[napolyon94]

Vistula Kızıl Akar

"Bir Polonya Trajedisi"

Versiyon : 1,3,3

Mod: Black Ice 2,1

Hikaye Tarzı: Kısa ve Tarihi

Zorluk : Normal ve Boost yok

Bölüm sayısı: 8

Bölümler

Bölüm - 1 - Bir Sanayi Gücü Polonya

Krakow'da bir Lokomotif fabrikası/ 1935

Büyük Buhranın etkileri ulusumuzun üzerinden eksileli yıllar oldu. Doğu Avrupa'da yükselen bacaları ile Polonya batılı liberal güçlere göz kırpıyor. Pazar da artan Leh ürünlerinin payları ile Polonya bölgesel bir güç olarak öz güvenini pekiştiriyor. Leh milleti yüzyıllardır var olan köklü bir millet olsa da Polonya devleti henüz 15 yıllık bir geçmişe sahip. 18.yy'in sonunda beri Rusların, Prusyalıların ve Avusturyalıların boyundurluğunda geçen 130 yılın ardından Polonya ancak kurulabildi. İngiltere ve Fransa Doğu'da yükselen Bolşevik tehdidine karşı Avrupa'yı savunmanın en iyi yolunun tampon ülkeler olduklarını biliyorlardı. Bunun için Romanya, Çekoslovakya ve Polonya gibi ülkeleri geniş arazileri ya kurdular yada revize ettiler. Sonuç olarak ülkemiz belki bir işbirliği belki dominyon bir bağ ile İngiltere ve Fransa'ya hayli yakın bir pozisyondadır.

Öyle yada böyle Polonya'nın bir misyonu var. Bolşevik tehdidine karşı Avrupa'yı savunmak ve Almanya'yı dizginlemek! Bu ulusumuza yüklenmiş büyük ve zorlu bir vazife. Bu yüzden Polonya ordusu güçlü olmalı, Polonya halkı birlik ve beraberlik içinde olmalı. Ve en önemlisi de Polonya yaşamalı. Şartlar değişiyor. Stalin kızıl meydanda her sene daha fazla tank ile geçit düzenliyor. Geçen sene dünyaya açıklanan Luftwaffe ise batıdan bize karşı yeni bir tehdit. 1920'lerin altın dönemlerine kıyasla 30'lu yıllar daha kavurucu geçmekte. Mosisicki başbakanlığında ki hükümetimiz ise gerçekleri görmekten biraz uzak kalmayı yeğliyorlar.

Doğunun Kalesi Polonya!
 "Şanlı süvarilerimiz Lvow ovasında dört nala gidiyor, Polonya havacıları kent sakinlerini selamlıyor. Genelkurmay başkanı Jan Kowski liderliğinde ki Lvow manevraları halka güven veriyor. "


524 bin personeli ile Polonya geniş çaplı bir orduya sahip. 50 tümenden meydana gelen bu barış dönemi ordusu kuvvet ile muhtemelen Stalin'in uykularını kaçırmaya yetiyordur. Polonya ovaları için bire bir olan süvarilerimiz ve onları Modern çağa tamamlayan topçu ve piyadelerimiz Doğu Avrupa'nın en güçlü ordusunu tanımlıyorlar. 27'si usta ve 6'sı acemi olmak üzere 33 piyade tümeni , 10 elit süvari tümeni, ve bazı savunma garnizon oluşumları ile Polonya Ordusu ulusumuz için gerçek bir marka.


Sayın Hitler Luftwaffe'yi duyurarak bizlere korku saldığını sanıyor. O gökleri kaplayan bir çok gamalı haç uçağının Nazi propagandası montaj ürünleri olduğu apaçık ortada. 2 avcı ve 1 hafif bombardıman filosu şeklinde tertipli 162 avcı ve 22 modern CAS uçağı ile Polonya Hava Kuvvetleri bir kartal edasıyla Luftwaffe'ye meydan okuyor. Toplamda 3680 pilot, teknisyen ve diğer ekiplerin yer aldığı Polonya Hava Kuvvetleri dünya da ki sınırlı hava güçlerinden birisi.


Malesef ulusumuzun deniz yolları bir hayli kapalı. Bu yüzden ulusumuz sadece bir kaç destroyer, torpido bot ve denizaltıya sahip. 5 parçalık bu hafif donanmaya sadece 330 subay, er ve teknisyen Gdansk'da hizmet veriyor. 


Dinamik politikaları tercih eden Polonya geleceğe emin adımlar ile yürüyor.


Devlet eliyle ekonomide ısrarcı olan Başbakan Mosicicki sanayi devlerine yardım ve teşvikten geri durmuyor. Gerekirse bu devleri kendi yaratıyor. 

Eski PZL7 avcı uçakları görünen o ki bir devrin son uçakları olarak görülüyor. Genelkurmay başkanımız Jan Kowski Luftwaffe ile rekabete devam edilebilmesi için Kasım 1935'de İtalyanlardan G.50 avcı uçağı lisan antlaşmasını imzalatmıştı. Ocak ayında başlayan üretim hatlarının hazırlığı ile Temmuz da PZL.50 ismi ile yeni nesil italyan devşirme avcı uçaklarımız hangarlarımızı dolduracak. Öte yandan Fransızlar ile yapılan subay eğitim programları ile siper savaşı üstüne uzmanlaşma yoluna gidiyoruz. Doktrin dairesi başkanı Luposcko'ya göre Polonya tek karış toprak vermeden olası savaşlarda siper savaşı icra ederek kendini savunmalıdır.


Toplamda 45 fabrika ya da üretim tesisinden teşkillenmiş olan Polonya sanayisi ülke ihtiyaçlarını gidermekten hayli uzak. Halkımız ihtiyaçlarının yarısını batılı pazarlardan temin ederken ordumuzun böyle bir lüksü yok. 530 bin personele sahip bu koca orduyu beslemek, barındırmak ve malzemelerini tedarik etmek hayli zor bir zanaat. 21 askeri fabrikası ile Polonya yerli ve milli savunma sanayisi bu zanaatı güçlükle yerine getirmektedir.


Fakat batılı gözlemcilere göre ordumuz va hava gücümüz Polonya kapasitesinin altındadır. Fransız subaylar Polonya Ordusu için alaylı bir biçimde "la tiny , la tiny" yani "hep küçük , hep küçük" söylemi ile son yıllarda ki atılımlarımızı hala daha görmezden gelmektedirler. Kendi kokuşmuş orduları manevra ve tatbikatlarda nasıl performans gösterdiğini bir tanrı bir de General Skorsky bilir.


Hızla büyümüş olan Polonya Ordusunun şüphesiz en büyük derdi hızla mezun edilmiş astsubay ve subay kadroları. Bunların verdiği eksikliği doldurmak zaman alacak.


Biz 4 yıllık planımız ile endüstrimizi takviye etmeye çalışır duralım, ABD basın özgürlüğünün öneminin devlet özgürlüğünden önemli olduğuna dair bir bildiri yayınlayarak bize ufak bir mesaj veriyor. Alman alplerin de ise 1936 kış olimpiyatları başlıyor. Jan Delorry isimli bir kayakçımız önderliğinde madalyaları silip süpürmeye gidiyoruz.


1936 içerisinde bitirilmesi ön görülen 4 yeni fabrikaya teşvik Mosisicki hükümetince onaylanıyor. Polonya Sanayisi Krakow, Gdansk, Varşova ve Lublin'de toplanacak. Silezya bölgesi politik sebeplerden pek güven veremiyor. Bu yüzden Silezya da ki sanayi kolları adım adım doğuya kaydırılmalı.


Mosicicki hükümetine karşı bazı devlet memurlarının ağırlıklı olduğu gruplar Varşova'da gösteri düzenliyorlar. Halk seçim istiyor, lakin Mosicicki hükümeti suni bahaneler ile Polonya'nın buna hazır olmadığını dile getiriyor. Muhafazakar kesim halk üstünde giderek etkisini arttırıyor.


Muhafazakarların yanı sıra milliyetçi gruplar da ara sıra seslerini duyuruyorlar. Tüm toplum sürtüşmeleri ulusal birliğimizi zedeliyor.


Ordumuzun on binlerce malzemeye ihtiyacı var. Özellikle Polonya ordusunun elinde ki tek tank olan T3 den ve piyade ekipmanının dan daha fazla sayıda tedarik etmeliyiz.


