Evrim mi Yaratılış mı?
Bu kadar kafa yormaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Açıkcası bu sorunun cevaplanamayacağını düşünüyorum. Cevaplansa bile benim hayatımın ilerleyişinde hiçbir değişiklik göstermeyecek olduğundan kafa yormayı bıraktım. O yüzden bilmiyorum oyun verdim kafam rahat. :)
[+] 1 üye Aeschyli nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
(02-02-2017, 03:29)gardyans : Evrimsel yaratilis var, cunku insanlarin topraktan yaratilmasi cok sacma ama tesaduf eseri olarak evrimlestigibu dusunmek de yanlis, evrimi yaratici duzenlemistir.
 http://www.kurandayaratilis.com/ayetler.htm
Ara
Cevapla
(02-02-2017, 02:11)uçan erişte :
(29-01-2017, 00:06)cemal : Allah isterse nedensellikle süreç olmadan yaratabilir ama bu kendi kurduğu evrenin kanunlarını bozmak olur yüce bir yaratıcı niye kendi yarattığı bir şeyi bozsun o zaman o hatalı bir eser olur  yüceliği tartışmaya açılırdı.Bundan dolayı Allahın  canlıları bir süreç çerçevesinde yarattığını düşünüyorum bu evrimde olabilir bunun değişik versiyonu da bilim gelecekte bu sorumuzu yanıtlayacaktır.Kaos bazlı bir düzenle evren yaratabilen Yüce bir Varlığın karşısında onun yarattığı zekaları kozmik ölçekte kum tanesi gibi olan canlılar yani biz kıt tartışmalarla basit düşüncelerle birbirimize saldırıyoruz :) .Bariz gerçekleri görmezden geliyoruz.

İlginç ama teolojik tutarsızlıklar barındıyor sanki.
"Yaratıcı kendi yarattığı bir şeyi niye bozsun?" demişsin.
Belki de değişmeyecek bir kanundur entropi. Bir sonraki hâlin, bir önceki hâlden daha istikrarsız olması. Yani her şeyin giderek bozulması. Kaosun artması. Bu evrenin de bir sonunun olması. Meseleye dinî pencereden bakarsak: kıyamet.
Yarattığı şey giderek bozuluyor. Yarattığı şey en sonunda tamamen bozulmuş olacak. Evren kusurludur, sonludur ve ölümlüdür.
Bu durum tanrının yüceliğini azaltmaz, aksine artırır.
İlahiyat açısından yaratılan şeyin eksik/kusurlu/hatalı/noksan/aciz olması makul. Yaratılan şey mükemmelse sıkıntı. Mükemmellik tanrıya mahsus bir şey olmalı.

Bu kısımdan daha önemlisi ise bence kendi kurduğu evrenin kurallarını ara sıra bozmasının o kadar da şey olmaması.
Sizce bu mümkün mü? Örneklersek mucizeler, kerametler, istidraçlar vs. milyarlarca yılda şekillenen kat'i kanunların istisnaları mıdır?
Hani denir ya, kul yapamaz, Tanrı'nın izniyle olur böyle şeyler. Tanrı ara sıra bu kuralların bozulmasına müsaade ederken belli bir maddî müsamaha payına mı uyar? Yoksa, dilediği gibi hiç bir kural tanımadan hoyratça davranabilir mi?
Yani Tanrı gibi mükemmel bir "varlık" bu doğa kanunlarını esnetirken ne tarzda ve ölçüde müdahale eder?
Sadece bir yumurta hücresi ile bebek oluşabilir mi? DNA'sında yarı kromozom sayısına mı sahipti İsa? Yoksa, bir anda bir sperm hücresi yarattı sırf doğa kanunlarına az biraz olsun bağlı kalmak için? Ya da Meryem'in rahminde bir anda bir zigot mu peyda oldu? Ya da hiç bu ayrıntılara takılmadan Meryem bir anda dokuz aylık hamile mi kaldı? Hamile kaldıktan sonraki doğurma eylemi bile biraz doğa kanunlarına uymak gibi oluyor sanki. Neden bir anda Meryemsiz bir bebek ortaya çıkmadı misal? Böylesi daha kural tanımaz gibi.
Ya da hiç mecaz olarak algılamayıp dümdüz düşünen biri gibi düşünelim.
Adem'in bayağı çamurdan yoğrulup, şekil verilmiş ve üflenmiş olması bile bir ölçüde kanunlara uymak gibi oluyor.
Sonuçta bir şey ortaya çıkarmak için bir malzeme ve eylem sarf edilmiş. Bir anda araçsız yaratsa daha kural tanımaz olur gibi.
Hatta en baştan "Ol!" demek bile bir eylem sarfı. Büyücünün birtakım sihirli sözcükleri söylemesi gibi. O sözleri söylemese büyü işlemeyecek. Yani bu bile daha üst bir boyutta belli ölçüde bir kurala bağlılık aslında. Kurallara bağlı kalmak zorunda.
Peki kendi yarattığı kurallara bağlı kalmakla mükellef olan bir şey ne kadar mükemmeldir?

Bu arada mükemmel deyip duruyorum. Arapça kemâle ermiş demektir. Yani olası en zirve noktaya olgunlaşarak ulaşmış kişi.
Aynı kökten türetilmiş olan tekâmül ise İslamî literatürde evrim için kullanılır. Erken dönem Müslüman bilimadamları eserlerinde tekâmüle çok yer vermişler. Iı şey... katledilmeden önce...
Kendin söylüyorsun Entropinin bir kanun olduğunu.Ben bozmaktan kasıt ışık hızının maddeler tarafından aşılmazlığı,entropi,... gibi evreni yürüten fiziksel kanunları kast ettim.Bozuluyorlar mı ?

Bugün bilim adamları bir erkeğe ihtiyaç duymadan kadının bebek sahibi olabileceğini söylüyorlar belki de hz.isanın doğuşunda bir mutasyon evrimsel rastlantı oldu babasız doğdu kim bilebilir.O döneme dair doğrudürüst kaynak bile yok.İsanın hiç varolmadığını savunanlar bile var.

