01-10-2020, 16:26
(Son Düzenleme: 01-10-2020, 16:29, Düzenleyen: Sxario. Toplamda 1 kere düzenlenmiş.)
Babamın ölümü sonrası İrlanda'ya geri döndüğümde kendimi gerçekten evimde gibi hissettim. Babamın vasiyetini okurken gözlerimden yaşlar süzüldü...
Gerçek kültürümün ve soyumun inceliklerini öğrenmeye karar vermiştim. Hanedanımızın en büyük mirası yüce soyumuz olmalıydı bu sebeple soyumuzu mükemmel hale getirmek için çalışmalara başladım.
Bu sıralarda karımın İngiltere'de yaptığı savaşlara yardım etme kararı almıştım ama çok geçmeden elime karımın bana ihanet ettiği ve başka adamlarla yatıp kalktığı ile ilgili mektuplar gelmeye başladı. Bu ihaneti asla affedemezdim! O kadın bunun cezasını çekmeliydi!
Nihayet kültürümü öğrenme çabalarım sonuç vermeye başladı artık kendimi hazır hissediyorum! Ben İrlandalıyım!
Ayrıca uzun süredir düşündüğüm ama yapmaya fırsat bulamadığım bir şeyi yapmaya karar verdim, gerçek kiliseye Katolik kilisesine bağlılığımı ilan ettim. Karımın ölümü sonrası İngiltere Tahtı başka birine geçmişti ama oğlumun tahtta hak iddiası olduğunu biliyordum ve bunu kesinlikle kullanmalıydım.
Savaş kısa sürdü düşmanlarımız karşımızda pek dayanamadılar. Oğlum İngiltere tahtına geçmişti ama bu benim için yeterli değildi İngiltere tahtı benim olmalıydı!
Oğlumu pis fikirleriyle etkileyen soylularını savaş alanında yendikten sonra nihayet hakkım olan tahta oturabildim. İngiltere soyluları başlarına İrlandalı bir kralı istemiyorlardı ben diplomasinin ve paranın gücüne inanan biri olarak bu meseleyi kılıç yoluyla çözmek istemiyordum. Bol rüşvet ve diplomasi gücümün yardımı ile soyluları bir nebze yatıştırmayı başardım.
Yıllarım İngiltere'nin her karışını dolaşarak geçiyordu, saraylarda tanışmadığım soylu kalmamıştı bu denli uzun ve stresli yolculuklar sonrası kendi sarayıma dönüp bir süre dinlenme isteğim vardı ki elime çok ilginç bir mektup ulaştı.
Yüce papa, Kastilya'ya haçlı ilanında bulunmuştu ve beni de davet ediyordu. Hemen ordularıma hazırlanması için emir verdim hedef Kastilya!
Haçlı seferine katılması için hazırladığım ordumun başına Varisim ve oğlum Saran'ı geçirme kararı verdim. Oğlum ileride tahta geçtiğinde haçlı kralı olarak bilinirse bu hanedanımız için çok iyi olacaktı. Aylar geçti ve elime bir mektup ulaştı. Yüce tanrım... Senin adına kafirlerle savaşmaya gönderdiğim oğlumu niye cezalandırdın?!
Oğlumun vefatı sonrası aylar geçmişti hüznümü bastırmak için genelevlerden çıkmıyordum. Diğer oğlum Torbojn bana kederimi biraz olsun azaltacak haberi bizzat kendisi ulaştırdı. Benden bir oğlumu alan savaş diğer oğlumu kral yapmıştı.
Sarayımda kıçımı büyütürken en azından veraset yasasında bir değişiklik yapabilirim diye düşündüm. Ülkemizin her kral değişikliğinde büyük bir şekilde bölünmesi hiç iyi değildi.
En son ne zaman Sarayımdan çıktığımı hatırlamıyorum bile. Artık acılarımı bastırmak için yediğim yemekler bana ağır gelmeye başladı.
Gözlerim kapanıyor...