1-2 Mart 1936 hareketli geçiyor, İspanya'da asi general Franco hükümete savaş açıyor. Alman ordusu ise fransız ordusuna aldırış etmeden Rhineland ve Ruhr'a giriyor. Vorşova gazeteleri ise olimpiyatların kapanış dansını manşete taşıma basiretsizliğini gösteriyor.


Sanayileşme ve Silahlanma Bakanı Josef Haller yeni bir ekonomik planlamanın sinyallerini veriyor. Moscicki hükümeti yakın vakitte yeni bir kalkınma planını devreye sokacak.


Muhafazakar kesim iyice baskıyı arttırıyor. Polis bazı şiddet olaylarına bulaşmak zorunda kalıyor. Varşova sokaklarında düdükler ve coplar konuşuyor.


İtalyanlar Etiyopya'yı işgal ediyor. Başbakan Mosicicki muhafazakar aktivist Ronald Derold'un eşini aldattığına dair kanıtlara ulaşarak basına sızdırıyor. Katolik polonyalıların önemli figürlerinden olan Ronald Derold bu skandal ile siyasi haytını noktalıyor. Başbakan Mosicicki son aylarda ki olaylardan sonra elini artık daha güçlü tutabiliyor.


Skandal sonrası Musicicki hükümetine destek artıyor, ulusal birliğimiz yükseliyor.


20 yeni uçağı 2.Avcı Filosuna dahil ediyoruz. Pek yakında PZL.50 yeni nesil tek kanat avcu uçaklarına kavuşacağız.


Sanayileşme ve Silahlanma Bakanı Haller 3 yeni Kalkınma Planını hükümete sunuyor. A planı savunma sanayine ağırlık verirken, B planı sivil ekonomiye can verme amacı güdüyor. Genel Kalkınma Planı ise birçok imkansızlıklar barındırsa da eşit bir dağılım sunuyor. Haller savunma sanayinde ısrar ederken işi gereği tüm olanakları sunuyor. Musicicki hükümeti sivil ekonomiye destek veren B planında hem fikir oluyorlar. Polonya sanayisi her alanda Sovyet ve Alman endüstrileri ile rekabet edebilmeli.


Hükümet A planının uygulanmamasından rahatsızlık duyan subayları yatıştırabilmek için Basit bonoları halka sunuyor. Bu sayede halk orduya doğrudan destek olabilecek. 


Skandal'dan kaymak yiyen sadece hükümet olmuyor. Milliyetçi gruplarda popüleritesini arttırıyor. İrlanda da ise IRA devlet noktalarını vurmaya devam ediyor.


PZL.50 nihayet üretime giriyor. 600 adetlik siparişin 2 sene içerisinde teslim edilmesi bekleniyor. Luftwaffe 1-2 senelik geçmişi ile bizim hava gücümüz ile rekabet edemez.


Genelkurmay Başakanı Jan Kowski yeni üniformaları duyuruyor. Artık çarık yerine bot, saspendır yerine palaska takılacak. 


Yaz sonu ile birlikte muhafazakar kesim yeniden baskıya geçiyor. Çeşitli protestolar ve yeni kadroları ile hiç olmadıkları kadar inatçılar. Polis ve güvenlik güçleri Krakow ve Varşova sokaklarında zorlu anlar yaşıyorlar.


Fakat göstericilerin direnişi ve baskısı artınca sorumluluk hükümete kalıyor. Başbakanımız hiç bir şey yapılmamasını ileterek göstericilere izin veriyor. Bu muhafazakarlar için bir zafer günü. Hükümet hayli basiretsiz ve korkak.


Hızla B planı uygulanıyor, bir gece kurulan sanayi kolları ülkeyi ışıl ışıl donatıyor. Musicicki hükümeti yol, köprü ve fabrika yapmak konusunda hayli başarılı bir grafik sergiliyor.


Ekim 1936'da hükümet sanayileşme ve silahlanma bakanlıklarını ayırıyor. Eski bakan Haller'i Silahlanma Bakanı olarak tekrar atıyor. Böylece Polonya Ordusu için gereken malzemelerin temini mümkün olabilecek.

1. bölümün sonu.....

[GaulTurk]

Güzel başlangıç @napolyon94.

[Semavi7]

Güzel başlangıç başarılar. Bu blackıceın üretim hattını görünce vic2 oynayasım geliyor :)

[napolyon94]

Bölüm 2 - Tansiyon Yükseliyor

Muhafazakarlar Gdansk ve Poznan'da da etkin organizasyonlara girişiyorlar. Sendikaları siyasallaştırıyor, parti şubeleri açıyor ve kalabalık mitingler ile hükümete meydan okuyorlar. 


Macaristan'da iç savaş patlak veriyor. Ordusu yanlızca 35 bin personel ile kısıtlı olan bir ülke de iç savaş ne kadar uzayabilir ki? Yugoslavya, Romanya ve Avusturya gümrüklerini Macarlara kapatıyor. Bir çok macar mültecisi Slovakya'ya yığılırken büyük devletlerden iç savaşa dair önemli bir müdahale gelmiyor.


Varşova'da ki Alman büyükelçisi bizi "Anti-Comintern" paktına davet ediyor. Almanlar ile arayı düzeltmek Fransız ve Sovyetler ile ipleri kopartmak manasına geldiğinden tarafsızlığı ilan ederek pakta katılmıyoruz. Stalin için pakta katılan ülkeler yeterince korkutucu olmalı.


Başbakan Mosicicki bir otoriter ve hatta bir dikdatör olsa da nasıl siyaset yapacağını ve koltuğunu tutacağını iyi biliyor. Açılan tesisler, fabrikalar ve artan refah seviyesi onu destekleyenleri arttırıyor.


Hükümet serbest piyasa ekonomisine geçmek konusunda uzak kalsa da teşvikler ile ortamı buna hazırlamaktan geri kalmıyor. Tüketici vergilerinde vergiler %18'den %1'e 9 ay süre ile çekiliyor. Sermaye döngüsünün artışı Polonya'ya yatırımları hızlandıracaktır.


Başbakan Mosicicki Grodni'de ki 2 polis memurunun hayatını kaybettiği gösterilere bile müdahale etmiyor. Bu muhafazakarlar için kara bir zafer, ülkede imajları yerlerde sürünüyor. Eski muhafazakar parti sözcüsü Wincently Wilos bu gösteriden sonra partiden istifasını duyuruyor. Bu şüphesiz muhafazakarları ikiye ayırıyor.


Wincently Wilos'a destek için toplanan partililer/ 8 Mart 1937


Muhafazakarlar arası bölünme şüphesiz Başbakan Mosicicki'nin sınırlı iktidarının süresini uzatıyor.


Ordu da ise sahra hastanelerinin bir standarda bağlanması karara bağlanıyor. Genelkurmay başkanı Jan Kowski "Önce Vatandaş" sloganı ile ailelerinin emanet ettiği aaskeri personelin canını olabildiğince emniyete almaya çalışıyor. Bu batılı ordulardan daha ileri ve daha medeni bir ekol.


Alman havacılığının bir özeti olarak Hindenburg ateş topuna dönüyor. Malesef 2 polonyalı yolcuda beraberinde hayatını kaybediyor. Zeplinler toplumda hiç olmadığı kadar gözden düşüyor. Mayıs 1937'de yeni Wilno Üniversitesi yerleşkesinin inşa çalışmaları sonlanıyor. 3 ay içerisinde Wilno Üniversitesi vatana ve millete katkı yapmaya faal olarak başlayacak.


Sadece 18 ay içerisinde 40 bin astsubay ve subay yetiştirdik. Böylece ordumuz nispeten iyi bir hiyerarşi ve taktik komuta seviyesine kavuştu.


9 ay söz verilen "Minumum Vergi" sözüne hükümet daha fazla devam edemiyor. 4.5 Ay sonra tüketici vergileri en azından düşük bir seviye olan %8'e çıkarılıyor. Zidalle isimli gazete de bu durum Mosicicki'nin kumar oynayan bir mafya babası olarak resmedilmesi ile karükatüre alınıyor. Karikatürde Mosicicki "Benim kumarım burada biter" diyerek kolunda ki 4.30 saati gösteriyor.


Orduda artan malzeme ve belirginleşen dış tehditler sonucu Rezerv Ordusu yerini Hazır Ordu kıtalarına bırakıyor. Artık askerlik 9-5 yan gelip yatma yeri değil, herkes geceleri nöbet tutacak, her sabah 20 km koşulacak, her hafta talim yapılacak. 


