Hikaye: Türkiye ile Havacılık Hikayesi 1936-1943 (Bölüm-6 geldi)!!!
#1
Hikayemiz kısa bir belgesel tadındadır. 1930' ların sonları, Türkiye Cumhuriyeti...

Bölüm - 1 / Çaba, Ter ve Meyve


1 ocak 1936 tarihinden itibaren Türk Hava Etüt dairesi başkanlığın da Nizami Hasdal Paşa oturmaktadır. Aslen zorunlu hava subayı emeklisi olan paşa bizzat ulu önder tarafından bu makama "özel rica" ile getirilmiştir. Paşa' nın tek bir misyonu vardır : "Türk Hava kuvvetlerini Yerli imkanlar ile modernize etmek ve bir güç olarak ortaya çıkartmaya çalışmak.

      Paşa ilk olarak çalışmalara 17 Ocak 1936' da Edirne' deki Ana Hava Filo' sunu ziyarete ederek başlar. Burada hem gazi hem öğrenci az sayıda ki pilotlar ile istişare eder. Onların dertlerini, tasalarını sorar, teftiş eder. Bizzat kendi kalem müdürüne kapsamlı bir rapor hazırlamasını emreder. Paşa yaklaşık 20 gün boyunca pist tatbikatlarına bizzat katılır. Çoktan modası geçmiş 45 adet AK-88 tipi çift kanatlı eski büyük harp uçaklarının yaşattığı sıkıntıları ve yetersizlikleri bizzat görür. Öte taraftan Aralık ayında yurt dışından alınan 16 adet Alman Stuka uçaklarının kabiliyetlerini görür ve geleceğin hava-kara birimlerinin birlikteliği üzerine çeşitli denemelere girişir. Fakat Stukalar yetersizdir, bu 16 uçak büyük oranda Türk Havacılığının gelişiminde ve hızlı teknolojik transferinde adeta denek olarak kullanılacaklar dır. 5 Mart 1936' da Paşa rapor heyetini arkada bırakarak Stuka' lardan birini bizzat kullanarak Ankara' ya döner. Uçak Ankara pistine indiğinde ilk yazılı talimatı verir, Alman stukalar bundan böyle Doz-36 olarak envanterde kodlanacaklardır.

canakkalenin-kahraman-pilotlar%C4%B1.jpg
AK-88 tipi çift kanat uçak ve teknisyenlerimiz/ Şubat 1936

      Paşa yerli imkanları görebilmek için Türk Hava Kurumunu ziyaret eder. O sıralar sadece paraşüt eğitimi veren ve uçaklar için kısmi yağ üretimi yapan kurumun hali Paşa' nın moralini zedeler. Burada yaptığı teftişler kurumun yetersizliğini gözler önüne sermektedir. Paşa burada yurt dışın da eğitim gören az sayıda ki teknisyen ile müzakere eder. 7.Hangar olarak bilinen ufak atölyeyi ziyaret eder. Burada bazı ufak ve basit ekipmanlar yerli imkanlar ile AK-88' lere uydurulmaya çalışılmaktadır. 5 Nisan 1936 günü Ulu Önder Atatürk kurumu ziyarete gelir. Paşayı dinler, taleplerini irdeler, imkanlara göre net cevaplar ile paşayla birçok noktada uzlaşır. Sunduğu rapor ile artık misak-i milli göklerinde ki tek yetkili merci paşadır. Paşa ayrılmadan Gazi için bir hava gösterisi tertiplemeyi de ihmal etmemiştir.

trk.jpg
Ulu Önder Hava Gösterimizi izliyor 5 Nisan 1936

     Paşa 21 Nisan 1936 günü Hava etüt dairesinin 17 sayılı kararı ile bazı reformlara girişir;
- Ana Hava Filosu Ankara' ya taşınacak. Hava kurumu, Hava Kuvvetleri ve Hava Etüt Dairesi tek bir tesiste toplanacak.
- Avrupa' lı ülkelerden bir dizi sivil uçak teknoloji irdelemek için satın alınıp incelenecek.
- Yerli bir uçak girişimi için alt yapı hazırlanacak.
- Havacılık için bir ekol bir doktrine seçilecek.

