13-09-2016, 03:48
(Son Düzenleme: 21-09-2016, 13:13, Düzenleyen: napolyon94.)
Hikayemiz kısa bir belgesel tadındadır. 1930' ların sonları, Türkiye Cumhuriyeti...
Bölüm - 1 / Çaba, Ter ve Meyve
1 ocak 1936 tarihinden itibaren Türk Hava Etüt dairesi başkanlığın da Nizami Hasdal Paşa oturmaktadır. Aslen zorunlu hava subayı emeklisi olan paşa bizzat ulu önder tarafından bu makama "özel rica" ile getirilmiştir. Paşa' nın tek bir misyonu vardır : "Türk Hava kuvvetlerini Yerli imkanlar ile modernize etmek ve bir güç olarak ortaya çıkartmaya çalışmak.
Paşa ilk olarak çalışmalara 17 Ocak 1936' da Edirne' deki Ana Hava Filo' sunu ziyarete ederek başlar. Burada hem gazi hem öğrenci az sayıda ki pilotlar ile istişare eder. Onların dertlerini, tasalarını sorar, teftiş eder. Bizzat kendi kalem müdürüne kapsamlı bir rapor hazırlamasını emreder. Paşa yaklaşık 20 gün boyunca pist tatbikatlarına bizzat katılır. Çoktan modası geçmiş 45 adet AK-88 tipi çift kanatlı eski büyük harp uçaklarının yaşattığı sıkıntıları ve yetersizlikleri bizzat görür. Öte taraftan Aralık ayında yurt dışından alınan 16 adet Alman Stuka uçaklarının kabiliyetlerini görür ve geleceğin hava-kara birimlerinin birlikteliği üzerine çeşitli denemelere girişir. Fakat Stukalar yetersizdir, bu 16 uçak büyük oranda Türk Havacılığının gelişiminde ve hızlı teknolojik transferinde adeta denek olarak kullanılacaklar dır. 5 Mart 1936' da Paşa rapor heyetini arkada bırakarak Stuka' lardan birini bizzat kullanarak Ankara' ya döner. Uçak Ankara pistine indiğinde ilk yazılı talimatı verir, Alman stukalar bundan böyle Doz-36 olarak envanterde kodlanacaklardır.
AK-88 tipi çift kanat uçak ve teknisyenlerimiz/ Şubat 1936
Paşa yerli imkanları görebilmek için Türk Hava Kurumunu ziyaret eder. O sıralar sadece paraşüt eğitimi veren ve uçaklar için kısmi yağ üretimi yapan kurumun hali Paşa' nın moralini zedeler. Burada yaptığı teftişler kurumun yetersizliğini gözler önüne sermektedir. Paşa burada yurt dışın da eğitim gören az sayıda ki teknisyen ile müzakere eder. 7.Hangar olarak bilinen ufak atölyeyi ziyaret eder. Burada bazı ufak ve basit ekipmanlar yerli imkanlar ile AK-88' lere uydurulmaya çalışılmaktadır. 5 Nisan 1936 günü Ulu Önder Atatürk kurumu ziyarete gelir. Paşayı dinler, taleplerini irdeler, imkanlara göre net cevaplar ile paşayla birçok noktada uzlaşır. Sunduğu rapor ile artık misak-i milli göklerinde ki tek yetkili merci paşadır. Paşa ayrılmadan Gazi için bir hava gösterisi tertiplemeyi de ihmal etmemiştir.
Ulu Önder Hava Gösterimizi izliyor 5 Nisan 1936
Paşa 21 Nisan 1936 günü Hava etüt dairesinin 17 sayılı kararı ile bazı reformlara girişir;
- Ana Hava Filosu Ankara' ya taşınacak. Hava kurumu, Hava Kuvvetleri ve Hava Etüt Dairesi tek bir tesiste toplanacak.
- Avrupa' lı ülkelerden bir dizi sivil uçak teknoloji irdelemek için satın alınıp incelenecek.
- Yerli bir uçak girişimi için alt yapı hazırlanacak.
- Havacılık için bir ekol bir doktrine seçilecek.
Paşa' nın önüne 3 adet ekol seçeneği gelir. 2 Mayıs 1936 Hava Etüt Toplantısı.
