Antik Tarih: Birinci Keltiberya Savaşı (MÖ 181 - 179)
#1
ZpATt1b.jpeg

Birinci Keltiberya Savaşı İberya'daki yerli Keltiber kabilelerinin Hispanya'da varlık göstermeye başlayan Romalılara karşı düzenledikleri üç büyük ayaklanmanın ilki neticesinde başladı. İsyanın asıl sebebi bilinmese de, Roma vatandaşı Yunan tarihçi Appian İberus nehrinin kıyısındaki kabilelerin toprak ihtiyacından sözeder. Hispanya Romalıların İber yarımadasına verdikleri isimdi ve o dönemde bu yarımadada çok sayıda farklı etnik grup ve kabile bulunuyordu. Keltiberler Hispanya'da bulunan Pellendones, Arevaci, Lusones, Titti ve Belli ismindeki 5 kabilenin birleşiminden oluşan bir konfederasyondu ve bu federasyonun başkenti bir Arevaci şehri olan Numantia'ydı.

Roma İkinci Pön Savaşında Kartaca'yı yenilgiye uğratarak Kartaca'nın Güney İberya'daki topraklarının kontrolünü devraldı. Milattan önce 197 senesinde bu bölgedeki topraklarını İber yarımadasının doğu kıyısını kapsayan Hispania Citerior (Yakın İspanya) ve güney kıyısını kapsayan Hispania Ulterior (Uzak İspanya) isminde 2 eyalete böldüler. Ulterior'un komutası Praetor Publius Manlius'a, Citerior'un komutası Quintus Fulvius Flaccus'a verilmişti.

Keltiberler sebebi tam olarak bilinmeyen bir biçimde İberya'daki Roma hakimiyetini sona erdirme amacıyla 35 bin asker topladı ve savaş başladı. Romalı tarihçi Livy Keltiberlerin tarihlerinde bu zamana kadar böyle kalabalık bir ordu çıkartmadığını belirtmektedir. Quintus Fulvius Keltiberlerle baş edebilmek adına bölgedeki dost kabilelerden hatırı sayılır bir miktar asker toplasa da, savaşın başlangıcında sayıca önemli bir dezavantaja sahipti.


Kartaca'nın bölgeye gelişi öncesinde İberya, milattan önce 300.

Aebura Kuşatması
Ordusuyla birlikte İberya'nın güneyindeki Carpetania bölgesine gelen Quintus Fulvius, Aebura yakınlarına kamp kurdu. Birkaç gün sonra Keltiberler yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki bir tepeye yerleştiler. Praetor, kardeşi Marcus Fulvius ve beraberinde yerli iki süvari birliğini keşif yapmak üzere gönderdi. Bunu farkeden Keltiberler bir hamle yaparak ileri çıksalar da, Romalılar bu hamleye karşılık vermedi. Uzun süren bir hareketsizliğin ardından Roma gece karanlığında Keltiber kampının arkasına Lucius Acilius komutasında Latin müttefikler ve 6000 yerli birlikten oluşan bir birlik gönderdi. Ertesi sabah Lucius Acilius yerli birliklerin komutasını Gaius Scribonius'a verip onu Keltiberyalıları kamplarından dışarıya çekmekle görevlendirdi. Keltiberler düşünüldüğü gibi Gaius Scribonius'un ordusunu farkettiğinde piyadelerine ilerleme emri verdiler, bunun üzerine Quintus Fulvius harekete geçti ve Keltiber ordusunun üstüne yürüdü. Bu esnada Lucius Acilius sadece 5 bin kadar asker barındıran Keltiberya kampını emrindeki süvari birliğiyle ciddi bir direnişle karşılaşmadan ele geçirmeyi başardı.

