Karainler
Karainlerin Kuruluşu
Uzun zamanlar önce Karain adında bir savaşçı vardı.Bu savaşçının gözünü tek bir hedef bürümüştü o da dünyaya hükümetmek.Karain Himalyaya dağlarında doğmuş ve savaşmayı oradaki budist keşişler tarafından öğrenmişti.Saldırı biçimi diğer kabilelerdeki insanlardan farklı olduğu için Karain savaşlarda daha güçlü performans gösteriyordu.Karain her ne kadar keşişler tarafından yetiştirilsede Dinini,Dilini,Gayesini asla unutmadı.Annesi onu doğurmak adına ölmüş babası ise savaş meydanında yitip gtimiş biriydi Karain kendisi uzun zaman Tihet tapığında işlere yardımcı olmuş ve dövüşmeyi öğrenmişti.Çok uzun zamanlar sonra tapınaktan aşağıya Harak kabilesine gitmişti.
Tihet tapınağı
Harak kağanı Kırgız olmasına ve Göktürk dinine inanmasına rağmen Karaini bir yabancı saymıştı çünkü budistlerle çok uzun süre yaşamıştı.Orada ilk defa Karain Harak kağanına meydan okudu.Harak kağanı düşmanı Karaini küçümsedi ve meydan okumayı kabul etti.Harak kağanı vahşice Karain tarafından öldürülmüştü.Halk Karain'in bu savaş yeteneklerine hayran kalmıştı.Karain daha sonra o gece Harak kağan'ın bütün ailesini sessizce temizledi ve geriye kabileyi yönetmeye uygun sadece kendisi kaldı.İşte Karainler böyle kuruldu.Başa Karain geçince kabilenin isminide değiştirdi bayrağınıda.Evlendi bir oğlu iki kızı oldu.Herkes Karain gibi yaşamak isterdi fakat Karain hiç de rahat değildi.
Karain Hakimiyeti
Karain rahat değildi çünkü gayesini gerçekleştirmek istiyordu.Güneydeki tapınak keşişleri ona katıldı.Kısa süre içerisinde de himalaya etrafındaki diğer kağanlar katıldı.Karainler artık Himalaya Dağlarına hükmediyorlardı.Git gide büyüyor ve gelişiyorlardı.Himalaya'nın soğuk kış şartlarında hayatta kalmayı biliyorlardı.Uzun bir süre boyunca himalaya dağları içerisinde yaşadılar.
Karainlerin Yaşam alanı Himalayalar
Dış dünyadan habersizlerdi.Onlara göre dünya sadece bu dağ sırasından ibaretti.Herkes Dağ sırasının bitiminde Sonsuz buz ve kardan başka bir şey olmadığını düşünüyordu.Karain bu şekilde dünyaya hükmettiğini düşüne düşüne hayatını kaybetti.Onun yerine en büyük oğlu Lerzil Kağan geçti.Lerzil kağanların ayrıca "Karain" ismini taşımasını bir kanun haline getirdi.Günler böyle devam etti.Taaki himalya dağlarında donmak üzere olan bir çinli kurtarılana ve ondan dışarıdaki dünya hakkında bilgi alınana kadar.
Güneye İnmme
Karain sınırlarında günlerden bir gün donmmak üzere bir keşiş bulundu.Oldukça farklı görünen keşiş Lerzil'in yanına çağrılır.Lerzil e anlattıklarından sonra Lerzil dağların ardına birlikler yolladı.Geri dönen birliklerin anlattıklarına inanamayan Lerzil hemen bir ordu hazırlar ve güneye doğru saldırmaya başlar fakat güney Himalayalardan güneye hindistana inemez bu yüzden Endoezyaya doğru iner.Bhutan ve diğer krallıkları zorlanmadan yıkan Lerzil çine de dadanır.Çinlileri başarı ile yener fakat ordusu güçlü kaleleri ve duvarları kuşatmaya uygun değildir.Bu yüzden Bhutan Kalesi yakınlarda kuşatma esnasında büyük bir hezimete uğrar ve çinin neredeyse tümünü alabilecekken çinden aldıklarının yarısını verdiler.
Bhutan Kalesi
Lerzilin yerine Mishar Karain geçer.Mishar dönemi Karainlerin en parlak dönemidir.Mishar Lerzil yerine doğrudan Çine ve Bhutana ilerlemez.Hazar denizindeki küçük kağanlıkları önce himayesine alır.Kağanlıklar arasında kılıç izi olmaz.Kağanlar bu güçler baş edemeyeceğini anlar kendi katılır.Bu büyük ordu ile Perslere saldırır ve saldırı sonucunda teknolojik olarak oldukça güzel bilgiler öğrenilir.Pers diyarıda alınır.Artık kuşatmaya hazır devasa bir orduya sahiptir Mishar.Bu ordu ile Çine ve Bhutana dersini verir.Ordular daha Kuzeye gitmemiştir çünkü Kuzey'in soğuk olduğunu bildiklerinden ötürü o bölgede bir keşif araştırması başlatmazlar.Gözünü bu sefer Geriye kalan tek devlet olarak bildiği hintlilere çevirir.Hindistan'ın üzerine büyük bir saldırı gerçekleştirir.Saldırı çok etkili olur Hindistan'ın kalan bütün toprakları alınacakken yolda bir kişi tarafından sırtından bıçaklanır.
Devam Edecek...