Bu hikayede size Afrika Büyük Emirliğinin hayatta kalma ve gücünü tüm Akdeniz'e duyurma çabasını anlatacağım.
Ben Afrika Büyük Emiri Zirî hanedanından Tamim ibn-i Muizz ve ben Afrika Büyük Emiriyim Tunus sahillerinin emiri değilim ve hayatımı bunu herkes tarafından bilinmesini sağlamaya adayacağım.
Bu hayalimi gerçekleştirebilmem için öncelikle kendi ülkem içinde olan otoritemi arttırmam lazımdı.
Sırada hakkım olan Tunus vilayetini valinin elinden almam vardı ama laftan anlamaz hain vali buna karşı çıkarak isyan etti. Tabi ki de benim gücüm karşısında direnemedi.
Bu isyanı bastırdıktan sonra evlendim ve bir sonraki seferim için hazırlıklar yapmaya başladım.
İlk düzenli ordu birliğimi yarattım
Bir sonraki seferim Trablusgarp'ın Jafara vilayeti için oldu ve hızlı bir savaştı kısa sürede bitti.
Savaş sonrasında düzenli ordumu genişlettim.
Bu savaş biter bitmez beklenmedik bir olay yaşandı hain Jerid Emiri bana savaş ilan etti savaşı erken saflarda rahatlıkla kazanmaya başlamıştım ama...
Keyravan Emirinin bana savaş ilan etmesi yüzünden Jerid Emiriyle istediğimden daha yumuşak bir barış yapmak zorunda kaldım. Keyravan Emiri bana utanç verici bir malubiyet yaşattı, savaş benim için umutsuz görünüyordu.
Ama savaşın yönü batıdan gelen müttefiklerim sayesinde kısa sürede benim lehime olmaya başladı ve Keyravan Emiri ezici mağlubiyetler sonrası teslim olmak zorunda kaldı.
Bir süre ülkemin iç işlerine odaklananbilirim diye düşünmüştüm ki Sirte Şefi bana hiç beklemeksizin savaş ilan etti.
Savaş için ordularım doğuya yürümeye başaldıkları sırada Tunus vilayetinin halkı bana isyan etti.
Öncelikle evdeki isyanı bastırmak büyük öncelikti.
Daha sonra doğuya yürüyüp Sirte Şefine haddini bildirme vakti geldi diye düşündüm ve tabi ki de gelmişti o vakit.
Ben Afrika Büyük Emiri Zirî hanedanından Tamim ibn-i Muizz ve ben Afrika Büyük Emiriyim Tunus sahillerinin emiri değilim ve hayatımı bunu herkes tarafından bilinmesini sağlamaya adayacağım.
Bu hayalimi gerçekleştirebilmem için öncelikle kendi ülkem içinde olan otoritemi arttırmam lazımdı.
Sırada hakkım olan Tunus vilayetini valinin elinden almam vardı ama laftan anlamaz hain vali buna karşı çıkarak isyan etti. Tabi ki de benim gücüm karşısında direnemedi.
Bu isyanı bastırdıktan sonra evlendim ve bir sonraki seferim için hazırlıklar yapmaya başladım.
İlk düzenli ordu birliğimi yarattım
Bir sonraki seferim Trablusgarp'ın Jafara vilayeti için oldu ve hızlı bir savaştı kısa sürede bitti.
Savaş sonrasında düzenli ordumu genişlettim.
Bu savaş biter bitmez beklenmedik bir olay yaşandı hain Jerid Emiri bana savaş ilan etti savaşı erken saflarda rahatlıkla kazanmaya başlamıştım ama...
Keyravan Emirinin bana savaş ilan etmesi yüzünden Jerid Emiriyle istediğimden daha yumuşak bir barış yapmak zorunda kaldım. Keyravan Emiri bana utanç verici bir malubiyet yaşattı, savaş benim için umutsuz görünüyordu.
Ama savaşın yönü batıdan gelen müttefiklerim sayesinde kısa sürede benim lehime olmaya başladı ve Keyravan Emiri ezici mağlubiyetler sonrası teslim olmak zorunda kaldı.
Bir süre ülkemin iç işlerine odaklananbilirim diye düşünmüştüm ki Sirte Şefi bana hiç beklemeksizin savaş ilan etti.
Savaş için ordularım doğuya yürümeye başaldıkları sırada Tunus vilayetinin halkı bana isyan etti.
Öncelikle evdeki isyanı bastırmak büyük öncelikti.
Daha sonra doğuya yürüyüp Sirte Şefine haddini bildirme vakti geldi diye düşündüm ve tabi ki de gelmişti o vakit.
Birinci Bölümün Sonu
Bir süre barış içinde kalabileceğimi sanmıştım ama yanılmıştım. Apulya Dükü tarafından saldırıya uğradım ve bu yüzden Sirte Şefinden yakın bir süre önce fethettiğim bölgeden çıkmak zorunda kaldım.
Bu bana haklı otoritemi tanımayan emirlere otoritemi kabul ettirene kadar barış yüzünü göremeyeceğimi gösterdi. Bu konudaki ilk işim Afrika Büyük Emirliğinin geleneksel başkenti olan Keyrevan şehrini geri almak ve sarayımı oraya taşımanın getireceği sembolik zaferi elde etmekti. Bunu yapabilmek için Keyrevan Emirine savaş açtım ve kısa süren bir savaş sonucu şehrin kontrolünü elde ettim.