XdPBq6.png
Paşa' nın önüne 3 adet ekol seçeneği gelir. 2 Mayıs 1936 Hava Etüt Toplantısı.

    Paşa hızlı sonuç alabilmek için Harekat Bütünlüğü Ekolünü seçer (en sağdaki). Yıl bitmeden yapılan eğitimler %20 avcı uçaklarını farkındalık sağlayacaktır. Hızla pistler onarılır, hangarların kapasiteleri üç haneli rakamlara ulaşır. Fakat Paşa bazı konularda Ankara hükümetinden gerekli kaynağı almamıştır. Sivil bürokrasi ve altyapı Paşayı çok zorlar, fakat 7 Kasım 1936 tarihinde AK-98 projesi resmen başlar. 165 gün süren testler ve protoip denemeleri başarıya ulaşır. Hava Kurumu ve Etüt Dairesi arasındaki uyum ve azim milli duygular ile kavrulur. En sonunda 3 adet prototip 22 Nisan günü hazır olur ve genelkurmay heyetine sunulur. Sonuç mükemmeldir, 1 seneye yakın süren 7. hangar demontaj denemeleri Türkiye için havacılıkta bir sıçramaya sebebiyet vermiştir ve ürün göklerde süzülmektedir. AK-98 490 km/saat hızı , 700 km menzili ve 13,3 mm zırhı ile türk pilotlarının hayali olacaktır.

283CEEE1ABF36A22916E0FF8AF4E6F6AF7DCE85C
3 AK-98 Prototipi Genelkurmay heyetine sunuluyor. 22 Nisan 1937

     Araştırma Geliştirme kısmı ne kadar başarılı olursa olsun seri üretim ciddi bir sorundu. Paşa tüm olumlu havaya rağmen gereken üretim desteğini alamadı. Türkiye Cumhuriyeti endsütrileşme çabaları için yurtdışına çok fazla sermaye akıtıyordu ve askeri olanaklara ayıracak fabrika ve tesisleri oldukça sınırlıydı. Paşanın ve Atatürk' ün iradesi en sonunda  meyve verir ve 7 Kasım 1937' de Gölbaşı Cumhuriyet Askeri Teyyare Atölyesi (CATA) resmen açılır. İtalya' dan getirtilen alüminyum Tuzla' daki ÇelikSAN fabrikasında işlenir, Eskişehir Tren Atölyesi motor üretimini üstlenir. Montaj, zırh döküm, ekipman üretimi, rüzgar tüneli testleri ve diğer birçok iş CATA'da yapılır. Toplam 3 tesiste gerçekleşen üretimin maliyeti Türkiye için çok fazladır. Ve üretim bandındaki verim çok düşüktür. İlk ay CATA sadece 8 uçak piste çıkartabilmiştir. Paşa büyük bir bürokratik baskı ile karşı karşıyadır.

Bölüm - 2 / Daha Yerli ve Daha Güçlü, AK-98T!


      Hasdal Paşa yükselen üretim verimi ve modelin başarısı sebebi ile yükselen sesleri bir miktar susturur fakat bir miktar taviz vermek zorunda kalır. Ulusal odak kesinlikle havacılık üzerine değildir. Eğtimlerden ve teorik araştırmalardan yapılan kesinti ile AK-98 üretim hattı korunmayı başarır. Fakat Operasyonel Bütünlük ekolü uzun bir zaman ilerlemiyecektir ilk basamağı hariç (en sağdaki hava doctirini). 23 Nisan 1938 günü Meclisin açılış yıl dönümü üzerine 60 parça AK-98 bir gösteri uçuşu sergiledi. 3 ay sonra Anadolu Ajansı muhabiri Enver Ziyagil Takvim-i İstiklal gazetesine bu anısını şöyle aktaracaktı: " Gördüğüm en büyük hava gösterisiydi, ta ki bugüne dek!". Enver Ziyagil haklıydı. Tam 2 sene ertelenen Olimpiyatlar Berlin'de başlaycaktı ve 26 Ağustos 1938 günü Berlin Olimpiyatlarına gönderilen Ziyagil Almanların açılış şerefine verdikleri tam 1500 PARÇA olan hava şovunu gözleri ile izlemişti. Tam bir Alman üstünlüğü propagandası tüm olimpiyatları kaplamıştı.

