İleti Sayısı: 6
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
0
15-09-2019, 17:12
(Son Düzenleme: 15-09-2019, 21:54, Düzenleyen: ChaghriBeg.)
İleti Sayısı: 353
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
2
@ ChaghriBeg bloodlinelarınj da atsaydıb keşke
Noro lim, noro lim , Asfaloth!
•
İleti Sayısı: 6
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
0
(15-09-2019, 21:34)glorfindel : @ChaghriBeg bloodlinelarınj da atsaydıb keşke Önerin için teşekkür ederim. Güncelledim.
•
İleti Sayısı: 26,421
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
139
22-09-2019, 17:53
(Son Düzenleme: 22-09-2019, 19:21, Düzenleyen: Duman.)
Pietro Castelli Roma'nın kuzeyindeki Vico kalesinin kontu ve başka bir kontun hakimiyetindeki bir bölgede yer alan Narni kalesinin baronuydu. Castelli hanesinin yükselişi Carla Castelli ile başladı demek yanlış olmaz. İyi bir Katolik olan Carla Castelli hayatı boyunca evlenmedi. Döneminde ele geçirilen topraklar neticesinde Carla Castelli'ye Papalık tarafından Siena düklüğü unvanı verildi. Hükümdarlığı içerisinde ek olarak Sovana düklüğünü de ele geçiren Carla Castelli'nin ölümü sonrasında topraklar erkek kardeşi Salvo Castelli'ye kaldı. 56 yaşında tahta geçen Salvo Castelli İtalya içerisinde hiçbir zaman popüler bir isim olmadı ve 63 yaşında 'şüpheli bir biçimde' hayatını kaybetti. Kendisinin ölümü sonrası Castelli topraklarını elde eden erkek oğlu Flavio Castelli'nin döneminde Castelli hanesi Firenze düklüğünü de ele geçirerek İtalya içerisinde hakimiyetini güçlendirmeye başlasa da, kendisi sadece 35 yaşında hayatını kaybetti ve topraklar 6 yaşındaki erkek oğlu Quinto Castelli'ye geçti.
Quinto Castelli döneminde Castelli hanesinin nüfuzu ilk defa İtalya sınırlarının dışına çıktı ve evlilikler aracılığıyla Burgonya Krallığının başına Quinto'nun yeğeni Enrico Castelli geçti. Karısını Lombardiya Kraliçesi yapan Quinto Castelli tam 59 sene boyunca Castelli düklüklerini yönetti ve ölümü sonrasında Aziz ilan edildi. Quinto'nun büyük oğlu Pietro şüpheli bir biçimde hayatını kaybetmişti, ortanca oğlu Flavio Tapınak Şövalyelerine katıldı, dolayısıyla Quinto'nun ölümünde Castelli toprakları Silvano Castelli'ye kaldı. Annesinin ölümü üzerine Lombardiya Kralı olan Silvano çok zayıf bir hükümdarlık sergilemesine karşın Sicilya Krallığı için açılan haçlıya katılarak küçük oğlu Castore Castelli'nin Sicilya Kralı ilan edilmesini sağladı. Bu dönemde Burgonya, Lombardiya ve Sicilya Krallıklarında Castelli hanesi bulunuyordu.