Paşa hızlı sonuç alabilmek için Harekat Bütünlüğü Ekolünü seçer (en sağdaki). Yıl bitmeden yapılan eğitimler %20 avcı uçaklarını farkındalık sağlayacaktır. Hızla pistler onarılır, hangarların kapasiteleri üç haneli rakamlara ulaşır. Fakat Paşa bazı konularda Ankara hükümetinden gerekli kaynağı almamıştır. Sivil bürokrasi ve altyapı Paşayı çok zorlar, fakat 7 Kasım 1936 tarihinde AK-98 projesi resmen başlar. 165 gün süren testler ve protoip denemeleri başarıya ulaşır. Hava Kurumu ve Etüt Dairesi arasındaki uyum ve azim milli duygular ile kavrulur. En sonunda 3 adet prototip 22 Nisan günü hazır olur ve genelkurmay heyetine sunulur. Sonuç mükemmeldir, 1 seneye yakın süren 7. hangar demontaj denemeleri Türkiye için havacılıkta bir sıçramaya sebebiyet vermiştir ve ürün göklerde süzülmektedir. AK-98 490 km/saat hızı , 700 km menzili ve 13,3 mm zırhı ile türk pilotlarının hayali olacaktır.
3 AK-98 Prototipi Genelkurmay heyetine sunuluyor. 22 Nisan 1937
Araştırma Geliştirme kısmı ne kadar başarılı olursa olsun seri üretim ciddi bir sorundu. Paşa tüm olumlu havaya rağmen gereken üretim desteğini alamadı. Türkiye Cumhuriyeti endsütrileşme çabaları için yurtdışına çok fazla sermaye akıtıyordu ve askeri olanaklara ayıracak fabrika ve tesisleri oldukça sınırlıydı. Paşanın ve Atatürk' ün iradesi en sonunda meyve verir ve 7 Kasım 1937' de Gölbaşı Cumhuriyet Askeri Teyyare Atölyesi (CATA) resmen açılır. İtalya' dan getirtilen alüminyum Tuzla' daki ÇelikSAN fabrikasında işlenir, Eskişehir Tren Atölyesi motor üretimini üstlenir. Montaj, zırh döküm, ekipman üretimi, rüzgar tüneli testleri ve diğer birçok iş CATA'da yapılır. Toplam 3 tesiste gerçekleşen üretimin maliyeti Türkiye için çok fazladır. Ve üretim bandındaki verim çok düşüktür. İlk ay CATA sadece 8 uçak piste çıkartabilmiştir. Paşa büyük bir bürokratik baskı ile karşı karşıyadır.
Bölüm - 2 / Daha Yerli ve Daha Güçlü, AK-98T!
Hasdal Paşa yükselen üretim verimi ve modelin başarısı sebebi ile yükselen sesleri bir miktar susturur fakat bir miktar taviz vermek zorunda kalır. Ulusal odak kesinlikle havacılık üzerine değildir. Eğtimlerden ve teorik araştırmalardan yapılan kesinti ile AK-98 üretim hattı korunmayı başarır. Fakat Operasyonel Bütünlük ekolü uzun bir zaman ilerlemiyecektir ilk basamağı hariç (en sağdaki hava doctirini). 23 Nisan 1938 günü Meclisin açılış yıl dönümü üzerine 60 parça AK-98 bir gösteri uçuşu sergiledi. 3 ay sonra Anadolu Ajansı muhabiri Enver Ziyagil Takvim-i İstiklal gazetesine bu anısını şöyle aktaracaktı: " Gördüğüm en büyük hava gösterisiydi, ta ki bugüne dek!". Enver Ziyagil haklıydı. Tam 2 sene ertelenen Olimpiyatlar Berlin'de başlaycaktı ve 26 Ağustos 1938 günü Berlin Olimpiyatlarına gönderilen Ziyagil Almanların açılış şerefine verdikleri tam 1500 PARÇA olan hava şovunu gözleri ile izlemişti. Tam bir Alman üstünlüğü propagandası tüm olimpiyatları kaplamıştı.
Olimpiyat Stadı Açılış seremonisinde kiler dehşet içinde Hava gösterisini izliyor. 26 Ağustos 1938
Paşa rakiplerinin farkındaydı. Onların büyüklüklerinin farkındaydı, fakat hedefleri şu an için akla daha yakın olmalıydı. Komşulardan üstün bir hava gücüne kavuşmak birinci amaçtı. 170 parçalık THK şimdilik istenen rakamda değildi. Üretimde Yaşanan verim artışı, ve bulunan üretim kolaylıkları yeni bir model fikirlerini akıllara getirdi. Bu sadece revize edilmiş bir model olacaktı. CATA yaptığı 3 aylık bir çalışma ile 26 Ekim 1938 günü yeni revize modeli AK-98T' yi askeri makamlara tanıttı. Yeni bir pilot kabini ve güçlendirilmiş daha YERLİ bir motor ile uçak takviye edildi. Modelin hızı 520 km/saate ve menzili 745 km' ye çıkarıldı. 162 Adet üretilen AK-98 yerini Turbo modele bıraktı. AK-98T 10 ay boyunca üretim bandında kalacak ve 126 adet üretileilecekti.