5246569_orig.jpg
Olimpiyat Stadı Açılış seremonisinde kiler dehşet içinde Hava gösterisini izliyor. 26 Ağustos 1938

    Paşa rakiplerinin farkındaydı. Onların büyüklüklerinin farkındaydı, fakat hedefleri şu an için akla daha yakın olmalıydı. Komşulardan üstün bir hava gücüne kavuşmak birinci amaçtı. 170 parçalık THK şimdilik istenen rakamda değildi. Üretimde Yaşanan verim artışı, ve bulunan üretim kolaylıkları yeni bir model fikirlerini akıllara getirdi. Bu sadece revize edilmiş bir model olacaktı. CATA yaptığı 3 aylık bir çalışma ile 26 Ekim 1938 günü yeni revize modeli AK-98T' yi askeri makamlara tanıttı. Yeni bir pilot kabini ve güçlendirilmiş daha YERLİ bir motor ile uçak takviye edildi. Modelin hızı 520 km/saate ve menzili 745 km' ye çıkarıldı. 162 Adet üretilen AK-98 yerini Turbo modele bıraktı. AK-98T 10 ay boyunca üretim bandında kalacak ve 126 adet üretileilecekti. 

qEG4vd.jpg
Aslen Alman ME109 kopyası olan motor yeni revizyon ile artık daha yerli ve daha güçlü! 26 Ekim 1937
[+] 5 üye napolyon94 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#2
Bölüm - 3 / Veda ve Harp

     Ulu önder rahatsızlığından ötürü son birkaç aydır köşkünden çıkmıyordu. AK-98T ve diğer bir çok ulusal başarıyı son aylarda görememişti. Maalesef 10 Kasım 1938 günü Atatürk hayata gözlerini yumar. Paşa ve Türk havacılığı tüm siyasi desteğini yitirir. Yükselen kolektivist etki ve yaşanan Danzig krizi Hava programının yerinde kalmasını sağlar. Genelkurmay' ın emri ile tatbikatlar artar, teorik eğitimler hız kazanır ve nihayet DOZ-36 uçaklarına yapılan ihmaller hatırlanır. İzmit' te bulunan 2 tesis DOZ-36 üretimine odaklanır. Ulaşılan inovasyon inanılmazdır ve Ankara hükümetinin yaptığı ulusal odaklanma yeni nesil bir avcı uçağını üretimine imkan verir.

17b7baf393c276f3374eb38ef0f9ef7c.jpg
AK-98T bir hava tatbikatın da / Aralık 1938



      Avrupa' da siyasi ortam çok gergindir, dünya tansiyonu hızla yükselmekte ve ülkeler giderek agresifleşmektedir. Beklenen olay gerçekleşir ve 7 ocak 1939 günü Almanya Polonya' ya ultimatom verir (gördüğüm en erken AI' ın Danzig or War eventi). 8 ocak 1939 günü sabah 05.00 da alman birlikleri reddedilen ultimatom üzerine Polonyaya girer. Polonya sadece 16 gün sonra tamamen teslim olacaktır. Paşa için bu savaş' ın önemi hayatidir.Türkiye' ye kıyasla nispeten daha az modern fakat sayıca 2 kat daha büyük filolara sahip olan Polonya göklerde sıfır çekmişti. Genelkurmay ile paylaşılan raporlar dikkate alınır. Alüminyum ve kauçuk tedariğinde yaşanan sıkıntılar kısa vakitte çözlür, artık vakit tam devir üretim vaktidir. AK-98T sadece bir revizyondur ve çağı yakalayacak yeni nesil bir uçak zorunludur.




rudel1.jpg 
Stuka yada yerel ismiyle bizdeki Doz-36 Danzig semalarında 15 Ocak 1939

     Fakat Genelkurmay işi ihaleye açmaya niyetlidir. çeşitli İtalyan ve Amerikan firmalar davet edilir ve istenen bazı kriterler için bir avcı uçağı istenir. Sadece Locked Martin düzgün bir model ile ihaleye katılır. Aslen P-39' u baz alan LM prototipi kabul edilir ve 220 adet sipariş edilir. Fakat Amerikan hükümeti Almanya' ile yapılan chrome ticaretini durdurmasını Ankara'dan ister. Savaştan uzak kalmaya çalışan Amerika her türlü ekonomik yaptırımı almanlara dayatmaya çabalamaktadır. Ankara reddeder ve LM P-39' lar iptal edilir. İş yükü yine efsanevi 7.Hangar takımına kalır.
Sadece 78 gün süren araştırma geliştirme, 2 adet prototipin 25 Nisan 1939 günü hava kuvvetlerine gösterimi ile sona yaklaşır. Yeni uçak AK-99 olarak isimlendirilir.