Silvano'nun ölümü üzerine unvanlar en büyük oğlu Dario Castelli'ye kaldı. Dario İtalya İmparatorluğunun asıl kurucusu olarak görülebilir, keza Kara Veba esnasında Castore Castelli'nin soyunun koruması sonrasında Sicilya toprakları Dario'ya kaldı. Dario'nun tam 9 çocuğu oldu ve bu çocukların her biri Avrupa'da önemli noktalara geldiler. Germana Castelli Bavyera Kraliçesi oldu, Adriano Castelli Fransa Kralı olup Castelli hanesinin Fransa Krallığını elde etmesini sağladı. Carla Castelli Hispanya İmparatoriçesiydi. Agata Castelli Dubrovnik Kraliçesiydi, Marino Burgonya Kralı, Ivana Bulgaristan Kraliçesi olmuştu. En küçük erkek çocuk Bruno Castelli ise yeni fethedilen Venedik Cumhuriyeti'nin Doçu olmuştu. Dario Castelli'nin ölümü üzerine topraklar torunu Rodolfo Castelli'ye geçti. Rodolfo Castelli İtalya İmparatorluğunu ilan etti ve Burgonya tahtını bu imparatorluğa bağladı. Kendisinin döneminde Mısır'a açılan haçlıda Fabrizio Castelli Mısır Kralı haline geldi. Rodolfo gizlice Helen dinine mensup olsa da, bu din ve dine mensup kişilerin tarikatı hiçbir zaman açığa çıkmadı. Rodolfo döneminde Castelli kalesindeki salona benzer girişimlere girmeyi düşünenlere ibret olması için kendisine başkaldıranların mumyalanmış cesetleri eklendi.
Rodolfo'nun ölümü sonrasında tahta çıkan ve babasına nazaran çok daha insancıl bir hükümdar olan Sebastiano Castelli 32 yaşında ölümün kendisiyle giriştiği satranç maçını kazanmayı başaramadı.
İleti Sayısı: 6,423
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
79
27-10-2019, 20:41
(Son Düzenleme: 27-10-2019, 20:41, Düzenleyen: Attila the Hun.)
Mumu Dükü Murchad tahta oturduğunda ülkesi fakir düşmüştü. Doğuda sultanların altın içinde yüzdüğünü küçüklüğünden beri ona anlatılan masallarda duyan Murchad, bunu bir ideal hâline getirdi ve son nefesine kadar da bu iş için çalıştı. Vassallarına zulmetmedi, topraklarını ellerinden almadı; aksine onlara çok merhametli davrandı ve onlarla arkadaş oldu. Usta bir satranç oyuncusuydu, çok sevdiği vassallarıyla satranç oynadığı günlerin haddi hesabı yoktu. İyi bir şairdi ayrıca, İrlanda'da onun şiirlerinin yanına yaklaşacak şiir yazan çıkmazdı.
Veliaht olan oğlunu bir muharebede kahrolası bir okla vurdular. Ulaklar bu haberi başkentte savaştan haberler bekleyen Dük Murchad'a acilen yetiştirdi. Kara haberi duyan Murchad hiçbir şey söylemedi, sadece ulaklara gitmelerini işaret etti. Ulaklar kapıyı kapatır kapatmaz derinlerden gelen bir çığlık sesi duydular. Boyunları bükük vaziyette oradan uzaklaştılar. Bunun üzerine Dük Murchad sarayının duvarına bir parşömen astırdı. Mumu'da önemli ve değiştirilemez kanunlar böyle saray duvarına asılırdı. Murchad oğlunun ölümünden çok etkilenmiş olacak ki parşömende şöyle yazıyordu: "Yüce Dük Murchad'ın hanedanının birinci dereceden mensubu olan hiçbir kişi muharebeye gitmeyecektir." Bilge bir kralın değil, yüreği parçalanmış bir babanın emriydi bu.
Bu olaydan kısa bir süre sonra ortanca oğlu şüpheli bir şekilde öldü. Bazısı bunu en küçük oğlun yaptığını söylüyorlardı, Murchad ise babasız kalmış torununun veliaht olmak için böyle yaptığını düşünüyordu.
Kansere yakalandığında çok yaşlı değildi. Daha Mumu için yapılacak çok şey vardı. Neyse ki bu ölümcül hastalıktan kurtuldu. Bilge doktoru, Tanrı ruhuna merhamet etsin, Murchad'ı çaresi olmadığı söylenen bir hastalığın pençesinden kurtardı. Murchad hadım kaldı ve yüzünün şekli maske takmasına sebep olacak kadar bozuldu ancak bu onun için küçük bir bedeldi. Onu kurtardığı için Tanrı'ya şükretti ve doktorunu cennetine kabul etmesi için her gece dua etti. İki defa kansere yakalanıp ikisinden de kurtulan Murchad, şüphesiz ki Tanrı'nın sevdiği bir kuluydu.
