27-05-2023, 21:37
(Son Düzenleme: 27-05-2023, 21:43, Düzenleyen: Hanno barca.)
25 Mart 1137 yılında gerçekleşen Trakya muharebesi destansıydı. İki kat büyük olmasına rağmen Aikos ve ordusu inanılmaz bir hezimete uğradı. Nihayetinde ordusundan geriye sadece 5 bin kişi kalmıştı. Bu insanlar Aikos'un topladığı paralı askerlerdi. Hepsini ibretlik bir olay için kullandım. Biri hariç bütün askerlerin gözlerine mil çektirdim. Ardından ise hepsinin bir kolu ile bir bacağını sakat bıraktım. Bana isyan etmek isteyen bütün vasallarıma ibret olsun diye o esirleri gönderdim. Söylentilere göre bazı vasallarım bu yüzden kalp krizi geçirmiş. Önemi yoktu. Sonuçta imparatorluğun geleceği için bazı şeyler yapılmalıydı. Kral Aikos'a gelecek olursak. İşlediği günahlar için onu hadım ettim , gözlerine mil çektirdim ve sakat bıraktım. Yaşadığı acı yetmezmiş gibi onu Roma'ya sürgüne gönderdim. Son aldığım haberlere göre kuduzdan acı çekerek ölmüş. Doukas isyanı bitince imparatorluk için büyük bir reform yapmaya karar verdim. Artık vasallarım fazlaydı bu yüzden hepsini benim adıma yönetmesi için bölgesel valilik sistemini buldum. Anadolu , Bulgaristan gibi büyük ölçekli yerler için ayrı ayrı valiler atadım. Sadece Trapzon ve Epir bir sorundu. Hayli hazırda krallıktı onlar vali atayamazdım. Bu yüzden onlardan krallık ünvanını bırakmalarını ve bana vermelerini istedim. Trabzon kralı beni dinledi ama Epir kraliçesi Kara Theodora beni dinlemedi. Üstelik bu da yetmezmiş gibi bana ve haneme küfürler etti aşağıladı. Patriği kullanarak Epir kraliçesi ile bağlantılı olan herkesi aforoz ettim. Sonra da 20 bin kişilik bir odu toplayarak 1140 yılının başında onlara savaş açtım. Kraliçe Theodora müttefiklerinin onu kurtaracağını zannediyordu. Ne yazık ki kimse onu kurtaramazdı. Ben ve ordum Epir'e vardığımızda tam 35 bin kişilik bir ordu karşımızdaydı. Ordunun önemli bir kısmını kuzeyliler oluşturuyordu. O kadarki bazı Varangiard muhafız askerlerim kendi kardeşlerini gördüklerini söyledi.
15 Nisan 1141 yılında gerçekleşen Arnavut dağı muharebesi kanlıydı. Hem ben hem Epir kraliçesi inanılmaz kayıplar verdi ama ben kazanmıştım. Savaş sırasında kraliçe Theodora'nın oğlunu öldürdüm. Yaşlı olduğum için beni kolay lokma zannetti ama bana bir çizik bile atamadan kafası ayağımdaydı. Savaşın ardından artık standart haline gelmiş olan toprak işgaliyle uğraştım.4 yılımı almasına rağmen sonunda kraliçe onunla kan bağı bulunan herkesi hapsettim. Öncelikle kraliçeye ne olduğunu anlatayım. Kraliçenin elinden bütün topraklarını aldım , mallarına ve mülklerine el koydum. Kendisini ise işlediği zina günahı nedeniyle yaktırdım. Oğulları ve torunlarını ise başka bir iş için kullandım. Hepsi yetişkin erkekler idi ve bana hakaret etmişlerdi. Bu yüzden hepsinin uzuvlarını parçalatıp bütün Epir boyunca büyük şehirlerin duvarlarına astırdım. Bu yüzden bazı vasallarım bana zalim dedi. Ne dediklerinin bir önemi yoktu. Ben imparotordum ve halkımın iyiliği için bir avuç insanı harcaya bilirdim. Epir'de yaşananlardan sonra yaşanan bu olaya " Arnavut Kanı vakası" dendi. Zira kraliçe Arnavut asıllı olduğunu söylüyordu ama bunun yalan olduğunu anlamak zor değildi.
15 Nisan 1141 yılında gerçekleşen Arnavut dağı muharebesi kanlıydı. Hem ben hem Epir kraliçesi inanılmaz kayıplar verdi ama ben kazanmıştım. Savaş sırasında kraliçe Theodora'nın oğlunu öldürdüm. Yaşlı olduğum için beni kolay lokma zannetti ama bana bir çizik bile atamadan kafası ayağımdaydı. Savaşın ardından artık standart haline gelmiş olan toprak işgaliyle uğraştım.4 yılımı almasına rağmen sonunda kraliçe onunla kan bağı bulunan herkesi hapsettim. Öncelikle kraliçeye ne olduğunu anlatayım. Kraliçenin elinden bütün topraklarını aldım , mallarına ve mülklerine el koydum. Kendisini ise işlediği zina günahı nedeniyle yaktırdım. Oğulları ve torunlarını ise başka bir iş için kullandım. Hepsi yetişkin erkekler idi ve bana hakaret etmişlerdi. Bu yüzden hepsinin uzuvlarını parçalatıp bütün Epir boyunca büyük şehirlerin duvarlarına astırdım. Bu yüzden bazı vasallarım bana zalim dedi. Ne dediklerinin bir önemi yoktu. Ben imparotordum ve halkımın iyiliği için bir avuç insanı harcaya bilirdim. Epir'de yaşananlardan sonra yaşanan bu olaya " Arnavut Kanı vakası" dendi. Zira kraliçe Arnavut asıllı olduğunu söylüyordu ama bunun yalan olduğunu anlamak zor değildi.
Aut viam invemiam aut viam creo