     German-Turkish_Treaty_of_Friendship_and_...ession.jpg
Türk-Alman Ticaret ve Gümrük Birliği Antlaşması 18 Şubat 1939

     AK-99 bir önceki modellere kıyasla çok ciddi değişimler geçirdi. Zırh oranı korunurken motor teknolojisinde yaşanan enjeksiyon atılımı ortaya çıkarılan gücü katladı. AK-99 642 km/saat hızı ile Avrupa' nın en hızlı olmaya adaydı. Arttırılan menzil ile 950 km mesafelere -ki bu TC için Adriyatik, Kırım ve Basra demek- operasyon yapmaya izin veriyordu. Genelkurmay alelacele üretim için sıkıştırırken CATA yeni üretim bandı için gerekli ekipman ve eğitimi sağlamakta güçlük çekti. AK-99 oldukça düşük bir verim ile seri üretime geçti. Genelkurmay hava kuvvetlerine talimat üstüne talimat veriyordu. Paşa' ya Urfa pistinde filonun çoğunluğu ile pratik ve teorik çöl tatbikatı yaptırma emri verildi. Artık herkes biliyordu, Musul' un ana vatana katılma vakti gelmişti.

02.jpg
AK-99 askeri makamlara tanıtılırken / 25 Nisan 1939
[+] 6 üye napolyon94 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#3
HoI AARlar ile, hikayelerle güzel, HoI 2'ye başlama sebebimdir hikayeler.

Başarılar, gayet güzel ilerliyor.
[+] 2 üye Awake nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#4
Bölüm - 4 / Bağdad Fatihi Çakmak Paşa

      8 Mayıs 1939, sabah saat 4.30, türk topçusu Irak sınırında ki tepeleri ve karakolları dövmeye başlar. Türkiye Cumhuriyeti artan dünya tansiyonu ile çok basit bir bahane ile -ki bu kaçakçılık olacaktır- Irak hükümeti ve devletine harp ilan etmiştir. Bu operasyonlar dizisinde ki havacılık için en önemli olay nispeten pilotların tecrübe kazanması ve daha önemlisi yeni uçakların harp performansını test etmekti. Operasyonun 11. gününde Türk 7.piyade tümeninin 17. taburu Bağdad' taki Irak başbakanlık sarayına girer. Irak hükümeti kayıtsız şartsız 20 mayıs 1939 günü teslim olur. Dış ülkelerden kınama dışında ciddi bir tepki alınmaz. Bu nispeten Çakmak Paşanın yürüttüğü yarı mekanize-yarı süvari yıldırım harbindendir. 



7ADPZN.jpg
Ordumuz 8 Mayıs 1936 günü Irak' a giriyor.

         Fakat Hasdal Paşa için hava kuvvetleri beklentilerin altında kalmıştır. Zaten birkaç yakın hava desteği ve bir avuç eski avcı uçağına sahip Irak hava gücü çatışmadan büyük oranda uzak kalmıştı. Irak dikdatörü Reşad bin El Katil uçakları türkler bulamasın diye kuma gömdürmüştü. Hava kuvvetlerimiz için asıl sıkıntı AK-99' ların kronik problemleri ve çöl havasıydı. AK-99' ların motor bloğu pilotlara güven vermiyordu ve havada birçok pervanenin iflas problemi ortaya çıkmıştı. Ayrıca bazı arızalarda pilotların kendini tahliye etmesi sırasında uçağın aşırı sürati pilotların arka kanatçığa çarparak darp olması hatta hayatlarını kaybetmelerine yol açıyordu. Türk basının da mevcut sorunları abartması ve Ankara' nın baskısı ile AK-99 serüveni sona erer, CATA' da son AK-99 3 Haziran 1939 günü banttan çekilir ve üretim biter. AK-99 sadece 82 adet üretilir.