Tanrı'nın yardımıyla İrlanda kralı olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu Dük Murchad. Fetihler hız kesmeden devam ediyordu. Devletin ekonomisi öyle iyiydi ki savaş zamanında diğer ülkelerin barıştayken bile elde edemediği miktarda gelir hazineye ekleniyordu.
Sonunda olmuştu, Murchad'ın amacı gerçekleşmişti, devlet bir düklükten büyük bir krallığa dönüşmüştü! Artık Murchad bir kraldı, tüm İrlanda halkına hükmetmek için bizzat Tanrı tarafından vazifelendirilen bir hükümdar olmuştu. Böyle yüce ve dindar bir krala taç giydirmeye layık olabilecek sadece Papa vardı bu dünyada. Murchad büyük bir törenle taç giydi. Papa onun için şöyle dua etti: "Tanrı krallığını korusun ve yüceltsin! Hanedanın sonsuza dek hüküm sürsün!"
Kral Murchad iyice yaşlanıyordu. Atlattığı ölümcül hastalıklar, kanlı muharebeler, oğullarının ölümü onda hiç kapanmayacak yaralar açmıştı. Nihayet yıpranmış bedeninden kurtuldu temiz ruhu. Yolunda ölümü göze aldığı Tanrı yanına aldı onu. Yücelerin yücesi, dindar, merhametli, yiğit Kral Murchad bu dünyadan göçüp gitti. Heyhat! Giderken binlerce İrlandalıyı da yetim bıraktı.
İleti Sayısı: 97
Üyelik Yılı: 2018
Imperium:
0
07-02-2020, 22:27
(Son Düzenleme: 07-02-2020, 22:51, Düzenleyen: Aytaç.)
@ Attila the Hun Kullandığınız modlar nelerdir öğrenebilir miyim?
•
İleti Sayısı: 6,423
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
79
(07-02-2020, 22:27)Buzzerbeater : @Attila the Hun Kullandığınız modlar nelerdir öğrenebilir miyim?
Theatrum Orbis Terrarum kullanıyorum. Hem haritayı hem de yazı fontunu değiştiriyor. Bir de bu hanedan hikayesini yazdığımdan beri Colored Buttons kullanıyorum ki sol üstteki menüyü renkli yapıyor. Küçük ama hoş bir ayrıntı, tavsiye ederim.
İleti Sayısı: 97
Üyelik Yılı: 2018
Imperium:
0
(08-02-2020, 15:13)Attila the Hun : (07-02-2020, 22:27)Buzzerbeater : @Attila the Hun Kullandığınız modlar nelerdir öğrenebilir miyim?
Theatrum Orbis Terrarum kullanıyorum. Hem haritayı hem de yazı fontunu değiştiriyor. Bir de bu hanedan hikayesini yazdığımdan beri Colored Buttons kullanıyorum ki sol üstteki menüyü renkli yapıyor. Küçük ama hoş bir ayrıntı, tavsiye ederim. Cevabınız ve tavsiyeniz için çok teşekkürler ?
•
İleti Sayısı: 25
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
0
25-02-2020, 19:03
(Son Düzenleme: 25-02-2020, 19:04, Düzenleyen: Cenk_.)
İskandinavya' da küçük ve önemsiz, fakir bir adada oyuna başladım. Ama kısa sürede gemileri kullanmayı öğrenip İngiliz ve Fransız kıyılarına yaptığım baskınlarla yağmalarla altına altın demedim. Gemilerle adaya su gibi altın akıtmaya başladım.