Kendi yarattığı evrenin kanunlarına bağlı olmayı acziyet olarak addediyorsun sanırsam.İsterse o kanunları aşabilir.Fakat bu yarattığı evrenin fiziksel kanunları ile çelişmek olur madem bozacaktın neden o düzende yarattın da denilebilir.İki düşünce de aynı görüşe yetersizliğe çıkıyor ama bu hangi taraftan bakmak istediğine bağlı biraz felsefe ve kişisel gerçekliğe girdik.

Diyorsun ya işte kemale ermiş.2 milyon yıldır humanoid canlılar yeryüzünde geziyor mağaralarda yaşıyorlardı ateş yakıyorlardı sallar yapıp java adasına gidiyorlardı ama medeniyet yapabilecek veya grupların birbiriyle beraber çalışabileceği bir sosyal akla sahip değillerdi.Homo sapiens bu durumda kemale ermiş insan oluyor batılıların deyimiyle düşündüğünün üstüne düşünebilen insan.Homo sapienslerin hepsinin annesinin tek bir kadın olduğu günümüz bilim adamlarınca kanıtlandı.Hz.Adem yaratılırken çamurun cennetin kapısının önünde bekletildiği söylenir.Demek ki cennete madde giremez.Cennetten atıldıklarında ruhları yeryüzündeki 2 insana üflenmiş olabilir.Cennete boş boş gezerken şeytana uyup meyveyi yiyorlar ve gözlerinin önündeki perde kalkıyor yani bilinçleniyorlar.Bir yunusta da akıl vardır ama bilinç yoktur onun gibi bilinç sahibi oluyorlar heral...

Katledilen müslüman bilim adamları mevzusuna girmeden kısa bir iki şey söyleyim.Onların bulunduğu mutezile itikadı bazı sunnilere göre kafirlikti :) . Sadece bağdatta kalmışlardı geri kalan islam diyarında alimler yok olmaya yüz tutmuştu ondan sonra hülagu denilen bir barbar moğol geldi(Cengiz Han barbar değildir alimlere her zaman destek çıkmıştır) alim-sivil demeden hepsini katletti şimdi bizim klavye Türkçülerimiz arapları katletti ahahasadsd diye kahkaha atıyor.Fatih Sultan Mehmed döneminde 2 büyük matematikçi yetişmişti.Oğlu zamanında bunlardan bir tanesi mahkeme kurularak idam edildi ötekisi ise işlerden el çektirildi ulema tarafından bu ne çekememezlikse artık.
俺たち 自由 に なれる の か ?
[+] 1 üye cemal nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
(02-02-2017, 03:29)gardyans : Evrimsel yaratilis var, cunku insanlarin topraktan yaratilmasi cok sacma ama tesaduf eseri olarak evrimlestigibu dusunmek de yanlis, evrimi yaratici duzenlemistir.

Evrimsel yaratılış var dediğin an çelişkiye düşersin. Evrimi kattığın an adem ve havva direkt men devre dışı kalır ki İslamda adem ilk peygamber onu yok sayman imanın şartlarından birini yapmaman gerek.
[+] 1 üye HulkSpider03 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
Bu arada Kurandaki Adem ve Cennet tanımına bir daha bakınız çünkü orada anlatılan Cennet ile Allah´ın bize bahşettiği Cennet farklı şeyler.
"Paris'te bir adam öldürülürse, bu bir cinayettir; doğuda elli bin insan boğazlanırsa, bu sadece bir meseledir" 
Victor Hugo
Ara
Cevapla
Erkeğe ihtiyaç duymadan derken? Sperm hücresi olmadan mı? İlk kez duydum.

İsa konusu mucizelerden sadece biri. Diğer hepsinde de kendi koyduğu kanunları belli ölçülerde bozmuyor mu?

Misal, gökyüzünde normal şartlar altında havadır, rüzgârdır, yağmurdur, yıldırımdır, şudur budur derken bir anda kesmeye hazır bir koç oluşmaz, değil mi? Yani işin doğası gereği gökyüzü kendi kurallarına göre böyle bir koç oluşturamaz. Kanunu bu. Ama bir melek inip koç getiriyor, değil mi? Yani kanun aşılıyor. O koç hangi koyundan doğdu, DNA'sında anne-babasının bilgileri var mıydı? DNA'sız mıydı yoksa? Hani bir anda ortaya çıktı ya, o bakımdan. Öyle basit değil yani. Düzinelerce kural ihlali...

Koçta bir numara yoksa yani dünyanın başka bir yerinden alınıp getirilmiş sıradan bir koçsa ve asıl olay melekse o melek nedir? Uçabilmek ve rahatça yere konabilmek için kaç kanada ihtiyaç duyar? Bu soruyu ben değil zamanın ressamları da sormuş. Belli bir nedenselliğe bağlama gereği duymuşlar. E uçuyorsa kanadı olmalı. E çeşitli hadislerde meleklerin kanat sayılarından, genişliğinden ve görkeminden de bahsedildiğine göre çok bariz ki kanatları olmalı. Kanatsız uçamaz. Uçuran şey kanatları. Kurala bağlama ihtiyacı. Aslında tamamen insanca...

Bilmem, anlatabiliyor muyum?
Yani işin metafizik, mitolojik ve bilimkurgu gibi olağanüstü olmasında değilim.
Olayın mümkünatı yine insan aklınca belli bir nedenselliğe dayandırılıyor. Kural ihlali bile bir üst boyutun kuralı içinde gibi.

Heykele üflenince ortaya çıkan bir adam. Onun kaburgasından bir kadın. Her şey gayet olağanüstü. Kendi içinde belli bir kuralı olsa da bizim dünyanın kanunlarına hiç uymuyor. Tipik bir mucize. Sonrası ise tamamen doğal. Fiziği, kimyası, genetiğiyle sonuç: az biraz gelişmiş maymun. Bizim için bu kadar uğraşılmış. Çamur süzme, suret benzetme, ruh üfleme filan, ne bileyim, sonucu daha görkemli bir şey çıksaydı bari.
Meleklerin dediği gibi "Yeryüzünde kan döküp fesatlık çıkaracak bir canlı" Sadece böyle olsa yine iyi, işin kötüsü zeki bir tür. Zamanla doğaya da hâkim oluyor.