1may42-04.jpg

Şehit Pilot Hasan Sabbah ve arıza sonucu yere çakılan AK-99 / Musul Mayıs 1939

     Paşa ciddi prestij kaybetmiştir. Cata, 7.hangar ve Hava Kurumu kriz masası oluşturur ve hızla AK-99 modeli revizyona sokulur.  17 Ağustos 1939 tarihinde AK-99T model çok ciddi revizyonlar ile genelkurmay heyetine tanıtılır. Paşa artık tecrübelidir ve heyete kabul ettirmek için uçağın üretimine çoktan başlamıştır. 17 adet ile gerçekleştirilen prototip tanıtımı Paşa için hem bir kınama hemde bir kabul getirir. AK-99T Türk hava kuvvetler tarihinin en çok üretilen modeli olacak ve gelecek kuşaklar onu GAZİ DEMİR diye hatırlayacaklardı.

RQD9gG.jpg
Sil baştan tasarlanan AK-99T, Türklerin havacılık gururu..
[+] 4 üye napolyon94 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#5
Bölüm - 5 / Bulgaristan İlhakı ve Seferberlik


        11 temmuz 1939 günü Fransa Almanya' ya kayıtsız şartsız teslim olur. Alman kara ordusu 18 Mayıs' ta başlattığı genel taarruzun son meyvesini Fransa ile vermiştir. Tüm Beneluks ülkeleri ve Fransa alman çizmesini tatmıştır. Avrupa' da savaşın bittiği havası hakimdir, Avrupa halkları özellikle İngiltere' nin olası bir ateşkese uzlaşacağı görüşündeydi. 8 eylül 1939 günü İngiliz Kraliyet 3. ordusu Mısır' ın batı sınırında ki El-Alamein mevkinde 35 bin italyan askeri çemberi alır, 2 gün içinde hepsi teslim olacaktır. Bu olayın önemi savaşın daha da süreceğini işaret etmesindendir.

1stAlameinBritDefense.jpg
İngiliz Kraliyet 3.ordusu mensupları El-Alamein mevzilerin de Ağustos-Eylül 1939

         Mart 1939' da Macaristan, Mayıs 1939' da ise Romanya ve Haziran 1939' da ise Yugoslavya Miğfer yani Axis devletlerine katılırlar. İtalyan güçleri 28 Haziran 1939 günü Yunan sınırını sebepsiz geçerler, alman destekli italyan ordusu 5 ağustos günü Atina' ya girer. İngliz-Yunan güçlerinin kılıç artıkları Girit ve Korfu adalarına çekilir. Bulgaristan Türkiye için Miğfer' e katılmasına müsaade edilmeyecek kadar Türk nüfusuna sahipti ve yükselen bulgar faşizmi Ankara hükümeti için geçerli bir sebep oluşturuyordu. Alman dış ilişkileri ile kurulan temas neticesinde Bulgaristan üzerinde ki itirazların sayısı Miğfer tarafında önlendi. Sovyet yönetimi ise henüz müttefiği olan almanların kabulunu onayladı. 4 eylül 1939 günü Ankara hükümeti Bulgaristan' a ultimatom gönderir. 12 saat içerisinde teslimiyet emredilir. Bulgaristan her hangi bir dış destek bulamaz ve ultimatomu kabul eder. Türk ordusu 5 eylül günü hızla Bulgaristan içlerine nüfuz eder ve yönetimi devralır. 30 yıl süren Bulgar zulmü Tuna altı Türk halkları için son bulur.

pEbDqN.jpg
Ekim 1939 tarihli İngliz TIME dergisinin 34 ve 35. sayfalarındaki Afiş, Türk ordusunu inceden çapulcu ama sancaklı benzetmesi yapmaktalar.