Bundan sonraki karakterim o kadar şanslı olmadı ve yaptığı bir savaşta öldü. Ondan sonra tahta Tryggve' nin torunu olan Jon geçti. Fakat henüz bir çocuktu. Buna rağmen kendini çok iyi eğitti. Hatta ona genç Jon lakabını taktılar fakat o ne yapması gerektiğini iyi bilen bir hükümdardı. Önce işe hanedanın armasını daha haşmetli yapmakla başladı. Daha sonra dedesinin yağmalarına devam etti. Ama bu ona yetmemişti, gözüne oradaki toprakları dikmişti. Ve fethine İngiltere' nin güney kıyıları ile başladı.
Fakat bu bile ona yeterli gelmemişti ve kimsenin cüret edemeyeceği bir şey yapmaya karar verdi. İspanya'daki dev sultanlıktan toprak almak. Ve oraya saldıracağını tüm İskandinavya'ya duyurdu. Dört yandan savaşçılar ona yardım etmek için hikayenin başındaki o önemsiz adaya akın ediyordu. (Prepare Invasion ile saldırdım oraya) Ve uzun savaşların ardından bunu başarmıştı. İspanya' nın kuzeybatısı artık onundu.
Fakat bu ona yetmiş miydi, tabi ki hayır. Şunu fark etti ki o bağımsız bir hükümdar değil ve bu önündeki büyük bir engel. Bağımsız olmaya karar verdi. Ve savaşarak bağımsız oldu. Bu onun için çok kolaydı. Ve yeni krallığını kurdu. Portekiz Krallığı. Valhalla' ya gitmeden önce ise insanlar ona şöyle sesleniyordu. Kral Jon The Merciless.
Fakat oğlu onun kadar şanslı olamadı ve genç yaşta hayata gözlerini yumdu. Tahta onun yerine torunu Ormr geçti. O dedesinin Britanya'daki fetihlerine devam etti. Bir çok yeri fethetti. Aynı zamanda Akdeniz kıyılarında yağmalanmadık kıyı bırakmadı. İnsanlar artık kıyılarda yaşamaktan korkar olmuştu. Kral Ormr yaptığı fetihlerle kendini imparatorluğa yükseltti.(3 krallığım oldu ben de decision dan imparatorluk kurdum) Ve Valhalla' ya gitmeden önce torunlarına 2 bloodline bıraktı.
Oğlu da eli boş durmadı ve babasına layık olarak İngiltere ve İspanya' da fetihlere devam etti. Oğlu Björn uzun bir saltanat süresinden sonra tahta ismini babasının isminden koyduğu isminin ikincisi Ormr geçti. II. Ormr boş durmadı ve Britanya' nın nerediyse tamamını fethederek Britanya İmparatorluğunu kurdu. Ek olarak İspanya' nın yarısını fethetti.
Oyunu burada bıraktım arkadaşlar. Benim açımdan çok zevkli bir oyundu.
İleti Sayısı: 77
Üyelik Yılı: 2020
Imperium:
0
17-04-2020, 01:24
(Son Düzenleme: 17-04-2020, 16:39, Düzenleyen: Tigerclaw.)
