereksiz romantik sahneler dışında gayette akıcı bir dizi olmuş. Ama izlemezseniz de bir şey kaybetmezsiniz.