Neyse, bundan sonrası ise tamamen doğal. Cinsel birleşme, çoluk çocuk vs. Kardeşler yine kendi aralarında çiftleşiyorlar. Neden? Çünkü çoğalmak zorundalar. Ensest ilişki günah değil galiba. İnsanlık belli bir sayının üstüne çıktığında mı günah görülüyor? Yoksa, en başından beri günahtı ama Tanrı belli bir nesle kadar hoş mu karşıladı? Ya da en başından beri bu bir çeşit ceza mı? Anne ve babanın işlediği suçtan dolayı çocukların insan neslini sürdürebilmesi için mecburen kardeşleriyle yatarak günah işlemesini mi istedi? İlk başta günah değilse neden sonra günah görüldü? Yani işin kronolojisi gereği gayet doğal olan bir eylem, neden sonra "Kardeş kardeşe mi?! Ooo büyük günah!" olarak anıldı.

Nuh Tufanı'na kadar yaşadılar, çoğaldılar, yayıldılar ve doğaya belli ölçüde hâkim oldular. Sonra dünyanın bir kesimindeki bir kabile, yaratıcının yolundan çıkıp saçma sapan şeylere taptı ve Nuh'u yalanladı diye tüm dünya su altında bırakılıyor. Sadece bu insan türüne yönelik olsa makul. Tüm bitki, börtü böcük, hayvanlar da yok ediliyor. Su canlıları için çok da sorun değildir bu durum ama diğer kara canlılarının kökü kazınıyor. Sonra Nuh'un gemisinden yeniden canlılar ve insanlar yine ensest ilişkiyle tekrar çoğalmaya başlıyor.

Ya bu Sümer mitolojilerine dümdüz inanıp gerçeğe kulağınızı tıkayacaksınız ya da bunların birer mecaz olduğunu, ders verme amaçlı hikâyeler olduğunu düşünüp hakikati bilimde arayacaksınız.

İslam ise bu açıdan çok şanslıdır. Günümüzde din ile bilimi barıştırmaya çalışıyorlar. Ancak İslam'ın evrim konusunda buna ihtiyacı zaten yok. İslam en başından beri evrimi savunur. Günümüzün çoğu Müslümanı öyle sanmasa da durum böyledir. Gelecekte bunlar "Geçmişte bazı din kardeşlerimiz evrimin olmayacağını söyleyerek kitabımızı maalesef yanlış yorumladılar" şeklinde anılacaklar.

O kitabın Nuh adındaki sûrenin 14. âyetinde dendiği gibi:
Ve kad alekakum etvârâ
Oysa, O sizi aşama aşama yaratmıştır.
Kusur benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı.
[+] 3 üye uçan erişte nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Cevapla
(02-02-2017, 14:29)uçan erişte : Erkeğe ihtiyaç duymadan derken? Sperm hücresi olmadan mı? İlk kez duydum.

İsa konusu mucizelerden sadece biri. Diğer hepsinde de kendi koyduğu kanunları belli ölçülerde bozmuyor mu?

Misal, gökyüzünde normal şartlar altında havadır, rüzgârdır, yağmurdur, yıldırımdır, şudur budur derken bir anda kesmeye hazır bir koç oluşmaz, değil mi? Yani işin doğası gereği gökyüzü kendi kurallarına göre böyle bir koç oluşturamaz. Kanunu bu. Ama bir melek inip koç getiriyor, değil mi? Yani kanun aşılıyor. O koç hangi koyundan doğdu, DNA'sında anne-babasının bilgileri var mıydı? DNA'sız mıydı yoksa? Hani bir anda ortaya çıktı ya, o bakımdan. Öyle basit değil yani. Düzinelerce kural ihlali...

Koçta bir numara yoksa yani dünyanın başka bir yerinden alınıp getirilmiş sıradan bir koçsa ve asıl olay melekse o melek nedir? Uçabilmek ve rahatça yere konabilmek için kaç kanada ihtiyaç duyar? Bu soruyu ben değil zamanın ressamları da sormuş. Belli bir nedenselliğe bağlama gereği duymuşlar. E uçuyorsa kanadı olmalı. E çeşitli hadislerde meleklerin kanat sayılarından, genişliğinden ve görkeminden de bahsedildiğine göre çok bariz ki kanatları olmalı. Kanatsız uçamaz. Uçuran şey kanatları. Kurala bağlama ihtiyacı. Aslında tamamen insanca...

Bilmem, anlatabiliyor muyum?
Yani işin metafizik, mitolojik ve bilimkurgu gibi olağanüstü olmasında değilim.
Olayın mümkünatı yine insan aklınca belli bir nedenselliğe dayandırılıyor. Kural ihlali bile bir üst boyutun kuralı içinde gibi.

Heykele üflenince ortaya çıkan bir adam. Onun kaburgasından bir kadın. Her şey gayet olağanüstü. Kendi içinde belli bir kuralı olsa da bizim dünyanın kanunlarına hiç uymuyor. Tipik bir mucize. Sonrası ise tamamen doğal. Fiziği, kimyası, genetiğiyle sonuç: az biraz gelişmiş maymun. Bizim için bu kadar uğraşılmış. Çamur süzme, suret benzetme, ruh üfleme filan, ne bileyim, sonucu daha görkemli bir şey çıksaydı bari.
Meleklerin dediği gibi "Yeryüzünde kan döküp fesatlık çıkaracak bir canlı" Sadece böyle olsa yine iyi, işin kötüsü zeki bir tür. Zamanla doğaya da hâkim oluyor.

