Bu kadar etkileyici bir film beklemiyordum. Kurosawa'nın neden Kagemusha'ya "Ran'ın kıyafet provası" dediğini anladım. Filmi hemen izledikten sonra iddialı konuşmak istemiyorum ama şunu söyleyebilirim ki açık ara izlediğim en iyi filmlerden biriydi. İzlediğim için mutluyum.
Eski deyip geçmeyiniz, izleyiniz.
Doğru söylemekle ve savaşın kötülüğüyle ilgili sözler tarih boyunca söylenegelmiştir. Bu sözler öyle çok söyleniyor ki artık herhangi bir kitaptan alıntı yaparcasına normalleştirip bunların üzerine düşünmüyoruz bile. Ama bu film, işte bu film bu fikirleri öyle güzel ve çarpıcı işliyor ki unutması kolay olmayacaktır.
Filmi iyi yapan şey sadece mesajı işleyişi değil, hikâye öyle sürükleyici ki kendi oğulları onu öldürmeye çalıştıktan sonra deliren Lord Hidetora'nın delirme sahnelerini bile merakla izledim (Lord Hidetora'yı oynayan Tatsuya Nakadai şahane iş çıkarmış, onu da söylemek istiyorum). Başlangıçta Saburo'nun kaba ve babasını umursamayan bir adam olduğunu düşündüm, abileri ise babalarını tatlı sözlerle avutuyordu. Fakat Saburo kalbinden geçeni söyleyen dürüst bir adamdı. Aslında nasıl biri olduğunu öğrendiğimde uğursuz bir kurşunla can vermesi beni çok üzdü. Devamlı sevdiklerinin kaybıyla sınanan Lord Hidetora'nın ölümü de üzücüydü, zavallı yaşlı adam acılarından kurtulmuştu en azından.
Son olarak, Tatsuya Nakadai'nin aynı zamanda Kagemusha'daki Takeda Shingen ve taklitçisini oynadığını da söyleyeyim. Bu iki harika filmin başrolü olarak mükemmel iş çıkarmış. Ayrıca, eğer Kagemusha izledikten sonra bu filmi izliyorsanız ve Saburo size tanıdık geldiyse; evet, Saburo'yu oynayan Daisuke Ryû, Kagemusha'da Oda Nobunaga'yı canlandırıyor.