İsveçli BOFORS firmasından temin etmeye başladığımız ve yakın zamanda kendi üretim çözümlerimizin de olacağı 50mm havan toplarını piyadelere dağıtıyoruz. Ayrıca eski su soğutmalı hantal maxim makinalı tüfeklerinin yerini daha hafif olan Vickers makinalı tüfekleri ile revize ediyoruz. Polonya piyadesinin hat tutma becerisi en üst seviye ye çıkarılmalı. Son dönemde Fransız ve İngilizler eskisine nazaran daha kolay lisan ya da teçhizat veriyorlar. Bu durum ise hükümeti memnun etmekten çok endişelendiriyor.


Doktrin Dairesinin başına bir kez daha Luposozko getiriliyor. Kendisi 1.Dünya Savaşı'nda 350 Almanın savunduğu bir tepeyi 7800 kayıpla almayı başarmış gerçek bir taktisyen. Çarlık Ordusuna senelerce hizmet eden Luposozko Polonya'nın kuruluşu ile milletine hizmete kendini yurduna adıyor. Tam bir siper savaşı kurdu olan Luposozko ünlü mottosu ile hükümete güven veriyor: "Bana 5 metre verin size 5 yıl ömür vereyim".


Doğuda iki vahşi devlet birbirini yiyor. Bu Pasifik'te suları ısındırıyor. Kızıl Haç Örgütüne hükümetimiz yardım ediyor ve bazı polonyalıların tahliyesi için 8 gemi Çin'e gönderiliyor.


Bürokratik reformlara girişiyoruz. Çin'de ise başkent Beijing japonların eline geçiyor.


Mosicicki hükümeti başarılarını halk desteği ile taçlandırıyor. 


"Varşova sokakları bir kasaba kadar boş ve sakin. Eğer bir ülke de ana caddeler bile sakin ise o ülke de işler yolundadır" Mosicicki'nin Zitadelle'ye verdiği demeç.


Alman Siemens firmasının üretici taşeronu AVA firması ile milli ve yerli telsiz olanaklarının arttırılması için stratejik işbirliği antlaşması imzalıyoruz.


Savunma sanayisinde ki bürokrasiyi hafiletiyoruz. Devlet eliyle açılan çimento, beton ve çelik fabrikaları ile askeri tesisler ve fabrikaların üretimi hızlandırılıyor.


Polonya Piyadesi çapraz süngü hücumu üzerine denemeler yapıyor. Çapraz makinalı tüfek savunmasına karşı en iyi anti çözüm piyade gruplarının da çaprazlama taaruza kaldırılması olarak görülüyor.


Zorunlu askerlik yasası büyük tartışmalar ile bir gece kabul ediliyor. 8 Kasım 1936 ile bilikte Polonya neredeyse tüm Avrupa'nın sahip olduğu zorunlu askerlik hükmünü halkına uyguluyor. Bu Mosicicki'nin kendi ipini çekmesi olabilir. Fakat dış dünya giderek kabarırken halkımız inanıyor ki kendisini destekleyecektir.


Zoronlu Askerlik muhafazakar ve milliyetçi kesimi hükümete karşı yakınlaştırıyor. Buda nispeten daha ulusal bir iskelet sunuyor. Bazı anketler de muhafazakarların çoktan Mosicicki'yi geçtiği iddia ediliyor.


Wilno Üniversitesi matematikçileri hesaplama tezgahlarında ilerleme kaydediyorlar. Genelkurmay Başkanı Jan Kowski'nin ve AVA firmasının ortak çabalarının ilk ürünü olarak RADAR teknolojisinde ilerleme kat ediyoruz.


PZL tabanca fabrikasının açılması ile yerli ve milli olanaklarımız artıyor. Bu sayede daha ucuza piyade ekipmanı temin edebileceğiz.


İspanyol İç savaşı yüzbinlerin canı ile birlikte tarihe gömülüyor. Zorunlu askerliğin ilk meyvesi olarak 20 yeni piyade tümeni daha kuruluyor.


1934 Ordu Planlama kararından beri ülke savunmasının paylaması harita da görüldüğü gibi gerçekleşmektedir. Çek sınırı birkaç jandarma birimi dışında genel olarak esnek iken Alman ve Sovyet sınırları barış dönemi için etkileyici yığınaklara sahip. 20 yeni tümenin gelmesi ile ordu yapısı değişmeyecektir. Çoğu yeni tümen 6.Orduya yani rezerv ordusuna katılacaktır. 


Mosicicki hükümeti 8 Kasım'da ki zorunlu askerlik yasasından sonra 21 Ocak 1938 tarihinde "Zorunlu Varlık Tasarrufu" adı altında temel tüketim mallarını karneye bağlıyor. Mosicicki şüphesiz aklını kaçırmış olmalı. Ordu içerisinde genç subaylar rahatsız isimli manşetler gazeteleri "umutla" süslüyor.


Mosicicki verdiği demeçte resmen " Bir sonraki savaşa hazırlanıyoruz" cümlesini sarf ederek Polonya basını ve halkı üzerinde kabullenilmek istenmeyen olguyu dile getiriyor.


Yoğun tartışmalar yaşanırken sadece 15 gün sonra Alman ordusu Avusturya'yı işgal ediyor.


"Halk ve Ordu en kötüsüne hazır olmamak için şimdiden kötüsüne hazır olmalıdır" Ignacy Mosicicki / 1938 Şubat


Ordu Tümenleri kademe kademe yeni üniforma, teçhizat ve malzemeler ile yenileniyor. Ayrıca her tümeni keşif görevlerini daha iyi icra edebilmesi için zırhlı arabalar tahsis edilmeye başlanıyor. Polonya Ordusu 3700 zırhlı aracı 12 ayda temin etmek zorunda.


Vergiler yeniden %18 seviyesine yükselirken RADAR araştırmaları sona yaklaşıyor ve Varşova'da ilk RADAR istasyonunun temeli atılıyor. Hava Savunmasına yatırım şüphesiz Luftwaffe'ye karşı yapılacak en iyi çözüm.


İtalyan T3'lerinden sonra ilk milli ve yerli tankın argesine başlanıyor. 10TP ve sonraki 13TP modelleri Polonya Zırhlı Kuvvvetlerine çap atlatacak. 1941' e kadar Polonya Genelkurmayı 6 zırhlı tümenin kurulmasını ön görüyor.

2.Bölümün sonu.....

[napolyon94]

Sıkıcı bir ilk bölümden sonra hayli keyifli bir 2.bölüm. Bundan sonra aksiyon yüksek olur. Kaldı geriye 6 bölüm :)

[napolyon94]

Bölüm 3 - Savunma Çabaları

Mosicicki'ye karşı yükselen muhalefet Avusturya'nın işgali ile çark etti. Halk Polonya'nın nasıl bir tehlikeye doğru yol aldığını fark ettikçe yedikleri lokmalardan bile fedakarlık yapar noktaya geldiler.


General Sizisko Batı Cephesin de ki 5. ve 3. Ordu ya genel müfettiş sıfatıyla gönderiliyor. Piyadeleri ve hat mevzilerini kısa zamanda hizaya sokmasını bekliyoruz.


Macar iç savaşının ardından Almanya'nın Macaristan ile yakınlaşması Romanya'yı da tedirgin etmekteydi. Bizlerle ortak kara tatbikatlarına girişmeyi kabul ettiler.


7 eylül 1938'de ordunun yeterli personeli bulabilmesi için daha önceden 19-25 yaş arasını kapsayan zorunlu askerlik yaşı 35'e yükseltiliyor. Birkaç ay evvel nasılsa gençler gidiyor diyerek zorunlu askerliğe pek tepki göstermeyenler şimdi inzibat araçlarına istifleniyor.


14 eylül 1938 de başbakanımız Mosicicki Gdansk'da ki savunma tertibatlarını gözlemliyor. Gdansk çevresine hatrı sayılı miktarda beton dökülerek küçük bir Maginot Hattı inşa ediliyor. Bu hat tek başına almanların cürretini kıracaktır.


Fransa ise hayli lüks halk bunalımları ile boğuşuyor. Ne fransız ne de ingiliz hükümetleri Avusturya'nın işgaline Polonya kadar tepki göstermiyor.