          Bulgaristan ve Irak' ın komple ilhakı Türkiye için yeni imkanların kapısını aralar. Türkiye artık bölgesel bir unsurdan küresel bir unsura tekrar geçmenin planlarına hızla geçmektedir. Mevcut büyük savaş Ankara hükümeti için geniş dış politika manevraları yapma şansı doğurur. Bundan sonra Türkiye yeni dünya düzenine hızla adapte olmaya çalışmak yerine , yeni dünya düzenini bizzat kendisi coğrafyasına dikte edecektir. Birçok savunma projesi eş zamanlı olarak tozlu çekmecelerden mühendislik etütlerine gönderilir. Bu savunma projeleri yada devlet içi bir tabir ile Yeni Türkiye Silahlanma Programı kısaca YETSİP eski bir süvari komutanı olan emekli Albay Ertürk Vural kordinatörlüğünde tam resmiyete kavuşur. Vural paşa ağır gemilerden, yeni hava filolarına, yeni seferberlik planları ve kanunlarına, yeni sınırlardaki askeri teşkilatlanmalarına varıncaya dek ince planlamalar ve tam yetki ile çalışmalara başlar. Daha önce ki Yerli Tank Programında Hasdal Paşa kadar üne kavuşan Vural Paşa AZiZ serisi tanklar ile halkın nezdinde de büyük bir prestije kavuşmuştur. Vural Paşa' nın hırsları mega projeler olarak tarihte meyve verecektir.

PQ1Ag6.jpg Vural Paşa' nın AZiZ serisi tankları 1. Zırhlı Tümenin envanterini süslüyor. /Şubat 1940 1.zırhlı tümen Edirne


QQLnWZ.jpg
Cumhuriyet ilk ağır savaş gemisini denize indiriyor, 3 Ocak 1940 - Tuzla Reşadiye Tersanesi (gemiye de ihtaven aynı isim verilir)


       AK-99 ve onun T modeli üstünde yaşanan fiyaskolar Hasdal Paşa' nın koltuğunu olumsuz etkilese de, kurumlar mevcut birikim ve imkanları ile bu genç Cumhuriyet İmparatorluğunda altın değerindedir. Bazı ufak geliştirmeler Doz-36 uçaklarına 37mm anti-tank topları takılır, tungsten başlıklı bu 37mm mühimmat genel testlerde mükemmel sonuçlara imza atmıştır. Ayrıca bazı telsiz ve menzil geliştirmeleri ile tamamlanan kısmi modernizasyon DOZ-41 model altında resmiyet kazanır ve mart 1940 itibari ile seri üretimdeki yerini CATA' da alır. YETSİP kapsamında ihtiyacı öngörülen stratejik uçak programı CATA için ciddi bir direnç noktasıdır. Zira bu preojeye çok miktarda kaynak ayrımının yapılması gerekmektedir. Hasdal Paşa bu proje için defalarca itirazını sunar fakat makamlardan kabul alamaz. REIS-41 stratejik bombardıman uçağı projesi Şubat 1940' da resmen başlanır. Fakat Hava Kuvvetlerine ciddi bir filo tertibi Kasım 1940' da ancak mümkün olacaktır. Kısa bir süre sonra daha ekonomik bir versiyon olan REİS-42 taktik bombardıman-stratejik bombardıman melezi olarak üretim bandında geniş yer kaplayacaktı.

Y4Q9DE.jpg
REIS-41 ve DOZ-41 uçakları üretim hattı/ Temmuz 1940
[+] 5 üye napolyon94 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#6
Emek ve kalite var, beğendim.

Ekran görüntüsünü bilgisayardan alırsan daha güzel olabilir.
G0kMNN.png
Ara
Cevapla
#7
Bayağı güzel, ekran görüntüsünü F12 ile alabilirsin Steam'de oynuyorsan.
Cevapla
#8
Güzel bir emek var gerçekten. Tebrik ederim :)
Sonsuzluk ırmağının peşinden
Ara
Cevapla
#9
Beyler ben bu hikayeyi geçen hafta 28 kişilik bir multide yaşadım. O yüzden alelacele çektiğim 3-5 resim var. Olayda bizim whatsapp grubunda yazdığım 2-3 paragraflık hikayeden çıktı. Arkadaşlar beğeninde dedim ben bunu genişletir AAR/Hikaye yaparım :) Az metaryalle bu kadar genişletebildim, acemiliğimize geldi, bu seri bitsin diğerleri inşallah daha profesyonel olur, teşekkürler yorumlarınız için :)
[+] 1 üye napolyon94 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#10
Güzel bir hikaye, tebrikler.
Sinkaf-ül Tertibat
Ara
Cevapla
#11
Beğendim gayet hoş
p8RNv0.png
Cevapla
#12
Bölüm - 6 / Ambargo, Kriz ve Ultimatom