Kampları ele geçirilmiş bir biçimde ortada kalan Keltiber ordusunun bu noktada tek umudu savaşmaktı. Ordunun merkezi Romalıların Beşinci Lejyonuyla savaşıyordu ve işler iyi gitmiyordu. Roma'nın yerli askerlerden oluşan sol kanatına saldırı düzenlediklerinde Yedinci Lejyon yardıma yetişti ve olası bir felaketi önledi. İki taraftan saldırıya uğrayan Keltiber ordusu çok fazla direniş gösteremeden ortadan kaldırıldı. Muharebede 23 bin civarı Keltiber öldürüldü, 4700 kişi esir alındı. Öte yandan Roma tarafında sadece 200 Roma askeri, 800 müttefik askeri ve 2400 yerli asker hayatını kaybetmişti.

İlk muharebede alınan bu büyük zaferin ardından Quintus Fulvius Carpetania'yı geçerek Contrebia bölgesine geldi. Bölge halkı Keltiberlerden yardım talep etse de, kimsenin yardıma gelmediğini görmeleri üzerine teslim olmaya karar verdiler. Keltiberler yoğun kar yağışı sebebiyle hareket edemiyordu. Sert geçen kış mevsimi sebebiyle Quintus Fulvius da ordusunu şehre geri çekmeye karar verdi. Yağmurlar bittikten sonra Keltiberler şehrin teslim olduğundan habersiz bir biçimde şehre destek birlik gönderdiler. Keltiber ordusu dikkatsiz ve daha da önemlisi düzensiz bir biçimde şehre yaklaştığında şehrin iki kapısından Roma ordusu çıkıp Keltiberleri bozguna uğrattı. Herhangi bir savaş düzeninde olmamaları Keltiberlerin karşı hamlede bulunmasını imkansız hale getirse de, askerlerin çoğunluğunun kaçabilmesini sağlamıştı. Tüm bunlara rağmen Keltiberler için bir başka felaket olan bu olayda 12 bin Keltiber askeri öldü, 5 bin asker ve 400 at esir alındı.


İkinci Pön Savaşı öncesinde İberya'daki Kartaca hakimiyeti.

Flaccus'un Seferi
Milattan önce 180 senesinde Praetor Tiberius Sempronius Gracchus Hispania Citerior'un komutasına getirildi. Bu tarihlerde Roma'ya ulaşan elçiler Keltiberlerin teslim olmak istediklerini belirtmişti. Aynı şekilde senatoda Hispania Citerior'un artık kendisini destekleyebilecek konuma geldiği ve bölgedeki birliklerin Roma'ya geri çağırılmasına yönelik bir konuşma yapıldı. Livy bu konuşmanın gerçek sebebi olarak Roma birliklerinin bölgede bulunmak istememesi ve eve dönmemeleri durumunda isyana oldukça meyilli olmalarını gösterir. Bölgenin yeni sorumlusu Tiberius Gracchus emri altındaki tecrübeli askerleri kaybetmemek adına bu öneriye karşı çıksa da, nihayetinde milattan önce 186 senesinden önce bölgeye gönderilmiş askerlerin geri çağırılması ve Gracchus'a 2 lejyondan biraz fazla bir ordu bırakılması konusunda anlaşıldı.

Livy :Senato Konsüller için Ligurya eyaletini belirledi. Ardından sıra Praetorlere gelmişti ve Yakın İspanya Tiberius Sempronius'a kaldı. Q. Fulvius'un yerine geçeceğini bildiği için eyaletin tecrübeli askerlerini kaybetmesini istemedi ve şu konuşmayı yaptı: "Sorarım size L. Minucius, eyaletteki durumların yatıştığını bildiriyotsunuz fakat Keltiberlerin sözlerini tutacağından nasıl emin olabiliriz? Eğer bölgedeki kalıcı barışa dair bir garanti veremiyorsanız, orada bir orduya sahip olmamızın gerekliliği aşikardır. Yerlilerinin doğal bir savaşçıllığa ve saldırganlığa sahip olduğu bu coğrafyada barışı sağlamaktan bahsetmek, barışı sağlamaktan daha kolaydır. Benim duyduklarım topraklarımıza yakın bölgede yer alanların boyun eğdiği, ancak uzak topraklarda yer alanların halen bize karşı düşmanlık beslediği şeklinde. Bu koşullar altında bölgede halihazırda bulunan orduya ihtiyaç duyacağım, eğer Flaccus lejyonlarıyla birlikte Roma'ya dönme niyetindeyse, emrimdeki yeni askerlerle bu en azılı düşmana karşı savaşmak gibi bir düşüncemin olmadığını belirtmek isterim."