Neyse, bundan sonrası ise tamamen doğal. Cinsel birleşme, çoluk çocuk vs. Kardeşler yine kendi aralarında çiftleşiyorlar. Neden? Çünkü çoğalmak zorundalar. Ensest ilişki günah değil galiba. İnsanlık belli bir sayının üstüne çıktığında mı günah görülüyor? Yoksa, en başından beri günahtı ama Tanrı belli bir nesle kadar hoş mu karşıladı? Ya da en başından beri bu bir çeşit ceza mı? Anne ve babanın işlediği suçtan dolayı çocukların insan neslini sürdürebilmesi için mecburen kardeşleriyle yatarak günah işlemesini mi istedi? İlk başta günah değilse neden sonra günah görüldü? Yani işin kronolojisi gereği gayet doğal olan bir eylem, neden sonra "Kardeş kardeşe mi?! Ooo büyük günah!" olarak anıldı.

Nuh Tufanı'na kadar yaşadılar, çoğaldılar, yayıldılar ve doğaya belli ölçüde hâkim oldular. Sonra dünyanın bir kesimindeki bir kabile, yaratıcının yolundan çıkıp saçma sapan şeylere taptı ve Nuh'u yalanladı diye tüm dünya su altında bırakılıyor. Sadece bu insan türüne yönelik olsa makul. Tüm bitki, börtü böcük, hayvanlar da yok ediliyor. Su canlıları için çok da sorun değildir bu durum ama diğer kara canlılarının kökü kazınıyor. Sonra Nuh'un gemisinden yeniden canlılar ve insanlar yine ensest ilişkiyle tekrar çoğalmaya başlıyor.

Ya bu Sümer mitolojilerine dümdüz inanıp gerçeğe kulağınızı tıkayacaksınız ya da bunların birer mecaz olduğunu, ders verme amaçlı hikâyeler olduğunu düşünüp hakikati bilimde arayacaksınız.

İslam ise bu açıdan çok şanslıdır. Günümüzde din ile bilimi barıştırmaya çalışıyorlar. Ancak İslam'ın evrim konusunda buna ihtiyacı zaten yok. İslam en başından beri evrimi savunur. Günümüzün çoğu Müslümanı öyle sanmasa da durum böyledir. Gelecekte bunlar "Geçmişte bazı din kardeşlerimiz evrimin olmayacağını söyleyerek kitabımızı maalesef yanlış yorumladılar" şeklinde anılacaklar.

O kitabın Nuh adındaki sûrenin 14. âyetinde dendiği gibi:
Ve kad alekakum etvârâ
Oysa, O sizi aşama aşama yaratmıştır.
http://www.milliyet.com.tr/erkek-spermi-...i-2189984/ Ama burada bilim adamlarının müdahelesi var.Tanrının bir mucizesi olabilir o dönem teknoloji gelişmiş değildi şu anki bilgimizle tam olarak olayı çözmemiz imkansız.
------------
Saffat suresi 107, 108, 109, 110, 111.  ayetlerde Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık: İbrahim'e selam! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır.   *

Kuranda bir meleğin gökten koç indirmesi yoktur.Bu hristiyan ve yahudilerin hikayelerinde söylenir.Kuranda böyle birşey geçmez.

-----------
Biraz bilim-kurgu konuşucam :D


“Biz göğü kudretimizle bina ettik ve şüphesiz biz onu genişletiyoruz.” Zariyat 47.ayet de denilir.Şimdiki bilimsel araştırmalara göre evreni bizim karanlık enerji olarak adlandırdığımız(veya karanlık madde hangisiydi hatırlamıyorum , bunlara karanlık diyoruz çünkü ne gördük ne araştırabildik tamamıyle karanlıktayız bilgimiz yok tek bildiğimiz ... ) enerji evrenin genişlemesini sağlıyor.İlk birkaç milyar yıllık genişlemeden sonra evren durmuş ve bu enerji sayesinde tekrar genişlemeye başlamış.
Yine kuranda
Arşı taşıyan melekler vardır. Allahu Teâlâ'nın Arş'ı taşımakla vazifelendirdiği sekiz müvekkel melek. "Gök yarılmış ve o gün bitkin bir hale gelmiştir. Melekler onun çevresindedir. Ve o gün Rabbının Arş'ını, onların da üstünde sekiz tanesi yüklenir" (el-Hâkka, 69/16,17).

Bizim karanlık enerji olarak adlandırdığımız enerjinin Nur olması ve evrenin genişlemesi durduktan sonra melekler hayat bularak tanrının emriyle genişleme işlemini devam ettiriyor olabilir.Ama kuranda meleklerin atmosferde ve güneş sisteminde olup bizi izlediği de söylenir burda bi sıkıntı çıkıyor.Madem yakınımızda bu enerji neden bilim adamları ölçemedi ?
Varsayımlarla konuşursak belki de bu enerjiyi görebilen veya tanımlayabilen bir bilimsel seviyeye ulaşamamışızdır.

Hayatı hep karbon bazlı canlılar olarak algıladık belki de bu karanlık enerjiden meydana gelmiş akıllı canlılar olabilir.Melek fakat iradesiz.

---------
Kardeş kardeşe evliliğin caiz olmamasının sebebi insanların artık yerleşik yaşama geçip aile kurumunu oluşturmuş olması olmasın :) ...
Küççük bir topluluk dış insan topluluklarıyla evlenmeyip hep içeriden evlenirse çok uzun bir zamaniçerisinde genetik hastalıklar yüzünden zayıflaşıyor (1-2 nesilde değil).Homo sapiensin böyle bir derdi yok.Hem homo erectuslarla hem homo neandertallerle çiftleştiğimiz kanıtlanmış bir olgu.