Gerçek kültürümün ve soyumun inceliklerini öğrenmeye karar vermiştim. Hanedanımızın en büyük mirası yüce soyumuz olmalıydı bu sebeple soyumuzu mükemmel hale getirmek için çalışmalara başladım.
Bu sıralarda karımın İngiltere'de yaptığı savaşlara yardım etme kararı almıştım ama çok geçmeden elime karımın bana ihanet ettiği ve başka adamlarla yatıp kalktığı ile ilgili mektuplar gelmeye başladı. Bu ihaneti asla affedemezdim! O kadın bunun cezasını çekmeliydi!
Nihayet kültürümü öğrenme çabalarım sonuç vermeye başladı artık kendimi hazır hissediyorum! Ben İrlandalıyım!
Ayrıca uzun süredir düşündüğüm ama yapmaya fırsat bulamadığım bir şeyi yapmaya karar verdim, gerçek kiliseye Katolik kilisesine bağlılığımı ilan ettim. Karımın ölümü sonrası İngiltere Tahtı başka birine geçmişti ama oğlumun tahtta hak iddiası olduğunu biliyordum ve bunu kesinlikle kullanmalıydım.
Savaş kısa sürdü düşmanlarımız karşımızda pek dayanamadılar. Oğlum İngiltere tahtına geçmişti ama bu benim için yeterli değildi İngiltere tahtı benim olmalıydı!
Oğlumu pis fikirleriyle etkileyen soylularını savaş alanında yendikten sonra nihayet hakkım olan tahta oturabildim. İngiltere soyluları başlarına İrlandalı bir kralı istemiyorlardı ben diplomasinin ve paranın gücüne inanan biri olarak bu meseleyi kılıç yoluyla çözmek istemiyordum. Bol rüşvet ve diplomasi gücümün yardımı ile soyluları bir nebze yatıştırmayı başardım.
Yıllarım İngiltere'nin her karışını dolaşarak geçiyordu, saraylarda tanışmadığım soylu kalmamıştı bu denli uzun ve stresli yolculuklar sonrası kendi sarayıma dönüp bir süre dinlenme isteğim vardı ki elime çok ilginç bir mektup ulaştı.
Yüce papa, Kastilya'ya haçlı ilanında bulunmuştu ve beni de davet ediyordu. Hemen ordularıma hazırlanması için emir verdim hedef Kastilya!
Haçlı seferine katılması için hazırladığım ordumun başına Varisim ve oğlum Saran'ı geçirme kararı verdim. Oğlum ileride tahta geçtiğinde haçlı kralı olarak bilinirse bu hanedanımız için çok iyi olacaktı. Aylar geçti ve elime bir mektup ulaştı. Yüce tanrım... Senin adına kafirlerle savaşmaya gönderdiğim oğlumu niye cezalandırdın?!
Oğlumun vefatı sonrası aylar geçmişti hüznümü bastırmak için genelevlerden çıkmıyordum. Diğer oğlum Torbojn bana kederimi biraz olsun azaltacak haberi bizzat kendisi ulaştırdı. Benden bir oğlumu alan savaş diğer oğlumu kral yapmıştı.
Sarayımda kıçımı büyütürken en azından veraset yasasında bir değişiklik yapabilirim diye düşündüm. Ülkemizin her kral değişikliğinde büyük bir şekilde bölünmesi hiç iyi değildi.
En son ne zaman Sarayımdan çıktığımı hatırlamıyorum bile. Artık acılarımı bastırmak için yediğim yemekler bana ağır gelmeye başladı.
Gözlerim kapanıyor...
Oğlum sana çok büyük bir ülke bıraktım. Hazinemiz zengin ordularımız büyük ama içimizdeki düşmanlar hala zayıf anımızı kolluyor... Britanya adasını birleştirme hayalimi devam ettirmek artık senin görevindir. İrlanda adasınının katolik nüfusunu arttırmaya çalış içimizdeki kafirleri yok etmeden başarıya ulaşamayız. Ben bu vasiyeti yazarken erkek torunum yoktu ama senin önünde uzun bir hayat var mutlaka erkek bir evlat edinmeye çalış soyumuzu güvene al.
Save