Ardılı Tiberius Gracchus'un gecikmesi üzerine Quintus Fulvius henüz teslim olmamış Keltiber kabilelerine karşı üçüncü bir sefere çıktı. Keltiberler Roma ordusunun geçmek zorunda kalacağı Manlian Geçitine pusu kurdular. Gracchus bölgeye gelmek üzere olduğunu belirtince Quintus Fulvius ordusuyla birlikte ordunun yeniden organize olacağı Tarraco bölgesine geri dönmeye karar verdi. Manlian geçitinde saldırıya uğrayan Romalılarda yerli birlikler mevkilerini korumakta başarısız oldular ve Keltiberler neredeyse Romalıların ordu düzenini kırmayı başardı. Flaccus süvari birliklere daha yakın hareket edip taarruza geçme emri verdiğinde yerel süvariler de cesaretlenip atlarından inerek atlarını Keltiberyalıların üstüne hareket ettirdi. Keltiberler bu muharebede de 17 bin asker kaybetti, 4 bin asker ve 600 at ele geçirildi. Öte yandan Roma tarafında 472 Romalı, 1019 Latin müttefik askeri ve 3000 kadar yerli asker hayatını kaybetmişti. Tarraco'ya ulaşan Quintus Fulvius, Gracchus'un 2 gün önce şehre geldiğini gördü. İki komutan Hispanya'da kalacak ve Roma'ya dönecek askerleri belirledikten sonra Quintus Fulvius emektar askerlerle birlikte Roma'ya geri döndü.

Bu savaşa dair tuttuğu kayıtlarda Appian isyanın İberus nehrinin (Ebro nehrinin Yunanca adı) kenarında yaşayan kabilelerce başlatıldığını belirtmiş, isyanın ana sebebi olarak kabilelerin yeterli toprağa sahip olmamasını göstermiştir. Bu savaşın gerçek sebebinin ne olduğu tam olarak bilinmemektedir. Quintius Fulvius'un bu kabileleri yendiğinden bahseden Appian, hayatta kalanların Complega bölgesine kaçarak yeni bir şehir kurduğundan ve Roma'ya bir elçi göndererek savaş tazminatı olarak ölen her Keltiber askeri için yelek, at ve kılıç verilmesini, Romalılardan Hispanya'yı terk etmelerini, eğer terketmezlerse sonuçlarına katlanacaklarını belirttiklerini yazar.


Roma'nın İberya'daki yayılması.

Gracchus ve Albinus'un Seferi
Milattan önce 179 senesinde Gracchus ve Lucius Postumius Albinus Keltiberlere karşı yeni bir sefer başlattılar. Romalılar sürpriz bir saldırıyla Munda kentini ele geçirip arkalarında bir garnizon bırakarak Certima kentine ulaştı. Certima kuşatması için kuşatma silahları hazırlarken şehirden bir Keltiber delegesi savaşmak için yeterli güce sahip olmadıklarını belirtip, Alce'deki Keltiber kampından yardım talep etmek için izin istedi. Gracchus Certima kentinden gelen delegenin bu talebini kabul etti. Ertesi gün Roma kampına ulaşan bir başka delege Roma ordusuna tanıklık ettikten sonra şehre geri dönerek şehrin teslim olmasını sağladı.

