(02-02-2017, 14:29)uçan erişte : Erkeğe ihtiyaç duymadan derken? Sperm hücresi olmadan mı? İlk kez duydum.http://www.milliyet.com.tr/erkek-spermi-...i-2189984/ Ama burada bilim adamlarının müdahelesi var.Tanrının bir mucizesi olabilir o dönem teknoloji gelişmiş değildi şu anki bilgimizle tam olarak olayı çözmemiz imkansız.
İsa konusu mucizelerden sadece biri. Diğer hepsinde de kendi koyduğu kanunları belli ölçülerde bozmuyor mu?
Misal, gökyüzünde normal şartlar altında havadır, rüzgârdır, yağmurdur, yıldırımdır, şudur budur derken bir anda kesmeye hazır bir koç oluşmaz, değil mi? Yani işin doğası gereği gökyüzü kendi kurallarına göre böyle bir koç oluşturamaz. Kanunu bu. Ama bir melek inip koç getiriyor, değil mi? Yani kanun aşılıyor. O koç hangi koyundan doğdu, DNA'sında anne-babasının bilgileri var mıydı? DNA'sız mıydı yoksa? Hani bir anda ortaya çıktı ya, o bakımdan. Öyle basit değil yani. Düzinelerce kural ihlali...
Koçta bir numara yoksa yani dünyanın başka bir yerinden alınıp getirilmiş sıradan bir koçsa ve asıl olay melekse o melek nedir? Uçabilmek ve rahatça yere konabilmek için kaç kanada ihtiyaç duyar? Bu soruyu ben değil zamanın ressamları da sormuş. Belli bir nedenselliğe bağlama gereği duymuşlar. E uçuyorsa kanadı olmalı. E çeşitli hadislerde meleklerin kanat sayılarından, genişliğinden ve görkeminden de bahsedildiğine göre çok bariz ki kanatları olmalı. Kanatsız uçamaz. Uçuran şey kanatları. Kurala bağlama ihtiyacı. Aslında tamamen insanca...
Bilmem, anlatabiliyor muyum?
Yani işin metafizik, mitolojik ve bilimkurgu gibi olağanüstü olmasında değilim.
Olayın mümkünatı yine insan aklınca belli bir nedenselliğe dayandırılıyor. Kural ihlali bile bir üst boyutun kuralı içinde gibi.
Heykele üflenince ortaya çıkan bir adam. Onun kaburgasından bir kadın. Her şey gayet olağanüstü. Kendi içinde belli bir kuralı olsa da bizim dünyanın kanunlarına hiç uymuyor. Tipik bir mucize. Sonrası ise tamamen doğal. Fiziği, kimyası, genetiğiyle sonuç: az biraz gelişmiş maymun. Bizim için bu kadar uğraşılmış. Çamur süzme, suret benzetme, ruh üfleme filan, ne bileyim, sonucu daha görkemli bir şey çıksaydı bari.
Meleklerin dediği gibi "Yeryüzünde kan döküp fesatlık çıkaracak bir canlı" Sadece böyle olsa yine iyi, işin kötüsü zeki bir tür. Zamanla doğaya da hâkim oluyor.
Neyse, bundan sonrası ise tamamen doğal. Cinsel birleşme, çoluk çocuk vs. Kardeşler yine kendi aralarında çiftleşiyorlar. Neden? Çünkü çoğalmak zorundalar. Ensest ilişki günah değil galiba. İnsanlık belli bir sayının üstüne çıktığında mı günah görülüyor? Yoksa, en başından beri günahtı ama Tanrı belli bir nesle kadar hoş mu karşıladı? Ya da en başından beri bu bir çeşit ceza mı? Anne ve babanın işlediği suçtan dolayı çocukların insan neslini sürdürebilmesi için mecburen kardeşleriyle yatarak günah işlemesini mi istedi? İlk başta günah değilse neden sonra günah görüldü? Yani işin kronolojisi gereği gayet doğal olan bir eylem, neden sonra "Kardeş kardeşe mi?! Ooo büyük günah!" olarak anıldı.
Nuh Tufanı'na kadar yaşadılar, çoğaldılar, yayıldılar ve doğaya belli ölçüde hâkim oldular. Sonra dünyanın bir kesimindeki bir kabile, yaratıcının yolundan çıkıp saçma sapan şeylere taptı ve Nuh'u yalanladı diye tüm dünya su altında bırakılıyor. Sadece bu insan türüne yönelik olsa makul. Tüm bitki, börtü böcük, hayvanlar da yok ediliyor. Su canlıları için çok da sorun değildir bu durum ama diğer kara canlılarının kökü kazınıyor. Sonra Nuh'un gemisinden yeniden canlılar ve insanlar yine ensest ilişkiyle tekrar çoğalmaya başlıyor.