        Yeni Nesil Kruvazör Projeleri, Savaş gemileri, uzun menzil bombardıman uçakları, yeni nesil orta tank tasarımları ve İstanbul Üniversitesi Atom Araştırma Programı (İSUNATA) bu taze devlet için altından kalkabileceğinin çok ötesinde projelerdi. Ülkenin halka temel ihtiyaçlarını karşılama imkanları barış döneminde bile oldukça kısıtlıydı. Kışlalar da talimler yokluktan eski 12.7 mm mavzer ve hatta Martini tüfekler ile yapılıyordu. Memleketin nüfus problemi de askere alma yasalarını ağırlaştırıyor ve ülke sanayisini kötü etkiliyordu. Hızlı büyüyen devlet sınırları, tekrardan çok uluslu yapıya geçiş ve yeni topraklarda ki gün ve gün artan yeni problemler ile Türkiye Cumhuriyeti süper güç olabilmek için adeta mayınlı bir arazide dört nala hücum ediyordu. 

aXngL2.jpg
2.Zırhlı Tümen Pusu Tatbikatı, AZiZ-41 model tank dikkat çekerken askerlerin ellerinde ki martini tüfekler de soru işareti oluşturmakta/ Mart 1940


        İlk olarak kriz Sovyetler Birliğinin 8 Nisan 1940 günü çıkardığı ambargo ile başladı. Cumhuriyet sanayisi için gereken birçok ham maddeyi Sovyetler Birliği' nden sağlıyordu. Bir anda ortaya çıkan ham madde ihtiyacı dış pazarlarda farklı ülkeler ile kapatılmaya çalışılsa da devletin yeterli konvoyu yoktu ve sevkıyatlar gecikiyordu. Ağır savaş gemileri indiren ve büyük bir Akdeniz Donanması kurmaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti balıkçı teknelerinden hallice birkaç parça römorkörü kiralamak için Eminönü iskelesinde tek tek yerel denizcileri ile anlaşmaya çalışıyordu. Kriz ilk Yeni Nesil Hançer Sınıfı Hafif Kruvazör projesini askıya aldı, ardından destroyer imalatı %80 düşürüldü. Ayrıca yeni Tulpar denizaltı filo projesi ve Mehmediye Sınıfı ağır gemi projeleri iptal edildi. Ham madde tedariki asla sağlıklı sağlanamayacaktı.

Fairey%20Battles.jpg
CATA' da duran üretim ve bazı AK98T gövdeleri / Mayıs 1940

        Krizin dalgaları sanayi kollarını da sarstı, birçok atölye ve fabrika üretimi günlerce durdurdu yada büyük oranda düşürdü. Yeni nesil piyade ekipmanlarını üreten fabrikaların toplam hacmi 122/günlük' den çelik sıkıntısı nedeni ile 56/günlük seviyelerine kadar düşecekti. Halis Paşa ve CATA' da krizden nasibini aldı, REIS sınıfı hariç tüm üretim bantlarında kısıtlamaya gidildi. Ağustos 1940' da ıskartaya çıkarılması planlanan AK-88 tipi eski nesil çift kanatlı 46 adet avcı uçağının servis süresi 5 yıl daha uzatıldı. Havacılar arasında uçan tabut ismiyle anılan AK-88' ler büyük oranda Kars' daki filoya gönderildi. Rus tahılı olmadığından temel gıda ve ihtiyaçlar karneye bağlandı , yetişkin bir vatandaşın günlük ekmek istihkam hakkı önce 400 gram ardından 300 gram olarak belirlendi. İSUNATA projesi 187 günlük ömrü ile askıya alında ve tarih sayfalarında ki satırlarında sadece bir isim olarak kazımayı bekledi.

ekmek.jpg
Karnesi ile Ekmek istihkakını almaya çalışan bir vatandaş /Mayıs 1940

      17 Haziran günü Sovyetler Birliği bir dizi talep ile Türkiye Cumhuriyeti' ne ultimatom da bulundu;
-Türkiye Cumhuriyeti Tuna nehri boyunca Sovyetlere 2 askeri üs verecek.
-TKP üstüne yapılan baskılar ve tutuklamalar son bulacak.
-Boğazların güvenliği için Sovyet Kızıl donanması ve askeri unsurları boğazlara yerleştirilecek.
-Brest-Litovsk Antlaşması ile verilen Kars-Ardahan Sovyetler Birliği' ne geri iade edilecek.