Bilim adamlarının keşiflerine göre Homo sapiensler olarak afrikadayken bir seferinde nufüsumuz 1-2 bine kadar düşmüştü ama o günleri atlattık ve akraba evliliği yüzünden şu an sakat felan da değiliz.
俺たち 自由 に なれる の か ?
Ara
Cevapla
Kuran´da ne gökten koç iner ne de kaburgadan çıkan kadın ne de Nuh tufanında herkesin öldüğü. Allah´ın kitabını düzgün bir şekilde okursanız ve okuduğunuz ayetleri diğer ayetlerle kontrol ederseniz olayı kavrarsınız zaten.Bu arada Hz.Adem´in ilk insan olduğu Kuran´da yazmaz.Kuran´da onun ilk peygamber olduğu yazar.
Fatır 11´de
Ve Allah sizi topraktan yaratmıştır ; sonra bir damlacık hayat suyundan...
Sonra size eş olacak cinsel bir kimlik vermiştir: hiçbir dişi ne O´ndan habersiz hamile kalabilir ne de doğum yapabilir.
Dahası hiç bir hayat sahibi, O´nun kayıtlı yasası dışında ne ömrünü uzatabilir; ne de kısaltabilir : Hiç şüphe yok ki bu, Allah için çok kolaydır.
Edit: Bu arada Hakka suresindeki ibarenin ne anlama geldiğini Allah bilir, gayba taş atmaya gerek yok o ayetsizde dediğin şeyler açıklanabilir.Artı olarak Allah´ın bazı kuralları hiç değişmemiştir mesela kardeş kardeş evliliğinin yasak olması.
"Paris'te bir adam öldürülürse, bu bir cinayettir; doğuda elli bin insan boğazlanırsa, bu sadece bir meseledir" 
Victor Hugo
[+] 4 üye Menars nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
(02-02-2017, 15:08)menars : Kuran´da ne gökten koç iner ne de kaburgadan çıkan kadın ne de Nuh tufanında herkesin öldüğü. Allah´ın kitabını düzgün bir şekilde okursanız ve okuduğunuz ayetleri diğer ayetlerle kontrol ederseniz olayı kavrarsınız zaten.Bu arada Hz.Adem´in ilk insan olduğu Kuran´da yazmaz.Kuran´da onun ilk peygamber olduğu yazar.
Fatır 11´de
Ve Allah sizi topraktan yaratmıştır ; sonra bir damlacık hayat suyundan...
Sonra size eş olacak cinsel bir kimlik vermiştir: hiçbir dişi ne O´ndan habersiz hamile kalabilir ne de doğum yapabilir.
Dahası hiç bir hayat sahibi, O´nun kayıtlı yasası dışında ne ömrünü uzatabilir; ne de kısaltabilir : Hiç şüphe yok ki bu, Allah için çok kolaydır.

Diğer insanlarda(homo erectus) düşünüyordu ama Adem(homo sapiens) düşündüğünün üstüne düşünen kamil insan :) olabilir. 
İlk peygamber fakat ilk insan değilse  diğer insan topluluklarıyla çiftleşme sayesinde ilk nesil kardeşle evlenmiş olabilir fakat sonra diğer insanlarla evlenip genlerinde saklı zekayı onlara da aktarmış oalbilirler ler ler
俺たち 自由 に なれる の か ?
Ara
Cevapla
Olabilir fakat bu doğru olduğu anlamına gelmez.Şahsen ben bu konuları bilime bırakırım Kuran´ı belli bir ölçüde kısıtlamam sonra geçmişteki bazı hocaların yaptığı gibi yaparım.Hz.Adem´in Kuran´da ilk peygamber olduğu yazar ve peygamberler belli bir kavmi düzeltmek için vardırlar.
"Paris'te bir adam öldürülürse, bu bir cinayettir; doğuda elli bin insan boğazlanırsa, bu sadece bir meseledir" 
Victor Hugo
[+] 1 üye Menars nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
@cemal ve @Menars

Kuran'da sadece kurbanlık ifadesi geçer, doğru.
Ancak tefsir ve hadislerde Cebrail'in cennetten veya dünyada başka bir yerden getirttiği bir koç, veya kimisine göre, dağ keçisi indirdiğinden bahsedilir.
Koçun ismi, cismi ve tüm özelliklerinden bahsedilir. Hatta İbrahim, koçu yakalamaya çalışmak için epeyce uğraşır. Belli yerlerde hayvana taş atar ve sonunda amacına ulaşır.
İşte İbrahim'in koçun peşinde koşturduğu ve taş attığı yerler bugün Mina'daki şeytan taşlama ayininin sünnet ve vaciplerini oluşturmuştur.
İlginç olan da bu zaten. İsrailiyat denilen Yahudi ve/veya Hıristiyan kaynaklarındaki bilgiler, İslam'ın hac farzının şeytan taşlama vacibiyetine kadar girmiş.
Diğer bir çok şey gibi farzların şekli ve şemali hep bu hadislerdedir. Kuran'da çoğu hiç geçmez. Misal, hadissiz sadece Kuran'a göre namaz kılabilir misin?
Orucu neyin bozup bozmayacağını öğrenmek için baktığın hadis kitaplarında yazıyor bunlar.
Koçu indirdiğini yazıyor, "Bu pek önemli değil, Kuran'da yok, salla". Abdesti yellenmenin bozduğundan bahsediyor. "Bu önemli bilgi, Kuran'da yok ama lazım".
Neyi dikkate alıp almayacağınıza nasıl karar veriyorsunuz? Doğruluk ölçütünüz nedir?

Evet, Kuran Müslümanlığı denilen yenilikçi akım, geleceğin İslamî bakış açısını oluşturacak. Yine belli başlı açmazları olsa da sünnilik/şiilik gibi bağnazlıklardan yeğdir.
Hıristiyanlık da bu aşamadan geçmiştir.
Kusur benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı.
Cevapla
Demek ki koç melek tarafından önüne konulmamış yakalamak için uğraşmış :) diye yorumluyorum ben menarsın düşüncelerini merak ettim şimdi.