General Sonsowski Batı Cephesi Genel Komutanlığına atanıyor. Bu savunma kabiliyetimizi arttıracaktır.


Radar Şubat 1939'da neredeyse tüm yurdu kapsayacak şekilde faal olacak.


10 Kasım 1938'de Alman ordusu Çekoslovakya'ya giriyor ve Sudetler'i işgal ediyor. Mosicicki Slovakya'nın güvenliği ve Polonyalı azınlığı korumak için Zaolzie kasabasına barış gücü yolluyor. İngiltere ve Fransa'nın onayı ile işgal edilen Çekoslovakya'dan sonra acaba bir gün Polonya da onların onayı ile işgal edilir mi? 
Hayır, Polonya kendi kaderini tayin edecek kadar yüce bir millete sahiptir. Özellikle Luftwaffe Çekler üstünde göz korkutucu hava gösterileri yapıyor. Onların 4000 uçağına karşı bizim 720 avcı ağırlıklı uçağımız bulunmakta.


1683 ruhunu diriltmek için halka basın aracılığı ile yoğun propaganda yapılıyor. Polonyalı ruhu ve militarizm aynı kadehte insanlara her gün sayfaların arasında sunuluyor.


Muhafazakarlar ise Poznan'da adeta şehri kontrol ediyorlar. Bir demiryolu kavşağı olan şehir Moskova-Berlin-Prag-Königsberg şehirlerini birbirine bağlayan bir konumda. 


Ordu hacmi iyice genişliyor ve artık pekala büyükçe bir orduyu beslediğimizden bahsedebiliriz.


Plock vilayetine yeni askeri tesisler ve atölyeler kuruluyor. Kielce'ye ise memleketin çelik üretim kapasitesini ikiye katlyacak olan Çelik fabrikası inşa ediliyor.


22 Ocak 1939'da Polonya Sudetler Krizi bahanesi ile sınırlı seferberlik ilan ediyor.


Aynı gün eğitim standartları en üst seviyeye çıkarılıyor. Bundan böyle talimlerde yanlızca gerçek mühimmat kullanılacak. Eğitim zayiatlarından çekinmeden her türlü tehlikeli senaryo tatbikatlar da icra edilecek. Polonya ordusuna mensup bir kişi attığını ıskalamayacak, elinde ki malzemenin kıymetini bilecek.


Hiç kimse , hiç bir kurum, hiç bir güç, hiç bir inanç POLONYA'DAN YÜCE DEĞİLDİR! Önce BAĞIMSIZ POLONYA!


Almanlar fransız ve ingilizler ile adeta dalga geçercesine geri kalan Çekoslovakya'yı işgal ediyor. Felaket, yıllardır oluşturulan Almanya'ya karşı savunma planları ikiye katlanan sınırımız ile özellikle güneyden gelebilecek saldırılara karşı güncellenmek zorunda.


Almanlar Memel'e girdiler. Litvanya şehri öylece teslim etti. Hala orduları seferber etmeye çalışıyoruz. Almanya ise Gdansk meselesini ortaya atıyor.


Tüm Polonya halkı ve lehçe konuşan milletler birbirlerine kenetlenmiş durumda ülkelerini savunmaya hazırlar. Olasılığı günden güne artan bir savaşta düşmana geçit vermeyeceğiz.


Artık ülke genelinde çoğunluğu elde eden muhafazakarlar karşısında Mosicicki tek bir şart ile referandumu kabul ediyor. Gdansk ve Poznan'dan vazgeçilmeyecek! 4 Mayıs 1939'da Polonya'da ilk defa seçimler yapılıyor ve muhafazakarlar seçimi kazanıyor. Faşist cephe Avusturya, Sudetler, Memel ve Prag işgalinden sonra kendiliğinden tasfiye oldular.


Yeni Başbakan Wincently Witos bir sonraki seçimin 1938 ağustos'un da yani 9 ay önce olacağını söyleyerek halk ile kafa buluyor. Yeni kabinesi direk göreve başlıyor. Sağduyulu olan Mosicicki dış tehlikelerin yoğun olduğu bir anda iç karışıklıkların önüne koltuğundan feragat ederek yerine getiriyor. Kimse onu yargılamıyacak yada beddua okumayacak. O Polonya için elinden geleni yapmış eski bir kimyager.


Sözde liberal başbakan Witos , Mosicicki'nin bile yapmadığı devlet kapitalizmini uyguluyor. Temel endüstrileri devletleştiriyor. Bu nasıl liberalizm, muhafazakarlık Witos başgan?


Diğer taraftan sahte bir Serbest Piyasa da ilan ediyor. Piyasalar Polonya'da duman altı.


Subay eğitimi için kaynaklar maksimuma çekiliyor. Artık en alakasız lojistik subayı bile 50 saat uçuş tecrübesine sahip olacak. Her pilot süngü hücumuna kalkmayı bilecek. Her kaptan .... denizcilerin canı cehenneme 2 salvo atışı yemelerine bakıyor alayı.


İstihbarat Bürosuna Igor Groboswki getiriliyor. Sözde liberal hükümet giderek polis devletine evriliyor. Herkes birbirini rus yada alman ajanı olmak ile suçluyor. 1939 yazında 140 bin sivil bu suçlamalar ile göz altına alındı.


Pilot albay Rayski hava kuvvetlerinin başına getiriliyor. Toplam 6 filo halinde  980 uçak ile Polonya gerçek bir hava gücü. RADAR son sürat ülkeyi tarıyor ve koruyor.


Witos'un politikaları illallah ettiriyor ve hükümet binasını esnaf, memur, çiftçi karması gruplar basılıyor. Temel besin maddelerine uygulanan karneleme den vazgeçiliyor. Bu şüphesiz göstericilerin ayaklandığı problem değildi.


Genelkurmay başkanı Jan Kowski, Silahlanma bakanı Halder'a "Jan Sobieski Savunma Hattı" taslağını gösteriyor. Halder'a 9 ay içinde bitmesinin mümkünatı soruluyor. Halder Polonya'nın aylık beton üretim kapasitesinin bu hattı 3 seneden aşağı dolduramayacağını dile getiriyor. Jan Kowski taslakda değişime gitmesi için Doktrin dairesi başkanı Luposko ile 10 Mayıs'da görüşecek. Witos bu hattın kendisine politik güvence verecğini düşündüğünden tam destek vaad ediyor.


Yapılan hesaplamalar ve olanaklar ile Sobieski hattı revize ediliyor. Hat artık daha az beton ve çelik istiyor. Fakat savunma kapasitesi hala çok güçlü. Buna göre Poznan, Lodz, Gdansk, Krakow ve Varşova kentleri ağır savunma tertibatları ile donatılacak. Bu lojistik kavşakları olan şehirler düşmedikçe Alman ordusu daha ileri gidemeyecektir. Ayrıca Slovakya dağlarına da yapılacak beton dökümleri ile güney cephesi tamamen sabitlenecek. Bu statik cepheye eski rezerv ordusu 6.Ordu koruyacak. Statik bir cephe şüphesiz Polonya'nın en işine gelen cephe tarzı. Karakow -Lodz arasında ki Güneybatı cephesini savunacak olan 5.Ordu en iyi teçhizat ve malzemeye sahip olduğundan bu bölgede ki doğal yeryüzü şekillerinden başka bir sabit savunma kurulmayacak. Fakat Kuzeyde Poznan kenti hayati bir kavşak noktası olduğundan son ana kadar savunulacak. Eğer Poznan düşerse, Polonya düşer! Gdansk kenti ise nispeten daha korunaklı. Kuzeyde Königsberg ise hızla süvarilerimizce işgal edilecek ve Alman şehirleri bire birer teslim alınacak.


Sadece 45 gün Witos yeniden temel tüketici mallarını karneye bağlıyor. Bu kez başkentte ve hükümet bölgesinde yoğun güvenlik önlemleri var.

Karanlık günler Polonya'yı bekliyor.

3.Bölümün sonu

[villager]

General Vojtek seni kurtaracaktır.

[Adm]

Vay be blackice neler neler eklemiş öyle yine efsane bir seri gelmiş eline sağlık :)

[napolyon94]

Bölüm 4 - En Karanlık Saat

Ağustos 1939 boyunca artan Berlin- Varşova Gerilimi sivil savunma eğilimlerinde de artışa sebep olur. Sivil Savunma Örgütleri Genelkurmay çatısı altında yarı resmi olarak toplanır. Bu sivil savunma grupları 10 farklı tümen halinde gruplandırılırlar. Sivil Savunma tümenleri yalnızca şehir savunmasında görev yapacak milis kuvvetleridir. Buna göre Krakow' da , Poznan'da , Varşova'da , Lodz'da ve Gdansk'ta olmak üzere bu 5 şehrin savunması ikişer sivil savunma tümenleri ile desteklenecektir.