       Ultimatomun süresi 36 saatti ve Ankara hükümeti kırmızı alarma geçti, tüm izinler iptal edildi, ultimatom bilgisi basına ve halka sızdı, toplumda büyük panik ve kaos ortaya çıktı. Asayiş teşkilatı yağmalar karşında etkinlik gösteremedi. Sabotaj ve var olmayan askeri hareketlilik söylentiler her mahallede her köyde çığ gibi büyüyerek çoğaldı.
gXPpqb.jpg
18 Haziran 1940 tarihli bir Amerikan gazetesi Mizahi bir Manşet ile Kriz bilgilerini tam sayfa aktarıyor.

MG08_on_the_minaret_of_the_Ayasofya_Museum_1941.jpg
Alelacele kurulmuş bir uçaksavar bataryası, Ayasofya Cami Minaresi ve eski alman MG-08, Mayıs 1940

      Fakat bir mucize oldu, 3. Alman İmparatorluğu ve onun seçkin ordusu 19 haziran 1940 sabah saat 4,45' de Sovyetler Birliği ile olan sınırı geçti. Ultimatom Türkiye tarafından reddedildi, diplomatik bir cevap alınamadı. Alarm seviyesi en yüksekte tutulmaya devam edildi, 22 haziran 1940 günü Minsk ve Odessa' nın Almanlar tarafından ele geçirildiği haberi ülke tansiyonunu biraz olsun azalttı ve Sovyet korkusu yerini öfkeye bıraktı. 23 Haziran 1940 günü Hava kuvvetleri 7 sayılı emir namesini tüm filolara iletir.
Ara
Cevapla
#13
Anlatıma dayalı hikaye olarak mı devam edicek yoksa oyun üzerinden de resim paylaşımında bulunacak mısın ?
Sonsuzluk ırmağının peşinden
Ara
Cevapla
#14
(21-09-2016, 18:04)Ctnbsr : Anlatıma dayalı hikaye olarak mı devam edicek yoksa oyun üzerinden de resim paylaşımında bulunacak mısın ?

7.bölüm ile final yapmayı düşünüyorum, çünkü savaşı komple 7' de işleyeceğim. Elimde 1-2 ekran görüntüsü kaldı, o yönde metaryalim olmadığımdan böyle resimler ile geçiştirip daha çok hikaye anlatımı üstünden devam edip bitecek. Sonuna da yaklaştık zaten. Single player bir oyun atarsam onu klasik seri şeklinde harita/ oyun içi anlatım yapabilirim.
Ara
Cevapla
#15
Gruba yeni üye oldum çok güzel hikayeler yazıyorsunuz 7.bölüm gelicek mi peki ?
Ara
Cevapla
#16
(04-09-2017, 14:50)SpartanHanz : Gruba yeni üye oldum çok güzel hikayeler yazıyorsunuz 7.bölüm gelicek mi  peki ?

Bu benim ilk hikaye denememdi, malesef devamı yok, gelmeyecek, zaten 1 sene öncenin koınusu :) İmzamda ki hikaye ise daha doyurucu, ona bak istersen :)
Ara
Cevapla
#17
Tamamdır onada başladım şimdi hikayelerin devamını dilerim
[+] 1 üye SpartanHanz nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#18
(04-09-2017, 15:40)SpartanHanz : Tamamdır onada başladım şimdi  hikayelerin devamını dilerim

Teşekkür ederim dostum, şu sıra Hanedan oyunlarına sardım, yakında Çin ile bir oyun açılacak meraklıysan ona katılmanı tavsiye ederim :)
Ara
Cevapla
#19
Tamamdır :)
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.