Kuran Müslümanlığı fanatiklerin eline bırakıldığı vakit yenilikten daha fazla zarar getiriyor.İnternet ortamında ve reelde karşılaştığım kurancıların yenilik veya bilimsellik arayışında olduklarını hiçbirzaman görmedim.Daha çok işid tarzı bir islami yoruma geçiş vazifesi görüyor.
俺たち 自由 に なれる の か ?
[+] 1 üye cemal nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
Mesela yorumlarımın birinde yazmıştım.İslam kaynak olarak Kuran ve mütevatir hadis ve sünnetleri kabul eder diye.Sırasıyla cevap veriyim.Namazın 5 vakit olduğunu biliyoruz zaten Kuran´da yazıyor artı olarak rüku secde vs. de yazıyor fakat Kuran´da yazmayan şeyler rekat sayısı ve birtakım şeyler.Bunun için biz mütevatir hadis dediğimiz kaynağa başvuruyoruz.Orucu nelerin bozduğunu Kuran´da bulabilirsin (Bakara 187).Abdest konusunda ise Maide 6 bence yeterli olucaktır.Bu arada Kuran müslümanlığı dediğin şey zaten Peygamberin yaptığının ta kendisi biz Hristiyanlar gibi dinimizi değiştirip bozmuyoruz.Özde olanı alıp günümüze uyguluyoruz tabiki bunun için örnek olan kişinin mütevatir hadis ve sünnetlerine bakıyoruz.
"Paris'te bir adam öldürülürse, bu bir cinayettir; doğuda elli bin insan boğazlanırsa, bu sadece bir meseledir" 
Victor Hugo
[+] 2 üye Menars nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
(02-02-2017, 14:10)menars : Bu arada Kurandaki Adem ve Cennet tanımına bir daha bakınız çünkü orada anlatılan Cennet ile Allah´ın bize bahşettiği Cennet farklı şeyler.

Bunu senin izah etmen lazım çünkü bunu diyen sensin.
(02-02-2017, 15:00)cemal :
(02-02-2017, 14:29)uçan erişte : Erkeğe ihtiyaç duymadan derken? Sperm hücresi olmadan mı? İlk kez duydum.

İsa konusu mucizelerden sadece biri. Diğer hepsinde de kendi koyduğu kanunları belli ölçülerde bozmuyor mu?

Misal, gökyüzünde normal şartlar altında havadır, rüzgârdır, yağmurdur, yıldırımdır, şudur budur derken bir anda kesmeye hazır bir koç oluşmaz, değil mi? Yani işin doğası gereği gökyüzü kendi kurallarına göre böyle bir koç oluşturamaz. Kanunu bu. Ama bir melek inip koç getiriyor, değil mi? Yani kanun aşılıyor. O koç hangi koyundan doğdu, DNA'sında anne-babasının bilgileri var mıydı? DNA'sız mıydı yoksa? Hani bir anda ortaya çıktı ya, o bakımdan. Öyle basit değil yani. Düzinelerce kural ihlali...

Koçta bir numara yoksa yani dünyanın başka bir yerinden alınıp getirilmiş sıradan bir koçsa ve asıl olay melekse o melek nedir? Uçabilmek ve rahatça yere konabilmek için kaç kanada ihtiyaç duyar? Bu soruyu ben değil zamanın ressamları da sormuş. Belli bir nedenselliğe bağlama gereği duymuşlar. E uçuyorsa kanadı olmalı. E çeşitli hadislerde meleklerin kanat sayılarından, genişliğinden ve görkeminden de bahsedildiğine göre çok bariz ki kanatları olmalı. Kanatsız uçamaz. Uçuran şey kanatları. Kurala bağlama ihtiyacı. Aslında tamamen insanca...

Bilmem, anlatabiliyor muyum?
Yani işin metafizik, mitolojik ve bilimkurgu gibi olağanüstü olmasında değilim.
Olayın mümkünatı yine insan aklınca belli bir nedenselliğe dayandırılıyor. Kural ihlali bile bir üst boyutun kuralı içinde gibi.

Heykele üflenince ortaya çıkan bir adam. Onun kaburgasından bir kadın. Her şey gayet olağanüstü. Kendi içinde belli bir kuralı olsa da bizim dünyanın kanunlarına hiç uymuyor. Tipik bir mucize. Sonrası ise tamamen doğal. Fiziği, kimyası, genetiğiyle sonuç: az biraz gelişmiş maymun. Bizim için bu kadar uğraşılmış. Çamur süzme, suret benzetme, ruh üfleme filan, ne bileyim, sonucu daha görkemli bir şey çıksaydı bari.
Meleklerin dediği gibi "Yeryüzünde kan döküp fesatlık çıkaracak bir canlı" Sadece böyle olsa yine iyi, işin kötüsü zeki bir tür. Zamanla doğaya da hâkim oluyor.

Neyse, bundan sonrası ise tamamen doğal. Cinsel birleşme, çoluk çocuk vs. Kardeşler yine kendi aralarında çiftleşiyorlar. Neden? Çünkü çoğalmak zorundalar. Ensest ilişki günah değil galiba. İnsanlık belli bir sayının üstüne çıktığında mı günah görülüyor? Yoksa, en başından beri günahtı ama Tanrı belli bir nesle kadar hoş mu karşıladı? Ya da en başından beri bu bir çeşit ceza mı? Anne ve babanın işlediği suçtan dolayı çocukların insan neslini sürdürebilmesi için mecburen kardeşleriyle yatarak günah işlemesini mi istedi? İlk başta günah değilse neden sonra günah görüldü? Yani işin kronolojisi gereği gayet doğal olan bir eylem, neden sonra "Kardeş kardeşe mi?! Ooo büyük günah!" olarak anıldı.

Nuh Tufanı'na kadar yaşadılar, çoğaldılar, yayıldılar ve doğaya belli ölçüde hâkim oldular. Sonra dünyanın bir kesimindeki bir kabile, yaratıcının yolundan çıkıp saçma sapan şeylere taptı ve Nuh'u yalanladı diye tüm dünya su altında bırakılıyor. Sadece bu insan türüne yönelik olsa makul. Tüm bitki, börtü böcük, hayvanlar da yok ediliyor. Su canlıları için çok da sorun değildir bu durum ama diğer kara canlılarının kökü kazınıyor. Sonra Nuh'un gemisinden yeniden canlılar ve insanlar yine ensest ilişkiyle tekrar çoğalmaya başlıyor.

Ya bu Sümer mitolojilerine dümdüz inanıp gerçeğe kulağınızı tıkayacaksınız ya da bunların birer mecaz olduğunu, ders verme amaçlı hikâyeler olduğunu düşünüp hakikati bilimde arayacaksınız.

