(31-01-2016, 23:54)Yabgu Khan : Darvinci evrimin türlerin değişimine bilimsel bir metot olan gözlemlenebilir bir kanıt sunamaması zaten bilimsellikten en uzak olduğu noktadır. Bunun gözlenebilmesi için milyonlarca yıl gerekmektedir ve kanıtlanabilmesi için milyonlarca yıl beklenmesi gereken bir oluşuma inanmakta körü körüne bağlılıktır.
İnanç harika bir yan çizmedir, düşünmeye olan ihtiyaçtan ve kanıt geliştirmekten kaçmak için harika bir bahanedir. - Richard Dawkins
Makroevrim ve mikroevrim(kendim çevirdiğim için farklı şekilde anılıyor olabilirler) farklı yanlız. Mikroevrimin önceki sayfada da bahsedildiği gibi deneyleri yapılmıştır ve artık yaratılışçıların reddedemediği bir olgudur. Makro ise zaten karşı argümanlarda odaklanılan ve eksiklikleri olan kısımdır. Ancak çelişmesine sebep olacak kabul edilen bir karşı bilimsel görüş henüz olmadığından aksi kanıtlanana kadar bu bilgi doğru kabul edilir ki bilim dünyasının bugün neyi kabul ettiğini söylememe gerek yok sanırım, bilimde evrimin reddi epey azınlıkta. Papa bile evrime inanıyor öyle söyleyeyim sana :-) Körü körüne inanmakta değil bu canım. Çürütülemediğinden bunu böyle kabul ediyorum. Ancak bu bilim. Bir gün kırmızı bildiğinin yarın mavi olmayacağını nereden bilebilirsin ki? Hatta kişisele girersek ben şahsen nihilizm eğilimli bayağı septik bir kişiyim(varlığını yoklayan birine körü körüne inanmaktan bahsetmek :) )
ancak öyle de gerçekten yaşanamadığından bu fikirlerimi bir kenara bırakıp empirik düşünceye odaklanıyorum.
Ve artık kaçıncı söyleyişim bilmiyorum ancak bilimsel teoremler hakkında ya bilgi eksikliğin var ya da yazdıklarımı tam okumadın çünkü onunla ilgili bilgide vermiştim ama bilimsel teoremler hipotezler üzerinden yürür ve hipotezi destekleyici kanıtların hipotezi doğrulamasına göre doğruluğu ölçülür. Bilimsel teoremler açıklayamadığı hipotezler sebebiyle yanlış sayılamaz. 157 yıl önce de bu böyleydi şu an da böyle. Dikkatini çekeirm ki hipotez dedim. Teoremle çelişen hipotezler kanıtlanırsa bu durumda iki teoremin doğruluğu tartışılabilir ve ikisi karşılaştırılır ki evrimi çürüten teori yok. Genel olarak benim aklıma 4 argüman geliyor(farklıları çıkar tabii de atladığım bu kadar popüler argüman varsa söyleyebilirsiniz) genellersek yaratılış adına sunulan ki bunların hiçbiri teorem niteliği taşımamaktadır zira bilimsel bir teoremi yine bir bilimsel teorem çürütebilir. Bir daha toplayayım ben aklıma gelenleri mesela şöyle kısaca üstünden geçmiş de olayım :
1)Olasılık
Matematiksel olarak olasılığı 0'ın üzerinde olan tüm olasılıklar gerçekleşebilir. Evrimin gerçekleşmesi için olması gereken olasılığın bu olasılığı doğru hesaplayabilmemizin olasılığından düşük bile olabilir :P
2)Tanrı
Dini argümana tabiiki bilimsel bir cevap verilemez o yüzden bir şey diyemem ancak varsayım üzerinden gidersek Tanrının var olması evrimin de var olmasına engel midir ki?
3)Newton'un 2. yasası
Neyseki bizden bu argümanı sunan çıkmadı, ama yurtdışında bu da popüler.
Argümanın hatası ise Newton'un 2. yasasını yaşamı bir kapalı sistem olarak ele almasından bunun sonucu olarak entropi değişiminin sadece düzenli/düzensiz ilişkisiyle açıklanmasından kaynaklanmaktadır.
4)Evrim teorisinin açıklayamadıkları
Bunun cevabı zaten bütün mesajda var :D
Ancak bir teoremin her şeye cevap vermesi beklenemez. Her şeye cevap veren bir teorem hiçbir şeye cevap vermemektedir ki aynen bu sebepten ötürü dini referans empirik değildir. Çünkü dini referans göstererek istediğim her şeye cevap verebilirim. Tabii üstüne alınmana gerek yok bunu yani cevap verme gereği hissetme din kısmına. Richard Dawkins'in(dünyanın en fanatik ateistlerindendir ki hatta antiteist olarak bile tanımlanabilir bence) örneğini vermen de biraz manidar geldi bana ama evet bu örnek de cuk oturuyor, güzel söz ;) .