Aslen askeri olarak bir değeri olmayan bu 10 Sivil Savunma Tümeni , yetersiz eğitimleri ve aşırı zayıf teçhizatları ile ancak sokak çatışmalarında varlık gösterebilecek "doldurma" birliklerdir. Sivil Savunma Katkısına başvrulmasının temel amacı halkı topyekün bir savaşa ikna ettiğimizi dünyaya göstermektir. Şehir merkezlerinin ne pahasına olursa olsun almanların ellerine düşmemesi için bu tümenlerin az da olsa katkısı an itibari ile oldukça hayati durumdadır.


27 Ağustos 1939'da Varşova'da hayat duruyor. Almanlar ve Ruslar harita da apaçık bir biçimde ülkemizi paylaşıyorlar!


1 Eylül 1939'da Almanya Polonya'ya 1 hafta süreli bir ultimatom veriyor. Ya Danzig kenti boşaltılacak ya da savaş kaçınılmaz olacaktır. Artık en karanlık saat Polonya için başlıyor.


Tüm ordular ülke de ağır bir trafik yaratıyorlar . Her an Luftwaffe tepemize çökebilir.


Ülke de resmi ve tam seferberlik ilan ediyor 


Malesef Sobieski hattı tamamlanamadı. Sadece Poznan ve Gdansk'ta bazı mevzilerin inşası bitebildi. Polonya ordusuna, hava durumuna ve doğal coğrafyasına güvenmek zorunda. Polonya Tank Programı ise sona yaklaşsa da hacimli üreimden çok uzakta.


Ultimatom bitmek üzeredir. Polonya Hava kuvvetleri 1100 uçak ile ülkesini savunma üzere her şeyini ortaya koyacaktır. Tek güvencemiz Varşova Radarı.


6 eylül 1939'da Polonya hükümeti resmen ultimatomun son gününde Almanya'nın talebini reddediyor. Savaş artık kaçnılmaz.


7 Eylül şafağı binlerce uçak ve milyonlarca asker Polonya'ya saldırıyor. İlk saldırılar Poznan'ın banliyölerinde yoğunlaşıyor. Genelkurmay başkanı Jan Kowski daha ilk günden elinde rezerv kuvvetlerin önemli bir bölümünü Poznan'a sevk etmek zorunda klıyor. 3 yeni muhafız tümeni Poznan savunmasına gönderiliyor. Tüm Polonya'da gergin bir atmosfer bulutu hakim. İnigiltere ve Fransa'dan 10 gündür bir ses çıkmamaktadır.


Polonya ordusu Doğu Slovakya'da stratejik bir hücuma kalkıyor. Böylece cephe hattı biraz daralabilir.


Polonya hava kuvvetleri Luftwaffe'ye göz açtırmıyor. İngiltere ve Fransa bizim yanımızda savaşa giriyorlar. Almanya'nın şimdi hiç şansı yok.


Fakat cepheden gelen haberler o kadar da parlak değil.


Çatışmaların 3. gününde Batı Poznan'da ki hat çöküyor. Alman topçusu Poznan'ı vuruyor.


Kuzey'de ise iyi organize olmuş Gdansk savunma çözülmeye başlıyor. Kriegsmarine'den denizden yaptığı atışlar ile tek tek mevzilerimizi vuruyor. Polonya dalış bombardıman uçakları Kriegsmarine'e bazı akınlar düzenlese de sonuç alamıyorlar.


Silezya'da çekilen birlikler karşı taarruzlar ile kaybettikleri araziyi tekrar elde ediyorlar.


Luftwaffe çok düşük bir mevcut ile yükleniyor.


Doğu Prusya ise az sayıda ki alman kuvvetinin ufak direnişleri ile elimize geçiyor. Wehrmacht burada ki halkı işgale terketmiş gözüküyor. Hitler için Königsberg'in düşüşü bir şok etkisi yaratacaktır.


Birlikte güçlüyüz! Tüm müttefik ülkeler Almanya'ya karşı! 


Poznan'da hatlar teker teker yarılıyor. Çatışmalar kent merkezine doğru yoğunlaşıyor.


6 günün sonunda 42 bin Polonya zayiatı ile 40 bin alman leşi savaş alanlarını boyuyor.


Luposko'nun siper savaşı fikri ve doktrini çok işe yarar durmuyor. Alman zırhlıları birer birer hatları işgal ediyor.


Fransızlar Maginot hattında beklemeyi tercih ediyorlar. Bu düpedüz Polonya halkına ihanettir.


Luftwaffe'nin ağırlığı Poznan üstünde daha çok hissediliyor. Tüm Polonya'nın anahtarı bu lanet tarihi kale şehri ele geçirmekten yatıyor. Şehir uzun bir savaşa hazır. 


Königsberg stratejik taarruzu tüm hızıyla devam ediyor.


Poznan şehir merkezine yönelik ilk taarruzlar 16 eylül de başlıyor. Şehir düşman topçusu ve uçakları şiddetle hırpalanıyor. General Skorsky'nin şehirden vazgeçmeye niyeti yok. Poznan uzun bir yıpratma savaşına ev sahipliği yapacak.


Güneyde ise Slovakya sınırını koruyan 6.Ordu ğaır bozgunlara uğruyor. Düşman her an Krakow'u basabilir.


Savaşın 11.gününde Polonya Hava kuvvetleri 90 uçağını kaybediyor. Polonya uçak üretimi ise bu 11 günde yalnızca 5 uçak oluyor.


Wehrmacht ağrılığını Gdansk'tan çekiyor. Şüphezi Doğu Prusya'nın kaybı Almanlar için Gdansk'ı stratejik bir hedef olmaktan direk çıkardı.


12.günün sonunda kayıplarımız. Bu millet onları unutmayacak.

4.bölümün sonu....

[Führer]

Buradan da, paradoxtan da takip ediyorum hikayeyi. Diğer hikayelerin de çok güzeldi, başarılar.

[napolyon94]

Bölüm 5 - Çöküş Başlıyor

Krakow üzerinde ki baskı, eylülün sonları ile birlikte, bölgeye gelen düşman panzer tümenlerinin katkısı ile hat safhaya ulaştı.


Sovyetler Briliği sınırında ise özellikle Ukrayna hatlarında ciddi bir yığınak söz konusu. Lwow kentinde ki Doğu Komuta Kademesi Sovyet sınır hareketlerini her dakika gözlemliyor. Son günlerde başkente gönderikleri raporlar pek iç açıcı değil.


Königsberg son çatışmalarını yaşıyor. Pek yakında Polonya Süvarileri şehirde askeri geçit töreni düzenleyecekler.


Poznan üzerinde ki baskıyı ve stresi azaltmak için General Skorsky Breslau üzerine taktik bir taarruz başlatıyor. Skorsky şehri almayı ummuyor yada bunu yüksek komutaya vaad etmiyor. Fakat alman takviylerini üzerine çekebileceğini düşünüyor. Zira düşman Poznan ve Krakow üzerinde baskı kursa da Lodz önlerinde ki Skorsky'nin kuvvetlerine karşı sadece örtme birimleri kullanıyor.


Skorsky'nin taaruzu daha ilk gününden meyve vermeye başlıyor. Breslau kentine bazı sembolik hava akınları yapıyoruz. Böylece savaşı "Alman halkı üzerine bir tık daha taşıyoruz.


Wehrmacht Doğu Prusya'yı takviye ederek insiyatifi burada eline almak istiyor. Kuşatma altında ki şehre bir panzer tümeni bile getirdiler. Polonya Donanması ise bu takviyeleri engelleyebilecek kapasiteden çok uzak.


Polonya Havacıları sadece Batı Polonya'da hava üstünlüğünü ellerinde tutabiliyorlar. Savaşın 15 gününde iki tarafta tıplamda 250 uçak kaybetti. Almanlar sürekli hava limanlarını bombalıyorlar.