İslam ise bu açıdan çok şanslıdır. Günümüzde din ile bilimi barıştırmaya çalışıyorlar. Ancak İslam'ın evrim konusunda buna ihtiyacı zaten yok. İslam en başından beri evrimi savunur. Günümüzün çoğu Müslümanı öyle sanmasa da durum böyledir. Gelecekte bunlar "Geçmişte bazı din kardeşlerimiz evrimin olmayacağını söyleyerek kitabımızı maalesef yanlış yorumladılar" şeklinde anılacaklar.

O kitabın Nuh adındaki sûrenin 14. âyetinde dendiği gibi:
Ve kad alekakum etvârâ
Oysa, O sizi aşama aşama yaratmıştır.
http://www.milliyet.com.tr/erkek-spermi-...i-2189984/ Ama burada bilim adamlarının müdahelesi var.Tanrının bir mucizesi olabilir o dönem teknoloji gelişmiş değildi şu anki bilgimizle tam olarak olayı çözmemiz imkansız.
------------
Saffat suresi 107, 108, 109, 110, 111.  ayetlerde Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık: İbrahim'e selam! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır.   *

Kuranda bir meleğin gökten koç indirmesi yoktur.Bu hristiyan ve yahudilerin hikayelerinde söylenir.Kuranda böyle birşey geçmez.

-----------
Biraz bilim-kurgu konuşucam :D


“Biz göğü kudretimizle bina ettik ve şüphesiz biz onu genişletiyoruz.” Zariyat 47.ayet de denilir.Şimdiki bilimsel araştırmalara göre evreni bizim karanlık enerji olarak adlandırdığımız(veya karanlık madde hangisiydi hatırlamıyorum , bunlara karanlık diyoruz çünkü ne gördük ne araştırabildik tamamıyle karanlıktayız bilgimiz yok tek bildiğimiz ... ) enerji evrenin genişlemesini sağlıyor.İlk birkaç milyar yıllık genişlemeden sonra evren durmuş ve bu enerji sayesinde tekrar genişlemeye başlamış.
Yine kuranda
Arşı taşıyan melekler vardır. Allahu Teâlâ'nın Arş'ı taşımakla vazifelendirdiği sekiz müvekkel melek. "Gök yarılmış ve o gün bitkin bir hale gelmiştir. Melekler onun çevresindedir. Ve o gün Rabbının Arş'ını, onların da üstünde sekiz tanesi yüklenir" (el-Hâkka, 69/16,17).

Bizim karanlık enerji olarak adlandırdığımız enerjinin Nur olması ve evrenin genişlemesi durduktan sonra melekler hayat bularak tanrının emriyle genişleme işlemini devam ettiriyor olabilir.Ama kuranda meleklerin atmosferde ve güneş sisteminde olup bizi izlediği de söylenir burda bi sıkıntı çıkıyor.Madem yakınımızda bu enerji neden bilim adamları ölçemedi ?
Varsayımlarla konuşursak belki de bu enerjiyi görebilen veya tanımlayabilen bir bilimsel seviyeye ulaşamamışızdır.

Hayatı hep karbon bazlı canlılar olarak algıladık belki de bu karanlık enerjiden meydana gelmiş akıllı canlılar olabilir.Melek fakat iradesiz.

---------
Kardeş kardeşe evliliğin caiz olmamasının sebebi insanların artık yerleşik yaşama geçip aile kurumunu oluşturmuş olması olmasın :) ...
Küççük bir topluluk dış insan topluluklarıyla evlenmeyip hep içeriden evlenirse çok uzun bir zamaniçerisinde genetik hastalıklar yüzünden zayıflaşıyor (1-2 nesilde değil).Homo sapiensin böyle bir derdi yok.Hem homo erectuslarla hem homo neandertallerle çiftleştiğimiz kanıtlanmış bir olgu.

Bilim adamlarının keşiflerine göre Homo sapiensler olarak afrikadayken bir seferinde nufüsumuz 1-2 bine kadar düşmüştü ama o günleri atlattık ve akraba evliliği yüzünden şu an sakat felan da değiliz.

Burada şu sıkıntı çıkıyor neden bilim karanlık enerji var dediği andan itibaren bakın bunlar melekler olabilir deniliyor da öncesinde misal atıyorum harezmi böyle bir melek var dedi bakın şu kitabında yazıyor ama bilim şimdi açıklıyor diyemiyorsunuz. Bilim buluyor kuran açık anlamlı olunca buna yoğuruluyor...
Ara
Cevapla
(02-02-2017, 17:17)HulkSpider03 : Burada şu sıkıntı çıkıyor neden bilim karanlık enerji var dediği andan itibaren bakın bunlar melekler olabilir deniliyor da öncesinde misal atıyorum harezmi böyle bir melek var dedi bakın şu kitabında yazıyor ama bilim şimdi açıklıyor diyemiyorsunuz. Bilim buluyor kuran açık anlamlı olunca buna yoğuruluyor...

''şüphesiz biz onu genişletiyoruz''

Şimdi bu açık uçlu bir ifademi ?

Bilim adamlarına kalsa 20.yy a kadar evren durağandı.Ama 1400 yıl önce söylenene göre genişleyen bir yapıda.Bu mudur açık anlamlılık yoksa benim Türkçeye hakimiyetim zayıfmı ?
俺たち 自由 に なれる の か ?
[+] 1 üye cemal nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
(02-02-2017, 17:25)cemal :
(02-02-2017, 17:17)HulkSpider03 : Burada şu sıkıntı çıkıyor neden bilim karanlık enerji var dediği andan itibaren bakın bunlar melekler olabilir deniliyor da öncesinde misal atıyorum harezmi böyle bir melek var dedi bakın şu kitabında yazıyor ama bilim şimdi açıklıyor diyemiyorsunuz. Bilim buluyor kuran açık anlamlı olunca buna yoğuruluyor...

''şüphesiz biz onu genişletiyoruz''

Şimdi bu açık uçlu bir ifademi ?

Bilim adamlarına kalsa 20.yy a kadar evren durağandı.Ama 1400 yıl önce söylenene göre genişleyen bir yapıda.Bu mudur açık anlamlılık yoksa benim Türkçeye hakimiyetim zayıfmı ?
"Diyanet İşleri Meali (Yeni)

Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz bizim (her şeye) gücümüz yeter."  

