26-04-2022, 22:21
Güneye yaptığımız seferler beraberinde türlü sorunlar getiriyordu. Farklı kültür ve mezheplere sahip bu toplumlarla anlaşmak çok güçtü. Bu yüzden yeni bir hedef belirleyip yönümüzü kuzeye, bizimle aynı kültür ve mezhepten olan Fatımi Krallığı'na çevirmiştik. Planımız çok basitti yaşlı Fatimi kralı öldüğünde hem ülkesi zayıflayacak hem de müttefikleri kalmayacaktı biz de bu sırada saldırıya geçecektik. Yapmamız gereken tek şey beklemekti. Zamanı doğru değerlendirmek için önce krallığımızda bölücü faliyetlerde bulunan unsurları temizledik. Diğer toplumlarla kültürel uyumumuzu artırdık hatta nübye ve mısır toplumlarını kardeş ayrım yapanları ise kalleş ilan ettik ve nübye-mısır ortak kültürünü yarattık. Ayrıca din düşmanlarına gelecekte fırsat vermemek için İsmaili mezhebini yayma girişimlerini hızlandırdık.
Ülkemize gelen dünyaca ünlü bir demirciye babam Sultan II. Ali değerli bir zırh yapması için 500 altın verdi, her ne kadar engel olmaya çalışssam da beni dinlemedi. Altınları alan uğursuzun kısa süre sonra vadesi dolunca babamın da kalbi çarpmaya başladı. Lakin takdir-i ilahi uzaklardan gelen amansız bir hastalık sonucu tecelli etti. Kızıl veba da denilen çiçek hastalığı, sarayımızda babam da dahil olmak üzere birçok kişinin canını aldı.
Erken yaşta krallığın başına geçmiş olmama rağmen hanedanımızın yıllar boyu sarfettiği gayretler neticesinde tek bir isyan bile çıkmadan kontrolü sağlamayı başardım. Babamın vasiyeti üzerine yeniden Fatımi Krallığı üzerine yoğunlaştım. Kurmaylarım ve ben yaptığımız planları gözden geçirirken abdest tazelemek için karargahımdan iki dakikalığına ayrılmıştım tam geri dönüyordum ki elime Amiri İmparatorluğu'ndan gelen bir mektup sıkıştırdılar. Mektupta sadece kısa bir not yazıyordu.
Hayırdır inşallah dedim karargaha geri döndüğümde herkesin yüzü yere bakıyordu. Ne oldu ne bu haliniz diye sordum bana masada duran haritayı gösterdiler. Haritaya baktığımda birde ne göreyim.
Siz tuvaletteyken Fatımi kralı öldü. Amiri İmparatoru hemen saldırıya geçip tüm toprakları kendi ülkesine kattı efendi hazretleri dediler. Tüm bunlar iki dakika içinde mi oldu diye sordum evet dediler. Uzun uzun pencereden dışarıya baktım. Derken Amiri İmparatorundan bir mektup daha geldi. Bu kez de vasal olmamı istiyordu, reddettim. Eğer Amiri İmparatoru ülkemiz üzerine askeri harekat başlatırsa, batılı liderler tarafından bu zulme bir dur demek adına gönderilecek her türlü yardımı dört gözle bekliyor olacağız.
Artık kuzeye, doğuya ve batıya genişleyemediğimiz için gerçekleştirebileceğimiz en olası senaryo güneye inip Habeşistan imparatorluğunu kurmak olacak. Lakin daha önce de bahsettiğim gibi bölgenin kültürel yapısı ile uyum sağlayamamız sebebiyle bu hiç de kolay olmayacaktır.
Ülkemize gelen dünyaca ünlü bir demirciye babam Sultan II. Ali değerli bir zırh yapması için 500 altın verdi, her ne kadar engel olmaya çalışssam da beni dinlemedi. Altınları alan uğursuzun kısa süre sonra vadesi dolunca babamın da kalbi çarpmaya başladı. Lakin takdir-i ilahi uzaklardan gelen amansız bir hastalık sonucu tecelli etti. Kızıl veba da denilen çiçek hastalığı, sarayımızda babam da dahil olmak üzere birçok kişinin canını aldı.
Erken yaşta krallığın başına geçmiş olmama rağmen hanedanımızın yıllar boyu sarfettiği gayretler neticesinde tek bir isyan bile çıkmadan kontrolü sağlamayı başardım. Babamın vasiyeti üzerine yeniden Fatımi Krallığı üzerine yoğunlaştım. Kurmaylarım ve ben yaptığımız planları gözden geçirirken abdest tazelemek için karargahımdan iki dakikalığına ayrılmıştım tam geri dönüyordum ki elime Amiri İmparatorluğu'ndan gelen bir mektup sıkıştırdılar. Mektupta sadece kısa bir not yazıyordu.
Hayırdır inşallah dedim karargaha geri döndüğümde herkesin yüzü yere bakıyordu. Ne oldu ne bu haliniz diye sordum bana masada duran haritayı gösterdiler. Haritaya baktığımda birde ne göreyim.
Siz tuvaletteyken Fatımi kralı öldü. Amiri İmparatoru hemen saldırıya geçip tüm toprakları kendi ülkesine kattı efendi hazretleri dediler. Tüm bunlar iki dakika içinde mi oldu diye sordum evet dediler. Uzun uzun pencereden dışarıya baktım. Derken Amiri İmparatorundan bir mektup daha geldi. Bu kez de vasal olmamı istiyordu, reddettim. Eğer Amiri İmparatoru ülkemiz üzerine askeri harekat başlatırsa, batılı liderler tarafından bu zulme bir dur demek adına gönderilecek her türlü yardımı dört gözle bekliyor olacağız.
Artık kuzeye, doğuya ve batıya genişleyemediğimiz için gerçekleştirebileceğimiz en olası senaryo güneye inip Habeşistan imparatorluğunu kurmak olacak. Lakin daha önce de bahsettiğim gibi bölgenin kültürel yapısı ile uyum sağlayamamız sebebiyle bu hiç de kolay olmayacaktır.