Onca takviyeye rağmen Königsberg kenti 4 gün daha direnebiliyor. 25 eylül 1939'da Werhmacht unsurları artçı birlikleri arkalarında bırakarak deniz yoluyla çekiliyorlar. Şehir valisi teslim olarak Königserg'i 4.Ordunun insafına bırakıyor. 


Polonya Süvarileri 7 köprülü şehirde geçit töreni düzenliyorlar / 26 eylül 1939


Batı'da ise Skorsky Breslau'yu top ateşine tutacak kadar yaklaşır. Bir çok Alman köyünü işgal eden polonya piyadeleri bunu propaganda görüntüleri ile kayıt altına alır. Bu görüntüler Paris ve Londra sinemaların da "biz ilerliyoruz, peki siz neredesiniz?" sloganları ile yayınlanır.


Gdansk ve çevresin de ise daha statik bir çatışma çemberi görülmektedir. 20 gündür devam eden savaşta düşman unsurlarına pek geçit verilmemiştir. 


Krakow'da ise işler o kadar parlak değil. Özellikle düz zemin bölgeler de Alman panzerleri hatlarımıza bir kez saldırdılar mı onları durduramıyoruz. 


2 Ekim 1939'da Poznan şehir merkezi 50 bin personel ile bir kale gibi savunuluyor ve tutuluyor. Şehir kırsalı o kadar güven vermemekte. Poznan'ı anayurda bağlayan 2 tali yol Wehrmacht baskısı altında ve her an şehir kuşatılabilir.


Savaşın 30.günün de Avrupa.


5 Ekim 1939'da Çin kayıtsız şartsız teslim oluyor. Bu belki de ABD'nin harekete geçmesi için bir sebep teşkil edebilir.


Krakow tıpkı Poznan ve Gdansk gibi düşman topçusundan nasibini almaya başlıyor. Almanlar Krakow banliyolerine 5 ekim'de ulaşıyor.


Genral Kopanski Almanları Krakow banliyölerinden atabilmek için her noktadan karşı saldırı başlatıyor. Skorsky gibi oda birliklerinin telef olması dışında bir sonuca imza atamıyor. Polonya ordusunun taarruz kapasitesi çok düşük!


11 Ekim 1939 günü Polonya ilk as pilotuna kavuşuyor. Kwiatkowski isimli pilot tam 5 Junkers 87 uçağını düşürerek gururumuzu okşuyor.


Polonya hava kuvvetleri 12 ekim itibari ile 850 uçaktan mütevellit bir hava gücüne küçüldü. Gdnask'ı bombalayan do217 ve He111'lere karşı 2 avcı filosu Gdansk hava sahasına sevk ediliyor.


Tüm Stuka ve panzer hücumlarına rağmen Poznan sokak sokak direniyor. Her ev bir kale, her balkon bir mevzi, her cadde bir kan nehri.


Kaybettiğimiz Hava subayları Hava Kuvvetler'inde yerini kolay kolay dolduramayacağımız kadroları teşkil ediyorlardı. Hava Kuvvetlerin de moral ve organizasyon bu imkansız savaşa karşı giderek düşüyor.


14 Ekim 1939'da Polonya hatları.


15 Ekim 1939'da Almanlar ilk defa Krakow'a karşı atağa kalkıyorlar. Kötü organize saldırıları güç belada olsa püskürtülüyor. Fakat Krakow çok fazla savunma zaafına sahip görünüyor.


Krakow'un Doğu hatların da ise adeta bir can pazarı yaşanıyor. Tüm 6.Ordu ağır bir bozgun yaşıyor.


21 Ekim 1939'da Poznan'da ki garnizonlar beklentilerin üzerinde bir hızla çöküyorlar. Alman hücumu o kadar hızlı ve ağır gerçekleşiyor ki Poznan'da ki tümenler tüm ağır silahlarını bırakarak çekiliyorlar. 


Poznan üzerinde ki karşı saldırılar da çok zayıf kalıyorlar. Almanlar hızla şehri takviye ediyorlar. Güneyde ise Lodz üzerine olan baskı giderek artıyor. Poznan'ın kaybı Polonya için ilk evladının vefatı oluyor. 

Çöküş yavaş yavaş kendini belli ediyor....

5.bölümün sonu....

[Onur34]

Çok güzel bir bölümdü.Takip.

[napolyon94]

Buradan da, paradoxtan da takip ediyorum hikayeyi. Diğer hikayelerin de çok güzeldi, başarılar.

Teşekkürler Kerem, taa oralardan destek verdiğin için :)

Çok güzel bir bölümdü.Takip.

Teşekkür ederim, yeni bölüm 2 saat içinde gelecek :)

[napolyon94]

Bölüm 6 - Baba Toprağı İçin

Poznan'ın düşmesi ile Batı Cephesi'nde ki dengeler ordumuz lehine değişti. Savunmamızın en güçlü ve en stratejik noktası olan Poznan , Almanların başlattığı Silezya Aslanı harekatı ile 6 hafta da düşürüldü. Herhangi bir kuşatma manevrasına karşı titiz önlemler olan Genelkurmay Başkanı Jan Kowski Poznan garnizonunu kuşatılmış bir kale gibi savunmayı göze alamadı. Sürekli pozisyon değiştiren Polonya savunması , savaş öncesi inşa edilen statik betonerme savunma noktalarını verimli kullanamadı. Ancak Kışın yaklaşması ve Batı'da ki Fransa'dan başlatılacağı düşünülen büyük bir taarruz harekatı şüphesiz Polonyalıları bir süre daha soğukkanlı davranmaya itmekte.


Alman Ordusu ise Poznan -Lodz otobanını keserek , Lodz kentinin Poznan gazileri tarafından takviye edilmesini önlemeye çalışıyor. 26-29 Ekim tarihlerin de Polonya 3.Ordusu Lodz batısında ki mevzilerinden şiddetle atıldı. Alman zırhlı birimlerine karşı geleneksel topçu ve mayınlar ile karşı koymaya çalışan ordumuz var gücüyle direnmeye devam ediyor.


Poznan, Krakow ve Lodz için verilen mücadele çok ağır. 250 bini geçen zayiatlarımız ile temelde Polonya Ordusunun 4 te 1'i artık var olmuyor. Zira Silah envanterimiz bu kayıpları karşılaması mümkün değil. Romanya'lılar ile boğazlar üzerinden gelecek bir müttefik konvoyu üzerine anlaşmaya çalışıyoruz. Eğer anlaşma sağlanırsa Polonya batılılardan Romanya üstünden malzeme temin edebilir.


Skorsky'nin 5.Ordusu Almanlar tarafından paramparça ediliyor. Yüzlerce sortie yapan Alman Stuka uçakalarının örtüsünde Krakow kırsalında tam bir bozgun yaşanıyor. Krakow 2 gün süren çatışmalar sonunda düşmanın eline geçiyor. Şehir de iyi örgütlendiği düşünülen sivil savunma birlikleri yanlızca telef olarak imha oluyorlar. Grokra Meydanın da Gamalı Haç dalgalanıyor. Polonya'nın en büyük ticari ve endüstri kenti düşüyor.


Batı da ise Alman Panzerleri Lodz'un varoşlarına kadar sokuluyorlar. Zayıf 3.Ordu kalıntıları onları güç bela ve geçici olarak durduruyor. Polonya Tank Programının 30 kadar ürünü alelacele Lodz önlerinde kullanıma sokuluyor. 2.Panzer Ordusunun momentumunu kırmayı kısmen başarsalar da bu Polonya'nın elinde ki tek zırhlı gücünün imhası ile sonuçlanıyor.


Kamuflaj boyası ve birçok donanımı bile henüz takılmamış erken üretim 7TP tankları Lodz kırsalın da telef oluyorlar. Alman propagandasının görüntülediği imha olmuş bir 7TP tankımız.


Ekim boyunca Almanların gerçekleştirdiği zırhlı koçbaşı hareketleri onlar içinde pahalıya patlıyor. Polonya Batı Cephesin de 500 tank yok etti.


Sovyetler Birliği Baserabya'yı işgal ediyor. Romanya ordusu karşılık dahi veremiyor. Bu Polonya için umutların tükendiği anlardan biri. Romanya üzerinden malzeme temin etme girişimleri yalan oluyor.


Kuzey de ise Krakow ve Poznan'ın ardından Gdansk da düşman hücumlarından nasibini alıyor. 3.Ordunun nispeten sağlam durumda ki kuzey tümenleri saldırıları göğüslemeye çalışıyor.