Müslümanları İberya'dan atan Sancho İspanya'da kalan son düklükleri de,gücünü kullanarak vassal olarak bağlayıp Hispanya İmparatorluğu'nu kurdu.Aynı zamanda gizli şia olan Sancho Assasins Tarikatı'na üyeydi.Grand Master halefi olan Sancho imparator olduktan sonra arkasından iş çeviren hainlerin hepsinin inleri girdi.Öyle ki viceroyalty verdiği Barcelona düklüğü hala bağımsızlık istiyordu zor da olsa düşes indirdi ve viceroyaltisini geri alındı. 45 yaşında Kuzey Afrika'ya sefer düzenleyip 2 küçük toprak aldı.Aynı zamanda Fransa'nın küçük bir kontluğu karısından çeyiz olarak Sancho'ya hediye
geldi.Merkezileşmenin 4.yasasını çıkaran Sancho 8 demense tutuyordu elinde 3 demense tutan Fransa kralının 15K askeri varken Hispanya İmparatorun 25K askeri vardı. Ordusunun çoğunluğu ise vassallardan gelen askerler oluşturuyordu vassallardan çok asker alıp az vergi alan Sancho ekonomi alanında ise tüccarlardan daha çok vergi almayı tercih etti.20 yıldır ülkeyi başarıyla yöneten Sancho artık yorulmuş ve Master Guild olma şerifine sahip olmak istiyor, ömrünün son nefesine kadar katolikliğe hizmet etmek ve Afrika'ya yayılmak istiyordu.Fransa'yı barışla ya da savaşla alınma kararını ise oğluna bıraktı.Oğluna barışla alsa bile Fransa'yı komple almak yerine dük dük almayı tavsiye etti.En büyük oğul tüm titleları toplar yasasıyla artık ülkeyi güvenle büyük oğluna devredebilirdi.Büyük oğlu özellik olarak fena olmasa da Sancho'nun karısının Genius traiti küçük oğluna geçmişti.Genius traitinin küçük çocuğa geçmesini 'kaza' olarak değerlendiren Sancho İmparatorluğun güzel günler beklediğini düşünüyordu...
Edit:1066 başlangıcı
İleti Sayısı: 2,470
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
47
769'da Venedik Doge'si olarak başladığım oyun. En son İtalya imparatorluğu'nu kurmaya kadar götürdüm işi.
Akdeniz ticareti benden soruluyor. Rakip tüccar cumhuriyetlerini elimine ettim.
İleti Sayısı: 3,664
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
54
26-04-2020, 00:53
(Son Düzenleme: 26-04-2020, 00:54, Düzenleyen: Onur34.)
Viking çağında başladığım ilk sp oyunumda favori karakterim şimdilik kesinlikle bu adam. Reformasyonu benden önce İsveçliler yapsa da uzun süredir hedefim olan feodaliteye geçişi ve veraset reformunu bu adamla yapmakla beraber, ilk kez bir tarikatın başına geçtim ve çocuklarımın ruhlarını emikliyerek sağlıklı ve uzun bir yaşam sürdüm. Tabi bir ara kurtlaşmasam bir de kurduğum bloodline'ın bonusları inanılmaz dandik çıkmasa daha iyi olurdu. Sanırım en iyisi var olan birine çökmek olacak.
İleti Sayısı: 77
Üyelik Yılı: 2020
Imperium:
0
26-04-2020, 16:16
(Son Düzenleme: 26-04-2020, 23:50, Düzenleyen: Tigerclaw.)
1066 Polonya oyunum.Etraf pagan dolu genişleme kolay olsa da Feudal'ın yayılması biraz uzun sürüyor.Ortadoxlar ,Paganlar,Triballer,farklı kültürler bir arada bulunduğundan çok fazla isyan çıkabiliyor.Brittanny gransona geçince vassal olarak ülkemize katıldı.Resmini çekmedim brittany de imparatorluğumuzun bir parçası.Empreror Dobrogost Magus oldu ve Magnum Opus'u yazmış olup Vile bloodlinenı hanedanlığa geçirdi ve primogeniture yasasını çıkardı.Empreror Dobrogost ülkesini yarım yüzyıldan fazla yönetti imparatorluğun geleceği için kendi oğlunu boğdurdu imparatorluğu güvenle torununa teslim etti.
İleti Sayısı: 3,664
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
54
Vebayı hafife almayın.
İleti Sayısı: 8,058
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
91
Gemiye bindirip İzlanda'ya kaçırmazsan olacağı bu.
Sic Parvis Magna
•
İleti Sayısı: 3,664
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
54
28-04-2020, 01:51
(Son Düzenleme: 28-04-2020, 02:00, Düzenleyen: Onur34.)