Aslen Alman ME109 kopyası olan motor yeni revizyon ile artık daha yerli ve daha güçlü! 26 Ekim 1937
Bölüm - 1 / Çaba, Ter ve Meyve
1 ocak 1936 tarihinden itibaren Türk Hava Etüt dairesi başkanlığın da Nizami Hasdal Paşa oturmaktadır. Aslen zorunlu hava subayı emeklisi olan paşa bizzat ulu önder tarafından bu makama "özel rica" ile getirilmiştir. Paşa' nın tek bir misyonu vardır : "Türk Hava kuvvetlerini Yerli imkanlar ile modernize etmek ve bir güç olarak ortaya çıkartmaya çalışmak.
Paşa ilk olarak çalışmalara 17 Ocak 1936' da Edirne' deki Ana Hava Filo' sunu ziyarete ederek başlar. Burada hem gazi hem öğrenci az sayıda ki pilotlar ile istişare eder. Onların dertlerini, tasalarını sorar, teftiş eder. Bizzat kendi kalem müdürüne kapsamlı bir rapor hazırlamasını emreder. Paşa yaklaşık 20 gün boyunca pist tatbikatlarına bizzat katılır. Çoktan modası geçmiş 45 adet AK-88 tipi çift kanatlı eski büyük harp uçaklarının yaşattığı sıkıntıları ve yetersizlikleri bizzat görür. Öte taraftan Aralık ayında yurt dışından alınan 16 adet Alman Stuka uçaklarının kabiliyetlerini görür ve geleceğin hava-kara birimlerinin birlikteliği üzerine çeşitli denemelere girişir. Fakat Stukalar yetersizdir, bu 16 uçak büyük oranda Türk Havacılığının gelişiminde ve hızlı teknolojik transferinde adeta denek olarak kullanılacaklar dır. 5 Mart 1936' da Paşa rapor heyetini arkada bırakarak Stuka' lardan birini bizzat kullanarak Ankara' ya döner. Uçak Ankara pistine indiğinde ilk yazılı talimatı verir, Alman stukalar bundan böyle Doz-36 olarak envanterde kodlanacaklardır.
AK-88 tipi çift kanat uçak ve teknisyenlerimiz/ Şubat 1936
Paşa yerli imkanları görebilmek için Türk Hava Kurumunu ziyaret eder. O sıralar sadece paraşüt eğitimi veren ve uçaklar için kısmi yağ üretimi yapan kurumun hali Paşa' nın moralini zedeler. Burada yaptığı teftişler kurumun yetersizliğini gözler önüne sermektedir. Paşa burada yurt dışın da eğitim gören az sayıda ki teknisyen ile müzakere eder. 7.Hangar olarak bilinen ufak atölyeyi ziyaret eder. Burada bazı ufak ve basit ekipmanlar yerli imkanlar ile AK-88' lere uydurulmaya çalışılmaktadır. 5 Nisan 1936 günü Ulu Önder Atatürk kurumu ziyarete gelir. Paşayı dinler, taleplerini irdeler, imkanlara göre net cevaplar ile paşayla birçok noktada uzlaşır. Sunduğu rapor ile artık misak-i milli göklerinde ki tek yetkili merci paşadır. Paşa ayrılmadan Gazi için bir hava gösterisi tertiplemeyi de ihmal etmemiştir.
Ulu Önder Hava Gösterimizi izliyor 5 Nisan 1936
Paşa 21 Nisan 1936 günü Hava etüt dairesinin 17 sayılı kararı ile bazı reformlara girişir;
- Ana Hava Filosu Ankara' ya taşınacak. Hava kurumu, Hava Kuvvetleri ve Hava Etüt Dairesi tek bir tesiste toplanacak.
- Avrupa' lı ülkelerden bir dizi sivil uçak teknoloji irdelemek için satın alınıp incelenecek.
- Yerli bir uçak girişimi için alt yapı hazırlanacak.
- Havacılık için bir ekol bir doktrine seçilecek.
Paşa' nın önüne 3 adet ekol seçeneği gelir. 2 Mayıs 1936 Hava Etüt Toplantısı.
Paşa hızlı sonuç alabilmek için Harekat Bütünlüğü Ekolünü seçer (en sağdaki). Yıl bitmeden yapılan eğitimler %20 avcı uçaklarını farkındalık sağlayacaktır. Hızla pistler onarılır, hangarların kapasiteleri üç haneli rakamlara ulaşır. Fakat Paşa bazı konularda Ankara hükümetinden gerekli kaynağı almamıştır. Sivil bürokrasi ve altyapı Paşayı çok zorlar, fakat 7 Kasım 1936 tarihinde AK-98 projesi resmen başlar. 165 gün süren testler ve protoip denemeleri başarıya ulaşır. Hava Kurumu ve Etüt Dairesi arasındaki uyum ve azim milli duygular ile kavrulur. En sonunda 3 adet prototip 22 Nisan günü hazır olur ve genelkurmay heyetine sunulur. Sonuç mükemmeldir, 1 seneye yakın süren 7. hangar demontaj denemeleri Türkiye için havacılıkta bir sıçramaya sebebiyet vermiştir ve ürün göklerde süzülmektedir. AK-98 490 km/saat hızı , 700 km menzili ve 13,3 mm zırhı ile türk pilotlarının hayali olacaktır.