3.Ordu Kasım başı itibari ile tamamen Gdansk svaunmasına ayrılırken, Poznan savunması kalıntıları 4.Ordu Lodz'un kuzeybatısına mevki ediliyor. Darmaduman olmuş 5.Ordu ise doğuda ki 2.ve 1. Ordudan 4 tümen takviye alıyor. Artık iyice Varşova'yı güneyden tehdit eden Alman güçlerine karşı Skorsky yeni rezervlerine kavuşur kavuşmaz karşı taarruza geçiyor.


Batı da bombardıman uçakları ile büyük oranda meşgul olan Luftwaffe karşısında Polonya Hava Kuvvetleri 650 uçak ile hala göklerde insiyatifi elinde bulunduruyor. 


Krakow'un düşüşü üzerine Silahlanma Bakanı Josef Haller hükümete 10 Kasım tarihli raporunu sunuyor. Rapora göre,

Sayın Başkanım,

Savaş bitti,

Akaryakıt ve çelik rezervlerimizin %100'ünü

Silah Sanayimizin %32'si

Sivil Endüstrilerimizin %15'i

Bakım Onarım atölyelerimizin yarısını Krakow'da kaybettik.

Savaşa devam etmenin bir anlamı yoktur. 1940 yılı Polonya için bir felaket olacaktır.

Polonya ordusu bu şartlar altında savaşı sürdüremez.

İmza, Silahlanma Bakanı : Josef Haller


Savaşın iktisadi boyutlarında ki karamsarlık Batı Cephesin'de de aynen yaşanmaktadır. Kış gelmek üzere olsa da Skorsky'in başlattığı taarruz kayda değer bir başarı sağlayamadı. 15 gün de 90 bin yeni zayiatı hanelerimize yazdık.


Varşova Üniversitesi avcı uçağı modernizasyon ekibi yeni bir model üzerinde çalışmaya başlıyorlar. Şüphesiz bir çok şey için geç olsa da Kania Pzl56 avcı uçağı BF109'lara karşı giderek kaybolan insiyatifi düzeltebilir.


Doğudan kaydırılan 2.Ordu güçleri bu karamsar havayı biraz olsun dağıtmak için Lodz'un batı kırsalında şiddetli süvari manevralarına kalkıyor. Alman ordusu kuşatılma tehlikesi karşısında geri çekilmek zorunda kalıyor. Şimdi Sovyet sınırını yanlızca 9 tümenden oluşan 1.Ordu tutmakta. Olası bir Kızıl ordu hücumuna karşı 1.Ordu en fazla 72 saat pozisyonlarını tutabilir.


Sözde müttefikimiz Romanya'da askeri bir darbe ile Antunescu başa geçiyor. Romanya şok bir kararla bize karşı savaşa giriyor.


Sovyet sınırında ise muazzam bir yığınak söz konusu. Sovyet hücumu her dakika başlayabilir.


Hala inatla Poznan kırsalını tutan 4.Ordu kılıç artıkları inatla ve canla başla demiryolu çıkışını tutuyor. 


Gdansk kenti üstünde ki yığınak artıyor. Kriegsmarine'in yaşlı gemileri şehri ağır bombalıyor. Jank Kowski stratejik değerini artık kaybetmiş bu kenti elinde tutmak için var gücüyle şehri takviye etmeye çalışyor.


İtalya'da bize karşı savaşa giriyor. Afrika çöllerinde yeni bir savaş Büyük Britanya için başlıyor. Avrupa artık topyekün bir savaşta.


7 Ararlık'ta 5.Orduya Skorsky'nin yerine atanan Kopanski direk hücuma kalkıyor ve Varşova kırsalında bir panzer tümenini tamamen kuşatıyor. Rommel komutasında ki 7.panzer tümenini imha etmek için Kopanski her yolu deniyor.


Fakat Guderian'ın yarma harekatı 7.panzer tümenini kurtarıyor. Böylece bu küçük zafer umudumuzda suya düşüyor.


Doğu Poznan kırsalın da şiddetli tank muharebeleri yaşanıyor. Polonya zırhlı araçları ve az sayıda 7TP tankları ile Almanların sayıca muazzam oldukları Panzer III ve II'leri hatlarımızı geçemiyor.


Alman ordusunun momentumunu kaybetmesi ile kayıplar 25 günde 25 bin olarak listeleniyor.


Lodz ve Varşova savaşa hazır ve nazır. Ne pahasına olursa olsun başkenti kaybetmeyeceğiz.


Wehrmacht Lodz'un batı ve güney istikametinde ki savunmamızı 1 gecede yarıyor. Tanrı Lodz ile birlikte olsun. Yumuşak geçen kış şartları almanlar için bir mucize olmalı.

Polonya noeli makinalı tüfek ve top atışları altında geçiriyor.

6.bölümün sonu...

[Onur34]

Benim aksime çok güzel oynuyorsun.Hikayeni okuyunca benim bile seri çekesim geldi :D

[napolyon94]

Benim aksime çok güzel oynuyorsun.Hikayeni okuyunca benim bile seri çekesim geldi :D

Seri çekmek değilde yazmak sanki daha iyi oluyor. 

Aslında Video ile anlatım yapmak mutlaka daha iyi olur, ama ona iyi montaj/editleme lazım. Dümdüz gameplay videosu çekmek hayli sıkıcı oluyor. Kendimden biliyorum hiç de ilgi çekici olmuyor.

[napolyon94]

Bölüm 7 - Kıyamet

(Önce Tema Müziği)

Polonya için bu harp kutsal olabilirdi. Haklı bir dava olabilirdi. Muazzam bir mücadele olabilirdi. Ama Polonya için artık saatler sayılıydı. Ulusumuzun çöküşü böyle bir güce karşı kaçınılmaz görünmektedir.



Almanların noel den beri hücum ettikleri Gdansk iyi organize savunması ve şehrin yapısı gereği elde tutulabildi. Şüphesiz şehrin elde tutulmasında Alman saldırısının güney de ki hücumlara kıyasla cılız olması en büyük fark yaratandı.


Lodz ve Varşova kentleri hatırı sayılır bir vakittir cephe şehir olarak tayin edilmişti. Sivil halk elde ki imkanlar ile Doğu vilayetlerine tahliye ediliyor. Alman toplarının sesi Lodz'da kalmayı tercih eden sivillerin yüreğini hoplatıyor. 2 kol halinde ilerleyen Alman zırhlıları Lodz'a başarılı kuşatma manevralarında bulunuyorlar. Genelkurmay Başkanı Jan Kowski Lodz üzerinde ki tehlikeye rağmen şehrin olabildiğince elde tutulmasında ısrar ediyor. 5.Ordu'nun hırpalanmış güçleri Lodz'da düpedüz bir tuzağın için de mevzileniyorlar.


Mısır sınırında 20 bin italyanı esir alan İngiliz ordusu Tobruk'a yürüyor. Limanı direniş ile karşılaşmadan ele geçiren İngiliz 3.Ordusu Libya'da sınırlı ilerlemesine devam ediyor.


Polonya pilotları RAF ve Fransızlara oranla çok daha başarılı bir mücadele ortaya koyuyorlar. Teğmen Kowalski komutasında ki 3.Av-Bombardıman grubu 18 Ocak 1940'da Berlin'e sembolik fakat sürpriz bir saldırı gerçekleştiriyorlar. Kowalski 2 Messerschmith 109'u düşürerek bu operasyonu daha anlamlı kılıyor. Berlin Devlet Radyosunun kulelerini hırpalamak ne yazık ki 7 pilota mal oldu. 


Harbin başından beri Polonya 600'den fazla uçak kaybetti. 1000'den fazla düşman uçağına RADAR sayesinde kayıp verdirsek de artık Polonya'nın hava gücü makro bir operasyon yapmaya yeterli güçte değil. Polonya Sanayisi ise çöküşün hiç olmadığı kadar eşiğinde.


Şubat Başında Alman taarruzu Varşova'nın güney kırsalını darmaduman ediyor. Lodz kahramanca dirense de başkent hiç olmadığı kadar çok tehdit ediliyor.


Artık sembolik bir güçte olan 1.Ordu kalan 4 tümeni ile Koca Kızıl Komünist deve karşı elde tutulurken, 5 Şubat'da Jan Kowski kalan 4 tümeni de "Son Savaş" olacak olan Varşova savunmasına çekiyor. Yerel emniyet güçleri haricinde Sovyet sınırı tamemen korunmasız bırakılmak zorunda kalındı. Tanrı Stalin'i başka meseleler ile meşgul etsin.


