19-10-2020, 02:46
Ben İmparator Dungalach, yaş otuzbeş yolun yarısındayım. Tacı takar takmaz babamdan kalan savaşları yönetmek için ordumun başına geçtim. Bu savaşları hızlıca bitirmek önemliydi çünkü ülkede kazan kaldırmak isteyen köylü ve liderlerin haberleri bizi çok tedirgin ediyordu. Kolay olan isyancıların isteklerini kabul etmekti fakat dünya cesurlara aittir. Atalarımın emeklerini, bana miras kalan toprakları bu soysuzlara kaptırmak gibi bir niyetim yoktu.
Hanemize bundan sonraki dönemlerde ihtiyacı olacağını düşündüğüm bir miras hediye etmek istedim ve aile geleneklerimizi değiştirdim.
Uzun süredir eşimin tuhaf davranışları dikkatimi çekiyordu. Onunla yüzleşmem gerektiğini düşündüm. Fakat bu ihaneti beklemiyordum meğerse eşim beni bir din adamıyla aldatıyormuş ve bir de çocuk yapmışlar! Bu olay her ne kadar kalbimi kırsa da ülkemizin bekası için üzerinin örtülmesi gerekiyordu. En azından şimdilik.
Ülkemizin onurlu savaşçıları Calatrava Tarikati'nin lideri yeni topraklara ihtiyacı olduğunu söyledi isteğini geri çevirmek istemedim. Böyle savaşçılara her zaman ihtiyacımız olabilir.
Kültürümüz artık verasetimi en büyük çocuğuma devretmeme izin verse de vasallarım izin vermiyordu.
Yüce İrlanda halkı ve imparatorluğumuz bu boş siyasi çekişmelerle boğulmayı hak etmiyor. Artık bir şeyleri değiştirmek gerekli.
Dindar kesimin desteğini almak için göstermelikte olsa hacca gitmeye karar verdim ve Kudüs'e doğru yola çıktım.
Meğerse dünyada salgın hastalık kol geziyormuş bu hastalığı hac ziyareti sırasındamı kaptım bilmiyorum ama keşke siyasiler bu salgını örtbas etmese de haberimiz olsaydı.
Hastalık vücudumu tüketmeye başlayınca ülkemizin geleceğini kurtarmaya çalıştım. Tek bir erkek çocuğum olduğu için varis belirlememe gerek kalmadı. Son günlerimde çocuğuma diplomasi eğitimi verilmesini istedim. Bu kısa hayatımda şunu fark ettim ki babam kesinlikle yanılıyordu. Bu meseleler kılıç zoruyla çözülecek gibi durmuyordu. Ailemizin diplomasi dilini artık öğrenmesi gerekiyor.
Hanemize bundan sonraki dönemlerde ihtiyacı olacağını düşündüğüm bir miras hediye etmek istedim ve aile geleneklerimizi değiştirdim.
Uzun süredir eşimin tuhaf davranışları dikkatimi çekiyordu. Onunla yüzleşmem gerektiğini düşündüm. Fakat bu ihaneti beklemiyordum meğerse eşim beni bir din adamıyla aldatıyormuş ve bir de çocuk yapmışlar! Bu olay her ne kadar kalbimi kırsa da ülkemizin bekası için üzerinin örtülmesi gerekiyordu. En azından şimdilik.
Ülkemizin onurlu savaşçıları Calatrava Tarikati'nin lideri yeni topraklara ihtiyacı olduğunu söyledi isteğini geri çevirmek istemedim. Böyle savaşçılara her zaman ihtiyacımız olabilir.
Kültürümüz artık verasetimi en büyük çocuğuma devretmeme izin verse de vasallarım izin vermiyordu.
Yüce İrlanda halkı ve imparatorluğumuz bu boş siyasi çekişmelerle boğulmayı hak etmiyor. Artık bir şeyleri değiştirmek gerekli.
Dindar kesimin desteğini almak için göstermelikte olsa hacca gitmeye karar verdim ve Kudüs'e doğru yola çıktım.
Meğerse dünyada salgın hastalık kol geziyormuş bu hastalığı hac ziyareti sırasındamı kaptım bilmiyorum ama keşke siyasiler bu salgını örtbas etmese de haberimiz olsaydı.
Hastalık vücudumu tüketmeye başlayınca ülkemizin geleceğini kurtarmaya çalıştım. Tek bir erkek çocuğum olduğu için varis belirlememe gerek kalmadı. Son günlerimde çocuğuma diplomasi eğitimi verilmesini istedim. Bu kısa hayatımda şunu fark ettim ki babam kesinlikle yanılıyordu. Bu meseleler kılıç zoruyla çözülecek gibi durmuyordu. Ailemizin diplomasi dilini artık öğrenmesi gerekiyor.
Ey oğlum, ben gönlümce yaşayamadım. Senin geleceğin içinde endişeleniyorum. Akıllı bir lider savaşmadan da kazanabilir. Dünyada bizi askeri açıdan tehdit edebilecek çok az ülke var. Esas tehlike kendi içimizde bölünmemizdir. Bunu önlemek için eğer çok zor durumda kalırsan güçlü vasallarımızdan birinin kızıyla evlenebilirsin. Bunun kararını sana bırakmak istedim. Akıllı bir çocuksun doğru olanı bulacağından eminim ülkemizi kaderi senin ellerinde. Yanında olması için tanrıya dua edeceğim.