3 AK-98 Prototipi Genelkurmay heyetine sunuluyor. 22 Nisan 1937
Araştırma Geliştirme kısmı ne kadar başarılı olursa olsun seri üretim ciddi bir sorundu. Paşa tüm olumlu havaya rağmen gereken üretim desteğini alamadı. Türkiye Cumhuriyeti endsütrileşme çabaları için yurtdışına çok fazla sermaye akıtıyordu ve askeri olanaklara ayıracak fabrika ve tesisleri oldukça sınırlıydı. Paşanın ve Atatürk' ün iradesi en sonunda meyve verir ve 7 Kasım 1937' de Gölbaşı Cumhuriyet Askeri Teyyare Atölyesi (CATA) resmen açılır. İtalya' dan getirtilen alüminyum Tuzla' daki ÇelikSAN fabrikasında işlenir, Eskişehir Tren Atölyesi motor üretimini üstlenir. Montaj, zırh döküm, ekipman üretimi, rüzgar tüneli testleri ve diğer birçok iş CATA'da yapılır. Toplam 3 tesiste gerçekleşen üretimin maliyeti Türkiye için çok fazladır. Ve üretim bandındaki verim çok düşüktür. İlk ay CATA sadece 8 uçak piste çıkartabilmiştir. Paşa büyük bir bürokratik baskı ile karşı karşıyadır.
Bölüm - 2 / Daha Yerli ve Daha Güçlü, AK-98T!
Hasdal Paşa yükselen üretim verimi ve modelin başarısı sebebi ile yükselen sesleri bir miktar susturur fakat bir miktar taviz vermek zorunda kalır. Ulusal odak kesinlikle havacılık üzerine değildir. Eğtimlerden ve teorik araştırmalardan yapılan kesinti ile AK-98 üretim hattı korunmayı başarır. Fakat Operasyonel Bütünlük ekolü uzun bir zaman ilerlemiyecektir ilk basamağı hariç (en sağdaki hava doctirini). 23 Nisan 1938 günü Meclisin açılış yıl dönümü üzerine 60 parça AK-98 bir gösteri uçuşu sergiledi. 3 ay sonra Anadolu Ajansı muhabiri Enver Ziyagil Takvim-i İstiklal gazetesine bu anısını şöyle aktaracaktı: " Gördüğüm en büyük hava gösterisiydi, ta ki bugüne dek!". Enver Ziyagil haklıydı. Tam 2 sene ertelenen Olimpiyatlar Berlin'de başlaycaktı ve 26 Ağustos 1938 günü Berlin Olimpiyatlarına gönderilen Ziyagil Almanların açılış şerefine verdikleri tam 1500 PARÇA olan hava şovunu gözleri ile izlemişti. Tam bir Alman üstünlüğü propagandası tüm olimpiyatları kaplamıştı.
Olimpiyat Stadı Açılış seremonisinde kiler dehşet içinde Hava gösterisini izliyor. 26 Ağustos 1938
Paşa rakiplerinin farkındaydı. Onların büyüklüklerinin farkındaydı, fakat hedefleri şu an için akla daha yakın olmalıydı. Komşulardan üstün bir hava gücüne kavuşmak birinci amaçtı. 170 parçalık THK şimdilik istenen rakamda değildi. Üretimde Yaşanan verim artışı, ve bulunan üretim kolaylıkları yeni bir model fikirlerini akıllara getirdi. Bu sadece revize edilmiş bir model olacaktı. CATA yaptığı 3 aylık bir çalışma ile 26 Ekim 1938 günü yeni revize modeli AK-98T' yi askeri makamlara tanıttı. Yeni bir pilot kabini ve güçlendirilmiş daha YERLİ bir motor ile uçak takviye edildi. Modelin hızı 520 km/saate ve menzili 745 km' ye çıkarıldı. 162 Adet üretilen AK-98 yerini Turbo modele bıraktı. AK-98T 10 ay boyunca üretim bandında kalacak ve 126 adet üretileilecekti.
Aslen Alman ME109 kopyası olan motor yeni revizyon ile artık daha yerli ve daha güçlü! 26 Ekim 1937