26-09-2023, 13:19
(26-09-2023, 10:11)Henri : Bu dediğine hak veriyorum. Özellikle çocukken veyahut lise-üniversite dönemlerinde oynadığım bazı oyunlar şu anda hikâye, grafik ve oynanış anlamında hatırladığımın aksine bayağı kötü geliyor. 2022'nin başından beri 50'den fazla oyun oynamışımdır ve bunların yarısından çoğu daha önce bitirdiğim oyunlar. Aralarında gerçekten yaşlanmayan, çıkışının üzerinden 10 küsur yıl geçmesine rağmen yağ gibi akan, çok güzel görsellik sunanlar var ki onlar gerçekten yıllar sonra dönüp bakmaya değer olan nadir parçalar. Onları ayrı tutarsak gerçekten birçok oyun zamanında oynandığı gibi güzel.
Zevk vermeme meselesine gelirsek bence mesele biraz da zamanlamayı iyi ayarlamak. Esnek saatleri olan bir işte çalışıyorum, bütün gün evdeyim ve mesaim bittiğinde o masada, sandalyede oturup biraz daha bilgisayara bakmak, oyun oynamak istemiyorum. Dolayısıyla ne zaman oyun oynayacağımı da buna göre ayarlıyorum. İşlerin hafif olduğu belli aylarımız var (mesela geçtiğimiz Ağustos ayı); oynamak istediğim, orta uzunluktaki (20-30-40 saat) oyunları bu gibi dönemlerde oynarken uzun süreli olanları 5-6 ay gibi süreçlere yayacak şekilde oynuyorum. Tabii bu uzun oyunlar genellikle en başta sarıyor ve saatlerce başından kalkmak istemiyor insan. O hype geçene kadarki süreci de yine boş olduğum bir vakitte geçirecek şekilde ayarlıyorum.
Şu hayattaki en sevdiğim hobilerden birini böyle ince hesaplarla delik deşik etmek canımı sıksa da yaşadığımız dünyada yapabileceğimiz en fazla bu, yoksa aç kalıyoruz.
Bende de eskisi gibi oyun oynama arzumun kaybolması durumu var bir süredir. Gündelik olaylar haricinde ben bunu boş zamanın kısıtlılığına bağlıyordum. Çünkü işten gel, yemek ye, aile ile ilgilen, akşam erken yat falan derken 2-3 saat maksimum zaman kalıyordu. Ki bu da her gün değil neticede.
Ancak bu yıl içerisinde tamamen boşa düştüğüm 1 ay civarı bir süre buldum. Tabii normale göre daha fazla zaman ayırmış olsam da, o heyecanlı, başından ayrılmak istemediğim oyun oynama arzusu yine yoktu.
Sanırım artık yaşlanıyoruz ve oyun oynamak da yetişin birinin dışarı çıkıp sırf zevk olsun diye mahallede bisikletle dolaşması gibi bir duruma geliyor. Film ve dizi izleme konusunda da benzer durumlar var. Daha rafine zevkler, daha ince elenen tercihler ile hayatımıza devam ediyoruz. Belki de kendimize ait bir "opus magnum" amacının eksikliğinin bünyemizdeki sancıları aldığımız keyfi baltalıyordur. Belki de "this is the way" tek cevaptır...