Gdansk ve çevresinde ki 3.Ordu ise Vistül nehrinin doğusuna tamamen çekilmiş durumda. Şehir ve çevresi şüphesiz ülkenin kalanından daha güvenli görünüyor.


Kuşatma manevralarından vazgeçen yaşlı düşman Mareşali Von Runsdeth Lodz'a doğrudan hücum ediyor. Kent savunması yerle bir oluyor. 


Batı da ise ünlü Maginot Hattı sadece 8 günde tamamen düşüyor. Fransız ordusu darmadağın olmuş bir vaziyette çekiliyor.


13 Şubat ta Jan Kowski şehri tahliye emri ile mühürlüyor. Lodz artık kaybedildi. Sırada Varşova'nın olduğunu 5 yaşında ki bir Leh çiftçi çocuğu bile biliyor.


17 Şubat 1940'da Varşova'ya ilk top mermileri düşüyor. Hemen akabinde Alman 2.Panzer tümeni bir yoklama taarruzu ile şehrin sanayi varoşlarını vuruyor.


Jan Kowski eldeki birlikleri Varşova'ya toplayamıyor. Çünkü Bres-Litovsk kenti de ilerleyen düşman karşısında bir cephe şehir oluyor. Eğer Brest düşerse Polonya askeri sanayisi biter. Buda savaşı sürdürmeyi imkansız hale getirir. Yedekte bulunan 2 tümen şehre takviyeye gönderiliyor. Varşova için elimizde artık rezerv güç bulunmuyor.


Mart başında Alman Ordusu her noktadan Vistula'ya ulaşıyor. Fakat Alman ordusu Ocak'ta zaten Vistula'yı güneyden geçerek Brest'e ilerlemiş durumda. Alman ordusunu durdurabileceğimiz bir savunma noktası bulunmuyor. Varşova için karanlık saatler olsa da dünyanın gözü Paris de bulunuyor.


8 Martta artık hükümet bölgesini kaybetmek üzere olan Jan Kowski şehri terkediyor. 9 Martta Heyrichen Tepesin de ki RADAR istasyonu düşüyor. Vistula üzerinde ki şehir köprüleri 11 Mart ta imha ediliyor. Bu Varşova'nın kaybedildiğinin sembolü oluyor. Hükümet İsveç'e uçakla kaçıyor. Oradan Büyük Britanya'ya giderek halkımıza ihanet ediyorlar.


12 Martta Varşova düşüyor ve Wehrmacht şehirde zafer yürüyüşü yapıyor. Sobieski Üniversitesi ve değerli askeri projeleri de alman ganimetleri arasında yer alıyor. Son Sanayi bölgesi olan Brest'te düşüşe geçiyor. Churchill Polonya için "Yanlış bir projeydi" şeklinde bir demeç vererek kimlere güvenerek ülkemizin kaderini çizdiğimizi bizlere gösteriyor. 


General Kopanski Varşova'ya karşı 15 Mart da karşı taarruza geçiyor. 24 saat içinde püskürtülen bu umutsuz saldırıda Kopanski çatışmaya bizzat katılarak şerefiyle şehir surları önünde hayatını kaybediyor. Genelkurmay Başkanı Jan Kowski istifa ederek İsveç'e uçakla kaçıyor.


İtalyanlar da Gdansk meselesini çözmek için Doğu Prusya sahillerine çıkartma yapıyorlar. Tüm ülke de tam bir kaos havası hakim ve kıtalar halinde ordumuz teslim oluyor. Öyle ki aylardır yerlerine yenisini koyabileceğimiz personelimiz bulunmuyor.


Fakat 4.Ordu pes etmeye o kadar da niyetli değil. General Skorsky Bug nehri gerisinde kurduğu zayıf savunma ile Brest bölgesini ısrarla elde tutmaya gayret ediyor.


3.Ordu ise elde ki son imkanlar ile italyanları imha ediyor, Alman panzereleri italyan dostlarına asla ulaşamıyor. GDANSK LEHTİR LEH KALACAKTIR!

7.Bölümün sonu...

[napolyon94]

Bölüm 8 - Son

Nisan başında Gdansk kenti Varşova ve Paris muharebelerinin gölgesin de gevşek savunmasını sürdürmeye devam ediyordu.


2 Nisan 1940'da Brest-Litovsk'da ki Polonya Silahlı Kuvvetleri personeli olan 63,000 personel vatanına ihanet etti Ferdinand Shörner'in 6.Ordusuna teslim oldu.


4 Nisan 1940'da Stalin artık vaktin geldiğini düşünerek memleketimizin kalıntılarına savaş açtı. General Skorsky ülke yönetimine el koyduğunu bildirerek Sovyetler Birliği'ne karşı ülkesini son damlasına kadar koruyacağını yemin etti. Son adamına kadar, son fişeğe kadar hala şeref sahibi tüm Polonya Silahlı Kuvvetleri direnmeye devam edecektir!


Wilnur'a çekilen Hava Kuvvetleri Komutanlığı yeni model Avcı uçağı Jastrazab model Gdansk'ı onaylıyor. Hava Kuvvetleri Generali Jceh Zlaver her ne kadar bu tasarımı son bir törenle onaylasa da üretim hatlarına sahip olmadığımız için bu teşebbüş şüphesiz artık bir anlam ifade etmiyor. Fakat bu yeni model perde kapanırken Polonya havacılığının son gösterisi ve gururu oluyor. Polonya sanayisinin çöküşü ile üretim hatları artık varlık teşkil etmiyor. 6 Nisan 1940'da Wilnur'da ki karargaha yapılan Sovyet Ağır bombardıman baskını sonucu General Jceh Zlaver ağır yaralanıyor ve oda onuruyla göçüp gidenler kervanına katılıyor. 


4.Ordunun zavallı piyadeleri iki ateş arasında yok oluyorlar. Bu zavallı ve umutsuz çatışmaları kimse tarih kitaplarına yazmayacak.


Fransız ordusu kısmi olarak Almanları Paris önlerinden durdurup Verdun'a kadar sürse de Almanlar Belçika ve Ardenler üzerinden saldırıya geçiyor.


1 milyon askeri personel bir hiç uğruna ölmedi.


Ardenler saldırısından sadece 2 hafta sonra Fransa tamamen istila ediliyor. Polonya'nın kılıç artıkları son nefesini verirken artık harbin tamamen kaybedildiğini kabulleniyor. Kıızl Ordu ve Wehrmacht arasında kevgire dönen ordumuz çözülüyor. Kıtalar halinde yüksek kademe subayları önderliğinde teslim oluyorlar. General Skorsky Brest kırsalın da bir manastır da dua ederken kendi yaverleri ve subayları tarafından tutuklanıyor ve düşmana teslim ediliyor. Gdansk kent komutanı da Almanlara kenti teslim etmek için açık görüşme talebinde bulunuyor. Şerefli bir teğmen bu çağrının ardından Gdansk komutanını karargahında infaz ediyor.


Hava Kuvvetlerimizin ilk ası olan Fare Michal Wilnur'dan kalkan son sortiyi yönetiyor. Bug üzerinde ki bir köprüye intihar saldırısı yapan Michal de onuruyla göçüp gidenler kervanına katılıyor.


Grodno ve Gdansk dışında elle tutulur bir pozisyonu kalmayan Polonya için savaş artık anlamsız. Küçük gruplar halinde devam eden direnişler artık pek duyulmuyor. Sonu belirsiz bir geri çekiliş ve teslim oluşlar ülke genelin de ki gri resimleri süslüyor.


4 Haziran 1940'da Sovyet Ordusu Grodno'ya giriyor, Aynı günün akşamında Alman ordusu Gdansk'ı ele geçirdiğini dünyaya duyuruyor. 5 Haziran 1940'da Polonya Deniz Kuvvetleri Komutanı Szêrik kayıtsız şartsız teslim belgesini Sovyet ve Alman delegeleri önünde imzalıyor. 

8. bölümün ve hikayenin sonu...

[Onur34]

Her ne kadar hücreselin kotasını bitirdiğim için resimleri göremesemde yazıları okudum :).Güldüğüme bakma çok üzüldüm.Senin gibi iyi bir oyuncunun sonu böyle olmamalıydı-polonyada bile-

[GaulTurk]

Efsane.