"Bunun gözlenebilmesi için milyonlarca yıl gerekmektedir ve kanıtlanabilmesi için milyonlarca yıl beklenmesi gereken bir oluşuma inanmakta körü körüne bağlılıktır."
Gezegenler, yıldızların da oluşumlarının gözlenlenebilmesi için milyonlarca yıl gerekiyor, bu onları yanlış mı yapar? Biz son halini görüyoruz ama belki de hep böyleydiler ve yıldızlar aslında hiç nova olmadı hep novaydılar?
Bi de yazılış tarzı ve açıklayışı hoşuma gittiğinden bir metni de kopyalayacağım bulunsun.
Alıntı:the scientific method in general, is FALSIFIABLE. Science operates by making hypotheses, and then going out in the world and testing those hypotheses and seeing if the observations match. The strength of a scientific theory is it's predictive power - and it also overtly says what it would take for the hypothesis to be wrong. The theory that we were designed CAN BE MADE TO FIT any observation, it is a proposed theory that has an answer to everything, and a theory that explains everything explains nothing. What you're able to do is explain away anything you observe and say well yes that makes sense because the designer can do anything he wants, and that's not evidence for macroevolution because my design theory explains it away. It has absolutely no predictive power, and has the power to post-hoc rationalize any observations to fit the theory because, at it's core, it involves a supernatural power that can basically do whatever you want him to do. Science make hypotheses, sees if observations fit, and adjusts the hypothesis accordingly. If they are correct, the hypothesis is strengthened, if they are not, it is discarded. Design theory makes any and all observations fit the designer's design. It is an unfalsifiable theory with no predictive power, and subsequently is not scientific.
Bu arada işi sidik yarışı yani tartışma kazanma amaçlı tartışmaya dönüştürmediğin için de teşekkür ederim zira benim için de faydalıydı internette epey güzel yazıya rastladım ve okurken zevk aldım.
Yazarken mesaj gelmiş ona da bakayım
(01-02-2016, 01:11)jax61 : erimden kastınız canlıların kendini doğaya adapte edebilme yeteneği ise hemfikriz ama tümüyle basit bir tek hücreli canlıdan doğduk diye inanıyorsanız size hayırlı işler..küçücük bir canlıdan tesadüfü ya da değil milyonlarca yıl geçerekten mükemmel şekilde dizayn edilmiş binlerce canlı türünün evrildiğine kimse beni inandıramaz.. çünkü mümkün değil.. öyle olsaydı uzayda onlarca gezegende hayat olması gerekirdi.. aynı ihtimaller orda da söz konusu olamaz mı ..misal bizim için gerekli olan oksijen yerine diğer gezegenlerde bılca bulunan çeşitli gazlardan oluşan atmosferlere dayanıklı canlıların ortaya çıkması gerekmez miydi..
evrim belki insanın nasıl ortaya çıktığını açıklama gayesiyle üretilmiş olsa da onlarca yıl geçmesine rağmen tam olarak ispatlanamamış bir savdan öteye geçemedi.. pek tabii kim neye inanmak isterse istesin doğrusunu öldüğümüzde göreceğiz..
1)confirmation biasını kıramadığın sürece senin tartışmaya katılmana gerek yok zaten çünkü argümandan önce sonucununda karar kılmışsın. Bunu bilim bile kıramaz malesef kendin kırmazsan. (bkz:Allegory of the cave)
2)Farklı bir dizayn görmedik ki mükemmelliğini tartışalım. Belki daha mükemmeli olabilirdi?
3a)Başka gezegenlerde hayat yoktur varsayımı üzerinden gidersek :
Evrimin olasılığının ne kadar düşük olduğundan bahsettin... ve sonrasında diğer gezegenlerde de olması gerektiğinden... ?!? Olasılıksal düşünmek istiyorsan bahsettiğin şeyler bağımsızdır. Bir şeyin belli koşullarda olması onun tekrar olabilme olasılığı olduğu anlamına gelebilir ancak bu olasılığın tekrar olma olasılığı da o olasılığın olması kadar düşüktür ve ikisini bağlamaya kalkarsan bu olasılık daha da düşecektir ;yani argümanını destekleyecek bir sonuç göremiyorum.
3b) Diğer gezegenlerde yaşam olmadığı kanısına nasıl vardın ki? Bunu tabiiki burada tartışmayacağım ancak bunu olgu gibi sunman ilginç geldi.
4)Yine dizayn edilmiş argümanlarla bilimsel argümanları kıyaslıyoruz... Onlarca yıl da geçmedi. 1859'da ortaya çıktı. 157 yıldır var olan ve dünya çapında net bir şekilde bilimsel olarak kabul görmüş evrim teoremi hakkında doğru veya yanlış fark etmez, toplumun bilgi seviyesi buysa bence toplumun bir de aynaya bakıp düşünmesi gerek.