Savaş sırasında ufak bir sinir krizi geçirdim.
Savaş sonrasında elime geçen ilk fırsatta saray ahalimle birlikte Keyrevan şehrine yerleştim.
Sırada Annaba Vilayetinin olduğuna karar verdim, Hammadi Emiri en-Nâsır ibn Alennas'ın en ufak bir şansı yoktu.
Yenilmek nedir bilmeyen ordularımla bir kez da Sirte Şefine saldırdım ve Trablus Vilayetini fethettim. Duydum ki bazı hainler bu seferden sonra Barqa Şeyhine saldırıp ezici bir mağlubiyet alarak arkama bakmadan kaçtığımı yazmışlar tarih kitaplarına böyle iddiaları ilk kez duyuyorum.
Sonraki seferim yeni Jerid Emirine benim otoritemi kabul ettirmek için oldu. Hayır neden ordumun yarısının Sirte ve Jerid seferleri arasında gizemli bir şekilde azaldığını açıklamayacağım.
Atina Dükünün Gabes Vilayetini elegeçirmek için gelen ordularını Akdeniz'e dökerek Romalıların Afrika'daki ilerleyişini sonunda durdurdum
Jerid Emiri otoritemi tanıdığına ve Atina ordularına denize döktüğüme göre artık sıra Keyrevana gelmişti. Eski Keyrevan Emiri ölmüştü ve toprakları oğulları arasında paylaşılmıştı. Bir oğlu Tunus Emiri bir diğeri yeni Keyrevan Emiri oldu önce Tunus sonra Keyrevan seferleri düzenleyerek eski emirin topraklarının çoğunu artık kontrolüm altına aldım.
Artık haklı topraklarımın büyük bir kısmını kontrolüm altına almıştım ve Afrika Emirler Emiri unvanım üzerinde hak iddiasında bulunabilecek kimse kalmamıştı geriye. Artık bu diyara benim soyum hükmettiği sürece benim adımla bilenecek Endülüs'teki topraklarını koruyamayan Zîrî hanesinin adıyla bilinmeyecek artık uzak diyardaki birine biat etmeyeceğim.
Bu yeni kararımı kutlamak için son bir Sirte seferine çıktım bu seferin sonunda Sirte Şefi sonunda otoritemi kabul etti.
Sefer sırasında nankör köylüler bir kez daha isyan ettiler.
Otoritem artık sağlamlaştığına göre ülkemin iç işleriyle uğraşma vakti geldi.
İkinci Bölümün Sonu
Bu bana haklı otoritemi tanımayan emirlere otoritemi kabul ettirene kadar barış yüzünü göremeyeceğimi gösterdi. Bu konudaki ilk işim Afrika Büyük Emirliğinin geleneksel başkenti olan Keyrevan şehrini geri almak ve sarayımı oraya taşımanın getireceği sembolik zaferi elde etmekti. Bunu yapabilmek için Keyrevan Emirine savaş açtım ve kısa süren bir savaş sonucu şehrin kontrolünü elde ettim.
Savaş sırasında ufak bir sinir krizi geçirdim.
Savaş sonrasında elime geçen ilk fırsatta saray ahalimle birlikte Keyrevan şehrine yerleştim.
Sırada Annaba Vilayetinin olduğuna karar verdim, Hammadi Emiri en-Nâsır ibn Alennas'ın en ufak bir şansı yoktu.
Yenilmek nedir bilmeyen ordularımla bir kez da Sirte Şefine saldırdım ve Trablus Vilayetini fethettim. Duydum ki bazı hainler bu seferden sonra Barqa Şeyhine saldırıp ezici bir mağlubiyet alarak arkama bakmadan kaçtığımı yazmışlar tarih kitaplarına böyle iddiaları ilk kez duyuyorum.
Sonraki seferim yeni Jerid Emirine benim otoritemi kabul ettirmek için oldu. Hayır neden ordumun yarısının Sirte ve Jerid seferleri arasında gizemli bir şekilde azaldığını açıklamayacağım.
Atina Dükünün Gabes Vilayetini elegeçirmek için gelen ordularını Akdeniz'e dökerek Romalıların Afrika'daki ilerleyişini sonunda durdurdum
Jerid Emiri otoritemi tanıdığına ve Atina ordularına denize döktüğüme göre artık sıra Keyrevana gelmişti. Eski Keyrevan Emiri ölmüştü ve toprakları oğulları arasında paylaşılmıştı. Bir oğlu Tunus Emiri bir diğeri yeni Keyrevan Emiri oldu önce Tunus sonra Keyrevan seferleri düzenleyerek eski emirin topraklarının çoğunu artık kontrolüm altına aldım.
Artık haklı topraklarımın büyük bir kısmını kontrolüm altına almıştım ve Afrika Emirler Emiri unvanım üzerinde hak iddiasında bulunabilecek kimse kalmamıştı geriye. Artık bu diyara benim soyum hükmettiği sürece benim adımla bilenecek Endülüs'teki topraklarını koruyamayan Zîrî hanesinin adıyla bilinmeyecek artık uzak diyardaki birine biat etmeyeceğim.
Bu yeni kararımı kutlamak için son bir Sirte seferine çıktım bu seferin sonunda Sirte Şefi sonunda otoritemi kabul etti.
Sefer sırasında nankör köylüler bir kez daha isyan ettiler.
Otoritem artık sağlamlaştığına göre ülkemin iç işleriyle uğraşma vakti geldi.
İkinci Bölümün Sonu