Ya bu Sümer mitolojilerine dümdüz inanıp gerçeğe kulağınızı tıkayacaksınız ya da bunların birer mecaz olduğunu, ders verme amaçlı hikâyeler olduğunu düşünüp hakikati bilimde arayacaksınız.
İslam ise bu açıdan çok şanslıdır. Günümüzde din ile bilimi barıştırmaya çalışıyorlar. Ancak İslam'ın evrim konusunda buna ihtiyacı zaten yok. İslam en başından beri evrimi savunur. Günümüzün çoğu Müslümanı öyle sanmasa da durum böyledir. Gelecekte bunlar "Geçmişte bazı din kardeşlerimiz evrimin olmayacağını söyleyerek kitabımızı maalesef yanlış yorumladılar" şeklinde anılacaklar.
O kitabın Nuh adındaki sûrenin 14. âyetinde dendiği gibi:
Ve kad ḣalekakum etvârâ
Oysa, O sizi aşama aşama yaratmıştır.
------------
Saffat suresi 107, 108, 109, 110, 111. ayetlerde Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık: İbrahim'e selam! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır. *
Kuranda bir meleğin gökten koç indirmesi yoktur.Bu hristiyan ve yahudilerin hikayelerinde söylenir.Kuranda böyle birşey geçmez.
-----------
Biraz bilim-kurgu konuşucam :D
“Biz göğü kudretimizle bina ettik ve şüphesiz biz onu genişletiyoruz.” Zariyat 47.ayet de denilir.Şimdiki bilimsel araştırmalara göre evreni bizim karanlık enerji olarak adlandırdığımız(veya karanlık madde hangisiydi hatırlamıyorum , bunlara karanlık diyoruz çünkü ne gördük ne araştırabildik tamamıyle karanlıktayız bilgimiz yok tek bildiğimiz ... ) enerji evrenin genişlemesini sağlıyor.İlk birkaç milyar yıllık genişlemeden sonra evren durmuş ve bu enerji sayesinde tekrar genişlemeye başlamış.
Yine kuranda
Arşı taşıyan melekler vardır. Allahu Teâlâ'nın Arş'ı taşımakla vazifelendirdiği sekiz müvekkel melek. "Gök yarılmış ve o gün bitkin bir hale gelmiştir. Melekler onun çevresindedir. Ve o gün Rabbının Arş'ını, onların da üstünde sekiz tanesi yüklenir" (el-Hâkka, 69/16,17).
Bizim karanlık enerji olarak adlandırdığımız enerjinin Nur olması ve evrenin genişlemesi durduktan sonra melekler hayat bularak tanrının emriyle genişleme işlemini devam ettiriyor olabilir.Ama kuranda meleklerin atmosferde ve güneş sisteminde olup bizi izlediği de söylenir burda bi sıkıntı çıkıyor.Madem yakınımızda bu enerji neden bilim adamları ölçemedi ?
Varsayımlarla konuşursak belki de bu enerjiyi görebilen veya tanımlayabilen bir bilimsel seviyeye ulaşamamışızdır.
Hayatı hep karbon bazlı canlılar olarak algıladık belki de bu karanlık enerjiden meydana gelmiş akıllı canlılar olabilir.Melek fakat iradesiz.
---------
Kardeş kardeşe evliliğin caiz olmamasının sebebi insanların artık yerleşik yaşama geçip aile kurumunu oluşturmuş olması olmasın :) ...
Küççük bir topluluk dış insan topluluklarıyla evlenmeyip hep içeriden evlenirse çok uzun bir zamaniçerisinde genetik hastalıklar yüzünden zayıflaşıyor (1-2 nesilde değil).Homo sapiensin böyle bir derdi yok.Hem homo erectuslarla hem homo neandertallerle çiftleştiğimiz kanıtlanmış bir olgu.
Bilim adamlarının keşiflerine göre Homo sapiensler olarak afrikadayken bir seferinde nufüsumuz 1-2 bine kadar düşmüştü ama o günleri atlattık ve akraba evliliği yüzünden şu an sakat felan da değiliz.
俺たち 自由 に なれる の か ?