30-03-2017, 13:53
Öncelikli olarak Otto'nun birinci olması umurumda değildi ki ben o savaşı skorda ikinci iken açtım. Tek amacım VC bölgelerini tutup orada öylece beklemektiki Rusya bir türlü geçiş vermeyince ordunun yarısı orada öldü zaten savaşacak direncimde kalmadı. Her neyse planımda herşeyimle orayı tutarken Fransa'nında İtalya için savaş açıp birkaç şehir dahi olsa puanının dolmasını engellemesi vardı ama yapamadı. Zaten bunu anladığımda savaştan çekilnek için senden toprak istemeyi tercih ettim. Sen ciddi olmadığımı düşünüyordun ama ben orada senden birincilik karşılığında İskandinavyayı istiyordum. Osmanlının birinciliği umrumda bile değildi ben sadece yaptığım savaşın boşa gitmesini istemiyordum sen inat edince bende ettim.
Osmanlı-Ming ittifakı Asya'yı darladı diyen arkadaş oyun boyunca Ming'in halini takip etmedi herhalde buna laf ediyor. Fransa-Osmanlı, İsveç-Osmanlı ittifakları her daim çevresindeki tüm ittifaklardan üstündü. O sıralarda ben Hindistan'ın açtığı savaşlardan yıkılmanın eşiğindeydim ve reformuda zaten 1650'li yıllarda aldım. Osmanlı'da tabikide bunu istemeyerek defansif olarak müttefiklik attı. Bunu görmezden gelerek yine savaş açan Hindistan Osmanlı'nın getirdiği 60k askerle işgal edildi. Ve tekrardan söylemekten bıktığım üzere ben o savaştan tek toprak bile alamadım. Çünkü Osmanlı bunu istemedi. Onun dışında Osmanlı'yı bir defa Rusya-Japonya ittifakına karşı göz korkutmak için çağırmıştım. O savaştada Rusya savaşa katılmadı ve Osmanlı'da wp istedi zaten.
Osmanlı-Ming ittifakına gelirsekte orasıda tamamen benim yanlız kalmamdan dolayı oluştu. Hindistan-Japonya açtığı ofansif savaşta Delhi'yi etik olmayan yollardan savaştan çıkarttıklarından zor durumum dikkat çekti. Osmanlı'danda zaten reforme olasıya kadar defansif yardım istedim. Yapmaması halinde zaten Rusya-Japonya-Hindistan arasında bölüşülecektim. Buda onun işine gelmezdi. Reforme olduktan sonra ise durum tamamen tersine döndü. Benim Osmanlı'ya ihtiyacımdan çok onun bana ihtiyacı oldu. Çünkü siyasi olarak yanlızdı. Bende bunu kullanarak zanzibara çıktım zaten ki aramızda baya tartışma çıkarttı bu olay. Ama yinede bana ihtiyacı olduğu kesindi.
Son savaş hakkında konuşursak zaten Osmanlı'nın o savaşta 2 vc'sini almasını açıkça istemiyordum. Bunu ilk başta kendime cape topraklarını isteyerek zorlamaya çalıştım ama savaş baya net şekilde geçseydi durumuda açıkca söyleyecektim. Alsaydı ittifakı kırar Fransa'ya atardım zaten. Normal olması gereken buydu ama alakasız alakasız savaşlar yiyince moralim bozuldu. Getirdiğim ordu 400k' idi ve o zamana kadar Fransa Osmanlı'dan güçlü durumdaydı. İsveç her türlü 400k üzerini zorlayacak durumdaydı. Üzerine au savaş açsa yine sıkıntı olmayacak bir şekilde halledilir ama Avusturya'yı arkadan vurması bekleninlen Prusya'nın Avusturya'nın Viyanayı geri alması için Osmanlı'ya karşı savaş açması benim için bu mp'de son noktaydı.
1700'lü yıllara girdiğimizde gelirim 300 ducatı bulurken İsveç 700'lü gelirlerden bahsediyordu. Ama İsveçin gelirde ikinci olan Fransa ile kurduğu ittifak ve Osmanlıya karşı açtığı ofansif savaşlar Avrupa'yı darlamadı. 3-4. durumda bulunan Osmanlı-Ming Asya'yı darladı. Üstelik ofansif tek savaş dahi açmayarak. Oldukça güzel ifadeler.
Osmanlı-Ming ittifakı Asya'yı darladı diyen arkadaş oyun boyunca Ming'in halini takip etmedi herhalde buna laf ediyor. Fransa-Osmanlı, İsveç-Osmanlı ittifakları her daim çevresindeki tüm ittifaklardan üstündü. O sıralarda ben Hindistan'ın açtığı savaşlardan yıkılmanın eşiğindeydim ve reformuda zaten 1650'li yıllarda aldım. Osmanlı'da tabikide bunu istemeyerek defansif olarak müttefiklik attı. Bunu görmezden gelerek yine savaş açan Hindistan Osmanlı'nın getirdiği 60k askerle işgal edildi. Ve tekrardan söylemekten bıktığım üzere ben o savaştan tek toprak bile alamadım. Çünkü Osmanlı bunu istemedi. Onun dışında Osmanlı'yı bir defa Rusya-Japonya ittifakına karşı göz korkutmak için çağırmıştım. O savaştada Rusya savaşa katılmadı ve Osmanlı'da wp istedi zaten.
Osmanlı-Ming ittifakına gelirsekte orasıda tamamen benim yanlız kalmamdan dolayı oluştu. Hindistan-Japonya açtığı ofansif savaşta Delhi'yi etik olmayan yollardan savaştan çıkarttıklarından zor durumum dikkat çekti. Osmanlı'danda zaten reforme olasıya kadar defansif yardım istedim. Yapmaması halinde zaten Rusya-Japonya-Hindistan arasında bölüşülecektim. Buda onun işine gelmezdi. Reforme olduktan sonra ise durum tamamen tersine döndü. Benim Osmanlı'ya ihtiyacımdan çok onun bana ihtiyacı oldu. Çünkü siyasi olarak yanlızdı. Bende bunu kullanarak zanzibara çıktım zaten ki aramızda baya tartışma çıkarttı bu olay. Ama yinede bana ihtiyacı olduğu kesindi.
Son savaş hakkında konuşursak zaten Osmanlı'nın o savaşta 2 vc'sini almasını açıkça istemiyordum. Bunu ilk başta kendime cape topraklarını isteyerek zorlamaya çalıştım ama savaş baya net şekilde geçseydi durumuda açıkca söyleyecektim. Alsaydı ittifakı kırar Fransa'ya atardım zaten. Normal olması gereken buydu ama alakasız alakasız savaşlar yiyince moralim bozuldu. Getirdiğim ordu 400k' idi ve o zamana kadar Fransa Osmanlı'dan güçlü durumdaydı. İsveç her türlü 400k üzerini zorlayacak durumdaydı. Üzerine au savaş açsa yine sıkıntı olmayacak bir şekilde halledilir ama Avusturya'yı arkadan vurması bekleninlen Prusya'nın Avusturya'nın Viyanayı geri alması için Osmanlı'ya karşı savaş açması benim için bu mp'de son noktaydı.
1700'lü yıllara girdiğimizde gelirim 300 ducatı bulurken İsveç 700'lü gelirlerden bahsediyordu. Ama İsveçin gelirde ikinci olan Fransa ile kurduğu ittifak ve Osmanlıya karşı açtığı ofansif savaşlar Avrupa'yı darlamadı. 3-4. durumda bulunan Osmanlı-Ming Asya'yı darladı. Üstelik ofansif tek savaş dahi açmayarak. Oldukça güzel ifadeler.