"Elmalılı Meali (Orjinal)

Bir de Semaya bakın biz onu kuvvetle bina ettik ve şübhe yok ki biz çok vüs'a malikiz"


Sema="gök, gökyüzü. anlamında gelmektedir. Burada uzay evren anlamı nasıl çıkıyor?
Ara
Cevapla
Sema sadece gökyüzü olsa idi Kuran´da ki ayetleri yorumlarken bir hayli zorlanabilirdin. Saffat ve Fusilet´de ki "en yakın sema" ya da "dünyanın seması" , Kaf´daki "gökleri" kelimesinin anlamını anlatırken zorlanabilrdin.Evet Kuran´da sema dünyanın gökyüzü olarak geçtiği birtakım ayetler olabilir fakat Kuran´da kelimelerin tek anlamı olduğunu düşünmeyin.
"Paris'te bir adam öldürülürse, bu bir cinayettir; doğuda elli bin insan boğazlanırsa, bu sadece bir meseledir" 
Victor Hugo
[+] 3 üye Menars nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
@Menars

Namazın 5 vakit olduğu Kuran'da yazmaz. Kuran'a göre 3 vakittir namaz. 5 vakit tesbihat tavsiye edilir.
Diyelim ki iyi kötü vakit konusunda uzlaştık. Namaz kılacağım. Abdest aldım. Ne yapacağım? Kaç rekât kılacağım? Ne okuyacağım? Neler yapabilirim? Neleri yapamam?
Yani tam olarak ritüel nasıl icra edilecek? Hani dinin direği ya bu namaz, çok mühim bir konu olsa gerek. Neden ayrıntılı açıklamak yerine birkaç tane secde rükû ifadeleriyle geçiştirilmiş?
Tam olarak ifa etmek için hadislere bakman gerekiyor.
E Kuran kendisi diyor bu kitap apaçıktır, kapsamlıdır, her şeyi açıklamıştır, bunun üstüne söz söyleyenler, ekleyenler veya çıkaranlar günahkârdır.
Hatta kendisi için ahsen-ül hadistir (en güzel hadis) der.
E o zaman bu kadar önemli bir konu, neden değiştirilmeme garantisi verilen kutsal kitapta değil de kulaktan kulağa aktarılan rivayetlerin aradan 300 yıl sonra derlenip yazıldığı hadis kitaplarında belirtilmiş?
Belki de önemi Kuran'da belli bir sistematik şekil olarak izah edilmeye gerek görülmeyecek kadardır?

Konu sapacak ama ufak bir giriş yapayım.

Arapça صَلَاة / ṣalāh kelimesinin aslı Süryanice ܨܠܘܬܐ / ṣəlōṯā kelimesinden gelir. Anlamı eğilmek / boyun eğmek, dinî terim anlamıyla “saygıdan dolayı yüceliğini kabul etmek” fiilleriyle ilgilidir. İsim hâlinin çoğulu Arapça صَلَوَات / ṣalāwat, Süryanice ܨܠܘܬܐ / sˁəlawwɑthɑ. Kelimenin İbrancası da aynı anlamla צלותא / tzˁlotɑʔ.

Farsça نماز / namâz da ÖHA’da eğilmek anlamına sahip. Sanskritte नमस् / namas da aynı kökten. Hinduculuktaki selamlaşma sözü olan namaste Önünde eğilirim demek misal.

Ahzab - 56:
Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin.

Melekleri anlarım, Adem ilk yaratıldığında secde etmişlerdi zaten. Adem'in neslinden gelen son nebi de yüce şahsiyetli biri olduğundan secde etmelerinde sakınca yok. Tutarlı.
Peki Allah? Allah niye bir faninin önünde eğilir? Ya da Arapçasıyla salat eder? Ya da Farsçasıyla namaz kılar?
Ve müminlerden de Muhammed'e namaz kılmaları emrolunur? Bu kula tapınmak değil midir?
Namaz Allah’a mı yoksa Muhammed’e mi kılınır? Camilerde Allah lafzının yanında neden Muhammed lafzı da bulunur? Muhammed Allah'ın sevgilisi (habibim) midir? Hıristiyanlık’taki teslise benzer şekilde bir itikadın izleri mi vardır İslam’da?
Kusur benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı.
Cevapla
(02-02-2017, 18:15)menars : Sema sadece gökyüzü olsa idi Kuran´da ki ayetleri yorumlarken bir hayli zorlanabilirdin. Saffat ve Fusilet´de ki "en yakın sema" ya da "dünyanın seması" , Kaf´daki "gökleri" kelimesinin anlamını anlatırken zorlanabilrdin.Evet Kuran´da sema dünyanın gökyüzü olarak geçtiği birtakım ayetler olabilir fakat Kuran´da kelimelerin tek anlamı olduğunu düşünmeyin.

Kardeşim bende zaten onu diyorum ya. Açık kaybak kodlu bir uygulama gibi nereye yoğurursan oraya gidiyor mutlak doğru yok o yüzden Kuranda. Bunu kendi ağzınla söyledin kelimelerin birden fazla anlamı var diye. Bu sebeple de insanlar bilim bulunca falanca kelimenin 14.anlamı ve şu şekilde izah edersek Allah evreni genişletiyor ortaya çıkıyor diyor.
Ara
Cevapla
Öncelikle mütevatir sünnet denilen kavrama bakmanı öneririm.İkinci olarak Kuran´da 5 vakit olduğu apaçık yazar biraz kafa yormak lazım tabi, Kuran Hz.Muhammed´in en büyük örnek olduğunu söyler şimdi sana şunu diyim tüm İslam dünyası tarafından kabul edilen mütevatir sünnete göre kılınan 4 rekat namazımı kılarsın yoksa 2 ya da 3 rekat kafana göre belirlediğin mi ? Sen bilirsin ama ben bana örnek olunanın namazını kılarım.Bu arada bu mütevatir dediğim şeyler 300 yıl sonra çıkan şeylerde değil.
"Paris'te bir adam öldürülürse, bu bir cinayettir; doğuda elli bin insan boğazlanırsa, bu sadece bir meseledir" 
Victor Hugo
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.