(28-04-2020, 01:04)altnkurt : Gemiye bindirip İzlanda'ya kaçırmazsan olacağı bu.
Raid yaparken Sardinya'da yakalandım. Sanırım bütün sülaleyi orduya koymak da Kara Veba'dan kırılan bir adayı yağmalamak da pek iyi bir fikir değilmiş.
•
İleti Sayısı: 3,664
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
54
Kara Veba yüzünden kuruyan Viking Hanemden sonra biraz da Tengri yolunda ilerleyip yağma yapayım dedim. Bir süre sonra bana açılan savaşlardan kazandığım tazminatlar, ipek yolu bir de üstüne sürekli aldığım fideyeler sağ olsun aynı andaiki great work yapıyorum. Karakterim umarım kitap bitmeden ölmez. Savaşçılarda ise lider değil sağ kol olarak kaldım. Zira baya nüfus spamı yaptım savaşçılardaki nüfuzu kullanarak. yerleşik birimlerle ne yapacağımı bilmediğim için onları yakıp yıkıyor, sonra da 3'ten daha küçük olanları klanlar arasında paylaştırıyorum. Bütün yadigarlarım ise üstlerine para akıttığım demircilerin sayesinde elime geçtiler. Dini reforme edip istediğim kadar genişledikten sonra oyunu bırakırım herhalde. Moğollar ile de karşılaşasım var gerçi. Bir de acaba şu göçebeler çok mu güçlü? Özellikle atlılara bonus verip duran binalar artı bir de çocuk öldürerek kazanılan inanılmaz moral bonusu Selçukluların 3 kat büyük ordularını yok etmemi sağladı. En son 13k'ya varan ordum ile dünyayı feth edebilecekmiş gibi hissediyorum.
•
İleti Sayısı: 2,470
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
47
Evet göçebeler çok güçlü. Bildiğin easy mode oynuyorsun. Ama yeni ck2 ya başlayan birisine ben öneriyorum. İlk önce bir harita boyayıp hevesini almalı insan. Katoliklerde genişlemek bu kadar kolay değil.
İleti Sayısı: 6,423
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
79
Diplomasi üstadı Emir Shervin (sonrasında Sultan Shervin).
Sultan Shervin uzun süre ülkesini adaletle yönetti. Döneminde Qazwin dünya çapında diplomatların mesken tuttuğu bir kültür şehri hâline geldi. Çok hızlı genişlemesinden dolayı ülkesi sürekli iç savaşlarla çalkalandı. Vassallarıyla ufak çaplı kutlamalar düzenlemeye bayılırdı ve vassallarının çoğuyla yakın dosttu. Maalesef bir iki vassalının hoşnutsuz olmasından dolayı gavelkind veraset biçimini kaldırıp primogeniture 'ü getiremedi. Öldüğü zaman yine bir iç savaşın içindeydi.
İleti Sayısı: 6,423
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
79
Faelan doğduğundan beri olağanüstü davranışlar sergiliyordu. Önce bir yırtıcıyı çıplak elleriyle yendi, sonra da onu öldürmeye çalışan yetişkin bir adamı öldürdü. Daha eğitimini tamamlamamasına rağmen çoğu yetişkinden daha yetenekliydi. Bu yüzden ona "the Great" unvanı verildi. Öyle büyük bir kişiydi ki, ondan yüzyıllar sonra gelecek varisleri bile onun kanını taşımayı ayrıcalık sayacaktı.
Faelan "the Great"in attributeları ve şanlı soyu.
Bu çocuk normalde veraset sırasında üçüncüydü. Sırf o başa geçsin diye veraset yasasını Primogeniture yerine Elective Monarchy yaptım. Umarım buna değer. Bir de yaşadığı sürece kullanabildiği Invasion CB'si çok güçlüymüş.
|