Livy :Certima kentinden gelen delege ilkel olarak adlandırılabilecek derecede basit bir yapıdaydı. Eğer yeteri kadar güce sahip olsalardı ölene kadar savaşmaktan taviz vermeyeceklerini belirtmekten çekinmediler. Keltiber kampını ziyaret edip onlardan yardım talep etmek için izin istediler. Gracchus onlara izin verdi. Birkaç gün sonra 10 kişiyle daha geri döndüler. Akşam saatiydi ve Roma kampında Praetorden ilk istedikleri şey bir içecekti. Kadehlerini boşalttıktan sonra bir kadeh daha istediklerinde izleyenler şahit oldukları kabalık ve görgüsüzlük sebebiyle kahkahaya boğuldu. Ardından delegeler arasında en yaşlı olanı konuştu: "Biz buraya..." diye başladı, "halkımız tarafından şehrimizi ele geçirmede neye güvendiğinizi görmek için geldik." Gracchus sahip olduğu mükemmel orduya güvendiğini söyleyip, dilemeleri takdirde gerçeği en ince ayrıntısına kadar anlatma şartıyla kendi gözleriyle bunu görebileceklerini belirtti. Ardından askeri Tribunelere haber gönderip delegeler karşısında talim yapılmasını emretti. Bunu gören delegeler şehre geri dönerek savaşmanın anlamsız olduğunu ve teslim olmaları gerektiğini söyledi. Teslim olmanın yanı sıra şehrin önde gelen ailelerinden 40 genç Roma ordusunda görev almak adına esir alındı.

Certima'dan sonra Gracchus Alce'deki askeri kampı koruyan birliği ortadan kaldırmayı başardı ve şehri ele geçirdi. Bu şehrin ele geçirilişi sonrasında Livy tarafından "Hispanya'daki en güçlü adam" olarak bahsedilen Thurru ismindeki bir şef de dahil olmak üzere bazı tutsakların serbest bırakılması üzerine müzakerelerde bulunuldu. Bölgedeki şehirlerin birer birer düştüğünü gören Ergavica kenti de Roma'ya teslim olmayı tercih etti. Bunların yanı sıra Gracchus Roma müttefiki Caravis kentini kuşatan 20 bin kadar Keltiber ordusunu yenerek kuşatmayı kırmayı başardı.

Livy bu şekilde kolaylıkla teslim olan şehirlerin kötü niyetli olduğunu söyler ve bu düşüncesine sebep olarak Gracchus'un bölgeden ayrılmasıyla birlikte bu şehirlerde düşmanlıkların yeniden başlamasını gösterir. Tüm bu savaşların ardından Complega şehrinin sakinleri barış görüşmeleri süsüyle Gracchus'un kampına gelip beklenmedik bir biçimde saldırıya geçmiş, bunu gören Gracchus ilk olarak kampı terketmek zorunda kalsa da sonrasında geri dönerek saldırganları kılıçtan geçirip Complega kentini ele geçirmiş ve Keltiber savaşına son vermiştir. Savaş sonrasında Gracchus bölgedeki kabilelerle çok sayıda antlaşma imzalamıştır.

Appian Gracchus'un antlaşmalarının bölgede olumlu bir etki yarattığını not eder. Daha önceki Praetorlerden farklı olarak Gracchus bölgedeki kabile liderleriyle kişisel ilişkiler kurmaya ve müzakerelerde bulunmaya önem göstermiştir. Bu İkinci Pön Savaşı esnasında Scipio Africanus'un bölgeyle olan ilişkilerini anımsatmaktadır. Gracchus bölgede vicensima adı verilen, tahıl üretiminin %5'i üzerinden daha etkili ve suistimale daha kapalı bir vergi sistemi oluşturmuştur. Aynı zamanda yapılan antlaşmalarla kabilelere şehirlerine sur çekme izni verilmiş, ancak yeni şehirler kurmaları yasaklanmıştır. Gracchus'un antlaşmaları sayesinde bölge sonraki 25 sene boyunca barışçıl bir dönem geçirmiştir.
[+] 3 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Cevapla
#2
Sayılara baktım da bu kadar insan kaybı o dönem için pek mümkün değil. Sanırım romalı tarihçiler biraz abartmış.
[+] 1 üye birisi43 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#3
O dönemin tüm rakamları bu biçimde, Birinci Pön Savaşında Roma'nın 400 bin kaybı var, ikincisinde toplam kayıp 770 bin.
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.